enkaz - Turkish English Dictionary
History

enkaz



Meanings of "enkaz" in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
Common Usage
enkaz wreck n.
enkaz debris n.
General
enkaz rubbish n.
enkaz wrack n.
enkaz wrecking n.
enkaz salvage n.
enkaz carcase n.
enkaz carcass n.
enkaz ruins n.
enkaz wreckage n.
enkaz rubble n.
enkaz hell n.
enkaz decay [obsolete] n.
enkaz shamble n.
enkaz wk (wreck) abrev.
Colloquial
enkaz flotsam and jetsam n.
Trade/Economic
enkaz debris n.
Technical
enkaz wreckage n.
Automotive
enkaz wreck n.
Marine
enkaz wreck n.
enkaz wreckage n.
Environment
enkaz rubbish n.

Meanings of "enkaz" with other terms in English Turkish Dictionary : 77 result(s)

Turkish English
General
enkaz arabası wrecking car n.
enkaz odunu debris wood n.
enkaz toplayıcı wrecker n.
hayatını kıyılardan topladığı enkaz ile kazanan kimse beachcomber n.
enkaz (gemi vb) carcass n.
enkaz (gemi) wreck n.
enkaz haline gelmiş şey wreck n.
batık enkaz sunken wreck n.
enkaz çıkarma debris removal n.
enkaz (gemi vb) carcase n.
enkaz alanı debris field n.
enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek search dog n.
enkaz altında kalmak stay under the debris v.
enkaz haline getirmek devastate v.
enkaz devralmak take over a ruin from v.
enkaz altından kurtarılmak be salvaged from the wreckage v.
enkaz altından kurtarılmak be rescued from the wreckage v.
enkaz altında kalmak be trapped in the wreckage v.
enkaz altından çıkarmak cut someone free from the wreckage v.
enkaz altından kurtarmak recover something from the wreckage v.
enkaz altından çıkarılmak be cut free from the wreckage v.
enkaz altından kurtarmak save someone from the wreckage v.
enkaz altından çıkarılmak be freed from the wreckage v.
enkaz altından kurtarmak rescue somebody from the wreckage v.
enkaz altında kalmak be buried in the wreckage v.
enkaz altından çıkarılmak be cut from the wreckage v.
enkaz altından çıkarmak cut someone from the wreckage v.
enkaz altından çıkarılmak be pulled from the wreckage v.
enkaz kaldırmak clear the wreckage v.
enkaz altından kurtarmak salvage something from the wreckage v.
enkaz altından çıkarmak free someone from the wreckage v.
enkaz kaldırmak remove the wreckage v.
enkaz altından kurtarılmak be saved from the wreckage v.
enkaz altından çıkarmak pull someone from the wreckage v.
enkaz haline getirmek wreck v.
enkaz devralmak inherit a wreck v.
enkaz altında kalmak get trapped under debris v.
enkaz altında kalmak be trapped under the rubble v.
enkaz altında kalmak be trapped under rubble v.
enkaz tamirinde kullanılan breakdown [uk] adj.
Phrasals
(gemi) enkaz haline gelmek cast away v.
Colloquial
-in bıraktığı enkaz ruin of n.
enkaz temizlemek mud out v.
Idioms
(birinin bıraktığı) enkaz ruin of someone n.
iki uçağın havada çarpışması sonucu meydana gelen enkaz/metal parçası yağmuru aluminum shower n.
enkaz gibi görünmek look/feel like the wrath of god v.
(birini) enkaz haline getirmek hand (one) (one's) head v.
enkaz olmak be toast v.
(bir şeyi) enkaz/yıkım içinde bırakmak leave (something) in ruins v.
Speaking
arkasında (hep/daima) enkaz bırakmak leave it all in ruins v.
Trade/Economic
enkaz kaldırma wreck removal n.
Insurance
enkaz kaldırma removal of debris n.
Technical
döküntü istemeyen madde enkaz debris n.
enkaz kaldırma debris removal n.
enkaz kaldırma debris lifting n.
Construction
enkaz fırtınası debris storm n.
enkaz fırtınası debris surge n.
Railway
enkaz kaldırmak için ekipman ve aletlerle donatılmış araba wrecking car n.
Marine
enkaz temizleyici wrecker n.
enkaz çıkarıcı wrecker n.
enkaz kaldırma wreck removal n.
enkaz haline gelmiş gemi wrecked ship n.
gemi ve yükünün enkaz halinde karaya vuran parçaları wreck n.
enkaz halindeki geminin gövdesi hool [scotland] n.
Psychology
enkaz altında kalma korkusu fear of ruin n.
enkaz altında kalma korkusu atephobia n.
Astronomy
enkaz diski debris disk n.
Environment
hayvan ve bitkilerin bozunması ile oluşan organik enkaz detritus n.
Meteorology
enkaz bulutu debris cloud n.
Military
askeri enkaz/çöp (askeri işgal sonrası bırakılan) military junk n.
enkaz deposu quartermaster salvage depot n.
enkaz mevkii haritası wreckage locator chart n.
Hunting
yayılan bir bulut (duman, enkaz) mushroom n.
Slang
enkaz gibi beat all to hell expr.
Star Wars
imparatorluk enkaz istasyonu imperial salvage station n.
dalkavuklar enkaz ve eşyaları minions wreck and wares n.
doruk (enkaz) spike (wreckage) n.