eğlence - Turkish English Dictionary
History

eğlence



Meanings of "eğlence" in English Turkish Dictionary : 117 result(s)

Turkish English
Common Usage
eğlence fun n.
eğlence entertainment n.
General
eğlence regale n.
eğlence play n.
eğlence jollification n.
eğlence party n.
eğlence diversion n.
eğlence revel n.
eğlence dalliances n.
eğlence resource n.
eğlence fete n.
eğlence jamboree n.
eğlence entertaining n.
eğlence plaything n.
eğlence merriment n.
eğlence rollick n.
eğlence conviviality n.
eğlence beano n.
eğlence frivolity n.
eğlence quiz n.
eğlence setout n.
eğlence potlatch n.
eğlence game n.
eğlence festivity n.
eğlence saturnalia n.
eğlence lark n.
eğlence jollity n.
eğlence racket n.
eğlence high jinks n.
eğlence relaxation n.
eğlence sport n.
eğlence rejoicing n.
eğlence bash n.
eğlence pastime n.
eğlence merrymaking n.
eğlence fling n.
eğlence frolic n.
eğlence social n.
eğlence carnival n.
eğlence joy n.
eğlence gaiety n.
eğlence jolliness n.
eğlence divertissement n.
eğlence binge n.
eğlence spree n.
eğlence distraction n.
eğlence gag n.
eğlence amusement n.
eğlence recreation n.
eğlence entertainment n.
eğlence basher n.
eğlence blow-out n.
eğlence fad n.
eğlence festival n.
eğlence pleasure n.
eğlence hilarity n.
eğlence blowout n.
eğlence set-out n.
eğlence randan n.
eğlence rant [scottish] n.
eğlence regalement n.
eğlence lake [dialect] n.
eğlence time killer n.
eğlence jag n.
eğlence jest n.
eğlence jolly n.
eğlence entertain [obsolete] n.
eğlence junketing n.
eğlence uptails all n.
eğlence jink n.
eğlence jol n.
eğlence jolliment n.
eğlence jollyhead n.
eğlence whifflery n.
eğlence whoop-de-do n.
eğlence whoop-de-doo n.
eğlence merimake [obsolete] n.
eğlence merrimake n.
eğlence revelry n.
eğlence repasture n.
eğlence revelment n.
eğlence revelrout [obsolete] n.
eğlence revel-rout n.
eğlence hurrah n.
eğlence luxuriation n.
eğlence burst [uk] n.
eğlence gammock n.
eğlence gig [dialect] n.
eğlence gossiping n.
eğlence rowdydow n.
eğlence disportment [obsolete] n.
eğlence dissipation n.
eğlence comessation n.
eğlence drink [uk] n.
eğlence divert [scotland] n.
eğlence divertisement n.
eğlence figary n.
eğlence shenanigans n.
eğlence fribble n.
eğlence skylark n.
eğlence solace n.
eğlence action n.
eğlence recreational adj.
eğlence convivial adj.
Colloquial
eğlence merrymaking n.
eğlence a laugh n.
eğlence hui n.
eğlence clambake n.
eğlence cakes and ale expr.
Idioms
eğlence fun and games n.
Music
eğlence amusement n.
Archaic
eğlence merrymake n.
eğlence high-go n.
eğlence reverie n.
Slang
eğlence bang n.
eğlence blow n.
eğlence lolz n.

Meanings of "eğlence" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
eğlence balıkçılığı sports fishing n.
herkesin kendi masrafını ödediği eğlence dutch treat n.
eğlence amaçlı geziye çıkmış kimse tripper n.
eğlence düşkünü sybarite n.
eğlence amaçlı küçük yelkenli yacht n.
önceden tanışılmayan biriyle eğlence yeri lokanta vb'ne gitme blind date n.
maskeli eğlence mummery n.
okyanus kıyılarında dinlenme ve eğlence oceanic recreation n.
eğlence düşkünü reveler n.
eğlence yeri spot n.
eğlence etkinlikleri recreation activity n.
eğlence programı floor show n.
eğlence severlik frolicsomeness n.
eğlence sanayii entertainment industry n.
eğlence dünyası show business n.
eğlence düşkünü erkek playboy n.
eğlence yeri place of amusement n.
endonezya'ya özgü bir eğlence tamasha n.
eğlence endüstrisi leisure industry n.
eğlence parkı funfair n.
eğlence gemisi showboat n.
eğlence hazırlayan kimse showman n.
gece kulüplerinde eğlence gösterisi floorshow n.
çılgınca eğlence orgy n.
eğlence yeri hot spot n.
ev eğlence sistemleri home entertainment systems n.
eğlence gemisi pleasure boat n.
danslı eğlence shindig n.
eğlence düşkünü reveller n.
bir oyunun perdeleri arasında kısa eğlence divertissement n.
herhangi bir pasif eğlence biçimi enterdrainment n.
zararsız eğlence innocent amusement n.
çılgınca eğlence wingding n.
kültür eğlence ve spor faaliyetleri cultural, entertainment and sportive activities n.
eğlence sanayisi showbiz n.
eğlence ve dinlenme kampı recreational camp n.
eğlence ve dinlenme recreation n.
eğlence ve dinlenme yardımcısı recreational assistant n.
eğlence ve dinlenme merkezi recreation centre n.
eğlence ve dinlenme tesisleri recreation facilities n.
eğlence ve dinlenme fonu recreation fund n.
gönül eğlence amusement n.
gönül eğlence pastime n.
eğlence hayatı nightlife n.
eğlence mekanı entertainment venue n.
eğlence kaynağı source of amusement n.
eğlence mekanı place of entertainment n.
eğlence işi entertainment business n.
eğlence mekanları places of entertainment n.
eğlence merkezi amusement center n.
eğlence merkezi entertainment complex n.
eğlence merkezi entertainment centre n.
eğlence merkezi entertainment center n.
eğlence merkezi amusement centre n.
eğlence parkı amusement park n.
eğlence dünyasında ünlülerin taklitçisi kimse impersonator n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence stag party n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence stag do n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence stag night n.
eğlence-dinlence alanı recreational ground n.
eğlence-dinlence alanı recreation space n.
eğlence-dinlence bölgesi recreational zone n.
dinsel eğlence carnival n.
eğlence meraklısı kız playgirl n.
halk eğlence yeri public amusement place n.
gürültülü eğlence high jinks n.
gürültülü eğlence jinks n.
gürültülü eğlence high jinx n.
gürültülü eğlence hijinks n.
eğlence evi funhouse n.
eğlence evi fun house n.
eğlence çadırı marque n.
eğlence çadırı pavilion n.
eğlence çadırı party tent n.
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence hen night n.
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence hen do n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence bucks party n.
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence bachelorette party n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence bachelor party n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence bulls party n.
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence hen party n.
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence bucks night n.
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence hen's night n.
eğlence parkı entertainment park n.
eğlence anlayışı sense of entertainment n.
eğlence anlayışı sense of fun n.
eğlence noktası entertainment venue n.
eğlence yeri entertainment venue n.
eğlence ve hobi entertainment and hobby n.
eğlence masrafları entertainment expenses n.
eğlence parkı theme park n.
italya'da bulunan bir eğlence parkı gardaland n.
eğlence amaçlı dalma hizmetleri recreational diving services n.
lunapark veya su parklarında görevli eğlence makineleri operatörü ride operator n.
eğlence amacıyla arada sırada uyuşturucu kullanan kimse a recreational drug user n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fan-fiction n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfiction n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfic n.
eğlence için alınan uyuşturucular recreational drugs n.
eğlence/keyif için alınan uyuşturucular recreational drugs n.
eğlence merkezi hub of fun n.
küresel eğlence merkezi global hub of fun n.
eğlence programı attraction n.
eğlence programı sunucusu compere n.
oyuncaklarına/eğlence hizmetlerine binme/biniş ride n.
bağış toplama amacıyla düzenlenen eğlence yarışması charity game n.
canlı eğlence live entertainment n.
kesintisiz eğlence uninterrupted fun n.
disneyland'ın vahşi batı temalı eğlence adası frontierland n.
eğlence tesisleri entertainment facilities n.
eğlence faaliyetleri recreational activities n.
eğlence evi pleasure-house n.
eğlence mağazası entertainment store n.
eğlence yerleri places of entertainment n.
lunaparklardaki gibi eğlence amacıyla kullanılan mekanik araç amusement n.
eğlence yolculuğu funride n.
(hindistan) büyük gösteri/eğlence tamasha n.
çay servis edilen parti ve eğlence tea n.
gürültülü eğlence rave-up n.
eğlence için şiir ve benzeri edebi alıntılar okuyan kimse recitationist n.
eğlence parkında ziyaretçilerin içinden genellikle tekne ile geçtiği karanlık tünel tunnel of love n.
eğlence indirimi entertainment deduction n.
eğlence kesintisi entertainment deduction n.
eğlence dünyası entertainment world n.
aşırı eğlence epulosity n.
eğlence düşkünü kimse uptails all n.
kentsel yapıların gezildiği eğlence faaliyeti urban exploration n.
kafa dağıtıcı eğlence beguilement n.
eğlence severlik larkinism n.
hindistan'da şair veya eğlence çalışanı kastından olan kimse bhat n.
sunumu planlanmış eğlence bill n.
eğlence merkezi leisure center n.
eğlence merkezi leisure centre n.
etik değerlere veya ahlaka uygun kültürel öğelerin veya eğlence öğelerinin listesi white list n.
etik değerlere veya ahlaka uygun kültürel öğelerin veya eğlence öğelerinin listesi whitelist n.
gürültülü eğlence whoopee n.
şamatalı eğlence whoopee n.
şen şakrak eğlence whoopee n.
gürültülü eğlence whoopee n.
yasalarla koruma altında olup eğlence ve endüstriyel amaçlı kullanımı kısıtlı olan bölge wilderness area n.
alt sınıf eğlence mekanı hangout n.
eğlence yeri harbergery n.
eğlence merkezi harbergery n.
mayıs ayındaki bahar kutlamalar kapsamında düzenlenen eğlence may game n.
1 mayıs kutlamasında düzenlenen eğlence may game n.
eğlence sektöründe herkesçe tanınan önemli kimse megastar n.
tarihi olaylarla, kültürle ve eğlence dünyası ile bağları sebebiyle değer gören nesneler memorabilia n.
müzik, tiyatro gibi eğlence faaliyetlerinin programı menu n.
çocukça eğlence boy's play n.
küçük ve tenha eğlence yeri hideaway n.
eğlence zamanı high time n.
country müzik çalan eğlence yeri honkytonk n.
country müzik çalan eğlence yeri honky-tonk n.
maskeli eğlence mommery n.
eğlence amaçlı deniz motoru kullanma motorboating n.
ucuz eğlence mekanı gaff [uk] n.
ucuz eğlence mekanı penny gaff [uk] n.
eğlence treni ride n.
eğlence peşinde koşan kimse butterfly n.
eğlence kaynağı giggle [uk] n.
gürültülü eğlence gillravage n.
gürültülü eğlence gillravitch n.
gürültülü eğlence gilravitch n.
gürültülü eğlence gilravage n.
küçük ve tenha eğlence yeri hideaway n.
(eğlence parkında) özellikle ucunda su olan hız treni chute-the-chutes n.
eğlence kaynağı goof n.
eğlence gezisi leisure cruise n.
eğlence ve muhabbet the craic n.
eğlence parkında oyun aletlerinin bulunduğu bina crazy house n.
gösterime hazır eğlence programı package n.
gösterime hazır eğlence programı serisi package n.
eğlence parkı paradise n.
eğlence/gezinti yerleri pleasure spots n.
yemek ve eğlence için toplanma feasting n.
boş eğlence play pleasure n.
eğlence günü playday n.
eğlence malzemesi plaything n.
eğlence parkı pleasure ground n.
gürültülü eğlence powwow n.
eğlence alışkanlığı olan kimse convivialist n.
eğlence gösterisinde en sonda yer alarak mizahi konuşmayı sürdüren kimse corner man n.
eğlence şarkısı corrobory n.
eğlence amaçlı binilen bir halat mekanizması flying fox n.
spor ve eğlence etkinliklerinden elde edilen gelir gate money n.
umuma açık eğlence mekanında içkili oturma salonu private bar [uk] n.
umuma açık eğlence mekanında içkili oturma salonu the private [uk] n.
sosyal eğlence ploy n.
eğlence unsuru screamer n.
eğlence gösterisi show n.
eğlence müdürü showboater n.
eğlence amaçlı kullanılan kanal cruiseway n.
eğlence aktivitesi skittles n.
eğlence peşinde koşmak galavant v.
eğlence peşinde koşmak gad about v.
eğlence peşinde koşmak gad v.
eğlence peşinde koşmak gallivant v.
eğlence düzenlemek lay on entertainment v.
eğlence tertip etmek lay on entertainment v.
eğlence programı sunmak compere v.
(lunapark) hız trenine/eğlence trenine binmek go on the roller coaster v.
eğlence amaçlı kızakla kaymak bob v.
ucuz eğlence mekanlarına gitmek honkytonk v.
ucuz eğlence mekanlarına gitmek honky-tonk v.
(eğlence ve medya sektöründe) bedava gösteri ve atıştırmalıktan faydalanmak için bir işe dahil olmak lig v.
eğlence düzenlemek give v.
eğlence olarak sunmak give v.
eğlence peşinde olmak gilravage [scotland] v.
(tarihi yerleri, yerel kostümleri) turistler için eğlence haline dönüştürmek disneyfy v.
eğlence paketi oluşturmak package v.
eğlence düzenlemek potlatch v.
eğlence seven frolicsome adj.
zevk ve eğlence düşkünü debauched adj.
eğlence meraklısı frolicsome adj.
cümbüşlü eğlence yeri jazzed adj.
eğlence düşkünü pleasure-seeking adj.
eğlence dolu fun-filled adj.
eğlence dolu full of fun adj.
eğlence ve lüks merakı ile ilgili sybaritic adj.
eğlence ve lüks merakı ile ilgili sybaritical adj.
eğlence düşkünü fun-loving adj.
eğlence karşıtı antithalian adj.
eğlence havasında olmayan unfestlich adj.
aşırı eğlence epulose adj.
eğlence meraklısı kiddyish adj.
eğlence amacıyla üretilmiş boulevard adj.
ucuz eğlence mekanlarına özgü honkytonk adj.
ucuz eğlence mekanı dolu honkytonk adj.
ucuz eğlence mekanlarına özgü honky-tonk adj.
eğlence düşkünü hospitable adj.
eğlence düşkünü high-stepper adj.
eğlence ile ilgili conjuring adj.
eğlence meraklısı festlich adj.
(eğlence amaçlı) ciddi gibi görünen seriocomic adj.
(eğlence amaçlı) ciddi gibi görünen seriocomical adj.
eğlence maksadıyla for entertainment purposes adv.
dinlenme/eğlence recreationally adv.
sanat müzik dans eğlence moda amdef (art music dance entertainment fashion) abrev.
Phrasals
belli bir eğitim, eğlence anlayışıyla yetiştirmek raise on v.
belli bir eğitim, eğlence anlayışı vermek raise on v.
Phrases
eğlence için for the hell of it n.
önce iş, sonra eğlence be just before you're generous expr.
eğlence dünyası tam da böyle işler that's show biz (for you) expr.
eğlence dünyası ne yaparsın? that's show biz (for you) expr.
şov/eğlence dünyası böyle işte that's show business (for you) expr.
şov/eğlence dünyası böyle işliyor işte that's show business (for you) expr.
bu dünya şov/eğlence dünyası there's no business like show business expr.
şov/eğlence dünyası gibisi yok there's no business like show business expr.
şov/eğlence dünyasının üstüne yok there's no business like show business expr.
sırf eğlence olsun diye just for the hell of it expr.
sadece eğlence olsun diye for the hell of it expr.
sadece eğlence olsun diye just for the hell of it expr.
sırf eğlence olsun diye for the hell of it expr.
Proverb
önce iş sonra eğlence business before pleasure
Colloquial
alüminyum gövdeli küçük balıkçı teknesi veya eğlence gemisi tinnie n.
alüminyum gövdeli küçük balıkçı teknesi veya eğlence gemisi tinny [aus] n.
eğlence bozan kimse killjoy n.
eğlence-eğlenme vakti/zamanı time to have fun n.
eğlence peşinde koşan zengin delikanlı corinthian n.
eğlence olsun diye for giggles n.
eğlence bozan kimse spoilsport n.
eğlence peşinde koşan zengin delikanlı man-about-town n.
eğlence peşinde koşan zengin delikanlı playboy n.
eğlence bozan kimse party pooper n.
(askere/okula vb başlamadan önce) son bir eğlence last fling n.
içkili eğlence whing-ding n.
içkili eğlence wing-ding n.
vur patlasın çal oynasın eğlence gas n.
çılgın eğlence gas n.
çılgınca eğlence a whoop and a holler n.
deli gibi eğlence a whoop and a holler n.
iç mekanda yapılan eğlence ve panayır kirmess [us] n.
içkili parti/eğlence joy ride n.
matbaada çalışanların düzenlediği yıllık eğlence wayz-goose n.
seks, uyuşturucu ve eğlence party and play n.
seks uyuşturucu ve eğlence sex, drugs, and rock 'n' roll n.
çılgınca ve eğlence kültürüne dayalı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade sex, drugs, and rock 'n' roll n.
biranın su gibi aktığı eğlence/parti keggers n.
gündelik eğlence etkinliği crack [ireland] n.
eğlence için bir araya gelmiş insan topluluğu school [australia/new zealand] n.
müzikli eğlence stir [new zealand] n.
kopmak (eğlence) party hearty v.
eğlence dolu funpacked adj.
eğlence sektörüne ait showbizzy adj.
eğlence sektörü ile ilgili showbizzy adj.
eğlence olsun diye (just) for the hell of it expr.
eğlence olsun diye just for kicks expr.
eğlence olsun diye for kicks expr.
eğlence olsun diye for laughs expr.
eğlence olsun diye for the fun of it expr.
sırf eğlence olsun diye for the heck of it expr.
sırf eğlence olsun diye for the devil of it expr.
sadece eğlence olsun diye for the devil of it expr.
sadece eğlence olsun diye just for kicks expr.
sırf eğlence olsun diye just for kicks expr.
sadece eğlence olsun diye for the heck of it expr.
asıl eğlence half the fun of something expr.
(sırf) eğlence olsun diye (just) for the heck of it expr.
(sadece) eğlence olsun diye (just) for the heck of it expr.
ne eğlence ama are we having fun yet expr.
eğlence başlasın let's get the party started expr.
haydi parti/eğlence başlasın let's get the party started expr.
eğlence başlasın let's get this party started expr.
haydi parti/eğlence başlasın let's get this party started expr.
büyük eğlence great fun expr.
şov/eğlence dünyası böyle işte that's show business expr.
şov/eğlence dünyası böyle işliyor işte that's show business expr.
eğlence sona erdi the party is over expr.
eğlence sona erdi the party's over expr.
Idioms
başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence roman holiday n.
başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence a roman holiday n.
acımasız eğlence roman holiday n.
acımasız eğlence a roman holiday n.
eğlence dolu as much fun as a barrel of monkeys n.
eğlence/alay kaynağı source of laughter n.
eğlence/alay kaynağı source of ridicule n.
eğlence bozan kimse a wet blanket n.
eğlence dolu more fun than a barrel of monkeys n.
göstermelik eğlence bread and circuses n.
son eğlence final fling n.
uyutucu eğlence bread and circuses n.
ülke çapında eğlence bread and circuses n.
son (bir) kez doya doya eğlenme/eğlence (one) last fling n.
son (bir) eğlence (one) last fling n.
çok çılgın bir eğlence a (real) gas n.
popüler eğlence hayatını seven adam a man about town n.
popüler eğlence hayatını seven adam the man about town n.
eğlence dolu (kimse/şey) bundle of laughs n.
birine özgü (eğlence/eğlendirme şekli) your party piece [uk] n.
dağıtmak (eğlence vb) live it up v.
eğlence yerlerini ziyaret etmek hit the high spots v.
eğlence yerlerini ziyaret etmek hit the high points v.
(birini/bir şeyi) eğlence/şaka konusu yapmak make (a) mock of (someone or something) v.
eğlence dolu olmak be a barrel of laughs v.
eğlence dolu olmak be a bundle of laughs v.
eğlence dolu barrel of fun expr.
eğlence/parti bitti! party's over! expr.
eğlence için for fun expr.
eğlence amacıyla for fun expr.
genelde avustralya'nın kırsal kesimlerinde bir işi veya sabit bir adresi olmadan, eğlence amaçlı ya da ekonomik koşullar nedeniyle seyahat etmek on the wallaby (track) expr.
(sırf) eğlence olsun diye (just) for the devil of it expr.
(sadece) eğlence olsun diye (just) for the devil of it expr.
eğlence olsun diye for a lark expr.
eğlence amacıyla for a lark expr.
eğlence olsun diye on a lark expr.
eğlence amacıyla on a lark expr.
eğlence dolu it's more fun than a barrel of monkeys expr.
Formal
sosyal tesisleri ve eğlence aktivitelerini destekleyici kampanyalara katılan kimse recreationist [rare] n.
Speaking
bu sizin için eğlence ve oyundan ibaret it's all fun and games to you expr.
eğlence olsun diye just for fun expr.
iş için mi eğlence için mi? business or pleasure? expr.
iş mi eğlence mi? business or pleasure? expr.
sadece eğlence olsun diye just for fun expr.
sırf eğlence olsun diye just for the fun of it expr.
sadece eğlence olsun diye just for the fun of it expr.
sırf eğlence olsun diye just for fun expr.
Trade/Economic
eğlence sektörü show biz n.
eğlence sektörü show business n.
eğlence sektörü amusement sector n.
eğlence gemisi pleasure boat n.
eğlence vergisi tax of entertainment n.
eğlence sektörü entertainment sector n.
eğlence vergisi entertainment tax n.
eğlence endüstrisi leisure industry n.
eğlence sektörü entertainment industry n.
Law
eğlence vergisi amusement duty n.
eğlence amaçlı kenevir kullanımı recreational marijuana use n.
eğlence resmi amusement duty n.
Politics
hafif eğlence programları light entertainment programmes n.
umuma açık eğlence mekanları public house n.
Industry
new york ticari sinema veya eğlence sektörü broadway n.
(eğlence ve medya sektöründe) gösteri ve atıştırmalığın bedava olduğu iş lig n.
Tourism
çok yönlü eğlence merkezi diversified entertainment center n.
eğlence merkezleri entertainment centers n.
konulu eğlence parkı theme park n.
uyumaktan ziyade eğlence veya toplantılar için kullanılan otel odası hospitality suite n.
(piknik/yürüyüş gibi) günübirlik eğlence amacıyla kullanım recreational use n.
eğlence amacıyla ücretli uzay seyahati yapan kimse astrotourist n.
Media
eğlence sektöründeki kişilere yönelik yayın trade n.
eğlence ve spor dünyasına ait popüler kültür öğelerini kullanan dergi fan magazine n.
eğlence içeriği (film entertainment content n.
yayın, eğlence, sinematograf ve tiyatro birliği bectu (broadcasting, entertainment, cinematograph and theatre union) n.
Technical
eğlence ve konfor entertainment and comfort n.
eğlence makinesi amusement machine n.
eğlence aydınlatması kumanda aletleri entertainment lighting control apparatus n.
eğlence ve endüstriyel uygulamalar recreational and industrial applications n.
eğlence makineleri amusement machines n.
görüntü ve eğlence aydınlatılması kumanda cihazları visual and entertainment lighting control apparatus n.
(birleşik krallık'ta) esasen askeri amaçlarla üretilip günümüzde eğlence ve iş için kullanılan bir dizi yüksek kaliteli ve detaylı harita ordnance survey map n.
karı eğlence amaçlı faaliyetlerde kullanılmak üzere hazırlayan araç snow groomer n.
Computer
diğer eğlence giderleri miscellaneous entertainment expenses n.
eğlence çubuğu gameport joystick n.
eğlence koşusu el ilanı fun run flyer n.
eğlence otobüsü fun bus n.
eğlence otobüsü gif funbus gif n.
eğlence koşusu fun run n.
toplam aylık eğlence gideri total monthly entertainment expenses n.
toplam beklenen eğlence gideri total anticipated entertainment expenses n.
Informatics
eğlence salonu oyunu arcade game n.
Television
bilgisayarlı eğlence sistemi computainment n.
ev eğlence sistemi home entertainment n.
eğlence dünyasında yıldızlaşmış birinin geçici olarak program veya etkinlikte görünmesi guest n.
insanların hayatlarının televizyonda eğlence veya dram malzemesi olarak sunulduğu bir belgesel serisi docu-soap n.
Architecture
kaliforniya'nın anaheim kentinde yer alan büyük bir eğlence parkı disneyland n.
prototipik eğlence parkı disneyland n.
Construction
konut, eğitim, ticaret ve eğlence olanaklarını bir potada eritmeyi amaçlayan bir şehir planlama topluluğu new town n.
Automotive
eğlence ve bilgilendirme sistemi head unit n.
eğlence ve bilgilendirme sistemi infotainment system n.
araç içi eğlence ve bilgilendirme sistemi in-vehicle infotainment system n.
araç eğlence düzeni in-car entertainment n.
araç içi eğlence sistemi in-vehicle entertainment system n.
araç içi eğlence/komünikasyon karışma önleme (bastırma) in-car entertainment/communication interference suppression n.
bilgilendirme ve eğlence düzeni infotainment system n.
bilgilendirme ve eğlence düzeni tepki süresi infotainment response time n.
direksiyona monteli-müzik ses (eğlence) kontrolleri steering column-remote entertainment controls n.
eğlence haber birimi infotainment unit n.
haber eğlence ve sürücü destek yardımları infotainment and driver support aids n.
oto eğlence sistemi auto entertainment system n.
oto eğlence sistemi car entertainment system n.
Railway
parklarda ve hayvanat bahçelerinde eğlence amacı ile kullanılan minyatür tren yolu scenic railway n.
Aeronautic
eğlence arayışıyla jet uçağıyla oradan oraya uçan zengin ve sosyal açıdan önemli kişilerden oluşan grup jet set n.
Marine
eğlence meydanı pleasure ground n.
eğlence gemisi pleasure boat n.
eğlence gemisi pleasure craft n.
Social Sciences
hayvanları mal ve kaynak olarak görmeyip hayvan bedenini, yavrularını, derilerini, tüylerini ve gücünü kullanmayan, hayvanları eğlence, deney ve beslenme aracı görmeyen kimse vegan n.
kişilerin kendi tercihleri ile işsiz kalıp bu süreçte tasarrufları ile eğlence ve hobilerini yaptıkları dönem funemployment n.
Education
tüm semt için eğitim ve eğlence tesisleri bulunan merkez village college [uk] n.
tüm semt için eğitim ve eğlence tesisleri bulunan merkez community college n.
Literature
karnaval insanının sisteme uymayan davranışlarının normal karşılandığı ortamda iktidara karşı söyleyemedikleri ve yapamadıklarının karnaval biçimi altında kinayeli ve tarizi olarak komedi ve eğlence unsurlarıyla bezeyerek yazılması carnivalesque n.
çocuk eğlence kitabı playbook n.
avrupa gazetelerinde deneme, eğlence gibi konulara ayrılan bölüm feuilleton n.
avrupa gazetelerinde eğlence amaçlı deneme feuilleton n.
avrupa gazetelerinin eğlence bölümleri için yazma feuilletonism n.
avrupa gazetelerinin eğlence bölümleri için yazı yazan kimse feuilltonist n.
Linguistics
eğlence dergilerine özgü dil varietyese n.
History
(ingiltere'de) özellikle cinsel ahlak bakımından eğlence düşkünü ve rahat bir dönem olarak kabul edilen 1890'lı yıllar naughty nineties n.
eski roma'da eğlence maksadıyla rol icabı yapılan deniz savaşı naumachia n.
eski roma'da eğlence maksadıyla rol icabı yapılan deniz savaşı naumachy n.
16. ve 17. yüzyıllarda maskeli aktörlerin sergilediği kısa ve alegorik eğlence masque n.
16. ve 17. yüzyıllarda maskeli aktörlerin sergilediği kısa ve alegorik eğlence mask n.
bir dizi resmin arka arkaya gösterildiği eğlence gösterisi myriorama n.
(on sekizinci yüzyıl ingiltere'sinde düzenlenen) müzikli ve danslı eğlence ridotto n.
Environment
eğlence parkı park n.
Geography
new orleans'ta ünlü bir mahalle ve eğlence bölgesi vieux carré n.
new orleans'ta ünlü bir mahalle ve eğlence bölgesi french quarter n.
tokyo'da büyük bir alışveriş ve eğlence bölgesi ginza n.
Military
amerikan ordusu üyeleri ile ailelerine eğlence ve bakım hizmetleri sunan bir kuruluş uso (united service organization) n.
savunma bakanlığı'nın kutlandığı askeri temalar içeren bir eğlence türü militainment n.
birinci dünya savaşı'nda ordular için eğlence merkezi olarak kullanılan oda veya bina hut n.
Sport
kanyonlarda yapılan spor veya eğlence aktiviteleri canyoneering n.
kanyonlarda yapılan spor veya eğlence aktiviteleri canyoning n.
uluslararası spor ve eğlence pazarlama international sports and leisure marketing (isl) n.
içine insan girebilen büyük, hava yastıklı şeffaf eğlence topu zorb n.
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşan kimse zorbonaut n.
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşmak zorb v.
Volleyball
eğlence voleybolu entertainment volleyball n.
Art
pandomimi de içine alan tiyatral eğlence pantomime n.
Music
önceden müziği kaydedilmiş şarkılara canlı olarak eşlik edilen eğlence sistemi karaoke n.
irlanda'ya özgü geleneksel bir eğlence festivali feis n.
eğlence şarkısı corroboree n.
(antik yunan'da) eğlence şarkısı skolion n.
çiftlerin veya grupların eğlence amaçlı yaptığı dans social dancing n.
Theatre
20. yüzyılın başlarında britanya'da popüler olan müzikli bir eğlence concert party n.
eğlence gösterisi kapsamında vücudunu esnetip büken performans sanatçısı contortionist n.
Cinema
film yapımı ve dağıtımı yapan eğlence sektörleri film industry n.
Mythology
mısır mitolojisinde müzik ve eğlence tanrısı bes n.
Abbreviation
eğlence dalış planlayıcısı rdp (recreational dive planner) n.
Latin
yiyecek ve eğlence panem et circenses n.
Archaic
eğlence için düzenlenen toplantı merrymeeting n.
eğlence grubu revelrout n.
eğlence topluluğu revelrout n.
müziğin ön planda olduğu sosyal eğlence musical n.
eğlence düşkünü rioter n.
eğlence için sokakta kavga çıkaran genç roarer n.
(kumar oynanan) eğlence salonu sporting house n.
Slang
çılgın parti/eğlence rave-up n.
eğlence vakti/zamanı takeoff time n.
içkili eğlence/parti keg party n.
biranın su gibi aktığı eğlence/parti kegger n.
içkili uyuşturuculu eğlence binge n.
çılgınca eğlence partay n.
eğlence bozan kimse wet sock n.
pornografik eğlence unsurlarının yoğunlaştığı bölge combat zone n.
eğlence gösterisine ücretsiz giriş paper n.
film, dizi veya video oyunu gibi eğlence içeriklerini sorgulamadan tüketme consoome n.
film, dizi veya video oyunu gibi eğlence içeriklerini sorgulamadan tüketme consoom n.
film, dizi veya video oyunu gibi eğlence içeriklerini sorgulamadan tüketen kişi consoomer n.
eğlence olsun diye for the hell of it expr.
eğlence olsun diye for the devil of it expr.
eğlence olsun diye for the heck of it expr.
British Slang
eğlence bozan kimse misery-guts n.
içkili ve müzikli eğlence craic (irish) n.
eğlence amaçlı uyuşturucu olarak kullanılan jelatin temazepam kapsülleri jellies n.
Modern Slang
yetişkinlere yönelik eğlence adult entertainment n.
alkol tüketiminin verdiği neşe/keyif/eğlence alcohol-induced frivolity n.
reşit olmadan katılmanın mümkün olmadığı her türlü eğlence adult entertainment n.
reşit olmadan katılmanın mümkün olmadığı genellikle cinsel içerikli eğlence adult entertainment n.
ulusal lig ve amerikan ligindeki en iyi beyzbol oyuncuları arasında yazın eğlence için düzenlenen maç all-star game n.
amatör göstericilerce yarışma şeklinde düzenlenen eğlence amateur night n.
Wrestling
bir amerikalı profesyonel güreş eğlence şirketi wwe (world wrestling entertainment) abrev.