|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
canlıların oluşumuyla ilgili doktrin |
zoogony n.
|
|
2 |
General |
modası geçmiş doktrin |
old-fashioned doctrine n.
|
|
3 |
General |
eskimiş doktrin |
old-fashioned doctrine n.
|
|
4 |
General |
yanlış inanç veya doktrin |
cacodoxy n.
|
|
5 |
General |
bir doktrin veya teoriyi destekleyen grup |
camp n.
|
|
6 |
General |
cehennem ve öbür dünya ile ilgilenen doktrin |
tartarology n.
|
|
7 |
General |
politik ya da sosyal kurumları destekleyen doktrin |
establishmentarianism n.
|
|
8 |
General |
politik ya da sosyal kurumları destekleyen doktrin |
establishmentism n.
|
|
9 |
General |
(abd ordusunda) personel, istihbarat, lojistik konularındaki ortak yayınlara doktrin oluşturan temel yayınlar |
keystone publications n.
|
|
10 |
General |
bir kimsede veya kutsal bir nesnede barındığına inanılan doğaüstü güce dayanan bir doktrin |
manaism n.
|
|
|
11 |
General |
adil ve makul kullanım şartıyla telifli eserlerin belirli kısımlarının telif izni alınmaksızın kullanılabileceğini öngören yasal doktrin |
fair use n.
|
|
12 |
General |
yanlış doktrin |
misbelief n.
|
|
13 |
General |
davranışa ilişkin doktrin veya fikirler sistemi |
morality n.
|
|
14 |
General |
maddenin doğasının tüm fenomenlerin kaynağı olduğunu ileri süren doktrin |
pamphysicism n.
|
|
15 |
General |
her şeyin kaderle önceden belirlenmiş olduğunu savunan doktrin |
fatalism n.
|
|
16 |
General |
organik yaşamın yasalarının dayandığı doktrin |
organonomy n.
|
|
17 |
General |
doktrin ve inançta doğruluk |
orthodoxy n.
|
|
18 |
General |
kendini gerçekleştirme ve ahlaki mükemmelliğe ulaşmayı temel alan etik doktrin |
perfectibility n.
|
|
19 |
General |
ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin |
preemption n.
|
|
20 |
General |
ihtilaf durumunda üst hükumet mevzuatının alt hükumet mevzuatı yerine geçmesini kapsayan doktrin |
preemption n.
|
|
21 |
General |
doktrin niteliğinde olan |
doctrinable adj.
|
|
22 |
General |
doktrin oluşturan |
doctrinable adj.
|
|
23 |
General |
doktrin hakkında |
doctrinally adv.
|
|
24 |
General |
doktrin, teori veya kült anlamı veren son ek |
-ism suf.
|
|
Idioms |
|
25 |
Idioms |
17. yüzyıl'da ingiliz kilisesi'nin doktrin ve ayinler gibi bazı ibadetlerini reddeden grup |
broad church n.
|
|
Trade/Economic |
|
26 |
Trade/Economic |
iktisadi doktrin |
economic doctrine n.
|
|
27 |
Trade/Economic |
liberal doktrin |
liberal school n.
|
|
28 |
Trade/Economic |
geleneksel sosyal ve politik yapıya muhalefet eden bir doktrin |
antiestablishmentarianism n.
|
|
29 |
Trade/Economic |
geleneksel sosyal ve politik yapıya muhalefet eden bir doktrin |
antiestablishmentism n.
|
|
30 |
Trade/Economic |
kağıt yerine metal para kullanımını savunan bir doktrin |
metallism n.
|
|
|
Law |
|
31 |
Law |
ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin |
federal preemption n.
|
|
32 |
Law |
ihtilaf halinde eyalet kanununun yerel kanun yerine geçmesine ilişkin doktrin |
state preemption n.
|
|
Politics |
|
33 |
Politics |
roma katolik kilisesi'nin öğretilerinden türetilen, katolik siyasi partilerin ilke ve politikalarının temelini oluşturan doktrin |
catholicism n.
|
|
34 |
Politics |
hükümetin ekonomiye olabildiğince az müdahale etmesi prensibine dayanan doktrin |
laissez-faireism n.
|
|
35 |
Politics |
siyasi amaçlara ulaşma uğruna barışçıl taktikleri şiddeti tercih eden doktrin, politika veya uygulama |
nonviolence n.
|
|
36 |
Politics |
nüfus artış hızı düzenlenmezse maddi kaynakların yetersiz kalacağını savunan doktrin |
neo-malthusianism n.
|
|
37 |
Politics |
devletin kiliseden üstün olduğunu savunan doktrin |
caesaropapism n.
|
|
38 |
Politics |
devletin kiliseden üstün olduğunu savunan doktrin |
erastianism n.
|
|
39 |
Politics |
işçi egemenliğini savunan siyasal bir doktrin |
laborism n.
|
|
40 |
Politics |
işçi egemenliğini savunan siyasal bir doktrin |
labourism n.
|
|
41 |
Politics |
oxford grubu hareketinden gelişip onun doktrin ve tekniklerini uluslararası ilişkiler sorunlarına uygulayan bir hareket |
moral re-armament n.
|
|
42 |
Politics |
devrimsel doktrin ve prensipler |
revolutionism n.
|
|
43 |
Politics |
devrimsel doktrin ve prensip savunuculuğu |
revolutionism n.
|
|
44 |
Politics |
devrimsel doktrin ve prensipleri destekleyen kimse |
revolutionist n.
|
|
45 |
Politics |
irredenta statüsündeki bölgenin etnik veya tarihi bağlantılı olduğu ülke tarafından kontrol edilmesi gerektiğini savunan doktrin |
irridentism n.
|
|
46 |
Politics |
kralların yönetim yetkisini doğrudan tanrı'dan aldığını ve tebaalarına karşı sorumlu olmadıklarını öne süren bir doktrin |
divine right of kings n.
|
|
47 |
Politics |
c. h. douglas'ın sosyoekonomik teorilerini temel alan popülist sağ doktrin |
social credit n.
|
|
48 |
Politics |
doktrin aşılamak |
indoctrinate v.
|
|
Geometry |
|
49 |
Geometry |
poligonlara ilişkin doktrin |
polygonometry n.
|
|
Biology |
|
50 |
Biology |
hücrenin tüm canlı organizmalarının yapısal ve işlevsel temel yapı taşı olduğunu söyleyen doktrin |
cell doctrine n.
|
|
51 |
Biology |
hücrenin tüm canlı organizmalarının yapısal ve işlevsel temel yapı taşı olduğunu söyleyen doktrin |
cellular theory n.
|
|
52 |
Biology |
vücut yapısının yaşamla ilgili tüm hadiseleri açıkladığına dair bir doktrin |
anatomism n.
|
|
53 |
Biology |
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin |
michurinism n.
|
|
54 |
Biology |
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin |
lysenkoism n.
|
|
55 |
Biology |
zeka ve davranışın belirlenmesinde kalıtımın çevresel etkenlerden daha önemli olduğunu öne süren doktrin veya okul |
hereditarian n.
|
|
56 |
Biology |
hayvan ve bitkilerin düşük formlardan daha yüksek formlara geçme gücüne sahip olduklarını ileri süren bir doktrin |
development theory n.
|
|
Social Sciences |
|
57 |
Social Sciences |
bireyin tek nesnel analiz birimi olduğunu savunan bir doktrin |
atomism n.
|
|
58 |
Social Sciences |
nüfus artışının geçim kaynağı artışını geride bırakacağını savunan doktrin |
malthusian theory n.
|
|
59 |
Social Sciences |
nüfus artışının geçim kaynağı artışını geride bırakacağını savunan doktrin |
malthusianism n.
|
|
60 |
Social Sciences |
insan ve doğa kanunlarının tek bir uyumlu kuvvette birleştiğini savunan sosyolojik doktrin |
monism n.
|
|
61 |
Social Sciences |
devletin kiliseden üstün olduğunu savunan doktrin |
byzantinism n.
|
|
62 |
Social Sciences |
kurumsal ekonominin doktrin ve öğretileri |
institutionalism n.
|
|
Literature |
|
63 |
Literature |
edebi çalışmayı belirli edebi teoriler ışığında inceleyen eleştirel yaklaşım veya doktrin |
theoretical criticism n.
|
|
History |
|
64 |
History |
mesih'in yalnızca tek bir yaratılışı olduğunu savunan 6. yüzyıldan kalma, hristiyan inancına ters düşen bir doktrin |
theopaschitism n.
|
|
65 |
History |
(nazizm ve neo-nazizm'de) aryan ırkın üstünlüğünü savunan propaganda, inanış veya doktrin |
aryanism n.
|
|
66 |
History |
yeni toprakların iç meselelerde federal müdahaleden muaf bulunması gerektiğini savunan doktrin |
popular sovereignty n.
|
|
Religious |
|
67 |
Religious |
19. yüzyıl abd'sinde yahudiliği dini bir medeniyet olarak gören ve yahudilerin seçilmiş insanlar olduğunu savunan dini doktrin |
reconstructionism n.
|
|
68 |
Religious |
öldükten sonra yeni bir bedende doğulacağını söyleyen doktrin |
reincarnationism n.
|
|
69 |
Religious |
anglikan kilisesi'ne uymayan doktrin ve uygulamalar |
chapel n.
|
|
70 |
Religious |
hz. isa'nın bakire bir kadından mucizevi olarak doğduğu inanışına dayalı dini doktrin |
nativity n.
|
|
|
71 |
Religious |
herhangi bir kanıt olmadan doğru olduğu ilan edilen dini doktrin |
tenet n.
|
|
72 |
Religious |
ikinci evliliğe ve tövbekarların günahların bağışlanmasına karşı olan, montanizm kökenli bir hristiyan doktrin |
tertullianism n.
|
|
73 |
Religious |
mucizeler üzerine doktrin |
thaumatology n.
|
|
74 |
Religious |
tanrı'nın tek gerçeklik olduğunu savunan mistik doktrin |
theopantism n.
|
|
75 |
Religious |
kıyamet öncesindeki bin yıllık barış dönemi inancını reddeden dini doktrin |
amillennialism n.
|
|
76 |
Religious |
kötüler için ölümden sonra yaşam olmadığını savunan teolojik doktrin |
annihilationism n.
|
|
77 |
Religious |
insanın düşüşünü reddeden doktrin |
antilapsarianism n.
|
|
78 |
Religious |
mesih'in mükemmel ilahi doğaya ve kusurlu insan doğasına olduğunu iddia eden eski bir dini doktrin |
apollinarianism n.
|
|
79 |
Religious |
mesih'in tanrı'nın oğlu olmadığını savunan, ortodoksların sapkın olarak gördüğü bir doktrin |
arianism n.
|
|
80 |
Religious |
münzeviliğin esaslarını inceleyen doktrin |
asceticism n.
|
|
81 |
Religious |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
athanasianism n.
|
|
82 |
Religious |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
homoiousianism n.
|
|
83 |
Religious |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
homoousianism n.
|
|
84 |
Religious |
tüm ruhların tanrı'nın merhametiyle eninde sonunda kurtuluşa ereceği inancındaki dini doktrin |
universalism n.
|
|
85 |
Religious |
episkopalizme ait doktrin ve uygulamalar |
episcopalianism n.
|
|
86 |
Religious |
dünyanın sonu, ölüm, ahiret gibi konularla ilgilenen bir doktrin |
eschatology n.
|
|
87 |
Religious |
john calvin ve diğer reformculara atfedilen teolojik doktrin |
virtualism n.
|
|
88 |
Religious |
tanrı'nın sadece tövbe eden ve hz. isa'ya inananları bağışlayacağını savunan doktrin |
justification n.
|
|
89 |
Religious |
tanrı'nın sadece tövbe eden ve hz. isa'ya inananları bağışlayacağını savunan doktrin |
justification by faith n.
|
|
90 |
Religious |
ahlaki ikilemlerde her zaman daha hoşgörülü olunması gerektiğini savunan doktrin |
laxism n.
|
|
91 |
Religious |
tanrı'nın lütfuyla iyi bir eylem gerçekleştirmeyi mümkün kılan şeyin insanın özgür işbirliği olduğunu savunan bir doktrin |
molinism n.
|
|
92 |
Religious |
insana atfedilen en alt üç gnostik emri kapsayan doktrin |
hylicism n.
|
|
93 |
Religious |
(amerikan presbiteryen kiliselerinde) doktrin talebi bildirimi |
overture n.
|
|
94 |
Religious |
gerçek katolik olduğunu öne sürüp modern roma katolik kilisesi'nin yanılmazlık yasası gibi belirli doktrin, dogma ve uygulamalarını reddeden çeşitli avrupa kiliselerinden birinin üyeleri |
old catholics n.
|
|
95 |
Religious |
5. yüzyılda isa'nın hem tanrı hem insan olarak ikili bir doğaya sahip olduğunu ve bu iki niteliğin birbirine karışmadığını öne süren bir doktrin |
dyophysitism n.
|
|
96 |
Religious |
isa'nın hem tanrı hem de insan olduğunu öne süren bir teolojik doktrin |
dyothelitism n.
|
|
97 |
Religious |
tanrının insanın düşüşünü önceden görerek buna izin verdiğine ilişkin doktrin |
infralapsarianism n.
|
|
98 |
Religious |
kutsal üçlemedeki üçlünün karşılıklı varoluşuna ilişkin teolojik doktrin |
circuminsession n.
|
|
99 |
Religious |
tanrı'nın insanın düşüşünü önceden görerek buna izin verdiğine ve insanların kurtuluşlarını planladığına ilişkin doktrin |
sublapsarianism n.
|
|
100 |
Religious |
yeniden dirilişi reddeden gnostik doktrin ile ilgili |
hymenaean adj.
|
|
101 |
Religious |
(roma katolik kilisesi'nde) inancın esaslarına ait (doktrin) |
de fide adj.
|
|
Philosophy |
|
102 |
Philosophy |
herhangi mistik veya okült doktrin |
cabalism n.
|
|
103 |
Philosophy |
gizli bir doktrin veya bilim |
cabalism n.
|
|
104 |
Philosophy |
yaratılışın ve tüm evrenin tesadüflere dayandığını öne süren doktrin |
casualism n.
|
|
105 |
Philosophy |
vicdani ve ahlaki meselelerin çözüm yollarını inceleyen doktrin |
casuistry n.
|
|
106 |
Philosophy |
ilişkileri birer varlık olarak ele alan doktrin |
relationism n.
|
|
107 |
Philosophy |
akıl ve bedenin, ne zihinsel ne de fiziksel olarak sınıflandırılamayan, aynı esaslara ait yapılar olduğu ortaya koyan bir felsefi doktrin |
neutral monism n.
|
|
108 |
Philosophy |
evreni amaçlarla araçlar arasında bir ilişkiler sistemi olarak gören felsefi doktrin |
teleology n.
|
|
109 |
Philosophy |
yalnızca insanların eylemlerinin değil, tarih ve doğa olaylarının da belirli amaçlarla belirlendiğini ve yönetilegeldiğini savunan doktrin |
teleology n.
|
|
110 |
Philosophy |
zamanı ebedi olanın sembolüne indirgemek yerine, zamanın ve zamansal olanın nihai gerçekliğini vurgulayan felsefi doktrin |
temporalism n.
|
|
111 |
Philosophy |
soyut kavramların, genel kavramların, evrensellerin gerçek olmadığını, yalnızca birer addan ibaret olduklarını öne süren doktrin |
terminism n.
|
|
112 |
Philosophy |
transandantal doktrin |
transcendental n.
|
|
113 |
Philosophy |
(kant felsefesinde) özellikle zaman ve mekana ilişkin olası algı biçimleriyle ilgili bir doktrin |
transcendental aesthetic n.
|
|
114 |
Philosophy |
bir insanın dini ve doğaüstü kuvvetleri kabul etmeyerek kendini gerçekleştirebileceğini savunan doktrin |
secular humanism n.
|
|
115 |
Philosophy |
felsefi doktrin |
philosophical doctrine n.
|
|
116 |
Philosophy |
gizli bir doktrin veya bilim |
cabalas n.
|
|
117 |
Philosophy |
17. yüzyılda fransa'da ortaya atılan kalvinizm'e ait doktrin ve uygulamalar |
amyraldism n.
|
|
118 |
Philosophy |
insanın manevi bir doğasının olmadığını ve aslında bir hayvan olduğunu savunan doktrin |
animalism n.
|
|
119 |
Philosophy |
zihinsel ve fiziksel olgular arasında bir bağlantı olmadığını savunan felsefi doktrin |
anomalous monism n.
|
|
120 |
Philosophy |
karşıt doktrin ya da tezatlıkları ileri sürme |
antithetics n.
|
|
121 |
Philosophy |
aristoteles'in poetika eserinde kullandığı yönteme dayanan eleştirel doktrin |
aristotelian criticism n.
|
|
122 |
Philosophy |
sosyal birlik ve eşitliği savunan felsefi doktrin |
ubuntu n.
|
|
123 |
Philosophy |
bireylerin yalnızca kendi ilkelerine göre yaşamaları gerektiğini savunan bir doktrin |
autonomy n.
|
|
124 |
Philosophy |
etik ve sanatta derinden hissedilen tepkilerin önemini vurgulayan bir doktrin |
emotionalism n.
|
|
125 |
Philosophy |
bilincin yalnızca fizyolojik ürünlerin yan ürünü olduğunu savunan dualistik doktrin |
epiphenomenalism n.
|
|
126 |
Philosophy |
hayati olayların ruhani bir özden kaynaklandığı ve fiziksel ve kimyasal fenomenler ile tamamen açıklanamayacağını savunan bir kuram veya doktrin |
vitalism n.
|
|
127 |
Philosophy |
ruhun ölümlü olduğunu öne süren bir felsefi doktrin |
mortalism n.
|
|
128 |
Philosophy |
evrenin ilk nedeninin özdek ile açıklandığı felsefi doktrin |
hylomorphism n.
|
|
129 |
Philosophy |
tanrının maddeye denk olduğunu savunan doktrin |
hylotheism n.
|
|
130 |
Philosophy |
tüm maddelerde ruh bulunduğunu öne süren felsefi doktrin |
hylozoism n.
|
|
131 |
Philosophy |
çocuk ruhunun ebeveynlerinin ruhlarından oluştuğunu savunan doktrin |
generationism n.
|
|
132 |
Philosophy |
insanların kendi yarattıkları şeylere sahip olduğunu ancak doğadaki nesnelerin herkese ait olduğunu kabul eden bir doktrin |
geonomics n.
|
|
133 |
Philosophy |
belirli ahlaki gerçeklerin kişilerin tutumlarından bağımsız olarak var olduğunu ileri süren bir meta-etik doktrin |
objectivism n.
|
|
134 |
Philosophy |
hazzın en iyi şey olduğunu savunan doktrin |
hedonism n.
|
|
135 |
Philosophy |
varlık ve düşüncenin özdeş olduğunu savunan doktrin |
identism n.
|
|
136 |
Philosophy |
ekümenik doktrin ve uygulamalar |
oecumenism n.
|
|
137 |
Philosophy |
fenomenal dünyanın yanılsamadan ibaret olduğunu savunan doktrin |
illusionism n.
|
|
138 |
Philosophy |
var olanın yalnızca materyalistik evren olduğuna ilişkin felsefi doktrin |
pancosmism n.
|
|
139 |
Philosophy |
kendini gerçekleştirme ve ahlaki mükemmelliğe ulaşmayı temel alan etik doktrin |
perfectionism n.
|
|
140 |
Philosophy |
ilişkileri birer varlık olarak ele alan doktrin ile ilgili |
relationist adj.
|
|
Geology |
|
141 |
Geology |
doğada yaşanan olayların geçmişte yaşananlarla benzer şekilde gerçekleşmiş olduğunu gösteren doktrin |
uniformitarianism n.
|
|
142 |
Geology |
dünya'nın jeolojik süreçlerinin geçmişte de aynı şimdiki gibi geliştiğini öne süren, jeoloji biliminin temelini oluşturan doktrin |
uniformism n.
|
|
Military |
|
143 |
Military |
askeri doktrin |
military doctrine n.
|
|
144 |
Military |
eğitim ve doktrin komutanlığı |
training and doctrine command n.
|
|
145 |
Military |
müşterek doktrin |
combined doctrine n.
|
|
146 |
Military |
müşterek doktrin çalışma grubu |
joint doctrine working party n.
|
|
147 |
Military |
müşterek karargah doktrin tertipleyicisi |
joint staff doctrine sponsor (jsds) n.
|
|
148 |
Military |
doktrin şablonu |
doctrinal template n.
|
|
149 |
Military |
müşterek doktrin çalışma grubu |
jdwp abrev.
|
|
Art |
|
150 |
Art |
romantik doktrin veya varsayımlara bağlılık |
romanticism n.
|
|
151 |
Art |
romantik doktrin veya varsayımları uygulama |
romanticism n.
|
|
Slang |
|
152 |
Slang |
zencilere eşit hak ve özgürlük talep eden doktrin |
niggerism n.
|
|
153 |
Slang |
zencilere eşit hak ve özgürlük talep eden doktrin |
negroism n.
|
|