jump on (someone) - Turkish English Dictionary
History

jump on (someone)



Meanings of "jump on (someone)" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

English Turkish
Phrasals
jump on (someone) v. (birini) gafil avlamak
jump on (someone) v. (birini) savunmasız yakalamak
jump on (someone) v. (birini) korunmasız/savunmasız yakalamak
jump on (someone) v. (birini) zayıf anında yakalamak
jump on (someone) v. (birini) enselemek
jump on (someone) v. (birini) sert biçimde eleştirmek
jump on (someone) v. (birini) acımasızca eleştirmek
jump on (someone) v. (birine) çıkışmak
jump on (someone) v. (birini) paylamak
jump on (someone) v. (birine) fırça çekmek

Meanings of "jump on (someone)" with other terms in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

English Turkish
General
jump on someone v. birini terslemek
jump on someone v. birine çıkışmak
Phrasals
jump on (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) önce davranmak
jump on (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) erken davranmak
jump on (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) erken başlatmak
jump on someone or something v. birine/bir şeye saldırmak
jump on someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne atılmak
jump on someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne atlamak/zıplamak
jump on someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne/üstünde hoplamak
jump on someone or something v. birinin/bir şeyin üstünde zıplamak
Idioms
jump on someone n. birine karşı avantajlı bir durum
jump on someone n. birine karşı üstün bir konum
jump on someone n. birinden bir adım önde olma
jump on someone n. birine karşı koz
jump on someone v. birini haşlamak
jump on someone v. birini eleştirmek
jump on someone v. birini azarlamak
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini başka birine karşı) avantajlı konuma getirmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini birine karşı) üstün bir konuma getirmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini başka birine karşı) bir adım öne geçirmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birine başka biri ile ilgili) koz vermek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini birine) yakalatmak
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini başka birine karşı) avantajlı konuma getirmek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini birine karşı) üstün bir konuma getirmek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini başka birine karşı) bir adım öne geçirmek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birine başka biri ile ilgili) koz vermek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini birine) yakalatmak
get a jump on someone/something v. birinden/bir şeyden önce/erken davranmak
get a jump on someone/something v. rakibine/bir şeye karşı avantajlı başlamak
get a jump on someone/something v. birinden/bir şeyden erken başlamak
get a jump on someone/something v. birinin/bir şeyin (bir adım) önünde başlamak
get the jump on someone/something [us] v. birinden/bir şeyden önce/erken davranmak
get the jump on someone/something [us] v. rakibine/bir şeye karşı avantajlı başlamak
get the jump on someone/something [us] v. birinden/bir şeyden erken başlamak
get the jump on someone/something [us] v. birinin/bir şeyin (bir adım) önünde başlamak
get the jump on (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
get the jump on (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) erken davranmak
get the jump on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) önüne geçmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı avantajlı konuma getirmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı üstün bir konuma getirmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek
give (one) a jump on (someone or something) v. (birinin) eline (biriyle/bir şeyle) ilgili bir koz vermek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı avantajlı konuma getirmek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı üstün bir konuma getirmek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek
give (one) the jump on (someone or something) v. (birinin) eline (biriyle/bir şeyle) ilgili bir koz vermek