homojen - Turkish English Dictionary
History

homojen



Meanings of "homojen" in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

Turkish English
Common Usage
homojen homogeneous adj.
General
homojen indiscrete adj.
homojen homogenous adj.
homojen global adj.
homojen simple adj.
Technical
homojen homogen n.
homojen homogeneous adj.
Automotive
homojen homogenous adj.
homojen uniform adj.
Medical
homojen homogenious adj.
Math
homojen homogene [obsolete] adj.
Chemistry
homojen homogene [obsolete] adj.
Biology
homojen homogeneous adj.
homojen homogenetic adj.
Archaic
homojen entire adj.

Meanings of "homojen" with other terms in English Turkish Dictionary : 119 result(s)

Turkish English
General
homojen uzaylar homogeneous spaces n.
homojen mal homogeneous commodity n.
homojen olmama inhomogeneity n.
homojen dağılım homogeneous distribution n.
(büyük oranda homojen kütlede) homojen olmayan kısım inhomogeneity n.
popülasyondan ayrılan nispeten homojen popülasyon isolate n.
homojen hale gelmek homogenise v.
homojen hale getirmek homogenize v.
homojen hale getirmek homogenise v.
(farklı cinsten ürünleri) homojen ürün elde etmek için karıştırmak bulk v.
homojen olmayan nonhomogeneous adj.
homojen olmayan inhomogeneous adj.
homojen olmayan nonhomogenous adj.
homojen parçalardan oluşan homoeomeric adj.
(bir şey) boyunca homojen yapı veya bileşimde olan homogeneal adj.
homojen bir insan grubunu içeren inbred adj.
(katı, solüsyon) sabit ve homojen şekilde karıştırılamayan incompatible adj.
homojen bir şekilde homogeneously adv.
homojen bir biçimde uniformly adv.
homojen olarak homogeneously adv.
homojen biçimde homogeneously adv.
homojen anlamı veren ön ek is- pref.
Trade/Economic
birinci dereceden homojen homogeneous of degree one n.
firmaların homojen ya da tamamen aynı malları sattıkları oligopol türü pure oligopoly n.
homojen bekleyişler homogeneous expectations n.
Industry
homojen süt homogenous milk n.
(deriyi) ileri işlemler için homojen ıslatıp yumuşatmak mull v.
Technical
homojen toprak baraj homogeneous earth dam n.
homojen ve heterojen düz yüzeyli lastik yer döşemeleri homogeneous and heterogeneous smooth rubber floor coverings n.
homojen reaktör homogeneous reactor n.
homojen presipitasyon homogeneous precipitation n.
homojen kurşun homogeneous lead n.
homojen metal malzemeler homogenous metallic materials n.
homojen dolgu homogenous embankment n.
homojen çekirdeklenme homogeneous nucleation n.
homojen deformasyon homogeneous strain n.
homojen sıvı fluid homogenous n.
homojen zemin homogeneous soil n.
homojen karışım homogeneous mixture n.
homojen izotrop nonlineer elastik malzeme homogeneous isotropic nonlinear elastic material n.
homojen akım homogeneous flow n.
homojen sıvılar homogenous liquids n.
homojen karbürleme homogeneous carburizing n.
homojen plastiklerin eğilme kompleks modülü flexural complex modulus of homogeneous plastics n.
homojen ve heterojen düz yüzeyli köpük sırtlı lastik yer döşemeleri homogeneous and heterogeneous smooth rubber floor coverings with foam backing n.
ikiden fazla katı maddenin oluşturduğu homojen karışım solid solution n.
iplik eriyiğinin eritilip homojen bir şekilde karışmasını sağlayan bir iplik çekme makinesi parçası extruder n.
(metalurji) bileşenlerin homojen dağılımını sağlamak için metali yüksek sıcaklıklara maruz bırakma homogenisation n.
(metalurji) bileşenlerin homojen dağılımını sağlamak için metali yüksek sıcaklıklara maruz bırakma homogenisation n.
(metali) bileşenlerinin homojen dağılmasını sağlamak için yüksek sıcaklığa maruz bırakmak homogenise v.
homojen olmayan nonuniform adj.
homojen hale getirilmemiş unhomogenised adj.
homojen hale getirilmemiş unhomogenized adj.
haddelenmiş homojen zırh rha (rolled homogeneous armour) abrev.
Telecom
homojen düzlem dalga homogeneous plane wave n.
Electric
homojen kömür homogenous carbon n.
Construction
termal bakımdan homojen inşaat malzemeleri thermally homogeneous building materials n.
Lighting
ışığı homojen dağıtan lamba monochromatic lamp n.
Automotive
homojen dolgu homogenous charge n.
homojen dolgulu kompresyonlu ateşleme homogenous charge compression ignition n.
simetrik ve homojen olma uniformity n.
Marine
bütünü veya bir örneği homojen olmama ihtimali olan non-ergodic adj.
Medical
homojen nükleasyon homogenous nucleation n.
homojen örnek gross sample n.
fibrine benzeyen homojen bir hücresiz malzeme fibrinoid n.
Food Engineering
homojen süt homogenous milk n.
kıvamını homojen hale getirmek homogenize v.
(sütü) yağ içeriğini emülsifiye ederek homojen hale getirmek homogenize v.
kıvamını homojen hale getirmek homogenise v.
(sütü) yağ içeriğini emülsifiye ederek homojen hale getirmek homogenise v.
Math
homojen denklem homogenous equation n.
homojen polinom homogeneous polynomial n.
homojen denklem homogeneous equation n.
homojen fonksiyon homogeneous function n.
homojen topolojik uzay homogeneous topological space n.
homojen uzay homogeneous space n.
homojen diferansiyel denklem homogeneous differential equation n.
homojen diferensiyel denklem homogeneous differential equation n.
homojen dönüşüm homogeneous transformation n.
homojen koordinatlar homogeneous coordinates n.
Physics
akım uygulanan homojen bir metal şeritte sıcaklık farklarının dağılımı thomson effect n.
akım uygulanan homojen bir metal şeritte sıcaklık farklarının dağılımı kelvin effect n.
homojen bir metal şeridin farklı parçaları arasındaki sıcaklık farkı ile ilişkilendirilen elektrik potansiyeli farkı thomson electromotive force n.
homojen denge homogeneous equilibrium n.
homojen kabarcıklı sıvı akışı modeli homogeneous bubbly liquid flow model n.
homojen reaktör homogeneous reactor n.
homojen akışkan homogeneous fluid n.
homojen radyasyon homogeneous radiation n.
homojen x-ışınları homogeneous-x-rays n.
homojen termik reaktör homogeneous thermal reactor n.
homojen sistem homogeneous system n.
homojen iyonizasyon odası homogeneous ionization chamber n.
homojen olmayan emisyonun dalga boyu, parçacık kütlesi gibi özelliklere göre seçici olarak ayrışması dispersion n.
Chemistry
homojen reaksiyon homogeneous reaction n.
homojen karbonlama homogeneous carburizing n.
homojen kataliz homogeneous catalysis n.
homojen yanma homogeneous combustion n.
homojen itici homogeneous propellant n.
tek bir parçada homojen bir sütun halinde bulunan kesintisiz durgun faz monolith n.
iki maddenin homojen karıştırılması dissolution n.
homojen karışım haline getirmek levigate v.
homojen çözülmek distribute v.
Biology
sarısı homojen dağılmış (yumurta) homolecithal adj.
Astronomy
yerel düzensizlikler haricinde maddenin evrendeki dağılımının homojen ve izotropik olduğunu belirten bir ilke cosmological principle n.
Social Sciences
homojen olan hakim kültür monoculture n.
Philosophy
öğelerin homojen olması homoeomeria n.
ilk ilkelerin homojen olması homoeomeria n.
dünyadaki her şeyi birleştirip ayırma yoluyla oluşan sonsuz sayıdaki homojen madde parçacıklarından her biri homoeomery n.
Meteorology
homojen atmosfer homogeneous atmosphere n.
Geology
çıplak gözle görülemeyecek kadar ince bileşenlere sahip yoğun, homojen kaya aphanite n.
homojen kayaçtaki konsentrik birleşim yerleri ball jointing n.
homojen yapılı (kayaç) massive adj.
opak yapılı homojen ve sağlam (mineral) horny adj.
Military
homojen saha homogeneous area n.
Photography
filmin jelatin katmanının homojen boyanması tinting n.
Printery
homojen taraflılık even-sidedness n.
kağıdın her iki tarafının homojen olması even-sidedness n.
Archaic
homojen grup row n.
Engineering
homojen dolgulu kompresyonlu ateşleme hcci (homogeneous charge compression ignition) abrev.