kana - Turkish English Dictionary
History

kana



Meanings of "kana" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
kana n. lübnan'da bir köy
Computer
kana n. kana
Linguistics
kana n. japon hecesel yazım sistemi

Meanings of "kana" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Computer
kana kana n.
Botanic
kana achira n.
kana indian shot n.
kana arrowroot n.

Meanings of "kana" with other terms in English Turkish Dictionary : 114 result(s)

Turkish English
General
kana susamış kimse tiger n.
kana susamışlık sanguinariness n.
kana geçme septicaemia n.
kana susamışlık bloodthirstiness n.
kana kana repletion n.
kana susamışlık bloodlust n.
kana geçme septicemia n.
kana emici iblis blood-sucking demon n.
kana kana içme epotation [obsolete] n.
kana susamış kimse bloodletter n.
kana susamış blood-lust n.
kana susamış kimse sanguinary n.
kana kana içmek quaff v.
elini kana bulamak commit a murder v.
elini kana bulamak kill v.
kana bulamak ensanguine v.
taze kana ihtiyaç duymak need new blood v.
kana karışmak mix with blood v.
kana kana içmek guzzle v.
kana bulamak embrue v.
kana bulamak begore v.
kana kana içmek quass [obsolete] v.
kana boyamak bloody v.
kana bulamak sanguine v.
kana bulamak bebleed v.
kana bulamak beblood v.
kana susamış bloodthirsty adj.
kana bulanmış bloodstained adj.
kana ait hemal adj.
kana susamış bloody adj.
kana susamış butcherly adj.
kana susamış sanguinary adj.
kana ait haemal adj.
kana susamış blood-thirsty adj.
kana susamış bloody-minded adj.
kana bulanmış bloody adj.
kana bulanmış blood-soaked adj.
kana bulanmış red adj.
kana susamış tigerine adj.
kana susamış tigerish adj.
kana bulanmamış unbloody adj.
kana bulanmamış ungored adj.
kana bulanmış beweltered adj.
kana benzeyen bloodlike adj.
kana susamış murderous adj.
kana susamış ferocious adj.
kana susamış sanguine adj.
kana susamış sanguineous adj.
kana kan blood for blood adv.
kana kana thirstily adv.
kana susamışcasına sanguinarily adv.
Phrases
kana kan, dişe diş an eye for an eye, a tooth for a tooth expr.
kana kan, dişe diş an eye for an eye, a tooth for a tooth expr.
Colloquial
kana kan istemek be out for v.
kana bulamak bloody up v.
kana bulanmış drenched in blood adj.
Idioms
dişe diş kana kan mücadele red in tooth and claw n.
kana kan mücadele etmek play the same game (as somebody) v.
kana kan/göze göz/dişe diş istemek pay (one) back in kind v.
kana kan dişe diş mücadele etmek cut one another's throats v.
(birine/bir şeye) karşı kana kan dişe diş mücadele etmek fight (someone or something) tooth and claw v.
elini kana bulamak have blood on hands v.
eli kana bulanmak have blood on hands v.
elini kana bulamak have blood on your hands v.
eli kana bulanmak have blood on your hands v.
elini kana bulamak have someone's blood on your hands v.
eli kana bulanmak have someone's blood on your hands v.
kana kana to one's heart's content expr.
kana kana to (one's) heart's desire expr.
Technical
kulplu kana pitcher n.
kulpsuz kana decanter n.
Computer
kana durumu kana status n.
kana ışığı kana led n.
kana değiştir change kana expr.
Marine
fırtına sonrası birikinti ve çukurlukarın olduğu kana storm beach n.
kana rakamları plimsoll line n.
kana rakamları plimsoll mark n.
Medical
allojenik kana maruz kalma exposure to allogenic blood n.
kana temas blood exposure n.
içinde tanı koymaya veya tedavi etmeye yarayan bir madde bulunan ve kana enjekte edilen parçacık microsphere n.
kana geçme septaemia n.
ciğerlere hava alarak kirli kanı temiz kana dönüştürmek arterialise v.
ciğerlere hava alarak kirli kanı temiz kana dönüştürmek arterialize v.
kana çapraz karşılaştırma yapmak cross-match v.
kana dönüştürmek sanguify [obsolete] v.
kana ilişkin sanguinolent adj.
kana ait hematologic adj.
kana ait hematological adj.
(belirli) kana sahip olma anlamı veren son ek -hemia suf.
Anatomy
beyinde yer alan ve kana melatonin salgılayan nohut büyüklüğündeki bez epiphysis n.
hem cilde hem de kana ait olan dermohaemal adj.
Pathology
bağırsaktan kana geçen toksinlerin neden olduğu kan zehirlenmesi enterotoxemia n.
ikoröz veya pütrid maddelerin kana karışması sonucu görülen bir enfeksiyon ichorhaemia [dated] n.
Pharmaceutics
kana etki eden (ilaç) hematic adj.
Biology
hücre içinde işlenmeden doğrudan kana taşınma transcytosis n.
Botanic
kana çiçeği achira n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği canna edulis n.
büyük parlak sarı-kırmızı çiçekli kana çiçeği canna generalis n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği canna indica n.
büyük parlak sarı-kırmızı çiçekli kana çiçeği canna lily n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği african arrowroot n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği edible canna n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği purple arrowroot n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği sierra leone arrowroot n.
kana bitkisinin her ay hasat edilebilen yumru kökü queensland arrowroot n.
kana bitkisinin her ay hasat edilebilen yumru kökü tous-les-mois n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği indian shot n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği aliipoe n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği achira n.
kana çiçeği indian shot n.
kana çiçeği arrowroot n.
yenen köksaplarından ararot nişastası elde edilen kana çiçeği arrowroot n.
History
eskiden kuzey iskoçyalıların klanları savaşa çağırmak için kullandıkları, uçları yakılmış veya kana batırılmış tahta haç fiery cross n.
Archaic
kana bulamak gild v.