doğrultusunda - Turkish English Dictionary
History

doğrultusunda



Meanings of "doğrultusunda" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
doğrultusunda round adv.
doğrultusunda in the direction of prep.
doğrultusunda toward prep.
doğrultusunda in line with prep.
doğrultusunda in accordance with prep.
doğrultusunda towards prep.
doğrultusunda for prep.
Phrases
doğrultusunda as per expr.
Linguistics
doğrultusunda ap- pref.

Meanings of "doğrultusunda" with other terms in English Turkish Dictionary : 166 result(s)

Turkish English
General
amaç doğrultusunda engelleri ve güçlükleri aşma azim ve kararlılığı achievement motive n.
amaçlar doğrultusunda yönetim management by objectives n.
kişinin kendi çıkarları doğrultusunda bir şeyi elde etmek için gösterdiği sahte sevgi cupboard love n.
(ingiliz mahkemelerinde) tarafların talebi doğrultusunda açılan dava causes of instance n.
kendi amaçları doğrultusunda nüfuzunu kullanan kimse wire-puller n.
bir siyasiyi bencil çıkarları doğrultusunda destekleyen kadın henchwoman n.
(sirkte) sözlü talimatlar doğrultusunda belirli figürleri sergileyerek gösteri yapan binicisiz at liberty horse n.
yüzey araştırmalarında referans olarak kullanılan ve kuzey-güney doğrultusunda ilerleyen, anıtlarla işaretlenmiş hat guide meridian n.
birtakım ortak çıkarlar doğrultusunda birleşmiş insan grubu commonwealth n.
amaç doğrultusunda ortak çaba conspiration n.
branşı doğrultusunda yoğunlaşmak major v.
ortak çıkarlar doğrultusunda birleşmek league together against v.
direktif doğrultusunda hareket etmek follow the instruction v.
bir kimsenin tavsiyesi doğrultusunda hareket etmek act on someone's advice v.
(ekolojik etkenleri) ihtiyaç doğrultusunda düzenlemek manage v.
(bir şeyi) kendi çıkarları doğrultusunda hileli veya adil olmayan yollarla değiştirmek manipulate v.
belirli bir amaç doğrultusunda, rotayı veya sevkiyat yerini değiştirmek gibi istikamette ve konumda bir dizi değişiklikler yapmak manoeuver v.
özel ihtiyaç doğrultusunda değiştirmek custom-tailor v.
doğrultusunda davranmak follow v.
çıkarları doğrultusunda yönlendiren manipulating adj.
çarşı doğrultusunda olan down adj.
kurallar doğrultusunda regulation adj.
kural veya hedef doğrultusunda yönlendiren regulative adj.
özel bir amaç doğrultusunda karakterize edilen tendential adj.
sağlık doğrultusunda olan healthward adj.
belirli bir amaç doğrultusunda ancak düşünmeden sunulan incidental adj.
çıkarlar doğrultusunda politically adv.
ihtiyaçlar doğrultusunda in parallel with the requirements adv.
ihtiyaç doğrultusunda in line with the requirements adv.
ihtiyaçlar doğrultusunda in line with the requirements adv.
istek doğrultusunda in accordance with the request adv.
istek doğrultusunda upon request adv.
isteği doğrultusunda upon one's request adv.
istek doğrultusunda on request adv.
sektörden gelen talepler doğrultusunda in line with the demands from the sector adv.
bu amaç doğrultusunda in line with this purpose adv.
bu amaç doğrultusunda in parallel with this purpose adv.
bu amaç doğrultusunda in accordance with this purpose adv.
talep doğrultusunda in line with demand adv.
talep doğrultusunda in accordance with demand adv.
talep doğrultusunda upon request adv.
bu hedef doğrultusunda in line with this purpose adv.
bu hedef doğrultusunda in line with this objective adv.
bu amaç doğrultusunda in line with this objective adv.
bu gelişmeler doğrultusunda in line with these developments adv.
pratik ihtiyaçlar doğrultusunda temporizingly adv.
pratik ihtiyaçlar doğrultusunda temporisingly adv.
hangi amaç doğrultusunda whereto adv.
meridyen doğrultusunda meridionally adv.
sağlık doğrultusunda healthward adv.
standart nitelik doğrultusunda ideally adv.
yapılan iş miktarı doğrultusunda by the run adv.
doğrultusunda anlamı veren ön ek ar- pref.
doğrultusunda anlamı veren ön ek as- pref.
Phrasals
doğrultusunda hareket etmek act on v.
doğrultusunda hareket etmek act upon v.
plan doğrultusunda ilerlemek go off v.
(bir şey) doğrultusunda hareket etmek act upon (something) v.
(bir şey) doğrultusunda hareket etmek act on (something) v.
amaç doğrultusunda motive etmek build up v.
belirli bir amaç doğrultusunda çalışmak get up v.
(bir şey) doğrultusunda ilerlemek/hareket etmek go with (something) v.
belirli bir amaç doğrultusunda bir fona katkıda bulunmak dob in v.
belirli bir amaç doğrultusunda bir fona katkıda bulunmak dob on [australia/new zealand] v.
tüm göstergeler doğrultusunda according to all accounts expr.
tüm göstergeler doğrultusunda by all accounts expr.
Phrases
baş ve kıç doğrultusunda fore and aft adv.
bu gelişmeler doğrultusunda in parallel with these developments expr.
bu amaç doğrultusunda with this purpose in mind expr.
bu amaç doğrultusunda in line with this target expr.
bu hedef doğrultusunda in line with this target expr.
ihtiyaç doğrultusunda in line with the requirement expr.
isteği doğrultusunda on one's request expr.
isteğiniz doğrultusunda as per your request expr.
talep doğrultusunda in accordance with request expr.
talebiniz doğrultusunda as per your request expr.
talep doğrultusunda in line with request expr.
-nın ilerlemesi veya gelişmesi yönünde/doğrultusunda in the furtherance of expr.
-in talebi doğrultusunda in line with someone's demand expr.
-nın ilerlemesi veya gelişmesi yönünde/doğrultusunda in furtherance of expr.
(bir şey) doğrultusunda as per (something) expr.
bir şey doğrultusunda as per something expr.
(bir şey) doğrultusunda in keeping (with something) expr.
(bir şey) doğrultusunda in line with something expr.
Colloquial
genel istek doğrultusunda içeriğe yapılan hayranları memnun edecek katkılar fan service n.
plunket adlı bir çocuk gelişim derneğinin beslenme önerileri doğrultusunda büyütülen bebek plunket baby [new zealand] n.
(önemli bir şey) doğrultusunda ilerlemek be on to (something) v.
Idioms
ortak bir amaç doğrultusunda/müşterek bir hedefe yönelik olarak birisiyle işbirliği yapmak make common cause with someone v.
kesinlik ya da başarı için hiç bir belirti dahi yokken inandığı görüş doğrultusunda hareket etmek dig my ditches v.
kendi düşünceleri doğrultusunda etkilemek bend to one's will v.
söyledikleri (düşünceleri) doğrultusunda hareket etmek put one's money where one's mouth is v.
inançları doğrultusunda hareket edecek cesareti olmamak lack the courage of (one's) convictions v.
hukuk ve ahlaki değerler doğrultusunda yaşamak be on the straight and narrow v.
bir amaç doğrultusunda ilerlemek have (one's) sights trained on (someone or something) v.
inançları doğrultusunda sorumluluk alma/elini taşın altına koyma cesareti göstermek/gösterememek have/lack the courage of your convictions v.
söyledikleri (düşünceleri) doğrultusunda hareket etmek put money where mouth is v.
tüm göstergelerin doğrultusunda by all accounts expr.
(birinin) ilgileri/yetenekleri doğrultusunda in (one's) wheelhouse expr.
ilgileri/yetenekleri doğrultusunda in wheelhouse expr.
Trade/Economic
belirli amaç doğrultusunda bazı belirgin soruların cevaplarını aramak amacıyla yapılan mülakat objective interview n.
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan) cyberslacking n.
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan) oldbricking n.
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan) cyberloafing n.
çıkarları doğrultusunda hareket eden insan economic man n.
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan) cyberbludging n.
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde çalıştığı firmanın verimini baltalayan (çalışan) goldbricking n.
ekonomik olayların tüketici çıkarları doğrultusunda incelenmesi consumer economics n.
insanları etkileme ve onların grup amaçları doğrultusunda daha arzulu ve heyecanlı bir biçimde çaba göstermelerini sağlama sanat veya süreci leadership n.
yönetim kurulu üyesi olmayan bir kişinin istekleri doğrultusunda oy kullanan ve hareket eden üye accommodation director n.
yönetim kurulu üyesi olmayan bir kişinin istekleri doğrultusunda oy kullanan ve hareket eden üye dummy director n.
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey set-aside n.
(bir kimseyi veya kurumu) parayı belirli bir amaç doğrultusunda kullanmaya mecbur bırakmak ring-fence v.
gemi doğrultusunda teslim free alongside ship adj.
müşteri istekleri doğrultusunda shopper-driven adj.
müşteri talepleri doğrultusunda shopper-driven adj.
müşteri talepleri doğrultusunda customer-driven adj.
müşteri istekleri doğrultusunda customer-driven adj.
Law
(nisfet mahkemesinde) resmi belgedeki hatayı tarafların niyeti doğrultusunda düzeltmek reformation n.
vasinin varisin menfaatleri doğrultusunda hareket etme yükümlülüğü trustee-beneficiary relation n.
(sözleşme hukukunda) mal ve mülk verilen tarafın bu ayniyat doğrultusunda karşılıksız olarak birtakım hizmetler sunacağını kaydeden bir kefalet sözleşmesi mandate n.
aynı haktan iki çıkarı olup farklı muamele gören bir kimseye adil talepler doğrultusunda tüm haklarının verilmesi merger n.
yazılı bir şikayet olmaksızın sulh hakiminin sözlü emri doğrultusunda yapılan tutuklama parol arrest n.
ticari alım satım hususunda müşterinin isteği doğrultusunda işlem uygulama service of an execution n.
(nisfet mahkemesinde) resmi belgedeki hatayı tarafların niyeti doğrultusunda düzeltmek reform v.
ferman doğrultusunda bir kamu hizmetinde bulunmak mandamus v.
Politics
x maddesinde belirtilen amaçlar doğrultusunda for the purposes set out in the article x n.
kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek manipulate public opinion v.
(amaç doğrultusunda) birliğe girmek federalize v.
(amaç doğrultusunda) birliğe girmek federalise v.
Industry
şirket yöneticilerinin hissedarların çıkarları doğrultusunda hareket etme sorumluluğu director-stockholder relation n.
Media
(hikaye, reklam) editörün talebi doğrultusunda yerleştirilen run-of-paper adj.
Technical
saat yönü doğrultusunda hareket clockwise motion n.
(yeni kurulan makineyi) talimatlar doğrultusunda çalıştırmak run in v.
(kiliseyi) nefi doğu-batı doğrultusunda olacak ve ana sunak doğuyu gösterecek şekilde inşa etmek orient v.
Computer
bir kişi veya grup tarafından yönlendirilen, internet ortamlarında o kişi veya grubun çıkarları doğrultusunda yayın yapan kişi troll n.
Textile
atkı ve çözgü doğrultusunda birim uzunluktaki iplik sayısı number of yarns per unit length of warp and weft n.
genişlik doğrultusunda gerilme mukavemeti deneyi wide-width tensile test n.
Automotive
merkez doğrultusunda radial adj.
Marine
akış doğrultusunda streamwise adj.
borda doğrultusunda abreast adv.
Medical
hemşirenin hastanın çıkarları doğrultusunda hareket etme sorumluluğu nurse-patient relation n.
Anatomy
sırt doğrultusunda dorsad adj.
Geometry
(şekli) talimatlar doğrultusunda çizmek construct v.
Biology
yer çekimi doğrultusunda hareket etme geotaxis n.
Astronomy
doğrultusunda gezegenlerin güneye doğru alçaldığı takımyıldızları descending constellations n.
Education
küçük çocukları kendi inisiyatifleri ve doğal yetenekleri doğrultusunda eğitmek gerektiğini vurgulayan bir metot montessori method n.
Literature
bir metnin yazarlarının amaçları doğrultusunda yorumlanması gerektiği görüşü originalism n.
Linguistics
(dil) değişim trendi doğrultusunda gelişmek drift v.
doğrultusunda veya -ya doğru anlamı katan ön ek ad- pref.
doğrultusunda veya -ya doğru anlamı katan ön ek at- pref.
Religious
sihler'in inanç ve kültürleri doğrultusunda bıraktıkları sakal ve türban ile topladıkları uzun saçları kesh n.
kutsal metinleri doğru yorumlama gelenekleri doğrultusunda ibrani el yazmaları üzerine alınan önemli notlar masora n.
kutsal metinleri doğru yorumlama gelenekleri doğrultusunda ibrani el yazmaları üzerine alınan önemli notlar masorah n.
kutsal metinleri doğru yorumlama gelenekleri doğrultusunda ibrani el yazmaları üzerine alınan önemli notlar massora n.
kutsal metinleri doğru yorumlama gelenekleri doğrultusunda ibrani el yazmaları üzerine alınan önemli notlar massorah n.
hristiyan özellikleri doğrultusunda christly adj.
hristiyan özellikleri doğrultusunda christianly adv.
Geology
kaya doğrultusunda enine yer değiştiren dikey fay flaw n.
Military
markalama şamandırası doğrultusunda hareket eden gemi dan runner n.
askeri kabiliyetleri belirli bir hedef doğrultusunda nasıl kullanılacağını tarif eden harekat planı concept plan n.
askeri kabiliyetleri belirli bir hedef doğrultusunda nasıl kullanılacağını tarif eden harekat planı conplan n.
askeri tatbikat düzenlemeleri doğrultusunda yapılan faaliyetler school n.
askeri emirler doğrultusunda yollamak ship (out) v.
askeri emirler doğrultusunda sevkiyatını sağlamak ship (out) v.
askeri emirler doğrultusunda gemi gibi taşıtlarla ilerlemek ship (out) v.
Wagering
içerden sızan bilgiler doğrultusunda bahse veya yatırıma konan para smart money n.