high grade - Turkish English Dictionary
History

high grade

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "high grade" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
high grade adj. yüksek rütbeli
high grade adj. kusursuz
high grade adj. çok kaliteli
Printery
high grade n. 1. hamur

Meanings of "high grade" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
high-grade materials n. kaliteli gereçler
high-grade adj. birinci sınıf
high-grade adj. ekstra
high-grade adj. üstün nitelikli
high-grade adj. kaliteli
high-grade adj. üstün kaliteli
high-grade adj. yüksek kaliteli
Trade/Economic
high-grade adj. az riskli
high-grade adj. risksiz (tahviller)
Technical
high-grade massecuite n. ilk ürün lapası
oxygen-free high grade copper n. oksijensiz yüksek nitelikli bakır
high electrical grade n. yüksek elektrik vasıflı
high-grade fuel n. yüksek nitelikli yakıt
high-grade steels n. yüksek nitelikli çelikler
high grade coal n. yüksek kaliteli kömür
high-grade iron ore n. yüksek tenörlü demir cevheri
high-grade limestone n. yüksek nitelikli kireçtaşı
high-grade ore n. yüksek tenörlü cevher
high-grade iron ore n. yüksek nitelikli demir cevheri
high grade coal n. yüksek ısıl değerli kömür
high-grade fuel n. yüksek oktanlı benzin
high-grade ore n. yüksek nitelikli cevher
high grade simulation n. yüksek seviyeli simülasyon
high-grade materials n. yüksek nitelikli gereçler
high-grade resin n. yüksek nitelikli reçine
high-grade adj. yüksek nitelikli
Textile
high-grade finish n. kaliteli apre
Mining
high purity grade n. yüksek saflık dereceli
high-grade n. yüksek tenör
high-grade v. maden ocağından (cevheri) çalmak
high-grade v. sadece zengin maden cevherini çıkarmak
high-grade adj. yüksek tenörlü (cevher)
Medical
high-grade gliomas n. yüksek gradeli glial tümör
high-grade neoplastic infiltrative cells n. yüksek dereceli neoplastik infiltratif hücreler
high-grade basilar artery stenosis n. yüksek dereceli baziler arter stenoz
high-grade adj. yüksek dereceli
Pathology
high-grade serous ovarian carcinoma n. yüksek dereceli seröz karsinom
Food Engineering
high-grade masscuite n. ilk ürün lapası
Breeding
high-grade n. birinci sınıf hayvan
Education
weighted high school grade point average n. ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı
Geology
high grade feldspar concentrates n. yüksek kaliteli feldispat konsantreleri
Military
high grade cryptosystem n. yüksek dereceli kripto sistemi
Printery
high-grade paper pulp n. birinci hamur kağıt