|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
modaya yön veren/etkileyen kişi veya grup |
taste maker n.
|
|
2 |
General |
borsada büyük oynayarak fiyatları etkileyen kimse |
bear n.
|
|
3 |
General |
etkileyen faktörler |
influencing factors n.
|
|
4 |
General |
kültürel araçlar vasıtasıyla kolayca yayılan, özellikle çocukları ve kolay etkilenen insanları etkileyen yaygın bir düşünce ya da düşünce şekli |
meme n.
|
|
5 |
General |
birçok meyveli çalının saplarını etkileyen bir hastalık |
cane blight n.
|
|
6 |
General |
fikren etkileyen kimse |
ancestor n.
|
|
|
7 |
General |
bir kimseden yayılan ve başka insanları etkileyen özellik |
aura n.
|
|
8 |
General |
ordunun işleyişini ve birlik komutanının kararlarını etkileyen koşullar ve durumlar |
uncertain environment n.
|
|
9 |
General |
derinden etkileyen kimse |
engrainer n.
|
|
10 |
General |
bir ülkeyi veya ekonomiyi etkileyen sorunlar |
malaise n.
|
|
11 |
General |
irade gücüyle başkalarını etkileyen kimse |
willer n.
|
|
12 |
General |
dikkati etkileyen yorgunluk |
mental exhaustion n.
|
|
13 |
General |
özellikle hava kirliliği seviyelerini etkileyen sisleri ve dumanları inceleyen bilim dalı |
miasmology n.
|
|
14 |
General |
etkileyen bağ |
hold n.
|
|
15 |
General |
birini iyi veya kötü yönde etkileyen kimse |
genius n.
|
|
16 |
General |
etkileyen kimse |
impairer n.
|
|
17 |
General |
etkileyen şey |
impairer n.
|
|
18 |
General |
etkileyen kimse |
impressor n.
|
|
19 |
General |
geniş bir alanı etkileyen bir hastalık türü |
scourge n.
|
|
20 |
General |
duyuları etkileyen şey |
sensible n.
|
|
21 |
General |
ülke siyasetini etkileyen grup |
fourth estate n.
|
|
22 |
General |
kişinin kaderini etkileyen gezegen/gezegenler grubu |
star n.
|
|
23 |
General |
insanları telkinle etkileyen kimse |
suggestionist n.
|
|
24 |
General |
duyguları etkileyen |
impressive adj.
|
|
25 |
General |
yavaş yavaş etkileyen |
slow adj.
|
|
26 |
General |
akciğeri etkileyen |
pulmonary adj.
|
|
|
27 |
General |
birbirini etkileyen |
interactive adj.
|
|
28 |
General |
birden fazla organı etkileyen |
multiple adj.
|
|
29 |
General |
insanı etkileyen |
punchy adj.
|
|
30 |
General |
çok kişi veya şeyi etkileyen |
far-reaching adj.
|
|
31 |
General |
birbirini etkileyen |
interacting adj.
|
|
32 |
General |
işçiliği etkileyen |
labor adj.
|
|
33 |
General |
işletmeyi etkileyen |
labor adj.
|
|
34 |
General |
işçiliği etkileyen |
labour adj.
|
|
35 |
General |
işletmeyi etkileyen |
labour adj.
|
|
36 |
General |
sadece tek bir tarafı etkileyen |
unilateral adj.
|
|
37 |
General |
vücudun tek bir tarafını etkileyen |
unilateral adj.
|
|
38 |
General |
(bir şeyi) kısmen etkileyen |
halfway adj.
|
|
39 |
General |
duyuları etkileyen |
heady adj.
|
|
40 |
General |
kanı etkileyen |
hematic adj.
|
|
41 |
General |
insanları etkileyen |
human adj.
|
|
42 |
General |
tek gözü etkileyen |
monocular adj.
|
|
43 |
General |
geçmişi etkileyen |
retro-operative adj.
|
|
44 |
General |
(sanat eseri) anlamından ziyade duygusal olarak etkileyen |
decorative adj.
|
|
45 |
General |
yönünü etkileyen |
directing adj.
|
|
46 |
General |
uzak mesafeden etkileyen |
long-distance adj.
|
|
47 |
General |
birden fazla sistemi etkileyen |
multi-system adj.
|
|
48 |
General |
ani şiddetle, felaketle veya yıkımla etkileyen |
ruinous adj.
|
|
49 |
General |
sonucu etkileyen |
runaway adj.
|
|
50 |
General |
yoğun etkileyen |
immersive adj.
|
|
51 |
General |
olumsuz etkileyen |
infectious adj.
|
|
52 |
General |
yapı yerine fonksiyonları etkileyen |
dynamic adj.
|
|
53 |
General |
duyguları etkileyen |
affectual adj.
|
|
54 |
General |
geniş çapta etkileyen |
doomsday adj.
|
|
55 |
General |
bağırsağı etkileyen |
intestinal adj.
|
|
56 |
General |
kainatın tamamını etkileyen |
pancosmic adj.
|
|
57 |
General |
emekliliği etkileyen |
pensionable adj.
|
|
58 |
General |
derinden etkileyen |
corrosive adj.
|
|
59 |
General |
organizmanın yapısını etkileyen |
organic adj.
|
|
60 |
General |
dağılmayı etkileyen |
scatter adj.
|
|
61 |
General |
duyuları etkileyen |
sensitive [obsolete] adj.
|
|
62 |
General |
olumsuz yönde etkileyen |
poisonous adj.
|
|
63 |
General |
olumsuz yönde etkileyen |
poisonsome [obsolete] adj.
|
|
64 |
General |
bütünü etkileyen |
systemic adj.
|
|
65 |
General |
tek bir parçayı etkileyen anlamı veren ön ek |
mon- pref.
|
|
66 |
General |
birçok parçayı etkileyen anlamı veren ön ek |
multi- pref.
|
|
|
Phrasals |
|
67 |
Phrasals |
(insanı olumsuz etkileyen) güçlü bir duyguyla dolu olmak |
be devoured by v.
|
|
Colloquial |
|
68 |
Colloquial |
bir kararı etkileyen öznel ve duygusal unsur |
gut factor n.
|
|
69 |
Colloquial |
ilk bakışta insanı çok etkileyen kimse veya şey |
drop dead gorgeous n.
|
|
70 |
Colloquial |
zihni manipüle eden/etkileyen uyuşturucu |
head drug n.
|
|
71 |
Colloquial |
seçimlerini/kararlarını etkileyen bir şey değil |
no object expr.
|
|
Idioms |
|
72 |
Idioms |
birini cinsel yönden etkileyen tip |
one's type n.
|
|
73 |
Idioms |
bütünü etkileyen küçük kusur |
a rift in the lute n.
|
|
74 |
Idioms |
kendisi kötü olup etrafını da kötü etkileyen kimse |
a rotten apple n.
|
|
75 |
Idioms |
kendisi kötü olup etrafını da kötü etkileyen kimse |
a bad apple n.
|
|
76 |
Idioms |
birini etkileyen bir şey/durum yok |
no horse in this race expr.
|
|
77 |
Idioms |
havasında, suyunda herkesi etkileyen bir şey var gibi |
there must be something in the water expr.
|
|
Trade/Economic |
|
78 |
Trade/Economic |
firma dışından kaynaklanan işçi başarısını etkileyen koşullar |
macro motivation n.
|
|
79 |
Trade/Economic |
fiş sayısını etkileyen etmenler |
drivers of ticket account n.
|
|
80 |
Trade/Economic |
harcamaların yerli ve ithal malları arasındaki bölüşümünü etkileyen politikalar |
expenditure switching policies n.
|
|
81 |
Trade/Economic |
insanın iç dünyasını veya ruh yapısını etkileyen güçlükler |
psychic costs n.
|
|
82 |
Trade/Economic |
kuru etkileyen faktörler |
exchange rate determinant n.
|
|
83 |
Trade/Economic |
mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar |
other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed n.
|
|
84 |
Trade/Economic |
arz talep dengesini arzın gerisinde kalan talep lehine etkileyen kapasite |
overhang n.
|
|
85 |
Trade/Economic |
(yönetici, çalışan, danışman) güvenilir birinden elde edilip borsada işlem gören tahvillerin fiyatını etkileyen bilgi |
inside information [us] n.
|
|
86 |
Trade/Economic |
çözümü mali kaynakları etkileyen sorun |
pocketbook issue n.
|
|
Law |
|
87 |
Law |
hükmü etkileyen delil |
evidence affecting the judgment n.
|
|
88 |
Law |
ilgili makam üzerinden ülke çıkarlarını etkileyen hususlara ilişkin gerçekleştirilen soruşturma |
inquest of office n.
|
|
89 |
Law |
sadece bir veya birkaç kişiyi etkileyen yasa |
private law n.
|
|
90 |
Law |
kamu menfaatini etkileyen davalarda mevki olarak başsavcıdan sonra gelen savcı |
solicitor general n.
|
|
91 |
Law |
yasal sahibini etkileyen belge |
surrender n.
|
|
92 |
Law |
hukuki tekilliği etkileyen |
singular adj.
|
|
93 |
Law |
bireysel mülkiyet çıkarlarını etkileyen |
singular adj.
|
|
94 |
Law |
bireysel mülkiyet haklarını etkileyen |
singular adj.
|
|
Politics |
|
95 |
Politics |
genel nitelikte olup bazı özel çıkarları da etkileyen bir yasa tasarısı |
hybrid bill n.
|
|
96 |
Politics |
başkanlık seçiminden kısa süre sonra gerçekleşip sonuçları etkileyen büyük olay |
october surprise n.
|
|
97 |
Politics |
birden fazla ulusu etkileyen |
supernational adj.
|
|
98 |
Politics |
(abd'de) eyaletler arası ticareti etkileyen işçi-işveren sorunlarında kamu menfaatini temsil eden bağımsız devlet kurumu |
fmcs (federal mediation and conciliation service) abrev.
|
|
Technical |
|
99 |
Technical |
alçak frekanslarda çalışırken alıcıyı etkileyen sinyaller |
motorboating n.
|
|
100 |
Technical |
betonu etkileyen faktör |
factor effecting concrete n.
|
|
101 |
Technical |
önemli şekilde etkileyen arıza |
faults which seriously impair n.
|
|
102 |
Technical |
birbirini etkileyen |
interactive adj.
|
|
Computer |
|
103 |
Computer |
etkileyen okları çıkar |
remove precedent arrows expr.
|
|
Automotive |
|
104 |
Automotive |
yarış otomobilini olumsuz etkileyen hava akımı |
wake disruption n.
|
|
Aeronautic |
|
105 |
Aeronautic |
uçakta verimlilik kapasitesini etkileyen faktörler |
performance n.
|
|
Marine |
|
106 |
Marine |
şehri etkileyen afet |
urban disaster n.
|
|
107 |
Marine |
tekneyi etkileyen dalga kuvveti |
wave-exciting fluid force n.
|
|
108 |
Marine |
tekneyi etkileyen dalga kuvveti |
wave-exciting force n.
|
|
109 |
Marine |
(sevkiyatı etkileyen) buz birikimi |
ice-barrier n.
|
|
Medical |
|
110 |
Medical |
başın bir yarısını etkileyen ağrı |
hemicrania n.
|
|
111 |
Medical |
morbiditeyi etkileyen faktörler |
factors affecting morbidity n.
|
|
112 |
Medical |
migren ve epilepsi vakalarında görülen ve duyuları etkileyen belirti |
aura n.
|
|
113 |
Medical |
mortaliteyi etkileyen faktörler |
factors affecting mortality n.
|
|
114 |
Medical |
obeziteyi etkileyen faktörler |
factors affecting obesity n.
|
|
115 |
Medical |
tedavisi yapılan hastalığın iyileşme sürecini olumsuz anlamda etkileyen eşzamanlı hastalık |
comorbidity n.
|
|
116 |
Medical |
topikal olarak uygulanan derinin biyolojik fonksiyonlarını etkileyen bileşenler içeren kozmetik-farmasötik melezler |
cosmeceuticals n.
|
|
117 |
Medical |
topikal olarak uygulanan derinin biyolojik fonksiyonlarını etkileyen bileşenler içeren kozmetik-farmasötik melezler |
cosmeceutical products n.
|
|
118 |
Medical |
topoizomerazı etkileyen ilaçlar |
topoisomerase interactive drugs n.
|
|
119 |
Medical |
tedavi sonucunu etkileyen faktörler |
factors affecting treatment outcome n.
|
|
120 |
Medical |
tüm bedeni etkileyen zehirlilik |
systemic toxicity n.
|
|
121 |
Medical |
sağlığı etkileyen şey |
medicine n.
|
|
122 |
Medical |
karaciğeri etkileyen bileşik |
hepatic n.
|
|
123 |
Medical |
ağızda yer alan submandibuler dokuları etkileyen selülit |
ludwig's angina n.
|
|
124 |
Medical |
hastalıktan kurtulan polio hastalarını etkileyen bir rahatsızlık |
post-polio syndrome n.
|
|
125 |
Medical |
yüzü etkileyen nevralji |
prosopalgia n.
|
|
126 |
Medical |
tüm vücudu etkileyen |
general adj.
|
|
127 |
Medical |
tüm bedeni etkileyen |
systemic adj.
|
|
128 |
Medical |
endoserviksi etkileyen |
endocervical adj.
|
|
129 |
Medical |
kan damarlarının genişliğini etkileyen |
vasomotor adj.
|
|
130 |
Medical |
mastoid çıkıntıyı etkileyen |
mastoidal adj.
|
|
131 |
Medical |
mastoid çıkıntıyı etkileyen |
mastoideal adj.
|
|
132 |
Medical |
mastoid çıkıntıyı etkileyen |
mastoidean adj.
|
|
133 |
Medical |
kanı etkileyen |
hemic adj.
|
|
134 |
Medical |
karaciğeri etkileyen |
hepatical adj.
|
|
135 |
Medical |
tek kulakla kullanımı etkileyen |
monaural adj.
|
|
136 |
Medical |
tek bir organı veya organ grubunu etkileyen |
monorganic adj.
|
|
137 |
Medical |
eklem arası sıvı keseciğini etkileyen |
bursal adj.
|
|
138 |
Medical |
yüzde yanakları ve burun kemerini etkileyen |
butterfly adj.
|
|
139 |
Medical |
birden fazla organ sistemini etkileyen |
multisystem adj.
|
|
140 |
Medical |
vücuttaki birden çok organ sistemini etkileyen |
multisystemic adj.
|
|
141 |
Medical |
vücudun aynı tarafını etkileyen |
ipsilateral adj.
|
|
142 |
Medical |
vücudun aynı tarafını etkileyen |
ipselateral adj.
|
|
143 |
Medical |
vücudun aynı tarafını etkileyen |
ipsolateral adj.
|
|
144 |
Medical |
kalp kasının iletkenliğini etkileyen |
dromotropic adj.
|
|
145 |
Medical |
birden fazla eklemi etkileyen |
polyarticular adj.
|
|
146 |
Medical |
(yanık) derinin üst tabakasını etkileyen |
first-degree adj.
|
|
147 |
Medical |
yumurtalığı etkileyen |
ovarial adj.
|
|
148 |
Medical |
semptomları etkileyen |
symptomatic adj.
|
|
Anatomy |
|
149 |
Anatomy |
kalp dış zarını etkileyen |
pericardiac adj.
|
|
150 |
Anatomy |
kalp dış zarını etkileyen |
pericardial adj.
|
|
151 |
Anatomy |
kalp dış zarını etkileyen |
pericardian adj.
|
|
152 |
Anatomy |
soluk borusu ve bronşları etkileyen |
tracheobronchial adj.
|
|
153 |
Anatomy |
belirli bir salgı bezinin çalışmasını etkileyen (hormon) |
tropic adj.
|
|
154 |
Anatomy |
organın/sistemin iki tarafını da etkileyen |
ambilateral adj.
|
|
155 |
Anatomy |
amigdalayı etkileyen |
amygdaloid adj.
|
|
156 |
Anatomy |
hem atardamarı hem toplardamarı etkileyen |
arteriovenous adj.
|
|
157 |
Anatomy |
eklemleri etkileyen |
articulary adj.
|
|
158 |
Anatomy |
hem vertebral hem de baziler arterleri etkileyen |
vertebrobasilar adj.
|
|
159 |
Anatomy |
alt ve üst çeneyi etkileyen |
bimaxillary adj.
|
|
160 |
Anatomy |
himeni etkileyen |
hymenal adj.
|
|
161 |
Anatomy |
bulbusu etkileyen |
oblongatal adj.
|
|
162 |
Anatomy |
medülla oblongata'yı etkileyen |
oblongatal adj.
|
|
163 |
Anatomy |
sırtın bel bölgesini etkileyen |
dorsolumbar adj.
|
|
164 |
Anatomy |
folikülleri etkileyen |
follicular adj.
|
|
165 |
Anatomy |
hem ağzı hem de yüzü etkileyen |
orofacial adj.
|
|
166 |
Anatomy |
kemik veya iskeleti etkileyen |
osteal adj.
|
|
167 |
Anatomy |
kondil üzerinde yer alan kemiği etkileyen |
supracondylar adj.
|
|
168 |
Anatomy |
(belirli) hücre, doku veya organın büyümesini etkileyen hormon |
-trophin suf.
|
|
169 |
Anatomy |
(belirli) hücre, doku veya organın fonksiyonunu etkileyen hormon |
-trophin suf.
|
|
170 |
Anatomy |
(belirli) hücre, doku veya organın büyümesini etkileyen hormon |
-tropin suf.
|
|
171 |
Anatomy |
(belirli) hücre, doku veya organın fonksiyonunu etkileyen hormon |
-tropin suf.
|
|
Psychology |
|
172 |
Psychology |
psikolojik güdüyü etkileyen içgüdüsel unsurların analizi |
reduction n.
|
|
173 |
Psychology |
pek çok sistemi etkileyen enflamatuvar rahatsızlık |
multisystem involving inflammatory disorde n.
|
|
174 |
Psychology |
zihni etkileyen operasyon |
operation n.
|
|
Physiology |
|
175 |
Physiology |
gastrointestinal sistemi etkileyen hormon |
gastrointestinal hormone n.
|
|
176 |
Physiology |
kalp ve ciğerleri etkileyen |
cardiopulmonary adj.
|
|
177 |
Physiology |
kalp ve ciğerleri etkileyen |
cardiorespiratory adj.
|
|
178 |
Physiology |
sinirleri etkileyen |
nervous adj.
|
|
179 |
Physiology |
vestibüler duyuyu etkileyen |
vestibular adj.
|
|
180 |
Physiology |
sinir sistemini etkileyen |
systemic adj.
|
|
181 |
Physiology |
organın yarısını etkileyen anlamı veren ön ek |
hemi- pref.
|
|
182 |
Physiology |
vücudun bir kısmını etkileyen anlamı veren ön ek |
hemi- pref.
|
|
183 |
Physiology |
vücudun tamamını etkileyen anlamı veren ön ek |
hemi- pref.
|
|
Pathology |
|
184 |
Pathology |
göz merceğinin çekirdeğini etkileyen bir katarakt |
nuclear cataract n.
|
|
185 |
Pathology |
merkezi sinir sistemini etkileyen bir frengi enfeksiyonu |
neurosyphilis n.
|
|
186 |
Pathology |
göğsü etkileyen ciddi bir ur |
thoracic actinomycosis n.
|
|
187 |
Pathology |
merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık |
general paralysis of the insane (gpi) n.
|
|
188 |
Pathology |
merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık |
dementia paralytica n.
|
|
189 |
Pathology |
gözleri etkileyen bir alerjik rahatsızlık |
vernal conjunctivitis n.
|
|
190 |
Pathology |
özellikle boğaz ve bademcikleri etkileyen ülserli bakteriyel bir enfeksiyon |
vincent's angina n.
|
|
191 |
Pathology |
özellikle boğaz ve bademcikleri etkileyen ülserli bakteriyel bir enfeksiyon |
vincent's disease n.
|
|
192 |
Pathology |
özellikle boğaz ve bademcikleri etkileyen ülserli bakteriyel bir enfeksiyon |
trench mouth n.
|
|
193 |
Pathology |
özellikle boğaz ve bademcikleri etkileyen ülserli bakteriyel bir enfeksiyon |
vincent's infection n.
|
|
194 |
Pathology |
dalakta meydana gelen ve en çok malpighi cisimciklerini etkileyen bir amiloidoz |
sago spleen n.
|
|
195 |
Pathology |
tropheryma whippelli bakterisinden kaynaklanan özellikle bağırsakları etkileyen bir çeşit emilim sendromu |
whipple's disease n.
|
|
196 |
Pathology |
tropheryma whippelli bakterisinden kaynaklanan özellikle bağırsakları etkileyen bir çeşit emilim sendromu |
intestinal lipodystrophy n.
|
|
197 |
Pathology |
vücudun bir yarısını etkileyen ağrı |
hemialgia n.
|
|
198 |
Pathology |
görme alanının yarısını etkileyen yarı körlük |
hemianopic scotoma n.
|
|
199 |
Pathology |
başın bir yarısını etkileyen ağrı |
hemicrany n.
|
|
200 |
Pathology |
cildi ve sinir sistemini etkileyen bir uçuk virüsü |
herpes simplex virus n.
|
|
201 |
Pathology |
rahmi etkileyen hastalık |
hysteropathy n.
|
|
202 |
Pathology |
rahmi etkileyen bozukluk |
hysteropathy n.
|
|
203 |
Pathology |
çocukları ve genç erişkinleri etkileyen bir akut solunum yetmezliği çeşidi |
mycoplasmal pneumonia n.
|
|
204 |
Pathology |
dirsek, kalça ve diz eklemleri başta olmak üzere eklemleri etkileyen ağrılı ve hareketi kısıtlayıcı bir rahatsızlık |
chondromatosis n.
|
|
205 |
Pathology |
kan damarlarını ve bağ dokuyu etkileyen otoimmün bir hastalık |
dermatosclerosis n.
|
|
206 |
Pathology |
merkezi sinir sistemini etkileyen kronik ve progresif bir hastalık |
disseminated sclerosis n.
|
|
207 |
Pathology |
genç erişkinlik ve orta yaş arasında ortaya çıkıp ilk olarak göz kapağı ve boğaz kaslarını etkileyen bir tür kas distrofisi |
oculopharyngeal muscular dystrophy n.
|
|
208 |
Pathology |
bataklık bölgelerde yaşayanları etkileyen bir hastalık |
impaludism n.
|
|
209 |
Pathology |
kasları etkileyen nadir bir genetik hastalık |
distal muscular dystrophy n.
|
|
210 |
Pathology |
genellikle büyük eklemleri etkileyen ateşli bir romatizma türü |
inflammatory rheumatism n.
|
|
211 |
Pathology |
beyni etkileyen poliomyelit |
polioencephalitis n.
|
|
212 |
Pathology |
iki veya daha fazla eklemi etkileyen artrit |
polyarthritis n.
|
|
213 |
Pathology |
aynı anda birden fazla kası etkileyen hastalık |
polymyopathy n.
|
|
214 |
Pathology |
atardamarın tamamını etkileyen iltihaplanma |
panarteritis n.
|
|
215 |
Pathology |
eklemin tamamını etkileyen iltihaplanma |
panarthritis n.
|
|
216 |
Pathology |
beynin gri ve beyaz maddelerini etkileyen ensefalit |
panencephalitis n.
|
|
217 |
Pathology |
ileri yaştakilerin kol ve bacak kaslarını etkileyen bir rabdomiyosarkom türü |
pleomorphic rhabdosarcoma n.
|
|
218 |
Pathology |
genellikle erkekleri etkileyen bir kas distrofisi çeşidi |
becker muscular dystrophy n.
|
|
219 |
Pathology |
genellikle erkekleri etkileyen bir kas distrofisi çeşidi |
becker's muscular dystrophy n.
|
|
220 |
Pathology |
çocukları etkileyen bir romatoid artrit türü |
juvenile rheumatoid arthritis n.
|
|
221 |
Pathology |
diğerlerini etkileyen |
infective adj.
|
|
Pharmaceutics |
|
222 |
Pharmaceutics |
beyni etkileyen geniş bir ilaç grubu |
benzodiazepines n.
|
|
223 |
Pharmaceutics |
belirli bir şeyi etkileyen anlamındaki son ek |
-tropic suf.
|
|
Dermatology |
|
224 |
Dermatology |
vücudun nemli bölgelerini etkileyen bir mantar enfeksiyonu |
dhobi itch n.
|
|
Optics |
|
225 |
Optics |
lens korteksini etkileyen katarakt |
cortical cataract n.
|
|
Veterinary |
|
226 |
Veterinary |
kuşlarda ağız, göz kapakları, kulak ve kloakı etkileyen bir hastalık |
canker n.
|
|
227 |
Veterinary |
atlarda topuk kemiğini veya bağlantılı kısımları etkileyen bir hastalık |
navicular disease n.
|
|
228 |
Veterinary |
belli bir bölgeyi etkileyen hastalık |
enzootic n.
|
|
229 |
Veterinary |
sığırlarda görülen ve boynuzun iç yapısını etkileyen bir hastalık |
horn distemper n.
|
|
230 |
Veterinary |
atların bukağılığını etkileyen ve topallığa sebep olabilen anormal kemik büyümesi |
ringbone n.
|
|
231 |
Veterinary |
koyunları etkileyen bir hastalık |
claw sickness n.
|
|
232 |
Veterinary |
kedileri etkileyen bir retrovirüs |
feline leukemia virus n.
|
|
233 |
Veterinary |
hayvan tüy veya yününü etkileyen bir hastalık türü |
pelt rot n.
|
|
234 |
Veterinary |
salgın olarak görülüp çok sayıda türü etkileyen (hastalık) |
panzootic adj.
|
|
Statistics |
|
235 |
Statistics |
etkileyen özellik |
operating characteristic n.
|
|
236 |
Statistics |
olasılıksal bir süreçte belirli bir olayı etkileyen geçmiş olaylar kümesi |
memory n.
|
|
Physics |
|
237 |
Physics |
belirli bir yüzeyi etkileyen termik radyasyonun toplam normal bileşeni |
thermal exposure n.
|
|
Chemistry |
|
238 |
Chemistry |
sonradan etkileyen zararlı etmen |
delayed-action casualty agent n.
|
|
239 |
Chemistry |
kabarcık oluşumuna neden olup gözleri ve akciğerleri etkileyen sülfit bazlı toksik bir savaş gazı |
mustard agent n.
|
|
240 |
Chemistry |
kan ve sinir zehri olup gözleri ve akciğerleri etkileyen deri kabartıcı bir savaş gazı |
dichloroethyl sulfide n.
|
|
241 |
Chemistry |
kan ve sinir zehri olup gözleri ve akciğerleri etkileyen deri kabartıcı bir savaş gazı |
dichlorethyl sulfide n.
|
|
Biology |
|
242 |
Biology |
sinir dokularını etkileyen toksinlere verilen ad |
neurolysin n.
|
|
243 |
Biology |
kalitatif bir özelliğin dışavurumunu büyük ölçüde etkileyen gen |
oligogene n.
|
|
244 |
Biology |
hem sinirleri hem de kasları etkileyen |
neuromuscular adj.
|
|
245 |
Biology |
belirli bir bezin aktivitesini etkileyen (hormon) |
trophic adj.
|
|
246 |
Biology |
mitoz bölünmeyi etkileyen |
antimitotic adj.
|
|
247 |
Biology |
sıçan veya fareleri etkileyen |
murine adj.
|
|
248 |
Biology |
türdeki tüm üyeleri etkileyen |
infraspecific adj.
|
|
249 |
Biology |
organ veya parçanın ara dokularını etkileyen |
interstitial adj.
|
|
250 |
Biology |
organ veya parçanın ara dokularını etkileyen |
intersticial adj.
|
|
251 |
Biology |
somatik hücreleri etkileyen |
somatogenetic adj.
|
|
252 |
Biology |
aynı anda etkileyen |
symmetric adj.
|
|
253 |
Biology |
her iki uzvu etkileyen |
symmetric adj.
|
|
254 |
Biology |
aynı anda etkileyen |
symmetrical adj.
|
|
255 |
Biology |
her iki uzvu etkileyen |
symmetrical adj.
|
|
Biochemistry |
|
256 |
Biochemistry |
sinir hücrelerinde sinaptik aktarımı etkileyen kimyasal bir madde veya tıbbi cihaz |
neuromodulator n.
|
|
257 |
Biochemistry |
organizmanın salgıladığı, fizyolojisini veya davranışını etkileyen kimyasal |
allelochemical n.
|
|
258 |
Biochemistry |
bazı hayvanların dışarıdan salgıladığı ve başka türlerin fizyolojisini etkileyen kimyasal madde |
allomone n.
|
|
259 |
Biochemistry |
yavrudaki gen ifadesini etkileyen gende meydana gelen kimyasal değişiklik |
emprint [obsolete] n.
|
|
Zoology |
|
260 |
Zoology |
güvercin gibi kuşları etkileyen bir akar |
dove tick (argas reflexus) n.
|
|
Botanic |
|
261 |
Botanic |
kereviz yapraklarını etkileyen mantar hastalığı |
celery blight n.
|
|
262 |
Botanic |
domatesleri etkileyen bir virüs |
tip blight n.
|
|
263 |
Botanic |
çeşitli bitkileri etkileyen bir viral hastalık |
tomato streak n.
|
|
264 |
Botanic |
çeşitli bitkileri etkileyen bir viral hastalık |
spotted wilt n.
|
|
265 |
Botanic |
narenciye ağaçlarını etkileyen bir hastalık |
tristeza n.
|
|
266 |
Botanic |
kışın meydana gelen ve bir ağacın gövdesini etkileyen güneş yanığı |
trunk scald n.
|
|
267 |
Botanic |
kaba yoncayı etkileyen bakteriyel bir hastalık |
alfalfa dwarf n.
|
|
268 |
Botanic |
buğday yaprakları ve saplarını etkileyen bir mantar |
wheat flag smut (urocystis tritici) n.
|
|
269 |
Botanic |
çeşitli bitkileri etkileyen bir viral hastalık |
yellow spot n.
|
|
270 |
Botanic |
bitki büyümesini etkileyen madde |
growth substance n.
|
|
271 |
Botanic |
otsu bitkileri etkileyen bir gövde hastalığı |
dieback n.
|
|
272 |
Botanic |
tatlı patatesleri etkileyen bir hastalık |
soil rot n.
|
|
273 |
Botanic |
lobu etkileyen |
lobar adj.
|
|
274 |
Botanic |
narenciye üretimini etkileyen |
citrous adj.
|
|
Agriculture |
|
275 |
Agriculture |
tatlı patatesleri etkileyen bir hastalık |
pox n.
|
|
Social Sciences |
|
276 |
Social Sciences |
farklı ırklar arasındaki ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan eylemleri etkileyen prensipler |
interracialism n.
|
|
277 |
Social Sciences |
bireyi etkileyen biyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel etkenler |
situation n.
|
|
278 |
Social Sciences |
davranış şeklini etkileyen koşullar |
situation n.
|
|
Linguistics |
|
279 |
Linguistics |
komşu dili etkileyen dil |
adstrate n.
|
|
280 |
Linguistics |
komşu dili etkileyen dil |
adstratum n.
|
|
281 |
Linguistics |
sözcüğün çekimini ve yapısal özelliklerini etkileyen dilbilimsel cinsiyet |
natural gender n.
|
|
282 |
Linguistics |
dilin ses yapısını etkileyen değişim |
shift n.
|
|
283 |
Linguistics |
dilin ses yapısını etkileyen birbirine paralel değişimler sistemi |
shift n.
|
|
Philosophy |
|
284 |
Philosophy |
ahlakı inşa ederek (başkalarını) etkileyen bir kimse veya şey |
morale builder n.
|
|
285 |
Philosophy |
(faaliyet) eylemi gerçekleştireni etkileyen |
self-regarding adj.
|
|
Geology |
|
286 |
Geology |
birden fazla ortamı etkileyen kirlenme |
transmedia pollution n.
|
|
287 |
Geology |
dünya kabuğunun büyük kara alanlarını veya okyanus tabanını etkileyen düşey ve dikey hareketleri |
epirogeny n.
|
|
Military |
|
288 |
Military |
gece görüşünü etkileyen faktörler |
factors effecting night vision n.
|
|
289 |
Military |
görev, hedef ve harekat planlarını etkileyen geniş stratejik faktörlere yönelik değerlendirme |
strategic estimate n.
|
|
Sport |
|
290 |
Sport |
bazı oyunlarda rakibin yaptığı ve topu geri döndürme şansını etkileyen kazara müdahale |
hinder n.
|
|
291 |
Sport |
sporcunun performansını olumsuz etkileyen gerginlik |
yips n.
|
|
292 |
Sport |
(golf) konsantrasyonu bozup performansı etkileyen stres |
the yips n.
|
|
293 |
Sport |
(dartta) konsantrasyonu ve performansı kötü etkileyen sinir gerginliği |
dartitis n.
|
|
Music |
|
294 |
Music |
iki sesi eş zamanlı olarak etkileyen füg |
double fugue n.
|
|
295 |
Music |
temel bir tonla karışarak tınısını etkileyen üst ton veya harmonikler |
partial tones n.
|
|
Theatre |
|
296 |
Theatre |
tiyatro gösterisinin veya sanatçısının çekiciliğini etkileyen faktör |
box office n.
|
|
Ornithology |
|
297 |
Ornithology |
belirli kümes hayvanlarının ibiklerini etkileyen bir mantar hastalığı |
whitecomb n.
|
|
Entomology |
|
298 |
Entomology |
evcil ve yabani hayvanları etkileyen bir tür sinek larvası |
wormal n.
|
|
299 |
Entomology |
evcil ve yabani hayvanları etkileyen bir sinek larvası |
wormul n.
|
|
300 |
Entomology |
evcil ve yabani hayvanları etkileyen bir sinek larvası |
wornil n.
|
|
301 |
Entomology |
narenciye ağaçlarını etkileyen bir beyaz sinek |
dialeurodes citri n.
|
|
302 |
Entomology |
narenciye ağaçlarını etkileyen bir beyaz sinek |
citrus whitefly n.
|
|
303 |
Entomology |
sivrisinekleri etkileyen |
culicine adj.
|
|
Slang |
|
304 |
Slang |
merkezi sinir sistemini etkileyen ağır/güçlü uyuşturucu |
monster n.
|
|
British Slang |
|
305 |
British Slang |
(özellikle erkekleri etkileyen) cinsel yolla bulaşan hastalık |
knob-rot n.
|
|