Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
History
give something to someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"give something to someone"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
Phrasals
1
Phrasals
give something to someone
v.
bir şeyi birine vermek
Meanings of
"give something to someone"
with other terms in English Turkish Dictionary : 97 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
give (someone) a chance (to do something)
v.
meydan vermek
2
General
give someone to understand something
v.
birine bir şeyi ima etmek
Phrasals
3
Phrasals
give chase to someone or something
v.
kovalamak
4
Phrasals
give chase to someone or something
v.
peşine düşmek
5
Phrasals
give chase to someone or something
v.
takip etmek
6
Phrasals
give a gift of something to someone
v.
(bir kimseye birşey(i)) hediye etmek
7
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) vermek
8
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) iletmek
9
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) teslim etmek
10
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye etmek
11
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye olarak vermek
12
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) geri vermek
13
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) iade etmek
14
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) boyun eğmek
15
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) teslim olmak
16
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek
17
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
18
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
19
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
20
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
21
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
22
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) vermek
23
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) teslim etmek
24
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) teslim etmek
25
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) bırakmak
Idioms
26
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye teslim olmak
27
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye boyun eğmek
28
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye karşı pes etmek
29
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye kaptırmak
30
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye odaklanmak
31
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye tamamen vermek
32
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
33
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü göstermek
34
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çamur atmak
35
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
36
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) olumsuz değerlendirmek
37
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) olumsuz bakmak
38
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü bulmak
39
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) geçer not vermemek
40
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kötü not vermek
41
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
42
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
43
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
44
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
45
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
46
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
47
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
48
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
49
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
50
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
51
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
52
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
53
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
54
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
55
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye inanmak
56
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye güvenmek
57
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye itimat etmek
58
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
59
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
tercihini (birinden/bir şeyden) yana kullanmak
60
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
61
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
62
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
63
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
64
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
65
Idioms
give (something) back (to someone) with interest
v.
(birine bir şeyi) faiziyle geri vermek/ödemek
66
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını lekelemek
67
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek/lekelemek
68
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
69
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
70
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
71
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
72
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
73
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
74
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak
75
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
76
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında hesap vermek
77
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında açıklama yapmak
78
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
79
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
doğurmak
80
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
dünyaya getirmek
81
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
meydana getirmek
82
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
yaratmak
83
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kulak vermek
84
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dinlemek
85
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) göz önünde bulundurmak
86
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) sözlerine önem vermek
87
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
88
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
89
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) açık çek vermek
90
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
91
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tam yetki vermek
92
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
93
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye yeşil ışık yakmak
94
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye geçiş veya başlama izni vermek
95
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye izin/onay vermek
96
Idioms
give way to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek/tanımak
97
Idioms
give way to (someone or something)
v.
yerini (birine/bir şeye) bırakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of give something to someone
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy