gerektiğinde - Turkish English Dictionary
History

gerektiğinde



Meanings of "gerektiğinde" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
gerektiğinde at a pinch adv.
gerektiğinde in a pinch adv.
gerektiğinde when needed adv.
gerektiğinde when required adv.
gerektiğinde if required adv.
Phrases
gerektiğinde in case of need adv.
gerektiğinde when necessary expr.
gerektiğinde when needs be expr.
gerektiğinde should the case occur expr.
gerektiğinde whenever necessary expr.
Idioms
gerektiğinde at a pinch expr.
gerektiğinde at a push expr.
gerektiğinde in a pinch expr.
Politics
gerektiğinde if need be expr.

Meanings of "gerektiğinde" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
General
gerektiğinde savaşa hazır bulunma preparedness n.
gerektiğinde başvurulabilecek rezerv fallback n.
(gerektiğinde yerinden çıkarılabilen) çit rayı slip rail [australia/new zealand] n.
(gerektiğinde yerinden çıkarılabilen) çit rayı sliprail [australia] n.
gerektiğinde lazım geleni yaparak işin üstesinden gelmek rise to the occasion v.
gerektiğinde ve gerektikçe as and when required adv.
Proverb
gerektiğinde hakkını almak take credit where credit is due v.
elindeki fırsatı değerlendirmeyen sonra gerektiğinde bir daha o fırsatı bulamayabilir he that will not when he may, when he will he may have nay
Colloquial
kişi veya kişilerin takdir edilmesi gerektiğinde söylenen söz mad props expr.
Idioms
(her gerektiğinde) çok çalışarak iyi iş çıkarmak answer the bell v.
gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak have a card up one's sleeve v.
koşullar gerektiğinde istisna yapmak make allowance for (someone or something) v.
koşullar gerektiğinde istisna yapmak make allowances for (someone or something) v.
gerektiğinde birinin yerini almak/doldurmak için hazır beklemek be waiting in the wings v.
gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak have a card up your sleeve v.
koşullar gerektiğinde biri için istisna yapmak make allowances for somebody v.
gerektiğinde dinlenerek hareket etmek pace (oneself) v.
gerektiğinde dinlenerek hareket etmek pace yourself v.
çok önemli bir karar alınması gerektiğinde when the chips are down expr.
Trade/Economic
antlaşmaya taraf olan ülkenin gerektiğinde gümrük tarifelerini ve diğer ödünleri uygulamama hakkı clause n.
gerektiğinde kullanılmak üzere firma içinde ofis ayırma hoteling n.
gerektiğinde para çekilebilen fon draw n.
Industry
gerektiğinde farklı istasyonlarda çalışabilen şef roundsman n.
Technical
jüpiter etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of jupiter n.
mars etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of mars n.
merkür etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of mercury n.
satürn etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of saturn n.
ay etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of the moon n.
güneş etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of the sun n.
venüs etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi square of venus n.
Telecom
kablo sıkıntısı veya acil bir durum yaşandığında iletilerin akışını kontrol eden veya gerektiğinde ilave personel atayan telgraf çalışanı dispatcher n.
Petrol
sondaj kulesinde bir sonraki boru mafsalının gerektiğinde kullanılmak üzere tutulduğu depo alanı mousehole n.
Physiology
bağlı merkezleri yönetip gerektiğinde kısıtlayan sinir merkezleri inhibitory-motor adj.
Forestry
taşınan keresteleri orman dışına kadar gözleyip gerektiğinde çarpışma olmaması için sinyal göndermekle görevli kimse chaser n.
History
(eski roma'da) roma kolonisi veya vatandaş olmamakla birlikte gerektiğinde asker göndermesi beklenen kabilelere verilen ad foederatus n.
Military
nöbet haricinde gerektiğinde çağrılacak personel listesi on-call list n.
önceden düzenlenmiş yığınak, hava taarruzu veya taarruz ateşi gerektiğinde talep edilebilir on-call expr.
Sport
gerektiğinde bir başka sporcunun yerine geçebilecek olan sporcu alternate n.
Theatre
(sahne dekorunu) gerektiğinde indirmek üzere üst kısımda askıya almak fly v.
Modern Slang
belli bir saatte kalkılması gerektiğinde kaygıdan uyuyamayıp sürekli saate bakma hali alarm clock anxiety n.