enstrüman - Turkish English Dictionary
History

enstrüman



Meanings of "enstrüman" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

Turkish English
Common Usage
enstrüman instrument n.
General
enstrüman ax n.
enstrüman musical instrument n.
enstrüman axe n.
enstrüman instrument n.
enstrüman implement n.
Abbreviation
enstrüman instr n.

Meanings of "enstrüman" with other terms in English Turkish Dictionary : 126 result(s)

Turkish English
General
hindistana özgü telli enstrüman sarangi n.
enstrüman çalan kimse instrumentalist n.
japonya'ya özgü üç telli müzikal bir enstrüman samisen n.
geleneksel enstrüman traditional instrument n.
ağzıyla çeşitli enstrüman sesleri çıkaran kimse beatbox n.
yüksek perdeden enstrüman çalan kimse tweedler n.
nefesli enstrüman wind n.
çoklu akustik enstrüman polyacoustic n.
kızılderililere özgü bir enstrüman sarod n.
enstrüman pedalı pedal n.
eserde belirli bir enstrüman part n.
enstrüman çalmak play an instrument v.
iki enstrüman çalmak double v.
ağızla çeşitli enstrüman sesleri çıkarmak beatbox v.
enstrüman sesiyle özlediğini göstermek yearn v.
enstrüman/vokal eşliğinde çalınıp söylenen attended adj.
Phrasals
(çalgı/enstrüman) üflemek blow in v.
(çalgı/enstrüman) üflemek blow into v.
biri şarkı söylerken (ona) enstrüman vb ile eşlik etmek sing along with someone v.
(enstrüman telini) sıkıştırarak perdesini artırmak set to v.
Colloquial
enstrüman/çalgı çalmak (genellikle üflemeli) blow v.
Idioms
çift/iki enstrüman çalmak double in brass v.
Trade/Economic
nakde dönüştürülebilir enstrüman cash equivalent instrument n.
ticari enstrüman commercial instrument n.
türev enstrüman derivative instrument n.
Technical
enstrüman emniyeti instrument safety n.
enstrüman panosu instrument board n.
enstrüman panosu instrument panel n.
gama radyasyonu doz hızına duyarlı enstrüman gamma-radiation rate-sensing instrument n.
telli enstrüman kafası head stock n.
Computer
enstrüman ara bağlantı diyagramı instrument interconnection diagram n.
Medical
cerrahi enstrüman surgical instrument n.
Military
dikey enstrüman skala sistemleri vertical scale instrument systems n.
Music
uda benzer, küçük yuvarlak gövdeli ve uzun saplı bir enstrüman tambur n.
uda benzer, küçük yuvarlak gövdeli ve uzun saplı bir enstrüman tambura n.
uda benzer, küçük yuvarlak gövdeli ve uzun saplı bir enstrüman tamboura n.
havadaki titreşimle ses çıkartan enstrüman aerophone n.
çekiçlerle vurularak çalınan enstrüman celeste n.
klarnetin ilk şekli olan, kamıştan yapılmış enstrüman chalumeau n.
tonlarına göre sınıflandırılan enstrüman telleri register n.
kesik bir şekilde alçalan ve yükselen ritimlerin yapılabildiği enstrüman telleri ile ilgili re-entrant n.
and bölgelerine özgü on telli mandolin benzeri bir enstrüman charango n.
musevilere has harp benzeri bir enstrüman nebel n.
viyola ve viyolonsel arasında kalan herhangi bir ara enstrüman tenor violin n.
düdükle flüt arası bir enstrüman tin whistle n.
düdükle flüt arası bir enstrüman penny whistle n.
perdesini değiştirebilen enstrüman transposing instrument n.
tiz sesli enstrüman treble n.
üç telli enstrüman trichord n.
enstrüman tıngırtısı twingle-twangle n.
enstrüman tıngırtısı twing-twang n.
soprano ve tenor arasında yer alan enstrüman alto n.
çift dilli enstrüman double reed instrument n.
darbukaya benzer bir enstrüman jembe n.
enstrüman tellerini test cihazı phonoscope n.
gitara benzeyen dört telli bir enstrüman ukulele n.
tubaya benzeyen bir enstrüman bombardon n.
trompete benzer bir enstrüman flugelhorn n.
tuba benzeri pirinç enstrüman bombardon n.
geçmişte çalınan ud benzeri bir enstrüman angelot n.
elektrik titreşimleriyle ses üreten enstrüman electrophone n.
flamenko müziğinde kullanılan davul benzeri bir enstrüman zambomba n.
org ve çeşitli enstrümanların tonuna sahip bir enstrüman euphoniad n.
tubaya benzeyen ancak daha yüksek perdeli ses veren bir pirinç enstrüman euphonium n.
tonu orga ve şekli dik piyanoya benzeyen bir enstrüman euphonon n.
hindistan'a özgü telli bir enstrüman veena n.
bacakları olmayan piyanoya benzer küçük bir enstrüman virginal n.
üfleme borusu ve klavyesi olan, obua benzeri ses çıkaran eski bir enstrüman harmoniphon n.
pirinç enstrüman çalan müzisyenler brasses n.
grubun veya orkestranın pirinç enstrüman çalan bölümü brass n.
pirinç enstrüman ailesi brass family n.
altı telli enstrüman hexachord n.
bir tondan diğerine geçerken insan veya enstrüman sesiyle yapılan kesintisiz kayma glissando n.
(müzik grubunda ritmi sağlayan) enstrüman grubu rhythm n.
zilli bir tür enstrüman china n.
aynı tür enstrüman grubu choir n.
(orkestrada) aynı tür enstrüman grubu quire n.
piyanoya benzer eski bir enstrüman clarichord n.
bir tür enstrüman yayı goura n.
orkestrada aynı enstrüman grubundan oluşan bölüm group n.
bas sesli enstrüman için bestelenmiş bölüm basso n.
insan sesi dışında enstrüman kullanılmadan icra edilen müzik türü acapella n.
farklı enstrüman veya vokallere uygun bestelenmiş müzik concerted music n.
farklı enstrüman veya vokallere uygun bestelenmiş müzik concerted piece n.
piyano veya orkestranın eşlik ettiği bir veya daha fazla solo enstrüman için yazılmış 16. ve 17. yüzyıllara özgü bir beste türü concerto n.
piyano veya orkestranın eşlik ettiği bir veya daha fazla solo enstrüman için yazılmış 16. ve 17. yüzyıllara özgü bir beste türü church concerto n.
genellikle antik dönemlere veya ortaçağ'a özgü iki telli bir enstrüman dichord n.
sesin birleşik iki borudan çıktığı enstrüman double reed n.
devamlı tekdüze ses çıkaran enstrüman drone n.
enstrüman ailesi family n.
küçük bir enstrüman grubuyla yapılan oda müziği türü consort music n.
bant şeklinde elektronik klavyeye benzer dokunmatik bir enstrüman continuum n.
enstrüman çalan kimse instrumentist n.
tek telli akustik enstrüman intonator n.
enstrüman pedalı pedalier n.
afrika'ya özgü telli bir enstrüman sanko n.
obua ailesindeki en büyük enstrüman olan fagot contrafagotto n.
trompete benzer bir enstrüman fluegelhorn n.
kilise orguna benzeyip orkestra sesini taklit eden büyük bir mekanik enstrüman orchestrion n.
iki kişinin çaldığı telli enstrüman organistrum n.
parmak veya mızrapla çekilerek çalınan telli enstrüman kategorisi plucked instrument n.
yaylı enstrüman çalan kimse scrapegut n.
normalden daha az enstrüman gerektiren senfoni sinfonietta n.
enstrüman sürgüsü slide n.
titreşen bir kamış yardımıyla çalınan bir enstrüman beating-reed instrument n.
müzik gösterisinde enstrüman çalmak blow v.
üflemeli bir enstrüman çalarken kurbağa dili tekniğini kullanmak growl v.
(enstrüman) tıngırdatmak doodle v.
parmakla telli enstrüman çalmak fingerpick v.
kesik bir şekilde alçalan ve yükselen ritimlerin yapılabildiği enstrüman telleri ile ilgili reentrant adj.
enstrüman yardımı olmadan üretilen (ses) natural adj.
enstrüman içermeyen noninstrumental adj.
üç telli olan (enstrüman) trichord adj.
yay ile çalınan (enstrüman) arco adj.
bir enstrüman ailesindeki ikinci düşük sesli enstrümana ait baritone adj.
(enstrüman tonu) yüksek derecede armonik brilliant adj.
enstrüman ailesinin en yüksek mensubuna ait veya ilişkili discant adj.
enstrüman ailesinin en yüksek mensubuna ait veya ilişkili descant adj.
(enstrüman ve vücut arasındaki doğal fiziksel sınırda yazılan) müzik bestesi idiomatic adj.
fazla pedal kullanarak enstrüman çalma ile ilgili overpedalled adj.
enstrüman ailesindeki ikinci en pes sesli enstrümana ait baritone adj.
(aynı enstrüman ailesi içinde) kalın sesli bir müzik aletinden daha pes ses veren contrabass adj.
telli bir enstrüman ile ilişkili fidicinal adj.
ikinci (enstrüman) second adj.
Archaic
yüksek perdeden enstrüman çalmak tweedledee v.
Engineering
(makine, enstrüman, sistem) seçili değer etrafında salınmak hunt v.