karısı - Turkish English Dictionary
History

karısı



Meanings of "karısı" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Colloquial
karısı your woman n.
Idioms
karısı your other half n.
karısı your better half n.
karısı your significant other n.

Meanings of "karısı" with other terms in English Turkish Dictionary : 166 result(s)

Turkish English
General
baronun karısı baroness n.
mahalle karısı quarrelsome woman n.
veliaht karısı dauphiness n.
sultan (sultanın karısı/annesi/kızkardeşi/kızı) sultana n.
elçi karısı ambassadress n.
markinin karısı marchioness n.
mihracenin karısı maharani n.
mahalle karısı unmannerly woman n.
kralın karısı olan kraliçe queen consort n.
abd başkanının karısı first lady n.
uç beyinin karısı margravine n.
veliaht karısı dauphine n.
karısı geçici olarak bir yere gitmiş olan adam grass widower n.
sultan karısı sultana n.
önceki karısı/eşi ex wife n.
büyükelçi karısı ambassadress n.
veliahtın karısı crown princess n.
adem'in havva'dan önceki karısı lilith n.
başkan karısı/eşi first lady n.
devlet başkanı karısı/eşi first lady n.
hazreti davut'a ve müritlerine erzak getiren ve daha sonra onun karısı olan kadın abigail n.
7 ve 17. yüzyıllar arasında yazılmış, şiva ve karısı arasındaki diyaloglardan oluşan kutsal kitap tantra n.
7. ve 17. yüzyıllar arasında, özellikle siva ve karısı arasındaki diyalog şeklinde yazılmış, kutsal tantizm kitapları tantra n.
rektör karısı rectoress n.
bir adamın karısı the little woman [obsolete] n.
patriğin karısı patriarchess n.
annenin veya babanın erkek kardeşinin karısı aunt n.
amcanın veya dayının karısı aunty n.
imparatorun karısı emperess [obsolete] n.
markinin karısı markisesse [obsolete] n.
markinin karısı marquess [obsolete] n.
markinin karısı marquis [obsolete] n.
(ingiliz sömürge dönemi hindistanı'nda) bir ingiliz memurun veya statü sahibi herhangi bir beyaz adamın karısı memsahib n.
milyonerin karısı millionairess n.
ev sahibinin karısı hostess n.
aynı anda tek bir karısı olma monogyny n.
lordun karısı dame n.
polis karısı constabless n.
çiftçinin karısı cotquean [obsolete] n.
asilzade karısı peeress n.
karısı tarafından aldatılan erkek cornute n.
karısı tarafından aldatılan erkek cornuto n.
şeyhin karısı sheika n.
şeyhin karısı sheikha n.
bir toprak ağasının karısı squiress n.
kralın karısı queen n.
(yunan mitolojisinde) tanrı odysseus'un karısı penelope n.
(birinin) karısı olmak wive v.
karısı olmayan wifeless adj.
birinin karısı olma durumuna daha uygun wifelier adj.
birinin karısı olma durumuna en uygun wifeliest adj.
karısı olmayan wiveless adj.
Proverb
kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de a good wife is a good prize expr.
komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı da kız görünür the apples on the other side of the wall are the sweetest
sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır caesar's wife must be above suspicion
Colloquial
çarşamba karısı wednesday witch n.
Idioms
birinin karısı (one's) old lady n.
bir adamın karısı one's ball and chain n.
birinin karısı/kocası someone's better half n.
bir adamın karısı ball and chain n.
(birisinin) karısı/kocası one's better half n.
birinin karısı the little lady n.
birinin karısı (mizahi bir söylem) a ball and chain [uk] n.
karısı tarafından domine edilmiş/sindirilmiş adam jerry sneak [obsolete] n.
karısı tarafından aldatılmak wear the bull's feather v.
karısı tarafından aldatılmak wear the bull's feather v.
(birini) karısı olarak almak make an honest woman (out) of (someone) v.
(birini) karısı olarak almak make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous] v.
bir kadını karısı olarak almak take to wife v.
annesi/karısı/biri tarafından yönetilen/kontrol edilen (tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings adj.
sezar'ın karısı caesar's wife expr.
sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır caesar's wife expr.
Speaking
karısı gerçekten onu aldatıyor his wife really is cheating on him expr.
Law
karısı henüz yaşarken çocukları olması halinde kocanın karısının malları üzerinde sahip olduğu beklenen ayni hak curtesy initiate n.
karısı öldükten sonra kocanın karısına ait olan malları alma hakkı curtesy n.
karısı öldükten sonra kocanın hayatta müşterek çocukları bulunmak şartıyla karısına ait olan mülkleri alma hak curtesy consummate n.
ölen kralın dul karısı queen dowager n.
tahtta bulunan kralın karısı queen consort n.
erkeğin karısı üzerindeki otoritesi manus n.
karısına kalan mirastan çocukların doğumu nedeniyle faydalandığı halde karısı ölene dek mülkiyet üzerinde işlem hakkı olmayan koca initiate tenant by courtesy n.
Politics
racanın karısı ranee n.
racanın karısı rani n.
mihracenin karısı ranee n.
mihracenin karısı rani n.
belediye başkanının karısı lady mayoress [brit] n.
mihracenin karısı maharanee n.
maharacanın karısı maharanee n.
mihracenin karısı maharani n.
maharacanın karısı maharani n.
markinin karısı marchesa n.
ölen markinin dul kalmış karısı marchesa n.
markinin karısı veya dul kalan eşi marquise n.
belediye başkanının karısı mayoress n.
grand dükün karısı grand duchess n.
başkanın karısı presidentess [dated] n.
Social Sciences
aynı anda birden fazla karısı olmayan kimse monogynist n.
aynı anda bir karısı olmama durumuna ait veya ilişkin monogynous adj.
aynı anda birden fazla karısı olmayan monogynous adj.
Literature
ramachandra ve karısı sita'nın yaşamı ve maceralarıyla ilgili bir hindistan destanı. ramayana n.
History
markizin karısı lady marquess n.
malikane sahibinin karısı lady of the manor n.
bir derebeyinin kadın varisi, reşit olmayan varisi veya vasalının dul kalan karısı üzerindeki tasarruf hakkı maritage n.
bir vasalın derebeyine kendi karısı üzerindeki tasarruf hakkından feragat etmesi için yaptığı ödeme maritage n.
bir vasalın derebeyinin karısı üzerindeki tasarruf hakkını ihlal etmesi sebebiyle ceza olarak ödediği para maritage n.
bir derebeyinin kadın varisi, reşit olmayan varisi veya vasalının dul kalan karısı üzerindeki tasarruf hakkı maritagium n.
bir vasalın derebeyine kendi karısı üzerindeki tasarruf hakkından feragat etmesi için yaptığı ödeme maritagium n.
bir vasalın derebeyinin karısı üzerindeki tasarruf hakkını ihlal etmesi sebebiyle ceza olarak ödediği para maritagium n.
(babil inancında) ninurta'nın karısı ve şifa tanrıçası gula n.
vikontun karısı viscountess n.
vikontun dul karısı viscountess n.
(venedik'te) başkanın karısı dogaressa [obsolete] n.
(venedik'te) doçenin karısı dogaressa [obsolete] n.
sultanın karısı sowdanesse n.
Religious
haham karısı rebbetzin n.
incil'de ishak'ın karısı, yakup ve esav'ın annesi rebecca n.
incil'de ishak'ın karısı, yakup ve esav'ın annesi rebekah n.
(hinduizm'de) shiva'nın karısı ana tanrıça devi'ye atfedilen unvanlardan biri kali n.
(eski ahit'te) lut'un karısı lot's wife n.
(erken orta çağ kiliselerinde) papazın karısı presbyteress n.
(doğu ortodoks kilisesi'nde) rahibin karısı presbyteress n.
(hinduizm'de) tanrı şiva'nın karısı shakti n.
(hinduizm) vişnu'nun karısı sri n.
Theatre
punch ve judy adlı çocuklar için kukla oyununda punch'ın karısı judy n.
(shakespeare'in othello adlı eserinde) othello'nun karısı desdemona n.
Mythology
tesalyalı kral admetos'un karısı alcestis n.
yunan mitolojisinde andromeda'nın annesi, cepheus'un karısı cassiopeia n.
ay tanrısı sin'in karısı ningal n.
(yunan mitolojisinde) kadın dev ve oceanus'un karısı tethys n.
peleus'un karısı ve aşil'in annesi olan su perisi thetis n.
perilerin kraliçesi ve oberon'un karısı titania n.
kocası agamemnon'un truva savaşında döndükten sonra öldüren karısı clytemnestra n.
kral arthur'un karısı guinevere n.
odysseus'un karısı ve telemakhos'un annesi penelope n.
odise'nin karısı penelope n.
yunan mitolojisinde zeus'un karısı olarak bilinen evlilik tanrıça hera n.
hektor'un truva düşerken yunanlılar tarafından kaçırılan karısı andromache n.
babil gök tanrısının karısı antum n.
baş tanrı marduk'un karısı (babil mitolojisinde) zirbanit n.
baş tanrı marduk'un karısı (babil mitolojisinde) sarpanitu n.
baş tanrı marduk'un karısı (babil mitolojisinde) zarpanit n.
(mezopotamya mitolojisinde) anşar'ın karısı kishar n.
(yunan mitolojisinde) kronos'un kız kardeşi ve karısı, demeter, hades, hera, hestia, poseidon ve zeus'un annesi olan tanrıça rhea n.
(yunan mitolojisinde) argonotların önderi olan yason'un düğün günü medea tarafından öldürülen ikinci karısı glauce n.
herkül'ün karısı ve meleager'ın kız kardeşi deianira n.
(irlanda) conchobar'ın karısı olması için yetiştirdiği güzel bir kız deirdre n.
kral arthur'un karısı guenevere n.
kral arthur'un karısı guinever n.
(roma mitolojisinde) aynı zamanda satürn'ün karısı olan bolluk ve bereket tanrıçası ops n.
(yunan mitolojisinde) agamemnon'un karısı clytaemnestra n.
thor'un karısı sif n.
(iskandinav mitolojisinde) loki'nin karısı olan tanrıça sigyn n.
(yunan mitolojisinde) deucalion'un karısı pyrrha n.
Abbreviation
markinin karısı march. n.
Latin
ve karısı et ux. (et uxor) expr.
ve karısı et uxor expr.
Archaic
şövalye veya baronetin karısı dame n.
vali karısı governess n.
piskoposun karısı prelatess n.
Slang
karısı tarafından aldatılan mahkum jody n.
karısı tarafından aldatılan erkek cuckold n.
önüne gelenle yatıp kalkan kenar mahalle karısı hood rat [us] n.
karısı aldatmak wear the horns v.
karısı tarafından aldatılmak wear the horns v.
karısı olarak almak wife up v.
karısı olmak wife up v.
British Slang
birinin karısı her indoors n.