get into - Turkish English Dictionary
History

get into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "get into" in Turkish English Dictionary : 29 result(s)

English Turkish
General
get into v. kaçmak
get into v. arabaya binmek
get into v. binmek
get into v. giyinmek
get into v. girmek
get into v. bir olaya karışmak
get into v. içeri girmek
get into v. giymek
get into v. alışmak
get into v. öğrenmek
get into v. -e girmek
get into v. içine sıkıştırmak
get into v. (giysi) giymek
get into v. uyum sağlamak
get into v. içine işlemek
get into v. (ruh hali) içine girmek
get into v. -e sokmak
get into v. (borç vb) içine gömülmek
get into v. (belirli bir yere) seçilmek
get into v. her yanına yayılmak
get into v. (düşünce) esmek
get into v. kullanmasını öğrenmek
get into v. derinlemesine kaplamak
Phrasals
get into v. ulaşmak
get into v. aklına girmek
get into v. yakından ilgilenmek
get into v. parlamentoya seçilmek
get into v. parlamentoya sokulmak
get into v. (özellikle olumsuz) etkilemek

Meanings of "get into" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
get into a panic v. paniklemek
General
get into trouble v. derde girmek
get caught into the nets v. ağa takılmak
get into trouble v. belaya çatmak
get into debt v. borca girmek
get into a flap v. telaşa kapılmak
get into a dilemma v. batağa saplanmak
get into khaki v. asker olmak
get into line v. hizaya gelmek
get into action v. hareketlenmek
get into trouble v. başını derde sokmak
get into a job v. işe yerleşmek
get into a rage v. celallenmek
get into financial straits v. durumu bozulmak
get into an impossible situation v. açmaza girmek
get it into one's head that ... v. kafasına koymak
get into trouble v. başı dara düşmek
get into trouble v. başını belaya sokmak
get somebody into a lot of trouble v. başını yakmak
get into a dilemma v. açmaza girmek
get into debt v. borçlanmak
get into a difficult situation v. müşkül olmak
get into a groove v. bellemek
get someone into hot water v. birinin başını belaya sokmak
get into debt v. borç yapmak
get into a office v. işe yerleşmek
get into use v. kullanıma almak
get into a job v. yerleşmek
get somebody into trouble v. başını yemek
get into motion v. hareketlenmek
get into a dilemma or quandary v. açmaza girmek
get one's claws into v. yamanmak
get into a flap v. telaşlanmak
get somebody into trouble v. belaya sokmak
get into bed v. yatağa girmek
get into a rage v. küplere binmek
get one's claws into v. kancayı takmak
get into mischief v. yaramazlık etmek
get into a scrape v. zor duruma düşmek
get into a rage v. fitili almak
get into a predicament v. sıkıya gelmek
get into touch v. görüşmek
get into a scrape v. başına iş açmak
get into trouble v. başı derde girmek
get into trouble v. başı belaya girmek
get somebody into trouble v. başına çorap örmek
get into trouble v. belaya uğramak
get into a tight corner v. açmaza sürüklemek
get into a tight corner v. açmaza getirmek
get into a tight corner v. açmaza girmek
get into a tight corner v. açmaza düşmek
get into hot water v. başına bela gelmek
get into hot water v. başı derde girmek
get into hot water v. başını belaya sokmak
get into hot water v. sıkıntıya girmek
get into hot water v. belaya bulaşmak
get into hot water v. başına kötü bir şey gelmek
get one's knife into v. ameliyat etmek
get one's knife into v. içine bıçak sokmak
get one's knife into v. bıçaklamak
get one's knife into v. kesmek
get into parliament v. meclise girmek
get into trouble v. başına dert almak
get into depression v. depresyona sürüklenmek
get into trouble v. derde sokmak
get into depression v. depresyona girmek
get into depression v. depresyona sürüklemek
get into circulation (of blood/money/air/water currents) v. dolaşıma girmek
get someone into bed v. yatağa atmak
get into the difficulties v. güçlüklerle karşılaşmak
get into the difficulties v. zorluklarla karşılaşmak
get into a difficulty v. güçlükle karşılaşmak
get married into (a wealthy family) v. (zengin bir aileye) gelin gitmek
get into the market v. piyasaya girmek
get sucked into debt v. borç batağına sürüklenmek
get into debt v. borç batağına sürüklemek
get into panic v. paniğe kapılmak
get into a pissing contest with v. sidik yarışına girmek
get into market v. piyasaya açılmak
get into trouble v. zılgıtı yemek
get into trouble v. sorun yaşamak
get one's teeth into v. dişiyle tırnağıyla savaş vermek
get into the hang of v. alışkanlık kazanmak
get into the act v. faaliyet göstermek
get into the hang of v. yapma alışkanlığı kazanmak
get one's teeth into v. dişini geçirmek
get one's knife into v. başına dert açmak
get into the act v. harekete geçmek
get into a panic v. paniğe kapılmak
get into shape v. forma girmek
get into deep water v. boyunu aşan sularda iş yapmak
get into one's stride v. kendini kaptırmak
get into deep water v. boyundan büyük işe kalkışmak
get into shape v. formunu kazanmak
get into the hang of v. alışmak
get into hot water v. kuyusunu kazmak
get into a panic v. paniğe uğramak
get one's knife into v. başına dert olmak
get into hot water v. başını derde sokacak şeyler yapmak
get into hot water v. suyunu kaynatmak
get into a rut v. yaşam zevkini ya da coşkusunu yitirmek
get into one's stride v. havasına girmek
get into a rut v. tutkularını yitirmek
get into the way of v. yolunu yordamını öğrenmek
get into the act v. eyleme geçmek
get one's knife into v. (birine) sorun yaratmak
get into hot water v. başını derde sokmak
get into a rut v. yaşamın dişlileri arasında sıkışmak
get into difficulty v. zorlukla karşılaşmak
get into competition v. rekabete girmek
get into ruin v. vadesi gelip geçmek
get into debts v. borca girmek
get into the crowd v. kalabalığa karışmak
get into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
get one's hooks into v. tutmak
get one's hooks into v. bağlantı kurmak
get one's hooks into v. yakalamak
get one's hooks into v. ele geçirmek
get one's hooks into v. yakasına yapışmak
get one's hooks into v. kavramak
get into danger v. tehlikeye düşmek
get into university v. üniversiteye girmek
get into university v. üniversiteyi kazanmak
get into the habit of v. alışkanlık haline getirmek
get into the habit of v. alışkanlık edinmek
get someone into trouble v. birinin başını belaya sokmak
get into a fight v. bir kavgaya karışmak
get into an argument with someone v. biriyle bir tartışmaya girmek
get into stress v. strese kapılmak
get into the test copy v. test kaydına girmek
get into a coma v. komaya girmek
get into university v. üniversite kazanmak
get accepted into school v. okul kazanmak
get accepted into school v. okula kabul edilmek
get into harvard v. harvard'ı kazanmak
get into class late v. derse geç girmek
get into market v. pazara açılmak
get into the room v. odaya girmek
get into the box v. kutunun içine girmek
Phrasals
get into something v. bir şeye ısınmaya başlamak
get into something v. bir şeyi sevmeye başlamak
get into (a vehicle) v. (araba vb'ye) binmek
get into (a vehicle) v. (araba vb'ye) girmek
get into (a vehicle) v. (araba vb'ye) atlamak
get (something) into perspective v. bir şeyin gerçek değerini/önemini bilmek
get (something) into perspective v. bir şeye gerçek değerini/önemini vermek
get (something) into perspective v. bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak
get into (someone or something) v. (bir şeye/bir yere) erişim sağlamak
get into (someone or something) v. (bir şeye/bir yere) girmek
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi) içeri almak
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi) içeri sokmak
get into (someone or something) v. (birinin/bir şeyin bir yerin/bir şeyin) içine girmesini sağlamak
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) sokmak
get into (someone or something) v. varmak
get into (someone or something) v. (bir yere) varmak
get into (someone or something) v. ulaşmak
get into (someone or something) v. (bir yere) ulaşmak
get into (someone or something) v. (birine bir yere/bir şeye) erişim izni vermek
get into (someone or something) v. (birinin bir yere/bir şeye) erişimini sağlamak
get into (someone or something) v. (bir okula, programa) kabul edilmek
get into (someone or something) v. (bir okula, programa) kabul almak
get into (someone or something) v. (bir okula, programa) girmeyi başarmak
get into (someone or something) v. (bir okula, programa) girmek
get into (someone or something) v. (bir okula, programa) yerleştirilmek
get into (someone or something) v. (birini bir yere, kuruma) aldırmak
get into (someone or something) v. (birini bir yere, kuruma) sokmak
get into (someone or something) v. (birinin bir yere, kuruma) girmesini sağlamak
get into (someone or something) v. (birini bir yere, kuruma) kabul ettirmek için konumunu/nüfuzunu kullanmak
get into (someone or something) v. (birini bir yere, kuruma) torpille kabul ettirmek
get into (someone or something) v. (birini bir yere, kuruma) torpille aldırmak
get into (someone or something) v. (birini bir yere/kuruma) torpille sokmak
get into (someone or something) v. bir pozisyona seçilmek
get into (someone or something) v. bir pozisyona seçimle gelmek
get into (someone or something) v. bir pozisyona resmi oylamayla gelmek
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) sığdırmak
get into (someone or something) v. (birine bir şey) yutturmak
get into (someone or something) v. (birinin bir şeyi) yutmasını sağlamak
get into (someone or something) v. (bir şey) yemek
get into (someone or something) v. (bir şey) içmek
get into (someone or something) v. (bir şeyi) mideye indirmek
get into (someone or something) v. (bir şeyin, kıyafetin) içine sığmak
get into (someone or something) v. (bir şeyin, kıyafetin) içine girmek
get into (someone or something) v. (bir şeyin, kıyafetin) içine girebilmek
get into (someone or something) v. (bir şeyi) izinsiz kullanmak
get into (someone or something) v. (bir şeye) izinsiz erişmek/erişim sağlamak
get into (someone or something) v. (bir şeye) ulaşmak
get into (someone or something) v. (bir şeyin) içine dalmak
get into (someone or something) v. (bir şeyle) ilgilenmeye başlamak
get into (someone or something) v. (bir şeyin) tutkunu olmak
get into (someone or something) v. (bir şeye) merak duymaya başlamak
get into (someone or something) v. (bir şeye) heves etmek
get into (someone or something) v. (birinin bir şeyle) ilgilenmesini sağlamak
get into (someone or something) v. (birinin bir şeye) ilgi duymasını sağlamak
get into (someone or something) v. (birini bir şeye) heveslendirmek
get into (someone or something) v. (birinin bir şeye) merak duymasını sağlamak
get into (someone or something) v. (bir alanda, sektörde) çalışmaya başlamak
get into (someone or something) v. (bir alana, sektöre) girmek
get into (someone or something) v. (birinin) içine bir şey kaçmak
get into (someone or something) v. (birine) bir şeyler olmak
get into (someone or something) v. (birine) bir haller olmak
get into (someone or something) v. (belli bir forma, şekle) girmek
get into (someone or something) v. (belli bir duruma) erişmek
get into (someone or something) v. (belli bir hale) gelmek
get into (someone or something) v. (belli bir durumun) içine girmek
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi belli bir forma, şekle) sokmak
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi belli bir duruma) getirmek
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi belli bir hale) getirmek
get into (someone or something) v. (birini/bir şeyi belli bir durumun) içine sokmak
get into it v. (belli bir forma, şekle) girmek
get into it v. (belli bir duruma) erişmek
get into it v. (belli bir hale) gelmek
get into it v. (belli bir durumun) içine girmek
get into it v. bir konuya girmek
get into it v. bir konudan/şeyden söz etmek
get into it v. bir konu/şey hakkında konuşmaya başlamak
get into it v. bir konu/şey hakkında detaya girmek
get into it v. bir konudan/şeyden bahsetmek
get into it v. sözlü veya fiziksel münakaşaya girmek
get into it v. biriyle tartışmak
get into it v. biriyle kavga etmek
get into it v. biriyle ağız dalaşına girmek
get into it v. biriyle dalaşmak
get into the way of something/of doing something v. bir şeyi alışkanlık edinmek
get into the way of something/of doing something v. bir şeyi alışkanlık haline getirmek
get someone or something into something v. birini/bir şeyi bir şeye sokmak
get someone into something v. birini bir şeye sığdırmak
get someone into something v. birinin bir şeye sığmasını/girmesini sağlamak
get someone into something v. birini bir şeye kabul ettirmek
get someone into something v. birini bir okula, kulübe, organizasyona sokmak
get someone into something v. birini bir şeye yazdırmak/kaydettirmek
get someone into something v. birini bir şeye (okul, kulüp, organizasyon ) aldırmak
get something into someone v. birine bir şey vermek (enjekte etmek, yedirmek)
get something into something v. bir şeyi bir şeye sokmak
get something into something v. bir şeyi bir şeyin içine koymak/takmak/dahil etmek
Proverb
you can't get a quart into a pint pot bir şeyi hacminden küçük bir yere sığdıramazsın
you can't get a quart into a pint pot hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeyin içine sığdıramazsın
you can't get a quart into a pint pot koca şeyi küçücük yere sığdıramazsın
you cannot get a quart into a pint pot küçücük bir yere alacağından fazla şeyi sığdıramazsın
a fly will not get into a closed mouth çeneni kapalı tutarsan ağzından bir şey kaçırmazsın
a fly will not get into a closed mouth çeneni kapalı tutarsan pot kırmazsın
a fly will not get into a closed mouth söz gümüşse sükut altındır
a fly will not get into a closed mouth sözünü bil pişir, ağzını der devşir
a fly will not get into a closed mouth boş boş konuşmaktansa/pot kırmaktansa en iyisi susmak
Colloquial
get into one's head v. kafasına sokmak
get into one's head v. kafasına girmek
get into one's head v. tamamen anlamak
get into one's head v. tam anlamıyla anlamak
get plugged into v. ...ile ilgilenmek
get plugged into v. ...e bulaşmak
get plugged into v. ...e bağlanmak
get into a row v. birbirine girmek
get into a snit v. sinirlenmek
get into a snit v. öfkelenmek
get into a snit v. rahatsız olmak
get into trouble v. başı belaya girmek
get into trouble v. başını belaya sokmak
get into trouble v. başı derde girmek
get into trouble v. başını derde sokmak
get into trouble v. başına iş açmak
get into trouble v. başına iş almak
get stuck into (something) [uk] v. (bir şeye) saplanıp/takılıp kalmak
get stuck into (something) [uk] v. (bir şeye) gömülmek
get stuck into (something) [uk] v. (bir şeye/şeyde) sıkışıp kalmak
you'll get into it expr. alışırsın
you'll get into it expr. yakında alışırsın
you'll get into it expr. yaparsın
you'll get into it expr. yakında öğrenirsin
Idioms
get into (a bit of) a jam v. başı belaya girmek
get into (a bit of) a jam v. dara düşmek
get into (a bit of) a jam v. sıkıntıya girmek
get into (a bit of) a jam v. dara düşmek
get (oneself) into the best of health v. tümüyle iyileşmek/ayağa kalkmak
get (oneself) into the best of health v. yeniden sapasağlam/çok sağlıklı olmak
get (oneself) into the best of health v. tümüyle sağlığına kavuşmak
get into (one's) sunday best v. bayramlıklarını giymek/çekmek
get into (one's) sunday best v. en iyi giysilerini giymek
get into (one's) sunday best v. iki dirhem bir çekirdek olmak/giymek
get into the pink of condition [dated] v. çok sağlıklı olmak
get into the pink of condition [dated] v. form kazanmak
get into the pink of condition [dated] v. kuvvetlenmek
get into the pink of condition [dated] v. mükemmel bir kondisyon kazanmak
get into the pink of condition [dated] v. turp gibi olmak
get into a tight corner v. açmaza düşmek
get into step with someone v. adım uydurmak
get into a knock-down-drag-out fight (us) v. ağız dalaşına girmek
get something into a mess v. arap saçına çevirmek
get into scrapes v. başı belaya girmek
get into hot water v. başını belaya sokmak
get her claws into somebody v. birine kancayı takmak
get into a shouting match with someone v. biriyle ağız dalaşına girmek
get something into a mess v. berbat etmek
get into the swing of it v. bir şeye alışmak
get into a scrape v. başını belaya sokmak
get into hot water v. başına bir hal gelmek
get into an argument with someone v. biriyle tartışmaya girmek
get something into someone's thick head v. bir şeyi birinin kalın kafasına sokmak
get into bed with v. birisiyle yatağa girmek
get into a slanging match with someone v. biriyle ağız dalaşına girmek
get into a mess v. başı belaya girmek
get into a mess v. başı derde girmek
get one's hooks into someone v. birine kancayı takmak
get a quart into a pint pot v. birşeyi sığmayacağı biryere koymaya/tıkmaya çalışmak
get into a shoving match v. bir itiş kakışa (kavgaya) karışmak
get oneself into a stew over someone v. birisi için endişelenmek
get stuck in/into (uk) v. bir şeyin müptelası olmak
get oneself into a pickle v. başını belaya sokmak
get into hot waters v. başını belaya sokmak
get into hot waters v. belaya bulaşmak
get into hot waters v. belaya çatmak
get something into a mess v. bir şeyin içine etmek
get into hot waters v. belasını bulmak
get into a muddle v. başını belaya sokmak
get into a muddle v. belaya bulaşmak
get into a muddle v. belaya çatmak
get into the swing of things v. bir şeye dahil olmak
get into a mess v. başına dert açmak
get into a rut v. batağa saplanmak
get drawn into something v. bir şeyin (konunun/tartışmanın) içine çekilmek
get into a bind v. darda olmak
get one's teeth into something v. canla-başla başlamak/yapmak
get one's knife into v. diş bilemek
get into a tight corner v. çıkmaza düşmek
get into a jam v. dar boğaza girmek
get into heat v. çiftleşme dönemi gelmek
get into a jam v. darda olmak
get into the soup v. dara düşmek
get one's hooks into v. çengel atmak
get into a jam v. dara düşmek
get into a rut v. çamura batmak
get into a bind v. dara düşmek
get into a bind v. dar boğaza girmek
get into the mainstream of something v. hakim akımın etkisine girmek
get back into one's playing shape v. eski formuna kavuşmak
get into a tizzy v. etekleri tutuşmak
get into the mainstream of something v. hakim düşüncenin etkisinde olmak
get back into circulation v. her şeyiyle normale dönmek
get back into circulation v. her şeyi eskisi gibi yapmak
get into a lather v. eli ayağına dolaşmak
get into good shape v. forma girmek
get something into a mess v. içinden çıkılmaz hale sokmak
get into the swing of things v. işlere alışmak
get roped into v. istemeden bir etkinliğe katılmak
get roped into v. istemeden bir şey yapmaya ikna edilmek
get back into the harness v. işine dönmek
get something into a mess v. karman çorman/düzensiz/başa çıkılamaz hale getirmek
get into a huddle v. kafa kafaya verip konuşmak
get into a spin v. karışıklık/bunalım içine girmek
get into a towering rage v. küplere binmek
get one's claws into somebody v. kontrolü altına almak
get one's teeth into something v. kendini bir şeye vermek
get one's claws into somebody v. kancayı takmak
get back into circulation v. normal yaşantısına dönmek
get into a rut v. monotonlaşmak
get into a vicious circle v. kısır döngüye girmek
get one's claws into v. kancayı takmak
get into the spirit of something v. sosyalleşmek
get into a lather v. panik yapmak
get into the soup v. sıkıntıya girmek/düşmek
get into a jam v. parasız kalmak
get into a spin v. panik durumuna gelmek
get into a bind v. parasız kalmak
get into a huff v. suratı asılmak
get into a rut v. tekdüze bir süreç yaşamak
get one's claws into v. tavlamaya çalışmak
get into a rut v. tekdüzeleşmek
get one's teeth into something v. tümden/hepten yogunlasmak
get into a bind v. zor duruma düşmek
get into a jam v. (parasal) sıkıntıya düşmek
get out of the frying pan into the fire v. yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
get into a stew about v. üzülmek
get stuck in/into (uk) v. yemeğe oturmak
get into a jam v. zor duruma düşmek
get into heat v. (kedi/köpek) azmak
get into a bind v. (parasal) sıkıntıya düşmek
get into gear v. (etkili/verimli olarak) çalışmaya başlamak
get out of the frying pan and into the fire v. yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
get into bed with v. -ile cinsel ilişkide bulunmak
get into a flap v. yüreği kalkmak
get into heat v. (kedi/köpek) kızışmak
get into a state v. üzüntülü ya da sinirli bir durumda olmak
get one's arse into gear v. elini çabuk tutmak
get into bad company v. kötü insanlarla haşır neşir olmak
get into bad company v. kötü insanlarla bir arada bulunmak
get into bad company v. kötü insanlarla takılmak
get into bad company v. kötü insanlarla görüşmek
get into bad company v. kötü insanlarla ilişki kurmak
get into bad company v. tasvip edilmeyen insanlarla görüşmek
get into bad company v. tasvip edilmeyen insanlarla arkadaşlık etmek
get into bad company v. kötü insanlarla haşır neşir olmak
get into bad company v. kötü insanlarla bir arada bulunmak
get into bad company v. kötü insanlarla takılmak
get into bad company v. kötü insanlarla görüşmek
get into bad company v. kötü insanlarla ilişki kurmak
get into print v. yazılı bir şeyi bastırmak
get into print v. yazılı bir eseri yayınlamak
get into print v. yazılı bir eseri ilk kez bastırıp yayınlamak
get into the wrong hands v. yanlış ellere düşmek
get into the wrong hands v. yanlış kişilerin eline düşmek
get into the wrong hands v. yanlış kişilerin eline geçmek
get into trouble v. azar işitmek
get into trouble v. fırça yemek
get into trouble v. azarlanmak
get into trouble v. bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak
get somebody into trouble [old-fashioned] v. bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak
get (one's) knife into (someone) v. (birine karşı) iğneleyici olmak
get (one's) knife into (someone) v. (birine karşı) eleştirel yaklaşmak
get (one's) knife into (someone) v. (birine karşı) kaba davranmak
get (one's) knife into (someone) v. (birinin) üstüne gitmek
get (one's) knife into (someone) v. (birine karşı) kırıcı olmak
get (one's) knife into (someone) v. (birine) son darbeyi vurmak
get (one's) knife into (someone) v. (birini) can evinden vurmak
get the knife into (someone) v. (birine karşı) iğneleyici olmak
get the knife into (someone) v. (birine karşı) eleştirel yaklaşmak
get the knife into (someone) v. (birine karşı) kaba davranmak
get the knife into (someone) v. (birinin) üstüne gitmek
get the knife into (someone) v. (birine karşı) kırıcı olmak
get the knife into (someone) v. (birine) son darbeyi vurmak
get the knife into (someone) v. (birini) can evinden vurmak
get the knife into (or in) someone v. birine düşmanca bir şey yapmak
get the knife into (or in) someone v. birine saldırmak
get the knife into (or in) someone v. bıçağı birine saplamak
get a quart into a pint pot v. küçük bir yere sığdırmaya çalışmak
get a quart into a pint pot v. küçük bir yere tıkmaya çalışmak
get a quart into a pint pot v. hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeyin içine sığdırmaya çalışmak
get a quart into a pint pot v. imkansızı başarmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. küçük bir yere sığdırmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. küçük bir yere tıkmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeyin içine sığdırmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. imkansızı başarmaya çalışmak
get into a state v. sinirli bir durumda olmak
get into a state v. üzüntülü olmak
get into a state v. kızgın bir durumda olmak
get into a state v. kızmak
get into a state v. sinirlenmek
get into a state v. canı sıkkın olmak
get into a state v. canı sıkılmak
get into a state v. kötü bir durumda olmak
get into a state v. karman çorman olmak
get into a state v. dağınık bir durumda olmak
get into a state v. karmakarışık bir durumda olmak
get into a state v. darmadağınık olmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir konuda) endişelenmek
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir şey hakkında) telaşlanmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. etekleri tutuşmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. paçaları tutuşmak
get into the pink of health v. sağlığını kazanmak
get into the pink of health v. turp gibi olmak
get into the pink of health v. sağlığı yerine gelmek
get into the pink of health v. sağlıklı olmak
get into (someone's) bad books v. (birinin) gözünden düşmek
get into (someone's) bad books v. (birinin) gözündeki değerini kaybetmek
get into (someone's) bad books v. (birinin) kara listesine girmek/alınmak
get into somebody’s good books v. birinin gözüne girmek
get into somebody’s good books v. birinin gözünde değer kazanmak
get into somebody’s bad books v. birinin gözünden düşmek
get into somebody’s bad books v. birinin gözündeki değerini kaybetmek
get into the way v. engellemek
get into the way v. yolu tıkamak
get into the way v. yolu kapatmak
get into the way v. mani olmak
get into the way v. engel teşkil etmek
get into murky waters v. bilinmeyen bir şeye doğru yol almak
get into murky waters v. bilinmedik/bulanık bir durumun içerisinde olmak
get into murky waters v. daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
get into murky waters v. ne yapacağını bilemez durumda olmak
get into murky waters v. zor/tehlikeli bir durumun içinde olmak
get into murky waters v. tehlikeli sularda yüzmek
get into uncharted waters v. bilinmeyen bir şeye doğru yol almak
get into uncharted waters v. bilinmedik/bulanık bir durumun içerisinde olmak
get into uncharted waters v. daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
get into uncharted waters v. ne yapacağını bilemez durumda olmak
get into uncharted waters v. zor/tehlikeli bir durumun içinde olmak
get into uncharted waters v. tehlikeli sularda yüzmek
get a quart into a pint pot v. imkansızı başarmaya çalışmak
get a quart into a pint pot v. hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeye sığdırmaya çalışmak
get a quart into a pint pot v. küçük bir yere tıkmaya/sığdırmaya çalışmak
get a quart into a pint pot v. bir şeyi sığmayacağı bir yere koymaya/tıkmaya çalışmak
get into power v. politik güç elde etmek/kazanmak
get into power v. belli bir siyasi güç elde etmek/kazanmak
get into power v. iktidara gelmek
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir konuda) paçaları tutuşmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir konuda) telaş yapmak
be/get in/into a tizzy/tizz (about something) v. (bir konuda) telaşlı olmak/telaşa kapılmak
be/get in/into a tizzy/tizz (about something) v. (bir konuda) gergin olmak/gerilmek
be/get in/into a tizzy/tizz (about something) v. (bir konuda) heyecanlı olmak/heyecanlanmak
be/get in/into a tizzy/tizz (about something) v. (bir konuda) etekleri/paçaları tutuşmak
be in/get into a flap v. telaşa kapılmak
be in/get into a flap v. telaşlanmak
get into somebody's bad books v. birinin gözünden düşmek
get into somebody's bad books v. birinin gözünde değer kaybetmek
get into somebody's good books v. birinin gözüne girmek
get into somebody's good books v. birinin gözünde değer kazanmak
get into a tizzy v. telaşlı olmak/telaşa kapılmak
get into a tizzy v. gergin olmak/gerilmek
get into a tizzy v. heyecanlı olmak/heyecanlanmak
get into a tizzy v. etekleri/paçaları tutuşmak
get (one's) claws into (someone) v. (birine) kancayı takmak
get (one's) claws into (someone) v. (birini) etkisi/kontrolü altına almak
get (one's) hooks into (someone or something) v. birine/bir şeye kancayı takmak
get (one's) hooks into (someone or something) v. birini/bir şeyi sıkıca sahiplenmek