kamış - Turkish English Dictionary
History

kamış



Meanings of "kamış" in English Turkish Dictionary : 41 result(s)

Turkish English
Common Usage
kamış cane n.
kamış reed n.
General
kamış phallus n.
kamış drinking straw n.
kamış cock n.
kamış bamboo n.
kamış wattle n.
kamış fishing rod n.
kamış fishing pole n.
kamış bulrush n.
kamış sedge n.
kamış straw n.
kamış stre n.
kamış stree n.
Technical
kamış straw n.
Textile
kamış reed n.
Botanic
kamış reed grass (phragmites australis) n.
kamış phragmites australis n.
kamış common reed n.
kamış nutgrass n.
kamış rush n.
kamış phragmites n.
kamış genus phragmites n.
kamış seave [dialect] [uk] n.
kamış star [dialect] n.
Agriculture
kamış haulm n.
Printery
kamış reed n.
Slang
kamış bone n.
kamış penis n.
kamış ding-a-ling n.
kamış cock n.
kamış dick n.
kamış dingle-dangle n.
kamış dipstick n.
kamış bald-headed hermit n.
kamış bald-headed mouse n.
kamış baloney pony n.
kamış diddle n.
British Slang
kamış dong n.
kamış donger n.
kamış banana n.

Meanings of "kamış" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

Turkish English
General
kamış kalem reed pen n.
kamış düdük reed n.
kamış flüt quill n.
kamış bülbülü cetti's warbler n.
dev kamış giant reed n.
kamış kırıcı shredder n.
kamış levha strawboard n.
kamış levha straw board n.
kamış çubuk straw n.
kamış hasır reed mat n.
cam veya plastikten yapılmış eğri kamış sipper n.
kısa bir kamış yardımı ile ağzıda çiğnenmiş kağıt ya da türevlerinin üfürerek fırlatılması spitball n.
körüklü kamış bendy straw n.
körüklü kamış bendable straw n.
kamış dolu bölge canebrake n.
hint kamışından yapılmış kamış/sopa rattan n.
altın kamış yellow loosestrife n.
armut şeklinde meyveleri olan, neredeyse dikensiz bir amerikan alıcının odunuyla yapılan bir kamış blackthorn n.
özellikle sepet sapı olarak kullanılan saman veya kamış fettle [dialect] [uk] n.
supplejack bitkisinden yapılmış kamış supplejack n.
kamış sağlamak straw v.
kamış gibi reedy adj.
kamış dolu reedy adj.
kamış üreten calamiferous adj.
kamış şeklinde quilled adj.
kamış gibi fistulate adj.
Colloquial
kısa bir kamış yardımı ile ağızda çiğnenmiş kağıt ya da türevlerinin üfürerek fırlatılması spitter n.
Trade/Economic
kamış şekeri cane sugar n.
Technical
kamış, saz, toz ve elyaf parçacıklarını ayırma makinesinden uzak tutan sepetçilik işçisi catcher n.
çatıyı/damı kamış ile örten kimse reeder n.
çatıyı/damı kamış ile kaplayan kimse reeder n.
kamış veya tel bantlayan işçi reeder n.
kuruması sırasında koruma amacıyla çin kilinin üzerine serilen kamış kaplı çerçeve reeder n.
içi boş kamış kex n.
kamış levha straw board n.
kamış mızıkası panpipe n.
kamış kavalı panpipe n.
kuru kamış rölesi dry-reed relay n.
güney afrika ve batı hint adaları'nda kamış kesmek ve yol açmak için kullanılan büyük ve ağır bir bıçak curtal ax n.
kamış suyu kaynatmak için kullanılan bir tür demir su ısıtıcısı jamaica train n.
çıtaların üstünden ve altından dokunan kamış veya ince çubuk weaver n.
hareket halindeki trenin personeline mesaj iletmek için kullanılan kamış parçası hoop n.
org borusunda kamış veya dilin yerleştirildiği ince metal boru shallot n.
karışık kamış mixed stuff adj.
Textile
kamış örgü fitch n.
Architecture
kamış çatı chopper n.
Construction
kamış çatı thatched roof n.
Medical
kamış kemiği fibrous n.
kamış kemiği fibula n.
Anatomy
kamış gemciği frenulum of prepuce n.
kamış kemiği fibula n.
Food Engineering
yenilebilir kamış melası edible cane molasses n.
Gastronomy
guyana'ya özgü açık kahverengi bir kamış şekeri demerara sugar n.
Chemistry
şeker kamış pekmezinin fermente olmayan kalıntısında bulunan şuruplu ketoheksoz şeker allulose n.
şeker kamış pekmezinin fermente olmayan kalıntısında bulunan şuruplu ketoheksoz şeker psicose n.
Zoology
kamış bülbülü cetti's warbler n.
kamış bülbülü cetti’s warbler n.
kamış bülbülü cettia cetti n.
kamış bülbülü bush warbler n.
kamış kemiği fibula n.
Botanic
alaca yapraklı kamış giant reed n.
alaca yapraklı kamış arundo donax n.
altın kamış yellow loosestrife n.
altın kamış garden loosestrife n.
altın kamış lysimachia vulgaris n.
bir tür kamış otu calamagrostis acutiflora n.
bir tür kamış otu calamagrostis n.
avustralya kamış otu australian reed grass (calamagrostic quadriseta) n.
buğdaygiller familyasına ait kamış benzeri otlardan oluşan bir cins erianthus n.
kamış kanarya otu canary grass (phalaris arundinacea) n.
altın kamış loosestrife n.
karayiplere özgü kahverengi, kristalli bir kamış şekeri demerara n.
altın kamış crosswort n.
uzun sapları ve büyük gösterişli salkımları olan kamış benzeri bir ot cinsi phragmites n.
uzun sapları ve büyük gösterişli salkımları olan kamış benzeri bir ot cinsi genus phragmites n.
Agriculture
kamış şekeri fabrikası cane sugar mill n.
kamış şekeri cane sugar n.
Fishery
kamış oltada içinden misinanın geçtiği ele en yakın yerdeki en büyük çaplı kılavuz butt guide n.
kamış halkası cane ring n.
kamış dayama butt grip n.
kamış olta fishing-rod n.
fiber kamış olta fishing rod n.
Religious
kamış bayramı tabernacles n.
Music
kamış düdük tongue pipe n.
kamış düdük reed pipe n.
and dağlarına özgü bir çeşit kamış kavalı antara n.
kamış kavalı zampogna n.
üzerinde parmak koymak için delikler bulunan kamış düdük melody pipe n.
orgda kamış borularının olduğu kutu boot n.
kamış, ahşap veya metalden yapılmış üflemeli çalgı pipe n.
borulu orgda durakları oluşturan boru ve kamış düzenekleri pipework n.
titreşen bir kamış yardımıyla çalınan bir enstrüman beating-reed instrument n.
Printery
şeker kamış elyafı bagasse fiber n.