görüş - Turkish English Dictionary
History

görüş



Meanings of "görüş" in English Turkish Dictionary : 92 result(s)

Turkish English
Common Usage
görüş remark n.
görüş view n.
görüş opinion n.
General
görüş judgment n.
görüş case n.
görüş optic n.
görüş aspect n.
görüş genius n.
görüş concept n.
görüş counsel n.
görüş prospect n.
görüş discernment n.
görüş horizon n.
görüş estimation n.
görüş conception n.
görüş apprehension n.
görüş view n.
görüş position n.
görüş outlook n.
görüş estimate n.
görüş submission n.
görüş outlook on n.
görüş eyesight n.
görüş practice n.
görüş interest n.
görüş thought n.
görüş point of view n.
görüş standpoint n.
görüş stance n.
görüş eye n.
görüş argument n.
görüş idea n.
görüş feeling n.
görüş pow wow n.
görüş notion n.
görüş conviction n.
görüş viewing n.
görüş dictum n.
görüş sight n.
görüş vision n.
görüş visibility n.
görüş contention n.
görüş thinking n.
görüş opinion n.
görüş take n.
görüş notice [obsolete] n.
görüş argumentum n.
görüş light n.
görüş eyeful n.
görüş eyeshot n.
görüş visto n.
görüş lookout [us] n.
görüş look-out [us] n.
görüş observe [scotland] n.
görüş imputation n.
görüş verdict n.
görüş fancy n.
görüş paraenesis n.
görüş parenesis n.
görüş piece n.
görüş consent [obsolete] n.
görüş photoreception n.
görüş seet [dialect] n.
görüş sicht [scotland] n.
görüş point n.
görüş surmise n.
görüş survey n.
görüş optical adj.
görüş visual adj.
görüş -scopy suf.
Colloquial
görüş vardy [dialect] n.
Idioms
görüş eye-view n.
Trade/Economic
görüş consideration n.
görüş observation n.
Law
görüş dictum n.
görüş obiter dictum n.
görüş remark n.
görüş comment n.
görüş avis n.
görüş op n.
Politics
görüş perspective n.
görüş vision n.
görüş opinion n.
Technical
görüş sight n.
görüş opinion n.
Computer
görüş feedback n.
görüş viewpoint n.
Automotive
görüş visibility n.
Archaic
görüş censure n.
görüş avision n.
görüş face n.
görüş mouth n.

Meanings of "görüş" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
mesafe (görüş/atış) range n.
görüş alanı sight n.
görüş alanı view n.
General
görüş ayrılığı split in opinion n.
görüş açısı point of view n.
politik görüş politics n.
bilimsel görüş scientific opinion n.
görüş hattı line of vision n.
görüş ayrılığı divergence n.
görüş noktası standpoint n.
ileri görüş foresight n.
görüş açısı angle n.
görüş alanı view n.
görüş açısı look angle n.
ana görüş mainstream n.
bildirilen görüş submission n.
görüş ayrılığı dissensus n.
görüş açısı ken n.
bütün yaşam ve tabiatın görünmez ve sonsuz olanın ruhani simgeleri ve anlamlarıyla dolu olduğuna inanan bir görüş sacramentalism n.
ılımlı politik görüş center n.
görüş mesafesi visibility distance n.
görüş ayrılığı difference of opinion n.
dayanaksız görüş speculation n.
ileri görüş prescience n.
görüş birliği agreement n.
görüş alışverişi communion n.
ana görüş main stream n.
görüş hattı line of sight n.
soyut görüş abstract idea n.
görüş alanı field of view n.
görüş açısı slant n.
genel görüş panoramic sight n.
siyasi görüş politics n.
görüş uzaklığı sighting distance n.
görüş açısı outlook n.
görüş bildirisi statement of opinion n.
görüş açısı viewpoint n.
görüş açısı stand point n.
görüş açısı standpoint n.
görüş uzaklığı visibility n.
görüş alanı ken n.
ortak bir zevk, görüş, tutku vb common ground n.
ılımlı politik görüş centre n.
görüş netliği visibility n.
sürücü yol görüş açısı driver vantage point n.
genel görüş zeitgeist n.
görüş yüksekliği visual elevation n.
görüş mesafesi visibility range n.
yakın görüş close up n.
görüş mesafesi visibility n.
teslis prensibini savunan görüş trinitarianism n.
görüş açısı visual angle n.
görüş keskinliği visual acuity n.
bilimsel görüş scientific outlook n.
bilimsel görüş scientific view n.
bilimsel görüş scientific perspective n.
görüş ayrılığı dissidence n.
görüş ayrılığı dissent n.
siyasi görüş political view n.
iyi görüş good opinion n.
siyasal görüş political view n.
politik görüş political view n.
hukuki görüş legal opinion n.
görüş keskinliği acuity of vision n.
dini görüş religious opinion n.
binoküler görüş binocular vision n.
görüş birliği communion n.
görüş alışverişi conference n.
felsefi görüş philosophical view n.
ilk görüş first sight n.
geniş görüş alanı wide field of view n.
görüş açısı field of vision n.
görüş uzaklığı eyesight n.
gece görüş cihazı forward looking infra-red n.
-i görüş outlook on n.
yanlış görüş illusion n.
toplumsal değerlere aykırı görüş heresy n.
görüş alışverişleme commune n.
kişisel görüş personal opinion n.
geniş görüş vision n.
görüş netliği (derecesi) visibility n.
önceden görüş foresight n.
karşıt görüş opposing view n.
karşı görüş counter-view n.
karşıt görüş counter-view n.
karşı görüş opposing view n.
teknik fikir/görüş technical opinion n.
görüş ve öneri opinion and suggestion n.
karşıt/muhalif görüş an opposing view n.
değişen görüş açısı shifting point of view n.
görüş mesafesi range of vision n.
sürece dayalı yaklaşım/görüş process-based view n.
öne sürülen görüş argument n.
insanlığın adem-öncesi bir başlangıcı olduğunu ileri süren dini görüş preadamism n.
görüş farklılığı difference of opinion n.
görüş berraklığı clarity of vision n.
papa’nın en büyük otorite olduğuna inanan dini görüş ultramontanism n.
sığ görüş shortsightedness n.
görüş günü visiting day n.
eğik görüş oblique view n.
görüş yazısı opinion letter n.
görüş yazısı letter of opinion n.
insan çabasıyla dünyanın daha yaşanılabilir bir yer haline getirileceğine inanan görüş meliorism n.
reformun aşamalı yapılması gerektiğine inanan görüş gradualism n.
benzer görüş similar opinion n.
politik görüş political opinion n.
yazılı görüş written reflection n.
insan davranışının yalnızca bireyin genleri ve bir takım psikolojik faktörlerin etkisiyle oluştuğuna ve kontrol edildiğine inanan görüş biodeterminism n.
batıl görüş superstitious idea n.
basmakalıp görüş stereotype n.
uç görüş fringe element n.
ideoloji/görüş yayan kimse purveyor n.
görüş alanı field of vision n.
uzun soluklu tartışma, görüş alış verişi ya da konuşma talkathon n.
görüş bildirmek censure [obsolete] n.
doğru ve yanlış arasındaki ayrımların doğal doğal olgular temelinde yapılabileceğini savunan bir etik görüş naturalism n.
olumsuz yönde görüş nayward [obsolete] n.
kişisel görüş tenent [obsolete] n.
kapsamlı taslak veya görüş theater [obsolete] n.
kapsamlı taslak veya görüş theatre [obsolete] n.
(sır/görüş) açıklayan unbosomer n.
yetkin olunmayan konularda görüş belirtme ve öğüt verme alışkanlığı ultracrepidarianism n.
şartlı görüş qualified opinion n.
görüş alanına giren kimse emergent n.
sığ görüş balloon n.
görüş açısı view angle n.
görüş uzaklığı visibleness n.
sol görüş left n.
görüş alanı eyeshot n.
geniş bir zihinsel görüş landscape n.
iç görüş landscape n.
kişisel bir görüş veya sıkıntıyı ifade eden konuşmacı venter n.
görüş alışverişi ventilation n.
kılı kırk yaran görüş hairsplitting n.
kılı kırk yaran görüş hair-splitting n.
görüş engelleyici blind n.
görüş açısı dışında kalan taraf blind side n.
kindar görüş mew n.
kötü niyetli görüş mew n.
olumlu görüş broo [scotland] n.
uzak görüş lookout n.
uzak görüş look-out n.
bağımsız üyelerin görüş ve uygulamaları mugwumpery n.
rastgele görüş obiter n.
kişisel görüş by-respect n.
halka açık görüş deliverance n.
bir eylem hakkındaki görüş ve duyguları ısrarla ifade eden bir grup insan greek chorus n.
sıradan görüş groundling n.
bir konuyu yeterince anlamak için tarihi farkındalığın önemli olduğunu savunan görüş historicism n.
genel görüş idée reçue n.
görüş belirten kimse opiner n.
görüş ayrılığı devergence [obsolete] n.
tanıyla ilgili görüş diagnostic n.
fikir ve görüş alışverişi dialogue n.
görüş alanı dışındaki nesne dissight n.
sınırlı görüş olması haline navigasyonda tek çare olarak kullanılan cihaz instrument n.
görüş alanına giren yer coast n.
görüş derecesi command n.
görüş kapsamı command n.
olumlu görüş bildiren mesaj commendation n.
görüş birliği concurrency n.
net ve objektif görüş dry light n.
paradoksal görüş önerme paradoxology [obsolete] n.
karşıt görüş pole n.
politik görüş politics n.
siyasi görüş politics n.
insan davranışının yalnızca bireyin genleri ve birtakım psikolojik faktörlerin etkisiyle oluştuğuna ve kontrol edildiğine inanan görüş biological determinism n.
şahsi görüş by-view n.
öznel görüş by-view n.
derin ve aşılamaz görüş ayrılığı cleft n.
görüş bildiren kimse councilist n.
karşı görüş counterview n.
duygulara dayalı görüş feeling n.
görüş eksikliği invision n.
görüş anketi panel n.
tam görüş alanı sağlayan bölge panopticon n.
genel görüş sağlayan bina panorama n.
göz ile nesne arasında görüş hattına dik duran düzlem plan n.
görüş alışverişi converse n.
görüş bildirme imkanı day in court n.
görüş ayrılığı disagreement n.
görüş ayrılığı disassent [obsolete] n.
görüş ayrılığı divarication n.
görüş alanı field of regard n.
eski görüş precogitation n.
ön görüş preexistimation n.
varsayılan görüş prenotion n.
önceki görüş presensation [obsolete] n.
bir şeyin gerçek bilgisine sahip olmadan önce oluşan fikir veya görüş presentiment n.
görüş alanı sicht [scotland] n.
savunulan görüş side n.
genel görüş cry n.
genel görüş general consensus n.
görüş alanı purview n.
normal görüş stigmatism n.
olumlu görüş suffrage n.
görüş (hakkı) visitation n.
muhafazakar görüş conservative n.
görüş alışverişinde bulunmak consult v.
biri hakkında görüş sahibi olmak hold view of someone v.
görüş almak receive opinion v.
görüş alanına girmek come into view v.
bir kişinin görüş ve düşüncelerini sormak pick one's brain v.
görüş alışverişinde bulunmak compare notes v.
görüş belirtmek opine v.
görüş alışverişinde bulunmak consult with v.
görüş almak take one's opinion v.
görüş geliştirmek produce an idea v.
yeterli kanıt olmaksızın görüş /fikir oluşturmak form opinions without sufficient evidence v.
olumlu görüş vermek give a positive opinion v.
olumlu görüş vermek express a positive opinion v.
görüş birliğine varmak arrive at an agreement v.
görüş ayrılıklarını gidermek resolve the disagreements v.
görüş ayrılıklarını gidermek solve the disagreements v.
görüş birliğine varmak achieve a consensus v.
görüş birliğine varmak reach an agreement v.
görüş birliğine varmak come to an agreement v.
görüş ayrılıklarını gidermek settle the disagreements v.
görüş birliğine varmak arrive at a consensus v.
görüş birliğine varmak reach a consensus v.
görüş beyan etmek express an opinion v.
görüş alanının dışında çıkmak get out of view v.
görüş uzaklığının dışında kalmak get out of view v.
görüş uzaklığının dışında kalmak get out of sight v.
görüş alanının dışında çıkmak get out of sight v.
görüş açısına girmek come into sight v.
görüş açısına girmek come into view v.
görüş sahibi olmak hold a view v.
görüş almak offer for consideration v.
görüş almak float v.
(dava ile ilgili) mahkemeden görüş talep etmek request the court's opinion on v.
görüş sunmak present an opinion v.
görüş sunmak express an opinion v.
görüş bildirmek express an opinion v.
görüş bildirmek present an opinion v.
görüş sormak ask for an opinion v.
ikinci bir görüş almak get a second opinion v.
bir konuda görüş bildirmek express the opinion about something v.
görüş vermek issue an opinion v.
görüş paylaşmak share opinion v.
görüş istemek ask for an opinion v.
görüş istemek request an opinion v.
görüş oluşturmak build opinion v.
görüş beyan etmek air view v.
bir konu üzerinde görüş alışverişinde bulunmak exchange views on something v.
bir konu üstünde görüş alışverişinde bulunmak exchange views on something v.
bir şey üzerinde görüş alışverişinde bulunmak exchange views on something v.
bir şey üstünde görüş alışverişinde bulunmak exchange views on something v.
görüş alışverişinde bulunmak rap v.
görüş değiştirmek tergiverse v.
yetkin olunmayan konularda görüş belirtmek ve öğüt vermek ultracrepidate v.
görüş alanını kapatmak unsight v.
görüş alanından çıkarmak unsight v.
görüş beyan etmek vote v.
(görüş) bulanıklaştırmak blear v.
konuşmacının görüş alanından çıkmak go v.
bir şeyin aksi görüş olarak öne sürmek obtend v.
görüş bildirmek declare oneself v.
(görüş, düşünce) aşılamak graft v.
görüş belirtmek opinion [dialect] v.
siyasi görüş bildirmek politicalize [us] v.
siyasi görüş bildirmek politicalise [uk] v.
zihninde olumlu görüş yaratmak prepossess [obsolete] v.
görüş kazandırmak sight v.
görüş alanından çıkmak sink v.
görüş alanının dışında kalmak sit on v.
(zıt görüş veya prensibe) bağlanmak polarise [uk] v.
(zıt görüş veya prensibe) yönlendirilmek polarise [uk] v.
(zıt görüş veya prensibe) bağlanmak polarize [us] v.
(zıt görüş veya prensibe) yönlendirilmek polarize [us] v.
temelsizce görüş bildirmek stickle v.
(davranış/görüş) telif edilemez irreconcilable adj.
görüş belirtmeyen viewless adj.
kesin (görüş) strong adj.
dar (görüş) parochial adj.
görüş alanı olmayan viewless adj.
görüş ile ilgili optical adj.
görüş ayrılığına düşen dissenting adj.
genel (görüş) banal adj.
baskın görüş karşıtı counterhegemonic adj.
büyük ölçüde kısıtlı görüş mesafesine sahip near-blind adj.
görüş alanı kapatılmış unsighted adj.
(görüş) göz yaşıyla bulanıklaşmış blear adj.
göz yaşıyla veya şeritle bulanıklaştırılmış (görüş) bleared adj.
görüş olmadan yapılan blind adj.
sürücülerin görüş açısı dışında kalan blind adj.
görüş alanının yanal olarak en dış sınırlarına kadar uzanan wraparound adj.
liberal görüş ve politikaları benimseyen liberal-minded adj.
liberal görüş ve politikaları benimseyen liberally-minded adj.
(davranış, görüş, niyet) kesin bir yanıtı olmayan open-end adj.
görüş meselesi olan opinable [obsolete] adj.
kullanılmadığı zaman yoldan veya görüş alanından çıkarılmak üzere tasarlanmış rollaway adj.
görüş ayrılığına düşen dissentany [obsolete] adj.
kapalı görüş sunan distanceless adj.
görüş alanı sunmayan distanceless adj.
görüş alansız distanceless adj.
güvenilir görüş bildiren inspired adj.
görüş olarak ayrılmış dichotomous adj.
(görüş açısı) baskın olan dominating adj.
optik cihazın görüş açısını referans noktası veya ölçek olarak kullanan işaretleme sistemine ait veya ilişkili fiduciary adj.
görüş açısı dışında outtasight adj.
görüş açısı ve tecrübesi sınırlı olan small-town adj.
görüş alanı içinde within sight adv.
üç köşeli bir görüş açısından trigonally adv.
(sinema, televizyon) izleyicinin görüş alanı dışında offscreen adv.
(sinema, televizyon) izleyicinin görüş alanı dışında off-screen adv.
görüş alanında olan uzak yer yonder pron.
tam görüş açısı sunan in open expr.
Phrasals
kendini (fikir, görüş) kapamak close off v.
(bir görüş ile ilgili) seslerini yükseltmek speak up v.
görüş hattını bir şeye yöneltmek zero in v.
görüş hattını (bir şeye) yöneltmek zero in on (something) v.
görüş mesafesini düşüren hava şartları altında kalmak sock in v.
görüş mesafesini düşüren hava şartları içerisinde kalmak sock in v.
(birinden) görüş rica etmek call in v.
(birinden) görüş rica etmek call into v.
(biriyle) görüş alışverişinde bulunmak compare notes (with somebody) v.
hakkında/üzerine görüş alışverişinde bulunmak compare notes on v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüş alışverişinde bulunmak consult (with) someone (about someone or something) v.
(biriyle) görüş alışverişinde bulunmak consult (someone) v.
(bir şeyle) ilgili biriyle görüş alışverişinde bulunmak consult (someone) about (something) v.
(biriyle) görüş alışverişinde bulunmak consult with (someone) v.
(biri/bir şey) hakkında görüş belirtmek remark on (someone or something) v.
Phrases
çok sayıda görüş multiple points of view expr.
görüş mesafesinde within the range of vision expr.
makul bir görüş çerçevesinde/çerçevesine in perspective expr.
Colloquial
hoş karşılanmayan görüş two cents worth n.
hoş karşılanmayan görüş two cents' worth n.
sıcağı sıcağına dikkat çekmek için ortaya atılan görüş/analiz hot take n.
düşünmeden anında piyasaya sürülen görüş veya analiz hot take n.
yeterince araştırma yapılmadan belirtilen/yayınlanan görüş veya analiz hot take n.
bilip bilmeden ortaya sürülen görüş/analiz hot take n.
provokatif görüş/analiz hot take n.
iyi görüş good take n.
kötü görüş bad take n.
tartışmalı görüş hot take n.
görüş alanında olmak be in sight v.
görüş alanında olmak be in view v.
görüş birliğinde olmamak not agree with (someone or something) v.
(fikir, görüş birine) uymak be down v.
(fikir, görüş birine) uymak be down with v.
görüş alanında olmak be within sight v.
görüş alanında olmak be in sight v.
görüş açısı dışında out of sight adj.
görüş sahası/alanı dışında out of sight adj.
altı boş (görüş/düşünce) on shaky ground expr.
altı boş (görüş/düşünce) on dangerous ground expr.
desteksiz (fikir/görüş) on shaky ground expr.
desteksiz (fikir/görüş) on dangerous ground expr.
görüş birliğiyle with one accord expr.
Idioms
birkaç ufak tavsiye/görüş a thing or two n.
stadyum ya da tiyatroların ucuz ama çok kötü bir görüş açısı olan oturma bölümleri the nosebleeds n.
naçizane fikir/görüş a free bit of advice n.
görüş meselesi a matter of opinion n.
kimsenin dikkate almadığı bir görüş a lone voice in the wilderness n.
kimsenin dikkate almadığı bir görüş a voice crying in the wilderness n.
görüş ayrılığı a difference of opinion n.
görüş farklılığı a difference of opinion n.
görüş açısı/manzarası çok iyi konum a ringside seat n.
görüş açısı/manzarası çok iyi konum a ringside view n.
görüş biçimi a school of thought n.
(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak tavsiye/görüş/eleştiri thing or two (about someone or something) n.
şahsi fikir/görüş a value judgement [uk] n.
içeriden bir görüş a worm’s-eye view n.
sübjektif bir görüş a worm’s-eye view n.
içeriden bir görüş/bakış a worm’s-eye view n.
bilmediği konuda görüş belirten/ahkam kesen kimse armchair quarterback [uk] n.
farklı görüş ve fikirlere sahip kişilerden oluşan grup broad church n.
bakana göre değişen görüş/zevk eye of the beholder n.
görüş meselesi matter of opinion n.
(bir şeyin birinin) görüş alanına girmesini/gelmesini sağlamak bring someone or something within range (of someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak swap notes about (someone or something) v.
bir kişi veya bir şeyle ilgili görüş alışverişinde bulunmak compare notes on someone or something v.
bir kişi veya bir şeyle ilgili görüş alışverişinde bulunmak swap notes on someone or something v.
görüş alanı içinde olmak get within sight v.
görüş açısına gelmek come into focus v.
görüş açısının dışına çıkmak go out of view v.
görüş açısının dışında kalmak go out of view v.
görüş mesafesine almak veya hedeflenmek have somebody in your sights v.
görüş vermek/sunmak hazard an opinion v.
görüş açısının dışına çıkmak go out of sight v.
görüş alanında bulunmak get within sight v.
görüş açısının dışında kalmak go out of sight v.
kesinlik ya da başarı için hiç bir belirti dahi yokken inandığı görüş doğrultusunda hareket etmek dig my ditches v.
(bir kişi veya bir şeyle ilgili) görüş alışverişinde bulunmak swap notes (on someone or something) v.
(nişancının) görüş alanında olmak have someone in one's sights v.
iş yeri dışında mesleği ile ilgili bir şey yapmak/görüş bildirmek wear (one's particular profession's) hat v.
mesleğinden getirdiği bilgiyle görüş bildirmek wear (one's particular profession's) hat v.
düşük ahlaki görüş moral low ground v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in (one's) two pennyworth [uk] v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in your two pennyworth v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in your two penn’orth v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in your two ˈcents’ worth v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
görüş mesafesinde hareket etmek move within range v.
görüş alanı içerisinde hareket etmek move within range v.
hedefini tam görüş açısına almak get a fix on (something) v.
(biriyle/bir şeyle) görüş ayrılığında olmak be on a collision course (with somebody/something) v.
görüş meselesi olmak be a matter of opinion v.
görüş alanı içinde olmak be in sight v.
görüş alanında olmak be in sight v.
görüş alanı içinde olmak be within sight v.
görüş alanında olmak be within sight v.
hedefini tam görüş açısına almak have a fix v.
hedefini tam görüş açısına almak have a fix on (something) v.
görüş açısı/manzarası çok iyi olmak have a ringside seat v.
görüş açısı/manzarası çok iyi olmak have a ringside view v.
birini görüş mesafesine almak veya hedeflenmek have someone in your sights v.
(bir konuda) görüş değiştirmeye açık olmak have/keep an open mind (on/about something) v.
lehinde görüş bildirmek make out a case v.
(birinin) görüş ve düşüncelerini sormak pick (one's) brain v.
(birinin) görüş ve düşüncelerini sormak pick (one's) brains v.
görüş ve düşüncelerini sormak pick brain v.
görüş alışverişinde bulunmak swap notes v.
görüş alışverişinde bulunmak swap notes v.
görüş mesafesinin dışında beyond the horizon expr.
-in görüş açısından ...'s-eye view expr.
(birinin) görüş alanında in (one's) cross hairs expr.
görüş ayrılığında on a collision course expr.
Trade/Economic
belirli derecede tekelci güce sahip firmaların fiyatları keyfi biçimde belirleyip oldukça uzun süreler bu düzeylerde sabit tuttuklarını öne süren görüş administrated pricing hypothesis n.
endüstrilerin de doğma, büyüme, olgunluk ve gerileme aşamalarından geçmekte olduklarını öne süren görüş industry life cycle hypothesis n.
geçici görüş birliği modus vivendi n.
görüş raporu opinion report n.
görüş birliği consensus n.
görüş birliği tahminleri consensus forecast n.
görüş birliği unanimity n.
görüş belgesi position paper n.
görüş araştırması opinion research n.
insanların etraflarındaki durumu kendi görüş açılarından görmeleri parochialism n.
ilk görüş incelemesi hands-on review n.
karşıt görüş anti-thesis n.
karşıt görüş prosedürü contradictory procedure n.
kişisel görüş position n.
motorlu araçların dolaylı görüş cihazlarının tip onayı type-approval of devices for indirect vision and of vehicles equipped with these devices n.
olumlu görüş unqualified opinion n.
parasalcı görüş monetarism n.
şartlı görüş bildiren denetim raporu qualified certificate n.
şartlı görüş bildiren denetleme raporu qualified report n.
şartlı görüş qualified opinion n.
şartlı görüş bildiren denetim raporu qualified report n.
tenfiz kabiliyetine dair görüş enforceability opinion n.
üretim araçlarını toplum mülkiyetine vermek isteyen iktisadi ve siyasi görüş collectivism n.
zıt görüş bildiren denetim raporu adverse opinion n.
olumlu görüş unmodified opinion n.
olumlu görüş (bağımsız denetimde) clean opinion n.
görüş belirtmemek taking no position v.
Law
bir mahkemenin başka bir mahkemeden görüş ya da karar istemesi case stated n.
açık görüş contact visitation n.
açık görüş contact visit n.
açık görüş open visit n.
açık görüş hakkı free visitation right n.
açık görüş hakkı right of free-visitation n.
görüş noktası point of view n.
görüş noktası viewpoint n.
istişari görüş advisory opinion n.
ikici görüş dualist opinion n.
karma görüş mixed theory n.
kapalı görüş non-contact visit n.
kapalı görüş non-contact visitation n.
kapalı görüş telephone visit n.
klasik görüş classical theory n.
liberal-bireyci görüş liberal individualist theory n.
mutabık görüş concurring opinion n.
mutabık görüş concurring opinion n.
yazılı görüş written opinion n.
yasal görüş legal opinion n.
görüş hakkı visitation right n.
görüş beyanı vouch n.
görüş olarak ayrılan dissenting adj.
Politics
ana akım siyasi görüş mainstream politics n.
zencilere eşit hak ve özgürlükler verilmesini savunan politik görüş negrophilism n.
muhafazakar görüş the right n.
ağırlıklı görüş majority opinion n.
ağırlıklı görüş predominant opinion n.
ağırlıklı görüş prevailing opinion n.
batı'nın tümüyle ortak hareket ile karar alması arzusuna dayanan görüş atlanticism n.
basit görüş yöntemi consultation procedure n.
görüş yokluğu absence of an opinion n.
gerekçeli görüş reasoned opinion n.
görüş meselesi opinion matter n.
görüş farklılığı diversity of views n.
görüş alışverişinde bulunma exchange of views n.
görüş ayrılığı difference of opinion n.
görüş birliği identity of views n.
görüş farkı difference of opinion n.
görüş taslağı draft opinion n.
görüş tarzı outlooks n.
jeopolitik görüş geopolitical concept n.
ırkçı görüş racist view n.
istişari görüş advisory opinion n.
kamuoyu görüş alımı public consultation n.
liberal görüş liberal thought n.
marksist veya kolektivist görüş marxist or collectivist theory n.
milli görüş hareketi national vision movement n.
müşterek görüş concurring opinion n.
muhalif görüş dissenter opinion n.
ortak görüş consensus n.
olumlu görüş opinion in favour n.
olumsuz görüş adverse opinion n.