Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ihtilaf halinde | in dispute adj. |
General | ihtilaf halinde | by the ears adv. |
General | ihtilaf halinde | at square [obsolete] expr. |
Idioms | ||
Idioms | ihtilaf halinde | on a collision course expr. |
Law | ||
Law | ihtilaf halinde | in case of dispute expr. |
Politics | ||
Politics | ihtilaf halinde | in the event of conflict expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin | preemption n. |
Idioms | ||
Idioms | ihtilaf halinde olmak | be on a collision course v. |
Idioms | (biriyle/bir şeyle) ihtilaf halinde olmak | be on a collision course (with somebody/something) v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | ihtilaf halinde bulunmak | be at variance with v. |
Law | ||
Law | ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin | federal preemption n. |
Law | ihtilaf halinde eyalet kanununun yerel kanun yerine geçmesine ilişkin doktrin | state preemption n. |
Politics | ||
Politics | (toprak parçası) iki taraf arasında ihtilaf halinde olan | debatable adj. |