Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
History
in bad
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"in bad"
in Turkish English Dictionary : 4 result(s)
Category
English
Turkish
Colloquial
1
Colloquial
in bad
expr.
gözden düşmüş
2
Colloquial
in bad
expr.
güç durumda
3
Colloquial
in bad
expr.
kötü durumda
4
Colloquial
in bad
expr.
zor durumda
Meanings of
"in bad"
with other terms in English Turkish Dictionary : 238 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
be in bad with something
v.
başı hoş olmamak
2
General
be mixed up in something bad
v.
adı karışmak
3
General
be in bad with
v.
arası iyi olmamak
4
General
leave a bad taste in one's mouth
v.
kötü izlenim bırakmak
5
General
be in a bad way
v.
ağır hasta olmak
6
General
be in bad odor
v.
kötü izlenim bırakmak
7
General
be in a bad way
v.
çok zor bir durumda olmak
8
General
be in bad odor with
v.
gözünden düşmek
9
General
be in bad with
v.
arası bozuk olmak
10
General
be in bad odor with somebody
v.
kötü izlenim bırakmak
11
General
be in bad odour with somebody
v.
kötü izlenim bırakmak
12
General
be in a bad condition
v.
kötü durumda olmak
13
General
be in a bad state
v.
kötü durumda olmak
14
General
be in bad condition
v.
kötü durumda olmak
15
General
be in bad state
v.
kötü durumda olmak
16
General
be in bad shape
v.
kötü durumda olmak
17
General
be financially in bad shape
v.
mali açıdan kötü durumda olmak
18
General
be in a bad way
v.
meydanda kalmak
19
General
look bad in a picture
v.
fotoğrafta kötü çıkmak
20
General
look bad in a photo
v.
fotoğrafta kötü çıkmak
21
General
look bad in a picture
v.
resimde kötü çıkmak
22
General
look bad in a photo
v.
resimde kötü çıkmak
23
General
be in bad (with someone)
v.
birisiyle sorunu olmak
24
General
get in bad (with someone)
v.
birisiyle sorunu olmak
25
General
get in bad (with someone)
v.
birisiyle kötü olmak
26
General
be in bad (with someone)
v.
birisiyle kötü olmak
27
General
be in a bad mood
v.
keyfi bozuk olmak
28
General
in bad repair
adj.
kötü durumda
29
General
in a bad way
adj.
tehlikede
30
General
in a bad mood
adj.
aksiliği üstünde
31
General
in a bad fix
adj.
sıkıntıda
32
General
in bad order
adj.
bozuk
33
General
in a bad way
adj.
çok hasta
34
General
in bad repair
adj.
iyi tamir edilmemiş
35
General
in bad repair
adj.
tamirsiz
36
General
in bad health
adv.
rahatsız
37
General
in bad faith
adv.
kötü niyetle
38
General
in bad health
adv.
hasta
39
General
in a bad fix
adv.
zor durumda
40
General
in good times and in bad times in sickness and in health
adv.
iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta
41
General
in a bad way
adv.
kötü bir şekilde
Phrases
42
Phrases
in bad circumstances
expr.
durumu olmayan
43
Phrases
in bad circumstances
expr.
parasal açıdan kötü durumda
Colloquial
44
Colloquial
be in bad sorts
v.
heyheyleri üstünde olmak
45
Colloquial
hurt so bad in one's heart
v.
içi acımak
46
Colloquial
be in bad sorts
v.
kötü gününde olmak
47
Colloquial
be in bad sorts
v.
kötü bir ruh halinde olmak
48
Colloquial
hurt so bad in one's heart
v.
yüreği yanmak
49
Colloquial
in a bad temper
expr.
kızgınca
50
Colloquial
in a bad temper
expr.
öfkeli olarak
51
Colloquial
in a bad temper
expr.
öfkesi burnunda
52
Colloquial
in a bad temper
expr.
kızgın
53
Colloquial
in a bad temper
expr.
sinirli olarak
54
Colloquial
in a bad temper
expr.
sinirli
55
Colloquial
in bad form
expr.
uygunsuz davranmış
56
Colloquial
in bad form
expr.
antipatik
57
Colloquial
in bad form
expr.
kaba
58
Colloquial
in bad form
expr.
sevimsiz bir davranış sergilemiş
59
Colloquial
in bad form
expr.
münasebetsizlik yapmış
60
Colloquial
in bad form
expr.
formunda değil
61
Colloquial
in bad form
expr.
formu düşük
62
Colloquial
in bad form
expr.
kötü durumda
63
Colloquial
in bad with
expr.
ile sorunlu
64
Colloquial
in bad with
expr.
ile arası kötü/bozuk
65
Colloquial
in bad with
expr.
'-in gözünden düşmüş
66
Colloquial
in bad with
expr.
ile arası açık
67
Colloquial
in bad with
expr.
ile kötü
68
Colloquial
in bad with (one)
expr.
(biriyle) sorunlu
69
Colloquial
in bad with (one)
expr.
(biriyle) arası kötü/bozuk
70
Colloquial
in bad with (one)
expr.
(birinin) gözünden düşmüş
71
Colloquial
in bad with (one)
expr.
(biriyle) arası açık
72
Colloquial
in bad with (one)
expr.
(biriyle) kötü
Idioms
73
Idioms
a bad taste in (one's) mouth
n.
kötü bir izlenim
74
Idioms
a bad taste in (one's) mouth
n.
negatif/olumsuz bir izlenim
75
Idioms
a bad taste in (one's) mouth
n.
kötü/olumsuz bir etki
76
Idioms
a bad taste in the mouth
n.
kötü bir izlenim
77
Idioms
a bad taste in the mouth
n.
negatif/olumsuz bir izlenim
78
Idioms
a bad taste in the mouth
n.
kötü/olumsuz bir etki
79
Idioms
a bad taste in someone's mouth
n.
kötü bir izlenim
80
Idioms
a bad taste in someone's mouth
n.
kötü bir etki
81
Idioms
be in a bad temper
v.
pirelenmek
82
Idioms
be in bad odor
v.
itibarı düşük olmak
83
Idioms
leave a bad taste in someone's mouth
v.
ağzında kötü bir tat bırakmak
84
Idioms
be in bad odour with
v.
arası açık olmak
85
Idioms
be in bad odour with somebody (british)
v.
arası açık/bozuk olmak
86
Idioms
be in bad odor with somebody (american)
v.
arası açık/bozuk olmak
87
Idioms
be in bad odour with
v.
arası bozuk olmak
88
Idioms
be in bad odour with somebody
v.
arası bozuk olmak
89
Idioms
be in bad odor with somebody
v.
arası bozuk olmak
90
Idioms
be in someone's bad books
v.
birinin gözünden düşmek
91
Idioms
not to have a bad bone in one's body
v.
çok iyi niyetli olmak
92
Idioms
get in a bad mood
v.
havasında olmamak
93
Idioms
be in someone's bad books
v.
gözünden düşmek
94
Idioms
be in a bad way
v.
heyheyleri üzerinde olmak
95
Idioms
be in a bad mood
v.
havasında olmamak
96
Idioms
be in bad odour with
v.
gözden düşmüş olmak
97
Idioms
be in someone's bad books
v.
kara listeye alınmak
98
Idioms
get in a bad mood
v.
keyfi yerinde olmamak
99
Idioms
leave a bad taste in someone's mouth
v.
kötü bir izlenim bırakmak
100
Idioms
leave a bad taste in someone's mouth
v.
kötü hatırlamak
101
Idioms
get in a bad mood
v.
keyifsiz olmak
102
Idioms
be in a bad mood
v.
keyfi yerinde olmamak
103
Idioms
be in a bad way
v.
kötü gününde olmak
104
Idioms
be in bad odor with somebody
v.
kötü izlenim bırakmak
105
Idioms
be in bad odour with somebody
v.
kötü izlenim bırakmak
106
Idioms
be in a bad mood
v.
keyifsiz olmak
107
Idioms
leave a bad taste in the mouth
v.
kötü bir tat bırakmak
108
Idioms
be in a bad way
v.
mutsuz bir ruh halinde olmak
109
Idioms
be in bad odour with
v.
saygınlığını yitirmiş olmak
110
Idioms
be in a bad way
v.
zorluklar/sorunlar yaşıyor olmak
111
Idioms
be in the bad graces of (one)
v.
(birinin) gözünden düşmek
112
Idioms
be in the bad graces of (one)
v.
(birinin) hoşnutsuzluğunu kazanmak
113
Idioms
be in the bad graces of (one)
v.
(birinin) saygısını kaybetmek
114
Idioms
be in somebody’s bad books
v.
birinin gözünden düşmek
115
Idioms
be in somebody’s bad books
v.
birinin gözündeki değerini kaybetmek
116
Idioms
leave a bad taste in the/your mouth
v.
kötü izlenim bırakmak
117
Idioms
leave a bad taste in the/your mouth
v.
kızgın hissettirmek
118
Idioms
leave a bad taste in the/your mouth
v.
kötü hissettirmek
119
Idioms
leave a bad taste in the/your mouth
v.
mide bulandırmak
120
Idioms
put (one) in a bad mood
v.
(birinin) keyfini kaçırmak
121
Idioms
put (one) in a bad mood
v.
(birini) mutsuz etmek
122
Idioms
put (one) in a bad mood
v.
(birini) kızdırmak
123
Idioms
be in bad taste
v.
yerinde olmamak
124
Idioms
be in bad taste
v.
düzeyli olmamak
125
Idioms
be in bad taste
v.
seviyeli olmamak
126
Idioms
be in bad taste
v.
kırıcı olmak
127
Idioms
be in bad taste
v.
kaba olmak
128
Idioms
be in bad taste
v.
yakışıksız olmak
129
Idioms
be in bad taste
v.
kötü olmak
130
Idioms
be in someone's bad graces
v.
birinin gözünden düşmek
131
Idioms
be in someone's bad graces
v.
birinin gözünde değer kaybetmek
132
Idioms
be in a bad way
v.
başı belada olmak
133
Idioms
be in a bad way
v.
darda/sıkıntıda olmak
134
Idioms
be in bad shape
v.
doğru düzgün çalışmamak
135
Idioms
be in bad shape
v.
bozuk olmak
136
Idioms
be in bad taste
v.
yerinde olmamak
137
Idioms
be in bad taste
v.
düzeyli olmamak
138
Idioms
be in bad taste
v.
seviyeli olmamak
139
Idioms
be in bad taste
v.
kırıcı olmak
140
Idioms
be in bad taste
v.
kaba olmak
141
Idioms
be in bad taste
v.
yakışıksız olmak
142
Idioms
be in bad taste
v.
kötü olmak
143
Idioms
be in bad odour with someone
v.
biriyle arası kötü olmak
144
Idioms
be in bad odour with someone
v.
biriyle iyi anlaşamamak
145
Idioms
be in bad odour with someone
v.
biriyle ilişkisi kötü olmak
146
Idioms
be in bad odour with someone
v.
biriyle iyi geçinememek
147
Idioms
be in bad odour
v.
gözünden düşmek
148
Idioms
be in bad odour
v.
arası kötü olmak
149
Idioms
be in bad odour (with somebody)
v.
(birinin) gözünden düşmek
150
Idioms
be in bad odour (with somebody)
v.
(biriyle) arası kötü olmak
151
Idioms
be in bad shape
v.
formda olmamak
152
Idioms
be in bad shape
v.
kötü durumda olmak
153
Idioms
be in bad shape
v.
formsuz olmak
154
Idioms
be in somebody's bad books
v.
birinin gözünden düşmek
155
Idioms
be in somebody's bad books
v.
birinin gözünde değer kaybetmek
156
Idioms
get in bad (with someone)
v.
(biriyle) kötü olmak
157
Idioms
get in bad (with someone)
v.
(biriyle) sorunu olmak
158
Idioms
get in bad (with someone)
v.
(biriyle) arası bozulmak
159
Idioms
in (one's) bad graces
adj.
gözünden düşmüş
160
Idioms
in (one's) bad graces
adj.
kara listeye girmiş
161
Idioms
in someone's bad graces
adj.
gözünden düşmüş
162
Idioms
in someone's bad graces
adj.
kara listeye girmiş
163
Idioms
in bad shape
expr.
kötü durumda
164
Idioms
in bad faith
expr.
kötü niyetle
165
Idioms
in bad taste
expr.
kaba
166
Idioms
in a bad way
expr.
kötü durumda
167
Idioms
in bad faith
expr.
kötü amaçla
168
Idioms
in a bad way
expr.
kötü bir durumda
169
Idioms
in bad shape
expr.
sarhoş
170
Idioms
in a bad way
expr.
sarhoş
171
Idioms
in bad taste
expr.
yakışıksız
172
Idioms
in bad taste
expr.
uygunsuz
173
Idioms
in a bad light
expr.
olumsuz/kötü durumda (gösterilmek)
174
Idioms
in a bad light
expr.
uygunsuz durumda (gösterilmek)
175
Idioms
in a bad light
expr.
olumsuz/kötü şartlarda (gösterilmek)
176
Idioms
in a bad light
expr.
uygunsuz şartlarda (gösterilmek)
177
Idioms
in a bad light
expr.
olumsuz şekilde/olarak (gösterilmek)
178
Idioms
in a bad light
expr.
kötü şekilde/olarak (gösterilmek)
179
Idioms
in a bad light
expr.
uygunsuz şekilde/olarak (gösterilmek)
180
Idioms
in bad nick [uk]
expr.
kötü durumda
181
Idioms
in bad nick [uk]
expr.
durumu kötü
182
Idioms
in a bad spot
expr.
kötü durumda
183
Idioms
in a bad spot
expr.
sıkıntılı durumda
184
Idioms
in a bad spot
expr.
zor durumda
185
Idioms
in a bad spot
expr.
sıkışık durumda
186
Idioms
in a bad spot
expr.
problemli durumda
187
Idioms
in a bad spot
expr.
dar zamanda
188
Idioms
in a bad spot
expr.
dar vakitte
189
Idioms
in the bad graces of
expr.
gözünden düşmüş
190
Idioms
in the bad graces of
expr.
hoşnutsuzluğunu kazanmış
191
Idioms
in the bad graces of
expr.
saygısını kaybetmiş
192
Idioms
in (someone's) bad books
expr.
(birinin) gözünden düşmüş
193
Idioms
in (someone's) bad books
expr.
(birinin) kara listesinde
194
Idioms
in a bad light
expr.
kötü bir şekilde
195
Idioms
in a bad light
expr.
kötü bir yönden
196
Idioms
in a bad light
expr.
kötü bir açıdan
197
Idioms
in bad odor
expr.
kötü izlenim bırakmış
198
Idioms
in bad odor
expr.
arası bozuk/açık
199
Idioms
in bad odor
expr.
gözünden düşmüş
200
Idioms
in bad odor
expr.
ilişkisi kötü
201
Idioms
in bad odour [old-fashioned]
expr.
kötü izlenim bırakmış
202
Idioms
in bad odour [old-fashioned]
expr.
arası bozuk/açık
203
Idioms
in bad odour [old-fashioned]
expr.
gözünden düşmüş
204
Idioms
in bad odour [old-fashioned]
expr.
ilişkisi kötü
205
Idioms
in bad shape
expr.
formu/fiziği bozulmuş
206
Idioms
in bad shape
expr.
formundan düşmüş
207
Idioms
in bad shape
expr.
düzgün çalışmaz halde
208
Idioms
in bad shape
expr.
düzgün çalışmayan
209
Idioms
in bad shape
expr.
darda
210
Idioms
in bad shape
expr.
mali sıkıntıda
211
Idioms
in bad shape
expr.
mali açıdan kötü durumda
212
Idioms
in bad sorts
expr.
heyheyleri üstünde
213
Idioms
in bad sorts
expr.
kötü gününde
214
Idioms
in bad sorts
expr.
kötü bir ruh halinde
215
Idioms
in bad nick
expr.
kötü durumda
216
Idioms
in bad nick
expr.
zayıf durumda
217
Idioms
in bad nick
expr.
sağlıksız durumda
218
Idioms
in someone's bad books [uk]
expr.
birinin gözünden düşmüş
219
Idioms
in someone's bad books [uk]
expr.
birinin kara listesinde
220
Idioms
in the bad graces of (one)
expr.
( birinin) gözünden düşmüş
221
Idioms
in the bad graces of (one)
expr.
(birinin) saygısını kaybetmiş
222
Idioms
in the bad graces of (one)
expr.
(birinin) hoşnutsuzluğunu kazanmış
Speaking
223
Speaking
are you in a bad mood?
expr.
canın mı sıkkın senin?
224
Speaking
I'm in a really bad mood
expr.
gerçekten keyfim yerinde değil
225
Speaking
not too bad just hanging in there
expr.
iyidir nasıl olsun işte yuvarlanıp gidiyoruz
226
Speaking
I'm in a bad mood
expr.
keyfim yok
227
Speaking
what makes you feel better when you are in a bad mood?
expr.
kötü bir ruh hali içinde olduğunuzda size kendinizi ne iyi hissettirir?
Trade/Economic
228
Trade/Economic
be in bad shape
v.
mali durumu kötü olmak
229
Trade/Economic
in bad condition
expr.
kötü durumda
Law
230
Law
possession in bad faith
n.
kötü niyetli zilyetlik
231
Law
possessor in bad faith
n.
kötü niyetli zilyet
232
Law
be in bad conditions
v.
fena durumda olmak
Technical
233
Technical
in bad repair
adj.
kötü onarılmış
Computer
234
Computer
bad pointer in message
expr.
iletide hatalı işaretçi
Railway
235
Railway
track in bad condition
n.
kötü durumda olan hat
Modern Slang
236
Modern Slang
a bad taste in my mouth
n.
burnuma gelen kötü koku/kokular
237
Modern Slang
a bad taste in my mouth
n.
içimde kötü bir his
238
Modern Slang
a bad taste in my mouth
n.
kötü bir izlenim
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in bad
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy