History

kabul ettirmek

Meanings of "kabul ettirmek" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	kabul ettirmek	sell v.
2	General	kabul ettirmek	put across v.
3	General	kabul ettirmek	get something through v.
4	General	kabul ettirmek	establish v.
Phrasals
5	Phrasals	kabul ettirmek	put over v.
Law
6	Law	kabul ettirmek	procure acceptance v.

Meanings of "kabul ettirmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 81 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bir şeyi birine zorla kabul ettirmek	push something on someone v.
2	General	zorla kabul ettirmek	impose on v.
3	General	birine kendini ısrarla kabul ettirmek	thrust oneself on v.
4	General	zorla kabul ettirmek	obtrude v.
5	General	ispatsız olarak kabul ettirmek	postulate v.
6	General	hileyle kabul ettirmek	palm off v.
7	General	zorla kabul ettirmek	foist on v.
8	General	bir şeyi kabul ettirmek	push something through v.
9	General	hile ile kabul ettirmek	impose upon v.
10	General	kendini kabul ettirmek	make oneself accepted among v.
11	General	zorla kabul ettirmek	enforce v.
12	General	otoritesini kabul ettirmek	assert oneself v.
13	General	zorla kabul ettirmek	impose upon v.
14	General	zorla kabul ettirmek	dictate v.
15	General	hile ile kabul ettirmek	impose on v.
16	General	üstünlüğünü kabul ettirmek	pull one's rank v.
17	General	zorla kabul ettirmek	ram something down somebody's throat v.
18	General	birine bir şeyi hile ile kabul ettirmek	palm something off on someone v.
19	General	zorla kabul ettirmek	push v.
20	General	kabul ettirmek (fikrini)	put across v.
21	General	çaktırmadan kabul ettirmek	insinuate v.
22	General	zorla kabul ettirmek	drub something into somebody v.
23	General	zorla kabul ettirmek	impose v.
24	General	kendini kabul ettirmek	establish oneself v.
25	General	zorla kabul ettirmek	ramrod v.
26	General	kabul ettirmek için baskı yapmak	threap [obsolete] v.
27	General	(bir şeyi) zorla kabul ettirmek	thrust v.
28	General	otoritesini kabul ettirmek	assert one's self v.
29	General	(birine) zorla kabul ettirmek	dictate to (one) v.
30	General	baskın bir sosyal gruba kabul ettirmek	mainstream v.
31	General	(bir şeyi) zorla kabul ettirmek	drag v.
32	General	(kendini) geniş kitlelere kabul ettirmek	spread v.
Phrasals
33	Phrasals	çaktırmadan kabul ettirmek	work into v.
34	Phrasals	(bir konuda) kendi düşüncesini kabul ettirmek	bring someone around v.
35	Phrasals	kabul ettirmek için ikna etmek veya baskı yapmak	urge upon v.
36	Phrasals	(birine bir şeyi) dayatmak/zorla kabul ettirmek/uygulamak	enforce (something) on (one) v.
37	Phrasals	birine (bir şeyi) zorla kabul ettirmek	dictate (something) to someone v.
38	Phrasals	zorla kabul ettirmek	dictate to v.
39	Phrasals	birini bir yere kabul ettirmek için konumunu/nüfuzunu kullanmak	get in v.
40	Phrasals	torpille kabul ettirmek	get in v.
41	Phrasals	(birini bir yere, kuruma) kabul ettirmek için konumunu/nüfuzunu kullanmak	get into (someone or something) v.
42	Phrasals	(birini bir yere, kuruma) torpille kabul ettirmek	get into (someone or something) v.
43	Phrasals	bir şeyi kabul edip benimseyip hevesle devam ettirmek	run with v.
44	Phrasals	zorla/baskıyla kabul ettirmek	press on v.
45	Phrasals	-e kabul ettirmek	square with v.
46	Phrasals	birine kabul ettirmek	square something with someone v.
47	Phrasals	bir şeyi ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul ettirmek	imprint something on something v.
48	Phrasals	bir şeyi ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul ettirmek	imprint something onto something v.
49	Phrasals	bir şeyi korkusuzca davranarak kabul ettirmek	face out v.
50	Phrasals	zorla kabul ettirmek	throw on v.
51	Phrasals	-i dayatmak/zorla kabul ettirmek/uygulamak	enforce on v.
52	Phrasals	birini/bir şeyi biri/bir şey olarak kabul ettirmek	establish someone or something as someone or something v.
53	Phrasals	(kendini/birini/bir şeyi bir şey) olarak kabul ettirmek	establish (oneself, someone, or something) as (something) v.
54	Phrasals	birini bir şeye kabul ettirmek	get someone into something v.
55	Phrasals	birini bir şeye kabul ettirmek	get someone in something v.
56	Phrasals	birine zorla bir şey kabul ettirmek	impose something (up)on someone v.
57	Phrasals	(birine bir şeyi) zorla kabul ettirmek	impose on (someone) v.
58	Phrasals	birini kakalamak/hile ile kabul ettirmek	palm someone/something off v.
59	Phrasals	birini/bir şeyi (birine) hile ile kabul ettirmek	palm someone/something off (on someone) v.
60	Phrasals	zorla kabul ettirmek/ettirmeye çalışmak	ram through v.
61	Phrasals	kendi görüşünü kabul ettirmek	win around v.
62	Phrasals	kendi görüşünü kabul ettirmek	win round v.
Proverb
63	Proverb	bir işe yeni başlayan kimse kendini kabul ettirmek için elinden geleni yapar	a new broom sweeps clean
64	Proverb	bir işe yeni başlayan kimse kendini kabul ettirmek için elinden geleni yapar	new brooms sweep clean
Colloquial
65	Colloquial	kendi görüşünü kabul ettirmek	carry one's point v.
Idioms
66	Idioms	bir kurula vb. bir fikri/teklifi kabul ettirmek/onaylatmak	get something past v.
67	Idioms	hatasını kabul ettirmek	make someone eat crow v.
68	Idioms	kendini kabul ettirmek	make an appearance v.
69	Idioms	zorla kabul ettirmek	shove someone or something down someone's throat v.
70	Idioms	zorla kabul ettirmek	force someone or something down someone's throat v.
71	Idioms	(bir şeyi ancak ve uzun uğraşlardan sonra) kabul ettirmek	squeak something through v.
72	Idioms	zorla kabul ettirmek	ram someone or something down someone's throat v.
73	Idioms	(birine) kabul ettirmek	bring (someone) to terms v.
74	Idioms	şartları kabul ettirmek	bring to terms v.
75	Idioms	(birine) hatasını kabul ettirmek	make (one) eat crow v.
76	Idioms	hatasını kabul ettirmek	make eat crow v.
77	Idioms	birine zorla kabul ettirmek	ram down someone's throat v.
78	Idioms	birine zorla kabul ettirmek	shove down someone's throat v.
79	Idioms	zorla kabul ettirmek	shove down throat v.
80	Idioms	(birine/bir şeye) fark ettirmeden kabul ettirmek	sneak past (someone or something) v.
Archaic
81	Archaic	hileyle kabul ettirmek	fob v.