History

karşılaştırmak

Meanings of "karşılaştırmak" in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	karşılaştırmak	contrast v.
2	Common Usage	karşılaştırmak	compare v.
General
3	General	karşılaştırmak	hold a candle to v.
4	General	karşılaştırmak	balance v.
5	General	karşılaştırmak	draw a parallel between v.
6	General	karşılaştırmak	check against v.
7	General	karşılaştırmak	match against v.
8	General	karşılaştırmak	match v.
9	General	karşılaştırmak	measure v.
10	General	karşılaştırmak	check v.
11	General	karşılaştırmak	crosscheck v.
12	General	karşılaştırmak	compare v.
13	General	karşılaştırmak	class with v.
14	General	karşılaştırmak	compare with v.
15	General	karşılaştırmak	confront with v.
16	General	karşılaştırmak	set against v.
17	General	karşılaştırmak	parallel v.
18	General	karşılaştırmak	oppose v.
19	General	karşılaştırmak	confront v.
20	General	karşılaştırmak	bench marking v.
21	General	karşılaştırmak	contrast v.
22	General	karşılaştırmak	confront somebody with v.
23	General	karşılaştırmak	collate v.
24	General	karşılaştırmak	liken v.
25	General	karşılaştırmak	paragon v.
Phrasals
26	Phrasals	karşılaştırmak	stack up v.
27	Phrasals	karşılaştırmak	set up against v.
Law
28	Law	karşılaştırmak	compare v.
Technical
29	Technical	karşılaştırmak	align v.
Chemistry
30	Chemistry	karşılaştırmak	process v.
Biology
31	Biology	karşılaştırmak	contrast v.
Linguistics
32	Linguistics	karşılaştırmak	similize v.
33	Linguistics	karşılaştırmak	similise v.
Archaic
34	Archaic	karşılaştırmak	peer v.

Meanings of "karşılaştırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 50 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	karar vermeye çalışırken bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak	weigh one thing against another v.
2	General	(aradaki farkı göstermek üzere) karşılaştırmak	contrast v.
3	General	ile karşılaştırmak	parallel v.
4	General	(yazı) karşılaştırmak	collate v.
5	General	karşılaştırmak için yan yana koymak	juxtapose v.
6	General	birbiriyle karşılaştırmak	compare with each other v.
7	General	hesaptaki gelir ve gider durumunu karşılaştırmak	strike a balance v.
Phrasals
8	Phrasals	(bir şeyi bir şey) ile karşılaştırmak	collate (something) with (something) v.
9	Phrasals	iki şeyi yan yana koyup karşılaştırmak	collate (something) with (something) v.
10	Phrasals	bir şeyi bir şeyle karşılaştırmak	collate something with something v.
11	Phrasals	iki şeyi yan yana koyup karşılaştırmak	collate something with something v.
12	Phrasals	birisini birisiyle mukayese etmek/karşılaştırmak	contrast someone to someone v.
13	Phrasals	birisini birisiyle mukayese etmek/karşılaştırmak	contrast someone with someone v.
14	Phrasals	birbiriyle kıyaslamak/karşılaştırmak	measure someone against someone else v.
15	Phrasals	(iki şeyi/kişiyi) yan yana koyup karşılaştırmak	juxtapose (someone or something) with (someone or something else) v.
16	Phrasals	(birini/bir şeyi/kendini biriyle veya bir şeyle) karşılaştırmak	set (someone, something, or oneself) up against (someone or something) v.
17	Phrasals	(olumlu ve olumsuz özelliği) karşılaştırmak	balance (something) against (something else) v.
18	Phrasals	(birini/bir şeyi başka biriyle/bir şeyle) yan yana koyup karşılaştırmak	juxtapose (someone or something) to (someone or something else) v.
19	Phrasals	birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle yan yana koyup karşılaştırmak	juxtapose someone or something to someone or something v.
20	Phrasals	tesadüfen bir araya getirmek/karşılaştırmak	push together v.
21	Phrasals	şans eseri birleştirmek/karşılaştırmak	push together v.
22	Phrasals	ile değerini karşılaştırmak	balance against v.
23	Phrasals	ile karşılaştırmak	collate with v.
24	Phrasals	ile yan yana koyup karşılaştırmak	collate with v.
25	Phrasals	(birini/bir şeyi başka biriyle/bir şeyle) karşılaştırmak	contrast (someone or something) to (someone or something else) v.
26	Phrasals	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) karşılaştırmak	contrast (someone or something) with (someone or something) v.
27	Phrasals	(bir şeyle) karşılaştırmak	contrast to (something) v.
28	Phrasals	ile yan yana koyup karşılaştırmak	juxtapose to v.
29	Phrasals	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) karşılaştırmak	match (someone or something) (up) with (someone or something else) v.
30	Phrasals	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) karşılaştırmak	match (someone or something) against (someone or something else) v.
31	Phrasals	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) karşılaştırmak	match up (someone or something) with (someone or something else) v.
32	Phrasals	ile karşılaştırmak	match with v.
33	Phrasals	(birini/bir şeyi birbiriyle/bir şeyle) karşılaştırmak	measure (someone or something) (up) against (someone or something else) v.
34	Phrasals	(birinin/bir şeyin biriyle/bir şeyle) ölçüsünü karşılaştırmak	measure (someone or something) (up) against (someone or something else) v.
35	Phrasals	ile karşılaştırmak	measure against v.
36	Phrasals	ile ölçüsünü karşılaştırmak	measure against v.
37	Phrasals	ile karşılaştırmak	measure up against v.
38	Phrasals	ile ölçüsünü karşılaştırmak	measure up against v.
39	Phrasals	(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) karşılaştırmak	weigh against (someone or something) v.
Colloquial
40	Colloquial	benzetmek/karşılaştırmak gibi olmasın	not to make a comparison expr.
Idioms
41	Idioms	(biriyle bir başkasını) karşılaştırmak	mention (someone or something) in the same breath v.
42	Idioms	elmayla armudu karşılaştırmak	mix apples and oranges v.
43	Idioms	iki zıt/alakasız şeyi karşılaştırmak	mix apples and oranges v.
44	Idioms	elmayla armudu karşılaştırmak gibi	like comparing apples and oranges expr.
Speaking
45	Speaking	benzetmek/ karşılaştırmak gibi olması	I don't intend to make a comparison expr.
46	Speaking	benzetmek/ karşılaştırmak gibi olması	I don't mean to make a comparison expr.
Technical
47	Technical	sınırlar arasında karşılaştırmak	compare between limits v.
Computer
48	Computer	sınırlar arasında karşılaştırmak	compare between limits v.
49	Computer	(verileri) karşılaştırmak	run v.
50	Computer	iki dosya veya nesneyi karşılaştırmak	diff v.