high ground - Turkish English Dictionary
History

high ground

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "high ground" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
high ground n. üstünlük
high ground n. üstün gelme
high ground n. yüksek yer veya bölge

Meanings of "high ground" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

English Turkish
General
the moral high ground n. ahlaki üstünlük
Idioms
the high ground n. en avantajlı durum
the high ground n. en haklı durum
claim the moral high ground v. ahlaken daha üst bir konumda olduğunu iddia etmek
claim the moral high ground v. ahlaken üstün görünmeye çalışmak
claim the moral high ground v. ahlaken üstün bir tutum sergilemek
claim the moral high ground v. ahlaken üstün bir tavır takınmak
take the moral high ground v. ahlaken daha üst bir konumda olduğunu iddia etmek
take the moral high ground v. ahlaken üstün görünmeye çalışmak
take the moral high ground v. ahlaken üstün bir tutum sergilemek
take the moral high ground v. ahlaken üstün bir tavır takınmak
seize the moral high ground v. ahlaken daha üst bir konumda olduğunu iddia etmek
seize the moral high ground v. ahlaken üstün görünmeye çalışmak
seize the moral high ground v. ahlaken üstün bir tutum sergilemek
seize the moral high ground v. ahlaken üstün bir tavır takınmak
hold the high ground v. liderliği elinde tutmak/bulundurmak
hold the high ground v. lider olmak
seize the moral high ground v. kendi argümanının/savunduğu fikrin karşısındakinden üstün olduğunu iddia etmek
seize the moral high ground v. kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakinden üstünmüş gibi göstermek
seize the moral high ground v. kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakininkinden üstün görmek
seize the moral high ground v. kendini ahlaki olarak üstün göstermeye çalışmak
take the high ground v. büyüklük etmek
take the high ground v. anlaşmazlığın/gerginliğin olduğu zamanlarda ahlaklıca davranmak
take the high ground v. bir alanda başarılı/ünlü olmak
take the high ground v. bir alanda yükselmek
take the high ground v. bir alanda ün yapmak/kazanmak