kınamak - Turkish English Dictionary
History

kınamak



Meanings of "kınamak" in English Turkish Dictionary : 79 result(s)

Turkish English
Common Usage
kınamak censure v.
kınamak reprimand v.
kınamak condemn v.
General
kınamak lash v.
kınamak decry v.
kınamak reprobate v.
kınamak castigate v.
kınamak denounce v.
kınamak reprove v.
kınamak slate v.
kınamak criticize v.
kınamak assail v.
kınamak disapprove v.
kınamak fault v.
kınamak blame v.
kınamak condemn v.
kınamak remonstrate v.
kınamak stigmatize v.
kınamak cast reflection on somebody v.
kınamak stigmatise v.
kınamak reproach v.
kınamak anathematize v.
kınamak anathematise v.
kınamak criticise v.
kınamak accuse v.
kınamak reform [obsolete] v.
kınamak check [dialect] v.
kınamak smite with the tongue v.
kınamak appeach [obsolete] v.
kınamak atwite [obsolete] v.
kınamak undernime [obsolete] v.
kınamak unglorify v.
kınamak upbraid v.
kınamak excoriate v.
kınamak judge v.
kınamak wite v.
kınamak reprobate v.
kınamak bless v.
kınamak wyte v.
kınamak repreve v.
kınamak object v.
kınamak denunciate v.
kınamak deplore v.
kınamak derogate v.
kınamak descry [obsolete] v.
kınamak detest [obsolete] v.
kınamak improve [obsolete] v.
kınamak disfavour [uk] v.
kınamak disfavor [us] v.
kınamak dogpile v.
kınamak drub v.
kınamak control [obsolete] v.
kınamak flay v.
kınamak scandal v.
kınamak shock [obsolete] v.
kınamak sit down on v.
kınamak slap v.
kınamak slash at v.
kınamak sneap [dialect] [uk] v.
kınamak syndicate v.
Phrasals
kınamak call down v.
kınamak cry down v.
kınamak cry out on v.
kınamak inform against v.
kınamak pitch into v.
kınamak come down upon v.
kınamak drop into v.
kınamak drop into v.
kınamak shake up [obsolete] v.
Colloquial
kınamak damn and blast [uk] v.
Idioms
kınamak raise your eyebrows v.
kınamak raise an eyebrow v.
kınamak tar and feather v.
kınamak cry harrow v.
kınamak cry haro v.
Law
kınamak disapprove v.
Archaic
kınamak tongue v.
kınamak upbray v.
Slang
kınamak chew v.

Meanings of "kınamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

Turkish English
General
bir kişi veya grubu kınamak veya övmek amacıyla yapılan bir belagat türü epideictic oratory n.
şiddetle kınamak express one's strong condemnation v.
şiddetle kınamak condemn roundly v.
şiddetle kınamak condemn vigorously v.
şiddetle kınamak condemn vehemently v.
şiddetle kınamak condemn strongly v.
şiddetle kınamak condemn fiercely v.
şiddetle kınamak condemn vociferously v.
nefretle kınamak condemn vehemently v.
esefle kınamak condemn regretfully v.
şiddetle kınamak condemn in the strongest terms v.
terörü kınamak condemn terror v.
terörü kınamak condemn terrorism v.
ciddi şekilde kınamak rark up v.
şiddetle kınamak jump v.
şiddetle kınamak blast v.
sert şekilde kınamak buffet v.
feryat ederek kınamak groan v.
duyuruyla kınamak disclaim [obsolete] v.
Phrasals
'-e açıkça kınamak clamor against n.
şiddetle kınamak cut up v.
(bir şeye) açıkça kınamak clamor against (something) v.
sert biçimde/bir dille kınamak eat out v.
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak reproach (someone or something) for (doing) (something) v.
birini bir şey için kınamak reproach someone for something v.
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak reprove (someone or something) for (doing) (something) v.
birini bir şey için kınamak reprove someone for something v.
birini (bir şey için) kınamak censure someone (for something) v.
(birini bir şey için) kınamak censure (one) for (something) v.
(birini/bir şeyi bir şey için/bir şey yaptığı için) kınamak reprimand (someone or something) for (doing) (something) v.
için kınamak reprimand for v.
-den dolayı/için azarlamak/kınamak reproach for v.
-den dolayı/için azarlamak/kınamak reprove for v.
(birini/bir grubu bir şey yaptığı) için kınamak upbraid (someone or something) for (doing) (something) v.
için kınamak upbraid for v.
Colloquial
(birini) kınamak give (one) a hammering v.
(birini) kınamak give (one) a pasting v.
Idioms
şiddetle kınamak get the rough edge of someone's tongue v.
şiddetle kınamak have the rough edge of someone's tongue v.
şiddetle kınamak give rough edge of one's tongue v.
şiddetle kınamak give the rough edge of one's tongue v.
(birini) çok fena azarlamak/kınamak rip (someone) to bits v.
(birini) iyice azarlamak/kınamak rip (someone) to bits v.
(birini/bir şeyi) kınamak tear (someone or something) to pieces v.
birini/bir şeyi kınamak tear somebody/something to pieces/shreds v.
(birini/bir şeyi) kınamak tear (someone or something) to shreds v.
(birini) gizli bir şekilde/göstermeden kınamak take (one) to the woodshed v.
birini gizli bir şekilde/göstermeden kınamak take someone to the woodshed v.
(birini) kınamak take (someone) to the woodshed v.
birini kınamak/yermek rap someone on the knuckles v.
birini kınamak/yermek rap someone's knuckles v.
birini kınamak/yermek rap someone on the knuckles v.
birini kınamak/yermek rap someone over the knuckles v.
(birini) kınamak censure (one) v.
(bir şeyi) kınamak raise your eyebrows (at something) v.
(birini/bir şeyi) kınamak raise a voice against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kınamak raise one's voice against (someone or something) v.
gizli bir şekilde/göstermeden kınamak take to the woodshed v.
Religious
kafir olarak kınamak hereticate v.