ile aynı - Turkish English Dictionary
History

ile aynı



Meanings of "ile aynı" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

Turkish English
General
ile aynı identical with adj.
ile aynı identical to prep.
ile aynı same as prep.
ile aynı tantamount to prep.
Idioms
ile aynı the same as prep.
Trade/Economic
ile aynı identical to adj.
Latin
ile aynı i.q. (idem quod) abrev.

Meanings of "ile aynı" with other terms in English Turkish Dictionary : 204 result(s)

Turkish English
General
başkası ile aynı evde oturan kimse inmate n.
karşısındaki ile aynı duyguyu paylaşma sympathies n.
pul ile aynı resmi taşıyan kartpostalları inceleyen alan maximaphily n.
(bütün çanların aynı anda çalınması ile elde edilen) şıngırtı clam n.
(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi demise and redemise n.
birisi ile aynı ada sahip kimse doppelganger n.
aynı anda gerçekleşen birbiri ile alakasız durumları birbiri ile ilişkilendirme parataxis n.
bir diğeri ile aynı yasal statüde olan kimse peer n.
değişen fenotipi gen kaynaklı fenotipi ile aynı olan canlı phenocopy n.
(ses üretiminde) dinleyiciye orijinal ses kaynağı ile aynı odada olduğu yanılsamasını verme presence n.
baskı harfi ile aynı ebat stickful n.
ile aynı görüşte olmamak disagree with v.
ile aynı odayı paylaşmak double up with v.
ile aynı fikirde olmamak differ with v.
ile aynı hızda gitmek keep up with v.
ile aynı fikirde olmak hold with v.
ile aynı olmak be tantamount to v.
ile aynı fikirde olmak be one with v.
ile aynı tempoda gitmek keep up with v.
aynı problem ile karşılaşmak face the same problem v.
aynı durum ile karşılaşmak face with the same situation v.
aynı problem ile karşılaşmak encounter the same problem v.
(sesin) işitilebilirlik eşiğini aynı anda başka bir sesin varlığı ile yükseltmek mask v.
(döner diğer bir ürün ile) aynı hızda dönmek corotation v.
ile aynı hizada level with adj.
aynı ölçü ile ölçülebilen commensurable adj.
ile aynı hizaya konmuş aligned with adj.
bir önceki husus ile aynı idem adj.
bahsi geçen bir önceki konu ile aynı idem adj.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolor adj.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolorate adj.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolorous adj.
(bir şey ile) aynı olan coterminous adj.
aynı anda iki birimden sadece biri ile çalışabilen dual adj.
ait olduğu yapı ile aynı olan self-similar adj.
ile aynı zamanda concurrently with adv.
ile aynı hizada on a level with prep.
ile aynı düzeyde on a level with prep.
ile aynı doğrultuda in line with prep.
ile aynı yönde with prep.
ile aynı anda with prep.
ile aynı zamanda with prep.
babası ile aynı adı taşıyan oğul jr abrev.
babası ile aynı adı taşıyan oğul jnr abrev.
Phrasals
başkası ile aynı kitaptan okumak look on with v.
(birini bir şey ile) aynı kefeye koymak equate someone with something v.
ile aynı olmak check with v.
ile aynı yere kapatmak closet with v.
ile aynı eve taşınmak move in with v.
ile aynı evde yaşamaya başlamak move in with v.
ile aynı ismi vermek name for v.
ile aynı modelde yapmak pattern on v.
ile aynı modelde yapmak pattern after v.
ile aynı odayı paylaşmak room with v.
Phrases
ilk seferdeki ile aynı şekilde come prima (in the same manner as the first time) adv.
ile aynı düşünde on board with expr.
Colloquial
toplumsal cinsiyeti ile biyolojik cinsiyeti aynı olan kişi cis n.
aynı anda birden fazla fikir veya konu ile baş edemeyen one-track adj.
Idioms
aynı ile verilen yanıt a roland for an oliver n.
aynı ilaçtan bir kez daha almak üzere reçete ile eczaneye başvurmak get (one's) prescription refilled v.
ile aynı çatı altında yaşamak live under the same roof with v.
ile aynı/benzer özellikleri taşımak be all of a piece with v.
ile aynı düzeye gelmek get up with v.
Birisi ile aynı güç durumda bulunmak be in the same predicament as someone v.
aynı anda birden fazla iş ile uğraşmak spread oneself thin v.
(geçmişte tecrübe edilen bir olay ile ilgili) artık aynı hatayı yapmam/artık dersimi aldım hindsight is twenty twenty expr.
(geçmişte tecrübe edilen bir olay ile ilgili) artık aynı hatayı yapmam/artık dersimi aldım hindsight is 20/20 expr.
ile aynı seviyede/düzeyde/kulvarda değil not in the same league with expr.
ile aynı kalitede/sınıfta değil not in the same league with expr.
Trade/Economic
dalgalanma ile aynı yönlü para politikası procyclical monetary policy n.
ödeme ile teslimin aynı anda gerçekleştirildiği satış işlemi window settlement n.
her alım için aynı miktarda nakit ile düzenli aralıklarla menkul kıymet satın alınan bir sistem dollar day n.
aynı ile yanıt vermek tit for tat v.
aynı ticari faaliyet kademesi ile ilişkili horizontal adj.
fatura ile aynı yere gönder ship to same as bill to expr.
Law
aynı iddia ile ilgili gereksiz yere birden fazla dava açılması multiplicity of actions n.
alıntının yukarıdaki ile aynı kaynaktan yapıldığını ifade eden sözcük supra adv.
Politics
aynı ile ait comprovincial adj.
Technical
gelen arama ile giden aramanın aynı anda olması glare n.
bir tel üzerinden aynı anda sekiz iletinin gönderilebildiği bir telgraf türü ile ilgili octuplex adj.
türbinmili ile aynı eksende same shaft as the turbine wheel expr.
Computer
ayrıntı ile aynı same as detail n.
önceki ile aynı same as previous n.
aynı girdiler ile tekrar hesaplama yapmamak için sonuçları hafızaya alma memoization n.
aynı girdiler ile tekrar hesaplama yapmamak için sonuçları hafızaya alma memoisation n.
(aynı isim ve imza ile aynı üst sınıf metoduna ait) yeni davranış tanımlamak override v.
Telecom
telgraf ile aynı anda zıt yönlere iki mesaj gönderebilen contraplex adj.
Architecture
çatı ile aynı eğim yönündeki çatı penceresi shed dormer n.
Construction
kristal doğrultusu anayapı ile aynı olan epitaxial adj.
Woodworking
aynı ahşaptan kesilen iki oval parçanın birbiri ile eşleşmesi oystering n.
Furniture
sandalye ayağı ile aynı bölümde yer alan yatay bölüm round n.
Aeronautic
paraşüt ile aynı işleve sahip bir cihaz rotachute n.
aynı yörünge ile ilgili posigrade adj.
Marine
dümeni geminin omurgası ile aynı hizaya getirmek right the helm v.
geminin seyri ile aynı yönde hareket eden north following adj.
geminin seyri ile aynı yönde hareket eden north preceding adj.
geminin genel güzergahı ile aynı yönde olan (akıntı) fair adj.
Petrol
farklı bir kaynağa hat çekmek için mevcut petrol kuyusu ile aynı yerde açılan ikiz kuyu twin n.
Mining
rutil ile aynı bileşime sahip sentetik bir mücevher titania n.
rutil ile aynı bileşime sahip sentetik bir mücevher rutile n.
Medical
alıcı ile aynı türden olup genetik olarak farklı bir donörden nakledilen greft homotransplant n.
iki mikroorganizma ile aynı anda enfekte olma coinfection n.
Anatomy
sternum plakası ile aynı yerde olan sternal adj.
Pharmaceutics
afyon ruhu ile aynı etkiye sahip, şeri şarabı ile tatlandırılmış bir afyon çözeltisi wine of opium n.
afyon ruhu ile aynı etkiye sahip, şeri şarabı ile tatlandırılmış bir afyon çözeltisi sydenham's laudanum n.
Parasitology
aynı türden parazit ile yeniden enfekte olma superparasitism n.
Optics
birbiri ile aynı görsel noktayı sunan görüntü aralığı horopter n.
Printing
matbaa harfi ve espas materyallerinin punto ile aynı ebatta üretildiği bir sistem point system n.
Math
karesinin son basamağı ile aynı olan sayılar circular numbers n.
kendi alt kümesi ile aynı güçte olan infinite adj.
(iki denklem) aynı kök değerleri ile çözülemeyen inconsistent adj.
değişkenlerine aynı değerlerin verilmesi ile sağlanan simultaneous adj.
Geometry
merkezi küreninki ile aynı olan çember great circle n.
merkezi küreninki ile aynı olan çember great circle of a sphere n.
aynı karelerin kenarlarda birleştirilmesi ile oluşturulan çokgen polyomino n.
paralelkenar ile aynı özellikte olan parallelogrammic adj.
Logic
aynı nesne ile ilgili congruent adj.
Statistics
eldeki verilerin görsel değerlendirmeye dayalı olarak alındığı durumlarda aynı durumu birbirinden bağımsız olarak aynı anda aynı ölçüm aracı ile ölçmeye çalışan sistem kappa coefficient n.
Physics
bilinmeyen bir miktarın, aynı türden bilinen bir miktar ile karşılaştırılarak, detektörün sıfır değeri vermesiyle eşitliğin doğrulandığı ölçüm metodu null method n.
(vücut) bir diğer vücut ile aynı yeri kaplayamayan impenetrable adj.
(atomaltı partikül) karşıt parçacığı ile aynı olan self-conjugate adj.
Chemistry
orijinal tür ile aynı kimyasal bileşime sahip mineral paramorph n.
muhtemelen sakarik asitle aynı maddeyi ifade eden, melastan veya glikozdan elde edilen bir asit ile ilişkili melassic adj.
muhtemelen sakarik asitle aynı maddeyi ifade eden, melastan veya glikozdan elde edilen bir asit ile ilişkili tetrahydroxyadipic acid adj.
muhtemelen sakarik asitle aynı maddeyi ifade eden, melastan veya glikozdan elde edilen bir asit ile ilişkili d-glucaric acid adj.
aynı kaptaki birbirine karışmayan sıvılar arasında yer alan ara yüzey ile ilişkili dineric adj.
Biology
aynı organizma içerisinde bir diğeri ile ilişkisi bulunan gen paralog n.
aynı organizma içerisinde bir diğeri ile ilişkisi bulunan gen paralogue n.
aynı organizma içerisinde diğer bir gen ile kurulan ilişki paralogy n.
beslenme gereksinimleri ana organizma ile aynı olan mikroorganizma prototroph n.
organizmaların birbiri ile karışmaksızın aynı coğrafi bölgede gelişmesi sympatry n.
Marine Biology
bazı sınıflandırmalarda ıstakoz ile aynı canlı olarak adlandırılan bir su canlısı nephropsidae n.
Astronomy
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit trojan n.
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit trojan asteroid n.
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit trojan n.
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit trojan group n.
yörüngenin enberi noktası ile aynı yörüngede sabit açısal hızla dönen hayali bir cismin arasındaki açı anomaly n.
yörüngenin enberi noktası ile aynı yörüngede sabit açısal hızla dönen hayali bir cismin arasındaki açı mean anomaly n.
güneş'ten bakıldığında bir dış gezegenin veya ay'ın dünya ile aynı hizada olup dünya'ya neredeyse en yakın konumunda bulunması opposition n.
birden fazla gök cisminin burçlar kuşağından aynı derece ile geçmesi concourse n.
trans-neptün kuiper kuşağında güneş'in yörüngesini pluto ile aynı periyotta dolaşan gök cismi plutino n.
ay ile aynı zamanda en yüksek noktaya çıkan (yıldız) moon-culminating adj.
Zoology
farklı familyalardan aynı cins hayvanların çiftleşmesi ile doğan hayvan topcross n.
bireyin görsel olarak tüm grup veya çevre ile aynı renge gelmesini sağlayan renk değişikliği homochromy n.
Botanic
(bazı sınıflandırmalarda) sakızağacıgiller ile aynı bölgeyi paylaşan bitki familyası terebinthaceae n.
aynı çiçek poleni ile tozlaştırmak self v.
aynı bitki poleni ile tozlaştırmak self v.
eksen ile aynı yönde olan vertical adj.
Social Sciences
bairu ile aynı soydan geldiği düşünülen nyoro halkının köylü sınıfı hera n.
aynı anda birden fazla kadın ile evlenilmemesi gerektiğine inanan kimse monogynist n.
Literature
koleksiyonunu oluşturduğu başlık ile aynı başlığa sahip edebi eser title piece n.
Linguistics
sesi ile anlamı aynı/benzer olma onomatopoeia n.
(aynı çekim paradigmasına ait olunmadığı durumda) sözcüğün kökü ile ilişkisi derivation n.
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir vb. bir kelime kullanma ile ilgili anaphoric adj.
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir vb. bir kelime kullanma ile ilgili anaphorical adj.
History
farklı bir sözcük ile aynı anlama sahip sözcük polyonym [rare] n.
Religious
hz. isa ile kutsal ruhun aynı özden olmadığını savunan akım racovianism n.
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin athanasianism n.
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin homoiousianism n.
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin homoousianism n.
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktrini destekleyen kimselerin inançları homoiousianism n.
iznik konsili'nde geçen tanrı'nın oğlu olan isa'nın baba tanrı ile aynı özde sahip olduğu öğretisini destekleyen hristiyan kimse homoousian n.
kilise ile aynı görüşte olmamak dissent v.
(isa'nın bedeni ve kanı ile komünyondaki ekmek ve şarabın özü) aynı anda var olmak consubstantiate v.
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktrinini savunan homoiousian adj.
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktrinine ait homoiousian adj.
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktriniyle ilgili homoiousian adj.
tanrı'nın oğlu'nun baba tanrı ile aynı özden veya maddeden olduğuna dair bir iznik konsili doktrinine bağlı olan homoousian adj.
Meteorology
dünya ile aynı yönde dönen cyclonic adj.
Geology
tüm katmanları tek bir dalım açısı ile aynı yöne eğim yapan jeolojik yapı monocline n.
ingiltere'nin dağ ve tepelerinde bulunan ve kuzey amerika'nın alt karbonifer dönemi ile hemen hemen aynı zamana ait olan karbonifer kireç taşı mountain limestone n.
çevreleyen kaya katmanı ile aynı yönde eğimli olan cataclinal adj.
Military
(patlayıcı madde dolgusu ile aynı miktardaki) patlamaz dolgu inert filling n.
Sport
krikette kabaca forvet ile aynı hizada olan ofsayt pozisyonu third man n.
Card
koz ile aynı renkteki vale left bower n.
aynı ekipteki oyun arkadaşı ile işaretleşmek call v.
takım arkadaşı ile aynı kartları oynamak return a lead v.
(euchre oyununda) belirtilen deste ile aynı renkte next adj.
Wagering
(pokerde eli) aynı anda açılan ilk üç kart ile kazanmak flop v.
Music
(bir diğeri ile) aynı plak şirketine bağlı şarkıcı ya da müzisyen label mate n.
(bir diğeri ile) aynı plak şirketine bağlı şarkıcı ya da müzisyen labelmate n.
üç nota ile aynı sürede çalınan dört notanın oluşturduğu grup quadruplet n.
temelde aynı yöntem ile ses üreten müzik aletleri family n.
her iki notanın da aynı ölçek derecesi ile temsil edildiği bir müzik aralığı prime n.
dört ya da altı nota ile aynı zaman aralığında çalınacak yedi notadan oluşan bir grup septimole n.
dört ya da altı nota ile aynı zaman aralığında çalınacak yedi notadan oluşan bir grup septuplet n.
dört ya da altı nota ile aynı zaman aralığında çalınacak yedi notadan oluşan bir grup septolet n.
aynı nota ile başlayan parallel adj.
Printery
renklendirme kağıtlarını ince beyaz kağıtlara sararak üzerindeki işaretlerin kopya kalemi veya daktilo ile aktarıldığı, birden fazla kopyanın aynı anda yapılmasını sağlayan bir metot manifold writing n.
görme engelliler için tasarlanmış olan kabartmalı yazı ile sıradan yazıyı aynı anda üreten bir cihaz diplograph n.
elektrik ile çalışan baskı makinesine bağlanan ve bu makine ile aynı işi yapan titreşimli ve çıkıntılı çerçeve fly n.
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutça onun üçte ikisi kadar olan ve genellikle dipnotlarda ve kısaltmalarda kullanılan harf small capital n.
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutu küçük harfin gövdesi kadar olan harfler small capital letters n.
Archaic
aynı anlamı farklı sözcükler ile aktarma metaphrase n.
Engineering
harita veya krokinin aynı seride bulunan diğer bir harita veya kroki ile örtüşen bölümü overlap n.
bitlerin aynı anda farklı kanallarca iletildiği bilgisayar bağlantısı ile ilgili parallel adj.
Ornithology
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek adjutant stork n.
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek adjutant crane n.
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek adjutant n.
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek marabout n.
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek leptoptilos javanicus n.
madagaskar'a özgü nesli tükenmiş olan epiornis ile aynı tür olduğu düşünülen büyük bir kuş rukh n.
Entomology
vücudun bir tarafındaki iki bacağı ile diğer tarafındaki bir bacağı aynı anda hareket ettirerek yürüme tripodic walk n.
vücudun bir tarafındaki iki bacağı ile diğer tarafındaki bir bacağı aynı anda hareket eden tripodic adj.