gelen ses - Turkish English Dictionary
History

gelen ses



Meanings of "gelen ses" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Technical
gelen ses incident sound n.

Meanings of "gelen ses" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

Turkish English
General
derinden gelen ses boom n.
üst kattan gelen yüksek ses loud music coming from upstairs n.
karşılık gelen ses countretaille n.
derinden gelen ses surge n.
genizden gelen ses twang n.
gırtlaktan gelen (ses) throaty adj.
boşluktan gelen (ses) hollow adj.
genizden gelen (ses) adenoidal adj.
(ses, çığlık, havlama) derinden gelen gruff adj.
(ses) derinden gelen pectoral adj.
tiz ve yankılanan bir ses anlamına gelen ünlem whack interj.
Technical
ince bir hava akımının bir köşeye çarpması sonrasında meydana gelen ses edge tone n.
(ses kayıt veya yayın sisteminde) birçok kaynaktan gelen sinyalleri istenen bir oranda birleştirmek için kullanılan elektrik devresi mixer n.
ışık ve renklerin müzik ve ses efektleri eşliğinde değişik desenler oluşturmasından meydana gelen gösteri şekli light show n.
ses kaydında meydana gelen yankı preecho n.
Computer
gelen hat için ses denetimi volume control for line in n.
gelen hat/cd ses düzeyi line-in/cd volume level n.
Telecom
gelen radyo sinyalini korumak amacıyla ses aralığının kasten azaltılması compression n.
gelen radyo sinyalinde ses aralığının devre kusurları nedeniyle azalması compression n.
Anatomy
ses teli anlamına gelen bir ön ek chord- pref.
ses teli anlamına gelen bir ön ek chordo- pref.
Linguistics
iki basit konuşma sesinden meydana gelen ses birimi diphone n.
(lehçede) ilgili lehçede benzer fakat fonetik olarak farklı bir sese karşılık gelen bir ses birimi diaphone adj.
gırtlaktan gelen (ses) faucal adj.
vurgulu bir ünlüden önce gelen bir dizi ünsüzden birinin hemen öncesinde yer alan (ses) pretonic adj.
vurgulu bir ünlüden önce gelen bir dizi ünsüzden birini oluşturan (ses) pretonic adj.
Environment
kulağa yakın yerleştirilmiş ses kaynaklarından gelen ses kirliliğinin belirlenmesi determination of sound immission from sound sources placed close to the ear n.
Music
karşılık gelen majör aralıktan yarım ses geride olan minor adj.
kulağa hoş gelen ses dizisine sahip olan lyric adj.
kulağa hoş gelen ses dizisine sahip olan lyrical adj.
flütten çıkmış gibi kulağa tiz ve net gelen (ses) fluted adj.
ses aralığı anlamına gelen bir son ek -chord suf.
Slang
üst kattan gelen yüksek ses sky-rock n.
kulakları rahatsız edecek derecede yüksek ses anlamına gelen argo kelime ear rape n.
genzinden/boğazından gelen bir ses çıkarmak snork v.