görülür - Turkish English Dictionary
History

görülür



Meanings of "görülür" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
görülür discernable adj.
görülür external adj.
görülür manifest adj.
görülür visible adj.
Idioms
görülür in evidence expr.

Meanings of "görülür" with other terms in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
General
çalılardan çatısı olan gölgelik (çoğunlukla plajda ve piknik alanlarında görülür) ramada n.
gözle görülür etki noticeable effect n.
gözle görülür etki visible effect n.
gözle görülür değişiklik noticeable change n.
gözle görülür değişim significant alteration n.
görülür olma discernability n.
birinin kutsal ruh tarafından ele geçirildiğini gösteren gözle görülür belirtiler pneumatism n.
gözle görülür hale getirmek bare v.
gözle görülür bir ilerleme kaydetmek show a marked improvement v.
gözle görülür in sight adj.
gözle görülür ocular adj.
gözle görülür observable adj.
gözle görülür visible adj.
uygun görülür approvable adj.
gözle görülür düzeyde etkili/verimli transeunt adj.
gözle görülür düzeyde etkili/verimli transient adj.
gözle görülür ocular adj.
gözle görülür optical adj.
gözle görülür conscious adj.
seyrek görülür seldseen [obsolete] adj.
gözle görülür derecede büyük sensible adj.
görülür görülmez at sight adv.
gözle görülür bir şekilde visibly adv.
gözle görülür biçimde visually adv.
gözle görülür derecede appreciably adv.
gözle görülür derecede noticeably adv.
gözle görülür derecede perceptibly adv.
Phrasals
gözle görülür duruma gelmek come out v.
Phrases
daha yaygın görülür it is more common to see expr.
Colloquial
gözle görülür bir fark yok/değil not much in it [uk] expr.
gözle görülür/kayda değer bir fark yok nothing in it expr.
gözle görülür/kayda değer bir fark yok (there's) nothing in it expr.
Idioms
gözle görülür bir başarıyla with flying colours expr.
gözle görülür elle tutulur durumda in evidence expr.
gözle görülür bir fark yok/değil very little in it [uk] expr.
Technical
görülür bağıl yoğunluk ve hacim kütlesi apparent relative density and bulk density n.
Dyeing
(boya) gözle görülür viskozite body n.
Medical
uzun süre hastanede tedavi görülmesi sonrası ortaya çıkan psikolojik rahatsızlık (genellikle çocuklarda görülür) hospitalism n.
Psychology
gözle görülür fiziksel sinyaller olmadan iletişim kuran telepathic adj.
Physics
gözle görülür uzaklık visual range n.
Astronomy
(gerçek veya doğal ufkun altında kalan) gözle görülür açısal ufuk çöküntüsü depression of the visible horizon n.
Meteorology
görülür tayf visual spectrum n.