History

hiç olmamak

Meanings of "hiç olmamak" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

	Category	Turkish	English
Colloquial
1	Colloquial	hiç olmamak	be not on v.
2	Colloquial	hiç olmamak	be (just) not on v.

Meanings of "hiç olmamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 190 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	hiç şansı olmamak	not to have a dog's chance v.
2	General	birinin hiç umurunda olmamak	not to care a whit v.
3	General	hiç parası olmamak	not have a bean v.
4	General	hiç derdi olmamak	not to have a care in the world v.
5	General	hiç zamanı olmamak	hardly to have time to breathe v.
6	General	hiç ilgisi olmamak	have no concern with v.
7	General	-in konuşulan şeyle hiç ilgisi olmamak	be beside the question v.
8	General	-e hiç niyeti olmamak	have no thought of v.
9	General	hiç fikri olmamak	have no idea v.
10	General	hiç iyi olmamak	be bad news v.
11	General	hiç şansı olmamak	have no chance v.
Colloquial
12	Colloquial	hiç uygun bir davranış olmamak	be (just) not on v.
13	Colloquial	hiç doğru/adil olmamak	be (just) not on v.
14	Colloquial	hiç kabul edilebilir bir şey olmamak	be (just) not on v.
15	Colloquial	hiç doyurucu olmamak	leave something to be desired v.
16	Colloquial	hiç doyurucu olmamak	leave much to be desired v.
17	Colloquial	hiç utanması olmamak	have no shame v.
18	Colloquial	hiç doyurucu olmamak	leave a lot to be desired v.
19	Colloquial	hiç doyurucu olmamak	leave a great deal to be desired v.
20	Colloquial	hiç umurunda olmamak	not care twopence [uk/australia] v.
21	Colloquial	hiç umurunda olmamak	not give twopence [uk/australia] v.
22	Colloquial	hiç önemli olmamak	not matter tuppence [uk/australia] v.
23	Colloquial	hiç önemli olmamak	not matter twopence [uk/australia] v.
24	Colloquial	hiç parası olmamak	be busted v.
25	Colloquial	hiç oralı olmamak	not having any v.
26	Colloquial	söylentiyle hiç işi olmamak	be not in the business of (doing something) v.
27	Colloquial	söylentiyle hiç işi olmamak	not be in the business of doing something v.
28	Colloquial	hiç işi olmamak	not have anything on v.
29	Colloquial	planlanmış hiç bir işi olmamak	not have a lot on v.
30	Colloquial	hiç utanması olmamak	have no sense of shame v.
31	Colloquial	pek/hiç faydası olmamak	not be any/much good v.
32	Colloquial	pek/hiç iyi olmamak	not be any/much good v.
33	Colloquial	pek/hiç ilgi çekici olmamak	not be any/much good v.
34	Colloquial	pek/hiç güzel olmamak	not be any/much good v.
35	Colloquial	pek/hiç hoş olmamak	not be any/much good v.
36	Colloquial	pek/hiç eğlenceli olmamak	not be any/much good v.
37	Colloquial	pek/hiç ilginç olmamak	not be any/much good v.
38	Colloquial	ile karşılaştırıldığında hiç önemli olmamak	be as nothing (compared) to v.
39	Colloquial	hiç de anormal/sürpriz olmamak	be to be expected v.
40	Colloquial	(bir şey) hiç umurunda olmamak	not give a hoot (about something) v.
41	Colloquial	(biri/bir şey) hiç de umurunda olmamak	not care a rap (for someone or something) v.
42	Colloquial	(biri/bir şey) hiç de umurunda olmamak	not give a rap (for someone or something) v.
43	Colloquial	(bir şey yapmak) hiç de mantıklı olmamak	can’t/couldn’t very well do something expr.
Idioms
44	Idioms	hiç ona göre olmamak	be (not) somebody’s scene v.
45	Idioms	hiç ihtiyacı/gereği olmamak	need (something) (about) as much a fish needs a bicycle v.
46	Idioms	hiç ihtiyacı/gereği olmamak	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.
47	Idioms	hiç de (bir şey) olmamak	be not half as (something) (as someone or something) v.
48	Idioms	hiç umurunda olmamak	take not the blindest bit of notice [uk] v.
49	Idioms	hiç de anormal/sürpriz olmamak	be (only) to be expected v.
50	Idioms	bir konuda hiç bilgisi olmamak	not be able to tell one end (of something) from the other v.
51	Idioms	bir konuda hiç bilgisi olmamak	not know one end (of something) from another v.
52	Idioms	görünürde/ortalıkta/ortada hiç kimse olmamak	be nowhere to be found/seen v.
53	Idioms	olacağından/geleceğinden hiç umudu olmamak	not hold (one's) breath v.
54	Idioms	hiç çocuğu olmamak	have neither chick nor child v.
55	Idioms	hiç çocuğu olmamak	have neither chick nor child v.
56	Idioms	hiç değeri olmamak	not worth a continental v.
57	Idioms	hiç umurunda olmamak	care not a groat v.
58	Idioms	hiç bilgisi olmamak, bilmek de istememek	know nothing and care less (about someone or something) v.
59	Idioms	(bir kişiye veya konuya) hiç ilgisi olmamak	know nothing and care less (about someone or something) v.
60	Idioms	hiç bilgisi olmamak, bilmek de istememek	know little (or nothing) and care less v.
61	Idioms	(bir kişiye veya konuya) hiç ilgisi olmamak	know little (or nothing) and care less v.
62	Idioms	hiç umurunda olmamak	not care a hang (about something) v.
63	Idioms	hiç ipinde olmamak	not care a hang (about something) v.
64	Idioms	hiç umurunda olmamak	not care a hang v.
65	Idioms	hiç ipinde olmamak	not care a hang v.
66	Idioms	hiç umurunda olmamak	not give a hang v.
67	Idioms	hiç ipinde olmamak	not give a hang v.
68	Idioms	hiç umurunda olmamak	not care/give a damn (about/for somebody/something) v.
69	Idioms	hiç ipinde olmamak	not care/give a damn (about/for somebody/something) v.
70	Idioms	hiç şansı olmamak	not have an earthly chance v.
71	Idioms	hiç şansı olmamak	stand no earthly chance v.
72	Idioms	hiç şansı olmamak	not stand an earthly chance v.
73	Idioms	pek bir şey bilmeyip hiç umurunda olmamak	know little and care less (about someone or something) v.
74	Idioms	pek bir şey bilmeyip hiç umurunda olmamak	know little (or nothing) and care less v.
75	Idioms	hiç umudu olmamak	not have a hope in hell v.
76	Idioms	hiç de komik olmamak	be funny as a crutch v.
77	Idioms	hiç şansı olmamak	not have a snowball's chance in hell v.
78	Idioms	hiç oralı olmamak	not take a blind bit of notice v.
79	Idioms	hiç parası olmamak	be strapped for cash v.
80	Idioms	hiç şansı olmamak	not have a ghost of a chance v.
81	Idioms	hiç şansı olmamak	not have a hope in hell v.
82	Idioms	hiç eksiği olmamak	have the makings of v.
83	Idioms	hiç (kazanma) şansı olmamak	not have a prayer (of winning) v.
84	Idioms	hiç umudu olmamak	not have a cat in hell's chance v.
85	Idioms	hiç de komik olmamak	be as funny as a crutch v.
86	Idioms	hiç şansı olmamak	not stand a cat in hell's chance v.
87	Idioms	hiç bir çekincesi olmamak	have no qualms v.
88	Idioms	hiç bir çekincesi olmamak	have no qualms about (doing) something v.
89	Idioms	hiç şansı olmamak	have as much chance as a one-legged man in a butt kicking contest v.
90	Idioms	hiç sansı olmamak (birisinin karşısında)	not stand a chance v.
91	Idioms	hiç şansı olmamak	not have a cat in hell's chance v.
92	Idioms	hiç şansı olmamak	not stand a chance v.
93	Idioms	hiç şansı olmamak	not have the ghost of a chance of something v.
94	Idioms	hiç kazanma şansı olmamak	not have a snowball's chance in hell of winning v.
95	Idioms	içinde hiç kötülük olmamak	pure in heart v.
96	Idioms	-in konuşulan şeyle hiç ilgisi olmamak	be beside the point v.
97	Idioms	(bir şeyi başarmak için) hiç şansı olmamak	not have a cat in hell's chance v.
98	Idioms	(gerçekleşme ihtimali anlamında) hiç şansı olmamak	have no chance in hell v.
99	Idioms	hiç havasında olmamak	feel out of humour [uk] v.
100	Idioms	bir şeye kesinlikle/hiç ihtiyacı olmamak	need (something) (about) as much a fish needs a bicycle v.
101	Idioms	hiç tatmin edici olmamak	leave lots to be desired v.
102	Idioms	hiç önemi olmamak	not matter tuppence v.
103	Idioms	(bir şeyle) hiç alakası olmamak	be far/further/furthest removed from (something) v.
104	Idioms	(bir şeyle) hiç ilişkisi olmamak	be far/further/furthest removed from (something) v.
105	Idioms	hiç şansı olmamak	not have (or stand) the ghost of a chance v.
106	Idioms	(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak	want (something) like (one wants) a hole in the head v.
107	Idioms	(bir şeyi yapmaktan) hiç umudu olmamak	not have a chance in hell (of doing something) v.
108	Idioms	(bir şeyi yapmakta) hiç şansı olmamak	not have a chance in hell (of doing something) v.
109	Idioms	baştakiyle hiç alakası olmamak	change beyond (all) recognition v.
110	Idioms	baştakiyle hiç alakası olmamak	change out of (all) recognition v.
111	Idioms	baştakiyle hiç alakası olmamak	alter beyond (all) recognition v.
112	Idioms	baştakiyle hiç alakası olmamak	alter out of (all) recognition v.
113	Idioms	baştakiyle hiç alakası olmamak	alter out of (all) recognition v.
114	Idioms	hiç şansı olmamak	be (batting) on a losing wicket [uk] v.
115	Idioms	pek/hiç adil olmamak	be a bit steep v.
116	Idioms	pek/hiç adil olmamak	be rather steep v.
117	Idioms	hiç uygun olmamak	be in the worst possible taste v.
118	Idioms	hiç hoş olmamak	be in the worst possible taste v.
119	Idioms	hiç boş yer olmamak/kalmamak	be stuffed to the gills v.
120	Idioms	hiç boşluk olmamak/kalmamak	be stuffed to the gills v.
121	Idioms	hiç şansı olmamak	not stand an earthly [uk] v.
122	Idioms	hiç şansı olmamak	not have an earthly [uk] v.
123	Idioms	(biri/bir şey) üzerinde hiç etkisi olmamak/bir etkisi olmak	have (any/some) bearing on (someone or something) v.
124	Idioms	(biriyle/bir şeyle) hiç ilgisi olmamak/bir ilgisi olmak	have (any/some) bearing on (someone or something) v.
125	Idioms	(biriyle/bir şeyle) hiç alakası olmamak/bir alakası olmak	have (any/some) bearing on (someone or something) v.
126	Idioms	(biri/bir şey) hiç umurunda olmamak	not care a hoot (about somebody/something) v.
127	Idioms	(biri/bir şey) hiç umurunda olmamak	not give a hoot (about somebody/something) v.
128	Idioms	(biri/bir şey) hiç umurunda olmamak	not give a toss (about somebody/something) [uk] v.
129	Idioms	biri/bir şey hiç umurunda olmamak	about someone or something v.
130	Idioms	pek/hiç adil olmamak	be a bit/rather steep v.
131	Idioms	pek/hiç kabul edilebilir olmamak	be a bit/rather steep v.
132	Idioms	pek/hiç mantıklı olmamak	be a bit/rather steep v.
133	Idioms	bulunduğu yere hiç uygun olmamak	be a square peg v.
134	Idioms	bulunduğu yere hiç uygun olmamak	be a square peg (in a round hole) v.
135	Idioms	ile karşılaştırıldığında hiç önemli olmamak	be as nothing to v.
136	Idioms	(biri/bir şey) için hiç iyi olmamak	be bad news (for somebody/something) v.
137	Idioms	bir şeyle hiç alakası olmamak	be far/further/furthest removed from something v.
138	Idioms	bir şeyle hiç ilişkisi olmamak	be far/further/furthest removed from something v.
139	Idioms	hiç kolay olmamak	be no picnic v.
140	Idioms	hiç şaşırtıcı olmamak	be par for the course v.
141	Idioms	hiç şaşırtıcı olmamak	be (about) par for the course v.
142	Idioms	hiç boş zamanı olmamak	can't call (one's) time (one's) own v.
143	Idioms	baştakiyle hiç alakası olmamak	change, alter beyond/out of (all) recognition v.
144	Idioms	hiç boş vakti olmamak	be chock-a-block v.
145	Idioms	(biri) için hiç sorun olmamak	give (somebody) (no) trouble v.
146	Idioms	(biri/bir şey) üzerinde hiç etkisi olmamak	have no effect on (someone or something) v.
147	Idioms	(biri/bir şey) hiç etkili olmamak	have no effect on (someone or something) v.
148	Idioms	hiç şansı olmamak	have buckley's v.
149	Idioms	hiç/pek umut olmamak	have buckley's v.
150	Idioms	neredeyse hiç şansı/umudu olmamak	have buckley's v.
151	Idioms	hiç şansı olmamak	have buckley's (chance) [australia/new zealand] v.
152	Idioms	hiç/pek umut olmamak	have buckley's (chance) [australia/new zealand] v.
153	Idioms	neredeyse hiç şansı/umudu olmamak	have buckley's (chance) [australia/new zealand] v.
154	Idioms	birinden/bir şeyden hiç iz olmamak	haven't seen hide nor hair of someone/something v.
155	Idioms	hiç umut olmamak	not hold out any hope v.
156	Idioms	hiç ilgisi olmamak	know little (or nothing) and care less v.
157	Idioms	pek bir şey bilmeyip hiç umurunda olmamak	know little (or nothing) and care less v.
158	Idioms	(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak	need (something) like (one) needs a hole in the head v.
159	Idioms	(bir şeyin) hiç gereği olmamak	need (something) like (one) needs a hole in the head v.
160	Idioms	bir şeye hiç ihtiyacı olmamak	need something like a hole in the head v.
161	Idioms	bir şeyin hiç gereği olmamak	need something like a hole in the head v.
162	Idioms	bir şeye hiç ihtiyacı olmamak	need something like you need a hole in the head v.
163	Idioms	bir şeyin hiç gereği olmamak	need something like you need a hole in the head v.
164	Idioms	hiç/zerre kadar umurunda olmamak	not care (a) tuppence [uk/australia] v.
165	Idioms	(bir şey) hiç/zerre kadar umurunda olmamak	not care a hoot (about something) v.
166	Idioms	(bir şey) hiç/zerre kadar umurunda olmamak	not care two hoots (about something) v.
167	Idioms	hiç/zerre kadar umurunda olmamak	not give (a) tuppence [uk/australia] v.
168	Idioms	(bir şey) hiç umurunda olmamak	not give a hang (about something) v.
169	Idioms	(bir şey) hiç ipinde olmamak	not give a hang (about something) v.
170	Idioms	(biri/bir şey) hiç de umurunda olmamak	not give a rap about (someone or something) v.
171	Idioms	(birinde bir özellik) hiç olmamak	not have a (kind of) bone in (one's) body v.
172	Idioms	(birinde bir özellik) hiç olmamak	not have a (some kind of) bone in (one's) body v.
173	Idioms	(bir şey yapma) şansı hiç olmamak	not have a hope in hell (of doing something) v.
174	Idioms	(bir şey yapma) umudu hiç olmamak	not have a hope in hell (of doing something) v.
175	Idioms	hiç şansı olmamak	not have a prayer v.
176	Idioms	hiç umut olmamak	not have a prayer v.
177	Idioms	hiç şansı olmamak	not have a shot in (one's) locker [obsolete] v.
178	Idioms	içinde hiç … olmamak	not have a...bone in your body v.
179	Idioms	hiç (bir şeyi) olmamak	not have two (something) to rub together v.
180	Idioms	hiç (bir şeyi) olmamak	not have two to rub together v.
181	Idioms	neredeyse hiç (bir şeyi) olmamak	not have two to rub together v.
182	Idioms	(biriyle/bir şeyle) hiç işi olmamak	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.
183	Idioms	(biriyle/bir şeyle) hiç işi olmamak	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.
184	Idioms	hiç işi olmamak	not touch with a ten-foot pole v.
185	Idioms	hiç şansı olmamak	the dice is loaded against someone v.
186	Idioms	hiç şansı olmamak	the dice are loaded against someone v.
Speaking
187	Speaking	hiç umurunda olmamak	don't give a hoot in hell's hollow v.
188	Speaking	hiç umurunda olmamak	don't give a hoot v.
189	Speaking	şansı hiç bu kadar iyi olmamak	never had it so good expr.
Slang
190	Slang	hiç sansı olmamak	have a dog's chance v.