kaplamak - Turkish English Dictionary
History

kaplamak



Meanings of "kaplamak" in English Turkish Dictionary : 115 result(s)

Turkish English
Common Usage
kaplamak coat v.
kaplamak cover v.
General
kaplamak be beset by v.
kaplamak canopy v.
kaplamak envelop v.
kaplamak encompass v.
kaplamak encrust v.
kaplamak hang v.
kaplamak smother in v.
kaplamak wreathe v.
kaplamak bespread v.
kaplamak shroud v.
kaplamak grass v.
kaplamak case v.
kaplamak veneer v.
kaplamak bush v.
kaplamak overlay v.
kaplamak infest v.
kaplamak jacket v.
kaplamak surround v.
kaplamak include v.
kaplamak fill v.
kaplamak revet v.
kaplamak drape v.
kaplamak incase v.
kaplamak overlap v.
kaplamak crown v.
kaplamak cap v.
kaplamak becloud v.
kaplamak thread v.
kaplamak face v.
kaplamak be beset with v.
kaplamak smother with v.
kaplamak sheathe v.
kaplamak overgrow v.
kaplamak bestrew v.
kaplamak overrun v.
kaplamak line v.
kaplamak shield v.
kaplamak daub v.
kaplamak fleece v.
kaplamak incrust v.
kaplamak fold v.
kaplamak cake v.
kaplamak suffuse v.
kaplamak plate v.
kaplamak pervade v.
kaplamak cope v.
kaplamak comprise v.
kaplamak sheet v.
kaplamak overwhelm v.
kaplamak lay over v.
kaplamak take up v.
kaplamak carpet v.
kaplamak spread v.
kaplamak take v.
kaplamak overspread v.
kaplamak clothe v.
kaplamak cover v.
kaplamak encase v.
kaplamak film v.
kaplamak pack v.
kaplamak pave v.
kaplamak upholster v.
kaplamak envolup v.
kaplamak bathe v.
kaplamak kever v.
kaplamak kiver [obsolete] v.
kaplamak bedrape v.
kaplamak hard-top v.
kaplamak wry [obsolete] v.
kaplamak hele [dialect] [uk] v.
kaplamak obduct [obsolete] v.
kaplamak clam [dialect] [uk] v.
kaplamak overcast v.
kaplamak overhang v.
kaplamak overhele [obsolete] v.
kaplamak implate v.
kaplamak implete v.
kaplamak infoliate v.
kaplamak infucate v.
kaplamak do over v.
kaplamak festoon v.
kaplamak ingulf v.
kaplamak innodate [obsolete] v.
kaplamak insheath v.
kaplamak fineer v.
kaplamak perfuse v.
kaplamak scoog v.
kaplamak shroud v.
kaplamak slipcover v.
kaplamak sprad [obsolete] v.
kaplamak surround v.
kaplamak course v.
kaplamak occupy v.
kaplamak seal v.
kaplamak settle v.
kaplamak render v.
Phrasals
kaplamak do over v.
kaplamak lay on v.
kaplamak circle around v.
kaplamak cast over v.
kaplamak mop up v.
Colloquial
kaplamak crap up (something) v.
kaplamak crap up v.
Technical
kaplamak coat v.
kaplamak cover v.
kaplamak pack v.
kaplamak interpenetrate v.
kaplamak surface v.
kaplamak jacket v.
kaplamak clad v.
Automotive
kaplamak deposit v.
Aeronautic
kaplamak cover to v.
Medical
kaplamak line v.

Meanings of "kaplamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
yeri kaplamak floor v.
General
yiyecekleri kitapları vb kaplamak ve korumak için kullanılan elastik ince tabaka shrink-wrap n.
çözülmeyi önlemek için her dolamada bir düğüm atarak gırcala ile kaplamak veya sabitlemek marl n.
mumla kaplamak inceration n.
oturma yerlerini kaplamak için kullanılan materyal seating n.
sis kaplamak befog v.
üstünü kaplamak encrust v.
içini kaplamak invade v.
damarlarla kaplamak vein v.
gemi teknesini bakır levha ile kaplamak ensheathe v.
şekerle kaplamak sugarcoat v.
ile kaplamak encrust v.
üstünü kaplamak overlay v.
lake kaplamak lacquer v.
sıva ile kaplamak stucco v.
çim kaplamak grass over v.
kabukla kaplamak crust v.
lambri kaplamak panel v.
üzerine yüz kaplamak surface v.
madeni levhalarla kaplamak plate with v.
bulutla kaplamak cloud v.
kuştüyü ile kaplamak feather v.
ahşap kaplama ile kaplamak veneer v.
altın kaplamak gild v.
keki şekerli bir karışımla kaplamak frost v.
yüzeyini kaplamak surface v.
lastik kaplamak rubberize v.
kiremit kaplamak tile v.
sis kaplamak fog v.
keçe ile kaplamak felt v.
mücevherle kaplamak bejewel v.
sünger vb ile doldurup kumaşla kaplamak (koltuk vb'ni) upholster v.
zırhla kaplamak armor v.
hartama kaplamak shingle v.
kiremitle kaplamak (damı) tile v.
bulutla kaplamak cloud over v.
şekerle kaplamak ice v.
sular (bir yeri) kaplamak submerge v.
tahta kaplamak clapboard v.
kaplamak (yolu asfalt/taş vb ile) pave with v.
yayarak kaplamak bestrew v.
lastik kaplamak rubber v.
katranla kaplamak tar v.
kalay tabakasıyla kaplamak tin v.
levha kaplamak plate v.
kumla kaplamak sand v.
yastıkla kaplamak cushion v.
astar kaplamak line v.
kamışla kaplamak cane v.
asfalt kaplamak asphalt v.
zift kaplamak pitch v.
kaplamak (lastik teker) recap v.
altın kaplamak plate v.
ince maden tabakasıyla kaplamak wash v.
ince bir tabaka ile kaplamak film v.
duvarı padavrayla kaplamak shingle v.
keçe ile kaplamak pad v.
zırhla kaplamak armour v.
köseleyle kaplamak welt v.
pirinçle kaplamak brass v.
kürk ile kaplamak fur v.
lambri ile kaplamak panel v.
beton ile kaplamak cement v.
ile kaplamak sheathe with v.
kanla kaplamak ensanguine v.
alan kaplamak take space v.
az yer kaplamak take a small space v.
gümüş kaplamak plate v.
sis kaplamak mist v.
ince boya tabakasıyla kaplamak wash v.
kumaşla kaplamak drape v.
duvar kağıdı ile kaplamak paper v.
tahta kaplamak lag v.
camla kaplamak glaze v.
çimenle kaplamak grass v.
galvaniz kaplamak galvanize v.
çimle kaplamak sod v.
dişle kaplamak tooth v.
karla kaplamak snow v.
zar vb kaplamak film v.
arduaz kaplamak slate v.
kürkle kaplamak fur v.
altın kaplamak engild v.
kağıt kaplamak paper v.
çatıyı padavrayla kaplamak shingle v.
deri ile kaplamak leather v.
sisle kaplamak mist v.
duvar kağıdı ile kaplamak wallpaper v.
birdenbire içini kaplamak (bir his vb) surge up v.
nikel kaplamak nickel v.
madenle kaplamak metal v.
bulutla kaplamak overcast v.
asfalt kaplamak pave v.
elektrolizle kaplamak electroplate v.
kaplamak (lastiği) recap v.
tahta kiremitle kaplamak shingle v.
kereste ile kaplamak timber v.
kösele ile kaplamak leather v.
duvar kağıdı kaplamak paper v.
duvar kağıdı kaplamak hang v.
sisle kaplamak fog v.
ekose deseni ile kaplamak chequer v.
kaplamak (koltuk) upholster v.
taşla kaplamak cobble v.
parke kaplamak parquet v.
demir kaplamak iron v.
duvar kağıdıyla kaplamak wallpaper v.
metal kaplamak metallize v.
çamurla kaplamak slime v.
kaplamak (yolu bir maddeyle) surface v.
karoyla kaplamak (duvarı/yeri) tile v.
gümüş kaplamak silver v.
çinko ile kaplamak zinc v.
duvar kağıdıyla kaplamak paper v.
çatıyı padavra ile kaplamak shingle v.
buzla kaplamak ice v.
çim kaplamak grass v.
astar kaplamak line a garment v.
üzerine kağıt kaplamak paper v.
kaplamak (göze çarpan bir şeyle) blazon v.
kaplamak (kitap) back v.
bakır kaplamak copper v.
galvanizle kaplamak galvanize v.
tahta kaplamak board v.
kaplamak (yer/zaman) take up v.
ince bir altın katmanı ile kaplamak gild v.
altın yaldızla kaplamak gild v.
lambri kaplamak wainscot v.
yer kaplamak take up room v.
yer kaplamak occupy a place v.
yolu (asfalt/taş ile) kaplamak pave with v.
piyasayı kaplamak corner the market v.
piyasayı kaplamak capture the market v.
lambriyle kaplamak panel v.
betonla kaplamak concrete v.
yeniden kaplamak resurface v.
duvar kağıdı ile kaplamak decorate v.
toz halinde bir maddeyle kaplamak dust v.
tiftiklenmiş yünle kaplamak flock v.
krom kaplamak chromium-plate v.
altın kaplamak gold-plate v.
gümüşle kaplamak silver-plate v.
nikel kaplamak nickel-plate v.
gümüş kaplamak silver-plate v.
şekerle kaplamak sugar-coat v.
derinlemesine kaplamak get into v.
bakırla kaplamak copper v.
bir alanı çim parçalarıyla kaplamak sod v.
yer kaplamak take up space v.
içini kaplamak line v.
kumaş kaplamak upholster v.
çelik kaplamak steel v.
(yer/zaman vb) kaplamak take up v.
yol vb'yi sert bir madde ile kaplamak surface v.
bulutlar kaplamak cloud over v.
bulutlar kaplamak cloud up v.
bulutlar kaplamak overcloud v.
koltuk kaplamak upholster v.
kalas ile kaplamak planch v.
tahta ile kaplamak planch v.
tahta ile kaplamak plank v.
kalas ile kaplamak plank v.
tahta kaplamak planch v.
tahta kaplamak plank v.
(duvarı) tekrar/yeniden kaplamak repaper v.
(yeni bir) duvar kağıdıyla kaplamak repaper v.
yeniden duvar kağıdıyla kaplamak repaper v.
karelerle kaplamak check v.
hasırla kaplamak cane v.
defter kaplamak cover a notebook v.
çikolatayla kaplamak cover it with chocolate v.
ekose deseni ile kaplamak checker v.
galvanizle kaplamak galvanise v.
galvaniz kaplamak galvanise v.
metal kaplamak metallise v.
lastik kaplamak rubberise v.
parke kaplamak furnish (a room) with a parquet floor v.
nokta nokta kaplamak dot v.
etrafını tel örgü ile kaplamak put a fence around v.
metal ile kaplamak clad v.
bir madeni başka bir madenle kaplamak clad v.
kabukla kaplamak epithelialize v.
deri dokusuyla kaplamak epithelialize v.
kabukla kaplamak epithelialise v.
deri dokusuyla kaplamak epithelialise v.
sırt kaplamak back v.
şekerle kaplamak candify v.
yeniden kaplamak recover v.
selüloz preparatlarıyla kaplamak cellulose v.
balmumu ile kaplamak cere [obsolete] v.
tebeşir ile kaplamak chalk v.
kamışla kaplamak reed v.
bulutla kaplamak nubilate [obsolete] v.
yeniden kaplamak reline v.
seyrek örgülü bir kumaş veya yapıyla kaplamak network v.
ağ gibi kaplamak network v.
sürerek üzerini kaplamak perfricate [obsolete] v.
yaldızla kaplamak tinsel v.
ucunu kaplamak tip-dye v.
özel mülkü (özellikle bir evi) şaka olsun diye tuvalet kağıdıyla kaplamak toilet paper v.
özel mülkü (özellikle bir evi) şaka olsun diye tuvalet kağıdıyla kaplamak tp v.
yeri kaplamak cover the ground v.
tezekle kaplamak turf v.
külle kaplamak bank v.
zamanda veya mekanda yer kaplamak come v.
kanla kaplamak embrue v.
manto ile kaplamak emmantle [obsolete] v.
(ilgiyi, zamanı) kaplamak employ v.
kil ile kaplamak enlute [obsolete] v.
pullarla kaplamak enscale v.
yara bandıyla kaplamak band–aid v.
atı zırhla kaplamak barb v.
karanlıkla kaplamak bedarken v.
salya ile kaplamak bedrivel v.
damlacıkla kaplamak bedrop v.
dışkı ile kaplamak bedung v.
tozla kaplamak bedust v.
köpükle kaplamak befoam v.
altınla kaplamak begild v.
sisle kaplamak bemist v.
çamurla kaplamak bemock [obsolete] v.
kirle kaplamak bemock [obsolete] v.
pudrayla kaplamak bepowder v.
süsle kaplamak beset v.
bitkiyle kaplamak beset v.
(gemi, tekne) etrafını buzla kaplamak beset v.
karla kaplamak besnow v.
pullarla kaplamak bespangle v.
tükürükle kaplamak bespawl v.
salyayla kaplamak bespit v.
tükürükle kaplamak bespit v.
keskin uçlu şeylerle kaplamak bestick v.
çizgiyle kaplamak bestreak v.
keskin uçlu şeylerle kaplamak bestuck v.
(bir yüzeyi) sivri uçlarla kaplamak bestud v.
çıta ile kaplamak lath v.
dikenlerle kaplamak bethorn v.
(gemi armasını) ziftle veya siyah yağ ile kaplamak black (down) v.
örtü ile kaplamak mantle v.
örtü gibi üzerini kaplamak mantle v.
bıyıklarla kaplamak whisker v.
dikenlerle kaplamak quill v.
kar tipisi kaplamak blizzard v.
unla veya unumsu bir madde ile kaplamak meal v.
sisle kaplamak haze v.
öbeklerle kaplamak heap v.
kirişlerin alt tarafını çıtalarla kaplamak brander v.
gürültü veya kokuya karşı koruma olarak kaplamak hold v.
yüzüne kaplamak mount v.
dış yüzeyini kaplamak line v.
yağlı kayganlaştırıcı kaplamak liquor v.
sırla kaplamak glacé v.
(donmuş balık) depodayken ve nakliyat sırasında su kaybını önlemek için buz tabakası ile kaplamak glaze v.
(birini) balçıkla kaplamak gloop v.
eldivenle kaplamak glove v.
ile kaplamak obduce v.
üstünü kaplamak obduce v.
üstünü kaplamak obduct [obsolete] v.
aşı boyası ile kaplamak ocher v.
aşı boyası ile kaplamak ochre v.
çamur ile kaplamak clart [dialect] [uk] v.
kir ile kaplamak clart [dialect] [uk] v.
kil ile kaplamak clay v.
balçık ile kaplamak clay v.
kumla kaplamak grit v.
bitki örtüsüyle kaplamak grow v.
bitkiyle kaplamak grow v.
zamkla kaplamak gum up v.
yağ ile kaplamak oil v.
bulutla kaplamak opacate v.
üfleyerek kaplamak (kar, yaprak ile) overblow v.
çiçeklerle kaplamak overblow v.
(duygular) bünyeyi kaplamak overcome v.
tamamen kaplamak overcover v.
friz ile kaplamak overfrieze v.
üzerini yaldızla kaplamak overgild v.
bir şeyin üzerini bitkilerle kaplamak overgrow v.
(bir şeyin) üstünü kaplamak overhaile v.
kalın bir astarla kaplamak overlard v.
iyice kaplamak overlard v.
(bir şeyin) yüzeyini süslü katman veya tasarımla kaplamak overlay v.
manzarayı kaplamak overpicture v.
resimler ile kaplamak overpicture v.
tutkal ile kaplamak oversize [obsolete] v.
tutkal benzeri madde ile kaplamak oversize [obsolete] v.
kar ile kaplamak oversnow [obsolete] v.
kar varmışçasına kaplamak oversnow [obsolete] v.
(sandalye) kaplamak overstuff v.
plaka ile kaplamak implate v.
ekose deseni ile kaplamak dice v.
film ile kaplamak infilm v.
ince bir şekilde kaplamak infilm v.
(yaldızlama işleminde) metali yaldız kaplamak infilm v.
metal kaplamak infilm v.
ayna camını film ile kaplamak infilm v.
yapraklar ile kaplamak infoliate v.
üzerini kaplamak baste v.
çiçeklerle kaplamak beflower v.
(elbise) astar ile kaplamak double v.
kumaşla kaplamak clout v.
örümceğimsi ağla kaplamak cobweb v.
(birini bir duyguyla) adeta kaplamak cover v.
krepon kaplamak crape v.
kuş tüyüyle kaplamak down v.
çerçöple kaplamak drift v.
altın yaldızla kaplamak inaurate [obsolete] v.
üstünü tabaka veya kabukla kaplamak incrust v.
(alanı) reklam afişleri veya posterlerle kaplamak paper v.
kanvas astar ile kaplamak parcel v.
mermerle kaplamak pin [obsolete] v.
polen ile kaplamak pollen v.
(kürlemek için betonu) su ile kaplamak pond v.
tüylerle kaplamak cotton [obsolete] v.
üstünü kaplamak couch [obsolete] v.
(yüzey veya zemin) kaplamak inlay v.
yağ ile kaplamak inseem v.
(tohumları) yapışkan sıvı ile kaplamak pellet v.
küçük noktacık veya izlerle kaplamak pepper v.
çok sayıda küçük şeyle kaplamak pepper v.
plakayla kaplamak plate v.
kanla kaplamak sanguine v.
ince tahtalarla kaplamak sark v.
örtü altı tahtalarıyla kaplamak sark v.
yassı döşeme taşlarıyla kaplamak flag v.
ince tabakalarla kaplamak flake v.
etle kaplamak flesh v.
tiftik yün ile kaplamak flock v.
çiçekli desenlerle kaplamak flower v.
(camı) metal yaprak ile kaplamak foliate v.
pusla kaplamak gauze [uk] v.
jelatin ile kaplamak gelatinize v.
jelatin ile kaplamak gelatinise v.
sıvı, boya veya ışıkla kaplamak perfuse v.
heykelle kaplamak sculpture v.
kepekle kaplamak scurf v.
kabukla kaplamak scurf v.
(tuğla veya taş) kaplamak scutch v.
(yüzeyi) deniz kabuklarıyla kaplamak shell v.
tahta kiremitlerle kaplamak shindle v.
kayrak taşı ile kaplamak shindle v.
daha iyi bir malzeme ile koruma/süsleme amaçlı kaplamak shoe v.
(kitap yüzü) kaplamak side v.
alüvyon veya çamur birikmesi sonucu kaplamak silt v.
gümüş ile kaplamak silverize v.
gümüş ile kaplamak silverise v.
gümüşle kaplamak silverplate v.
gümüş kaplamak silverplate v.
kristal ile kaplamak crystal v.
şeker ile kaplamak crystallize v.
şeker kaplamak crystallize v.
şeker ile kaplamak crystallise v.
şeker kaplamak crystallise v.
zırh ile kaplamak cuirass v.
buzla kaplamak freeze over v.
(dikey yüzeyi) kaplamak fresco v.
film kaplamak skim v.
… ile kaplamak skim v.
köpükle kaplamak skun v.
çamurla kaplamak slip v.
(kitapları) kaplamak slip-sheet v.
duman ile kaplamak smog v.
sisle kaplamak smog v.
sis ile kaplamak smoke v.
tebeşirle kaplamak bechalk v.
kabukla kaplamak becrust v.
buklelerle kaplamak becurl v.
karla kaplamak snow v.
örümcek ağı ile kaplamak spiderweb v.
örümcek ağına benzeyen ince çizgilerle kaplamak spiderweb v.
serpintiler ile kaplamak spurtle v.
uzun ve geniş alan kaplamak stretch along v.
(duygu) kaplamak flood v.
(içini) kaplamak line v.
(duygu) kaplamak sweep v.
(yanını) … ile kaplamak line v.
sıvayla kaplamak render v.
ile kaplamak anlamı veren ön ek il- pref.
ile kaplamak anlamı veren ön ek im- pref.
ile kaplamak anlamı veren ön ek in- pref.
Phrasals
astarla (kitap cildini) kaplamak line up v.
birini ya da bir şeyi bir maddeyle kaplamak bind up v.
(birini ya da bir şeyi bir şey) ile kaplamak coat (someone or something) with (something) v.
birini ya da bir şeyi bir şey ile kaplamak coat someone or something with something v.
bir şeyle kaplamak cake someone or something with something v.
birdenbire kaplamak break out in v.
boyayarak/resim yaparak üzerini kaplamak paint over something v.
buhar ile kaplamak steam something up v.
camla kaplamak glass over v.
sürerek üzerini kaplamak rub over v.
tahta/plaka vb ile kaplamak plank over something v.
-ile örtmek/kaplamak spread with v.
toprakla kaplamak earth up v.
(ışık, sis) yavaşça kaplamak creep across something v.
(ışık, sis) yavaşça kaplamak creep over someone or something v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) örtmek/kaplamak/sarmak drape (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünü örtmek/kaplamak draw (something) over (someone or something) v.
(bir şeyi) sarmak/kaplamak encase (something) in (something) v.
birini/bir şeyi kaplamak encase someone or something in something v.
(kendini/birini/bir şeyi) bir şeyle örtmek/kaplamak envelop (oneself, someone, or something) in (something) v.
birini/bir şeyi bir şeyle kaplamak envelop someone or something in someone or something v.
sınırlı bir alanın yüzeyini tamamen kaplamak fill in v.
buzla kaplamak frost up v.
bir şeyi bir şeyle kaplamak shroud something in something v.
(bir şeyi) sarmak/kaplamak enclose (something) (with)in (something) v.
(ışık, renk) kaplamak bathe in v.
üstünü cam kaplamak glass over v.
üstünü camla kaplamak glass over v.
camla/fiber camla kaplamak glass over v.
yağla kaplamak grease up v.
gres yağıyla kaplamak grease up v.
büyüyüp (bir şeyi) kaplamak grow into (something) v.
yağla kaplamak lube up v.
birini/bir şeyi bir şeyle kaplamak smear someone or something with something v.
birinin/bir şeyin üzerini bir şey serperek kaplamak sprinkle someone or something with something v.
(birinin/bir şeyi bir şeyle) kaplamak strew (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi) tepeden tırnağa (bir şeyle) kaplamak strew (someone or something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) her tarafını bir şeyle kaplamak strew (someone or something) with (something) v.
bir şeyi bir şeyle kaplamak strew something with something v.
bir şeyi tepeden tırnağa bir şeyle kaplamak strew something with something v.
bir şeyin her tarafını bir şeyle kaplamak strew something with something v.
bir şeyle kaplamak strew with v.
tepeden tırnağa bir şeyle kaplamak strew with v.
her tarafını bir şeyle kaplamak strew with v.
(bir şeyle) kaplamak suffuse with (something) v.
her tarafını (bir şeyle) kaplamak suffuse with (something) v.
bir şeyi bir şeyle kaplamak suffuse something with something v.
birini/bir şeyi bir şeyle kaplamak swamp someone or something with something v.
(bir şeyle) kaplamak bind up with (something) v.
(bir şeyle) kaplamak roll up in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) kaplamak submerge (someone or something) in (something) v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeyle kaplamak wreathe someone or something in something v.
bir şeyin içini bir şeyle kaplamak line something with something v.
bir şeyin içine bir şeyle astar kaplamak line something with something v.
(bir şeyi) asfaltla/betonla kaplamak pave (something) over v.
(bir şeyin) üzerini kaplamak pave (something) over v.
üzerine asfalt, beton kaplamak pave over v.
salyayla kaplamak slob up v.
çamurla kaplamak slush up v.
cıvık karla kaplamak slush up v.
(bir şeyi bir şeyle) kaplamak spread (something) with (something) v.
(ışık, sis) yavaşça kaplamak creep across something v.
düşüp kaplamak drop across (someone or something) v.
düşüp kaplamak drop across someone or something v.
bir şeyin yüzeyini iz yapmak/izlerle kaplamak track up v.
üstünü kaplamak put over v.
küçük sıyırıklarla kaplamak/kaplanmak scrape up v.
küçük kesiklerle kaplamak/kaplanmak scrape up v.
birini/bir şeyi bir ışıkla, dumanla, renkle kaplamak, birini/bir şeyi bir ışıkla, dumanla, renkle yıkamak/yalamak bathe someone or something in something v.
ile kaplamak cake with v.
ortalığı kaplamak brood above v.
ortalığı kaplamak brood over v.
bıçağı bilemeden önce sırtını kille kaplamak clay up v.
ile kaplamak coat with v.
(bir şeyi bir şeyle) kaplamak cover (something) in (something) v.
yavaşça kaplamak creep across v.
ile kaplamak daub with v.
bir şeyi bir şeyle kaplamak daub something with something v.
(bir şeyin) üzerini kapatmak/kaplamak drape over (something) v.
ile örtmek/kaplamak/sarmak drape with v.
üstünü toz halinde bir şeyle kaplamak dust up v.
(bir şeyi) tümüyle kaplamak engulf in (something) v.
ile kaplamak envelop in v.
(bir şeyi) kaplamak extend across (something) v.
yüzeyini/yüzünü (bir şeyle) kaplamak face with (something) v.
bir şeyin yüzeyini/yüzünü bir şeyle kaplamak face something with something v.
ile kaplamak flood with v.
sisle kaplamak fog in v.
sis kaplamak fog in v.
parlak bir şeyle kaplamak glaze up v.
büyüyüp (bir şeyin) üzerini kaplamak grow over (something) v.
(bir şeyle) kaplamak inundate with (something) v.
(bir sıvıyla) kaplamak inundate with (something) v.
(bir şeyi bir şeyle) kaplamak lard (something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) altını (bir şeyle) kaplamak lay (something) under (someone or something) v.
ile kaplamak line with v.
ile astar kaplamak line with v.
boyayla kaplamak paint out v.
boyayla kaplamak paint over v.
ile kaplamak pepper with v.
tahta/plaka ile kaplamak plank over v.
yüzeyini (bir şeyle) kaplamak plaster with v.
(birinin) içini yavaş yavaş kaplamak ripple through (someone) v.
ile kaplamak roll up in v.
(birini/bir şeyi) bir şeyle ovarak kaplamak rub (someone or something) with (something) v.
(bir şeyin) her yanını kaplamak run through (something) v.
ile kaplamak shroud in v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) kaplamak smother (someone or something) with (something) v.
karla kaplamak snow in v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde yayılmak/üzerini kaplamak spread over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerini kaplamak/örtmek spread over (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sarmak/kaplamak spread over (someone or something) v.
(bir şey) serperek kaplamak sprinkle with v.
(birini/bir şeyi) yavaş yavaş kaplamak steal over (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) kaplamak submerge (someone or something) under (something) v.
ile kaplamak swamp with v.
(birini/bir şeyi) kaplamak/sarmak sweep over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içini bir duygu sarmak/kaplamak sweep over (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyle) kaplamak top (something) with (something) v.
ile kaplamak top with v.
bir his kaplamak wash over v.