karmaşık - Turkish English Dictionary
History

karmaşık



Meanings of "karmaşık" in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
karmaşık complicated adj.
karmaşık complex adj.
General
karmaşık tawtie [scottish] n.
karmaşık sophisticate adj.
karmaşık tangled adj.
karmaşık sophisticated adj.
karmaşık elaborate adj.
karmaşık involved adj.
karmaşık multifaceted adj.
karmaşık deep adj.
karmaşık complicated adj.
karmaşık heterotaxic adj.
karmaşık labyrinthical adj.
karmaşık labyrinthic adj.
karmaşık intricate adj.
karmaşık ragged adj.
karmaşık tautit adj.
karmaşık abstract adj.
karmaşık tanglesome adj.
karmaşık tangly adj.
karmaşık labyrinthal [rare] adj.
karmaşık labyrinthiform adj.
karmaşık abstruse adj.
karmaşık nasty adj.
karmaşık upside-down adj.
karmaşık manifold adj.
karmaşık broken adj.
karmaşık retruse adj.
karmaşık byzantian adj.
karmaşık choplogic adj.
karmaşık choplogical adj.
karmaşık chopping adj.
karmaşık daedal adj.
karmaşık rococo adj.
karmaşık implex adj.
karmaşık implexuous adj.
karmaşık implicit [obsolete] adj.
karmaşık imprecise adj.
karmaşık gordian adj.
karmaşık complicate adj.
karmaşık cramp adj.
karmaşık fancy adj.
karmaşık intrince adj.
karmaşık intrinse [obsolete] adj.
karmaşık intrinsicate [obsolete] adj.
karmaşık involuted adj.
karmaşık plaited [obsolete] adj.
karmaşık porridgy adj.
karmaşık scabrous adj.
karmaşık plexiform adj.
karmaşık sinuous adj.
karmaşık strange adj.
Colloquial
karmaşık tricky adj.
karmaşık shag-nasty adj.
Idioms
karmaşık 3d chess n.
karmaşık clear as mud adj.
karmaşık in a state adj.
karmaşık as clear as mud expr.
Trade/Economic
karmaşık root-taking adj.
Computer
karmaşık rich adj.
Math
karmaşık complex adj.
Biochemistry
karmaşık complex molecule n.
Archaic
karmaşık imperspicuous adj.
Slang
karmaşık flooey adj.
British Slang
karmaşık shambolic adj.

Meanings of "karmaşık" with other terms in English Turkish Dictionary : 421 result(s)

Turkish English
General
karmaşık iş kettle of fish n.
karmaşık durum imbroglio n.
karmaşık hale getirme complication n.
karmaşık ve komik bir dil kullanarak yazma gobbledegook n.
karmaşık özellikler göstermeyen tarz rural style n.
karmaşık konuşma babble n.
karmaşık hedef complex target n.
karmaşık ton complex tone n.
karmaşık desen patchwork quilt n.
karmaşık desen crazy quilt n.
zor/karmaşık mesele tough question n.
karmaşık birleşim patchwork n.
karmaşık durum morass n.
yabancı bir dilin karmaşık/anlaşılmaz kullanımı (daha çekici göstermek için) flowery n.
karmaşık cümle complex sentence n.
karmaşık sadelik complex simplicity n.
çok değişkenli karmaşık süreç complex multi-variable process n.
karmaşık yapı/yapı ağı plexus n.
karmaşık durum cat's cradle n.
sohbet eden insanlar, kuş ötüşü, vb. içeren yüksek ve karmaşık ses charm [dialect] n.
karmaşık bir biçimde hazırlanmış aygıt contraption n.
karmaşık ve ağır hikaye toughy n.
karmaşık ve ağır hikaye toughie n.
karmaşık iş twister n.
uzay ve zamanda belirli bir noktanın koordinatlarına karşılık gelen karmaşık bir değişken twistor n.
karmaşık durum embroilment n.
karmaşık/karışık bir mesaj, işaret mixed message n.
karmaşık durum quagmire n.
karmaşık bir şekilde yapılmış bina web n.
karmaşık inşa edilen yapı web n.
karmaşık ve özenli bir şekilde geliştirme working-out n.
gizem katmak için bilgiyi saklayan veya karmaşık hale getiren kimse mystifier n.
çok karmaşık şey chinese puzzle n.
karmaşık ses chirm [dialect] n.
karmaşık tartışma choplogic n.
anlamı derin ve karmaşık ifade dark sentence n.
üreticilerden karmaşık ekipmanlar satın alıp bunları yeniden satış için farklı bileşenler ile değiştiren veya birleştiren firma oem n.
karmaşık tasarlanmış şey device n.
karmaşık hale getiren kimse complexifier n.
iç içe geçmiş karmaşık parçalar bütünü complexus n.
karmaşık matematiksel işlemlerde kullanılan hesap makinesi computor n.
karmaşık durum intricacy n.
karmaşık taraf intricacy n.
(eserde) karmaşık olay örgüsü intrigue n.
karmaşık yer pandemonium n.
karmaşık şey porridge n.
karmaşık durum convolutions n.
karmaşık gösteri dog-and-pony show n.
kültürün daha karmaşık ve ayrıntılı olan yönü focus n.
karmaşık vibrasyonlarla elde dilen tonlardan biri partial n.
karmaşık sosyal olayları tek bir nedenle açıklama eğilimi particularism n.
karmaşık hale getiren kimse sophisticator n.
büyük ve karmaşık sistem supersystem n.
karmaşık hale getirmek complicate v.
basitten daha karmaşık bir biçime) dönüşmek evolve into v.
karmaşık sonuç veya akıbetlere yol açmak ramify v.
karmaşık hale getirmek ramify v.
karmaşık bir şekilde düzenlemek jigsaw v.
(başka bir unsuru) karmaşık bir bütüne dahil etmek weave v.
karmaşık hale getirmek maze [dialect] v.
karmaşık hale getirmek darken v.
(kuruluş ile ilgili) karmaşık prosedürler ile uğraşmamak deinstitutionalize [us] v.
(kuruluş ile ilgili) karmaşık prosedürler ile uğraşmamak deinstitutionalise [uk] v.
aşırı karmaşık hale getirmek overcomplicate v.
(bir şeyi) aşırı karmaşık şekilde tasarlamak overdesign v.
fazla karmaşık hale getirmek over-embellish v.
gerekenden daha karmaşık hale getirmek overengineer v.
karmaşık şekilde organize etmek overorganize v.
karmaşık şekilde organize etmek overorganise v.
birçok konfigürasyon seçeneği olan karmaşık makineyi konfigüre edip ayarlamak dial in v.
daha az karmaşık hale getirmek disintricate v.
karmaşık hale getirmek complex v.
karmaşık hale getirmek complexify v.
karmaşık bir durumdan fayda sağlamak fish in troubled waters v.
dolaşık ve karmaşık labyrinthine adj.
karmaşık özellikler göstermeyen country-style adj.
karmaşık sonuç veya akıbetlere yol açan ramified adj.
karmaşık olmayan noncomplex adj.
karmaşık olmayan komplikasyonlar içeren noncomplicated adj.
karmaşık hale gelmemiş untangled adj.
çok karmaşık blase adj.
karmaşık (davranış, tutum) byzantian adj.
oldukça karmaşık byzantian adj.
karmaşık ve gizli byzantine adj.
dolaşık ve karmaşık byzantine adj.
oldukça karmaşık byzantine adj.
aşırı derecede karmaşık goddamned adj.
anlaşılmayacak kadar karmaşık daedalian adj.
kendi içinde karmaşık parçalar içeren decomplex adj.
kendi içinde karmaşık parçalardan oluşan decomplex adj.
dallanarak karmaşık bir sisteme veya hiyerarşik yapıya dönüşmüş multiramified adj.
aşırı karmaşık overcomplex adj.
sözcüklere dökülemeyecek kadar yoğun veya karmaşık inarticulate adj.
karmaşık tasarımlı fanciful adj.
karmaşık olmayan incomplex adj.
karmaşık duygularla coşmuş irascible adj.
anlaşılamayacak kadar karmaşık fathomless adj.
karmaşık şekilde birbirine dolanmış intestinal adj.
karmaşık olmayan peoplish adj.
karmaşık olmayan plain adj.
gereksiz ölçüde karmaşık finicking adj.
gereksiz ölçüde karmaşık finicky adj.
bütünün tek tek parçalarının toplamından daha fazlası olan karmaşık bir yapıyı oluşturan organic adj.
aşırı karmaşık (yazı üslubu) ornate adj.
kısmen karmaşık semichaotic adj.
daha karmaşık fouler adj.
karmaşık fikirlere dayanmak puzzleheaded adj.
çoklu karmaşık yapıya sahip oluşuma özgü superindividual adj.
çoklu karmaşık yapıya sahip oluşum ile ilgili superindividual adj.
(oluşum) çoklu karmaşık yapıya sahip olan superindividual adj.
karmaşık bir halde involvedly adv.
karmaşık bir halde complicatedly adv.
karmaşık olarak intricately adv.
karmaşık bir biçimde scratchily adv.
karmaşık bir biçimde in an unorganized fashion adv.
karmaşık bir şekilde complicately adv.
Phrasals
daha karmaşık bir hale getirmek muck something up v.
daha karmaşık bir hale getirmek muck up something v.
(zor, karmaşık bir durumda) yol göstermek steer through (something) v.
(zor, karmaşık bir durumdan) geçebilmesi için yönlendirmek steer through (something) v.
(zor, karmaşık bir durumun) içinden çıkabilmesi için rehberlik/yardım etmek steer through (something) v.
birine karmaşık, tehlikeli bir durumun içinden çıkabilmesi için yol göstermek steer someone or something through something v.
birine karmaşık, tehlikeli bir durumu halledebilmesi/geçebilmesi için yardım etmek steer someone or something through something v.
(bir şeyi) daha kapsamlı/karmaşık (bir şey) haline getirmek work (something) up into (something) v.
Phrases
durum karmaşık bir hale geldiğinde when the balloon goes up expr.
durum karmaşık bir hale geldiğinde/gelmeden before the balloon goes up expr.
Colloquial
karmaşık duygular yumağı all mixed bags n.
zekice ve karmaşık dans adımları fancy footwork n.
zor ve karmaşık ayak figürleri fancy footwork n.
birini bir problemden kurtaracak karmaşık strateji fancy footwork n.
karmaşık bir strateji fancy footwork n.
anlamı gizlemek için kullanılan karmaşık terim fuzzword n.
işletme veya hukukta karmaşık problemleri çözmesi için tutulan kişi hired gun n.
karmaşık bir problemi çözmesi için tutulan uzman hired gun n.
çevredeki diğer insanların da karmaşık hayatları olduğunun farkına varılması sonder n.
gittikçe karmaşık hale gelen konu/süreç rathole n.
bale gibi karmaşık ve hareket hassasiyeti gerektiren şey ballet n.
karmaşık işaret/mesaj mixed signal n.
karmaşık tartışma horse trading n.
karmaşık tartışma horse-trading n.
diplomatlara atfedilen karmaşık, temkinli veya muğlak dil diplomatese n.
genellikle ritüel içeren ve ayrıntılı tuzaklar eşliğinde yapılan karmaşık tören mumbo jumbo n.
karmaşık ve anlamsız faaliyet mumbo jumbo n.
karmaşık olmayan şey light stuff n.
karmaşık durum pantomime [uk] n.
karmaşık hale getirmek confuse the issue v.
aşırı karmaşık tasarımlı ve basit işlevli (mekanik cihaz) heath robinson adj.
karmaşık yer/durum it's a zoo expr.
karmaşık yer/durum what a zoo expr.
çok karmaşık konuştun you've said a mouthful expr.
Idioms
bir kompozisyondaki abartılı/karmaşık bölüm purple patch n.
bir kompozisyondaki abartılı/karmaşık bölüm a purple patch n.
çok karmaşık bir oyun, sistem ya da strateji 3d chess n.
çok karmaşık bir oyun, sistem ya da strateji three-dimensional chess n.
çılgın, karmaşık durum chinese fire drill n.
karmaşık sorun knotty problem n.
karmaşık sorun can of worms n.
karmaşık duygular mixed emotions n.
(bir şeyin) karmaşık detayları the finer points of (something) n.
karmaşık durum heavy scene n.
aşırı karmaşık hikaye kudzu plot n.
çözülmeyen, karmaşık hikaye kudzu plot n.
gereksiz şekilde karmaşık hikaye kudzu plot n.
içeriği pek gerçek olmayan ve insanların ilgisini çekmek için yapılan karmaşık sunum/gösteri a dog and pony show [us] n.
çok karmaşık şey a head-scratcher n.
çok daha karmaşık bir şey/durum a whole new ball game n.
çok daha karmaşık bir şey/durum a whole other ball of wax n.
karmaşık durum can of worms n.
karmaşık duygular mixed feelings n.
karmaşık hisler mixed feelings n.
-in karmaşık detayları the finer points of n.
karmaşık bir strateji gütmek play 3D chess v.
karmaşık bir strateji gütmek play three-dimensional chess v.
bir şeyi yahut karmaşık bir durumu düzeltmek set something straight v.
daha da karmaşık hale getirmek open up a can of worms v.
işleri (bir şeyleri) karmaşıklaştırmak/ daha karmaşık hale getirmek make a production of something v.
işleri (bir şeyleri) karmaşıklaştırmak/ daha karmaşık hale getirmek make a production out of something v.
karmaşık bir konuya hakim olmak get one's arms around something v.
karmaşık/zor bir işe bodoslama girmek/dalmak leap off the deep end v.
karmaşık/zor bir işin altına düşünmeden girmek leap off the deep end v.
karmaşık/zor bir işe hemen dalmak leap off the deep end v.
karmaşık/zor bir işe tek başına atlamak leap off the deep end v.
karmaşık/kaotik bir durumda olmak go off-kilter v.
karmaşık/kaotik bir durumda olmak go out of kilter v.
karmaşık bir işaret almak get a mixed signal v.
karmaşık işaretler almak get mixed signals v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye girişmek jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeyin içine dalmak jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye gözü kapalı girişmek jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye başlamaya cesaret etmek jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye hazırlıksız/bodoslama dalmak jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye düşünmeden dalmak jump off the deep end v.
karmaşık/karışık bir mesaj vermek send a mixed message v.
karmaşık/karışık mesajlar vermek send mixed messages v.
karmaşık/karışık işaretler vermek send mixed signals v.
karmaşık/karışık bir işaret vermek send a mixed signal v.
karmaşık olmak be as clear as mud v.
karmaşık/bilmediği bir işin içine atılmak be thrown in the deep end v.
kendini karmaşık/bilmediği bir şeyin içinde/ortasında bulmak be thrown in the deep end v.
karmaşık işaretler almak get mixed signals v.
karmaşık bir işaret almak get a mixed signal v.
'-i karmaşık hale getirmek make a production of v.
karmaşık/karışık işaretler vermek send mixed signals v.
karmaşık/karışık bir işaret vermek send a mixed signal v.
karmaşık (sistem) rube goldberg expr.
(bir şey birinin) anlaması için fazla karmaşık (something) is over (one's) head expr.
karmaşık/çözülmesi güç bir durumu ortaya atmak like opening (up) a can of worms expr.
Trade/Economic
karmaşık çoğaltan complex multiplier n.
karmaşık makineler sophisticated machinery n.
karmaşık mallar complex goods n.
uyumlu ilişkilerin oluşturduğu karmaşık birim system n.
yatırımcıları ikna etmek için karmaşık ve destan gibi bir açıklaması olan hisse story stock n.
Politics
avrupa birliği memurları ve politikacıların konuştuğu karmaşık ingilizce eurospeak n.
Technical
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması theoretical account n.
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması framework n.
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması model n.
eşlenik karmaşık conjugate complex n.
etkinleştirilmiş karmaşık activated complex n.
karmaşık kopma sathı composite surface of failure n.
karmaşık sayılar complex numbers n.
karmaşık young çarpanı complex young's modulus n.
karmaşık düzlem analizi complex plane analysis n.
karmaşık iyoncu complexing agent n.
karmaşık gerilim complex stress n.
karmaşık oksit kalıntılar complex oxide inclusions n.
karmaşık kusur complex defect n.
karmaşık kopma yüzeyi composite surface of failure n.
karmaşık karbür complex carbide n.
karmaşık yüküncü complexing agent n.
karmaşık doğrusal uzay complex linear space n.
karmaşık uygunluk complex compliance n.
karmaşık iyon complex ion n.
karmaşık ölçüm complex measure n.
karmaşık eşlenik complex conjugate n.
karmaşık doğrusal uzay complex vector space n.
karmaşık ışınım complex radiation n.
karmaşık sıklık complex frequency n.
karmaşık fay complex fault n.
karmaşık eşlenik matris complex conjugate matrix n.
karmaşık dalga işlevi complex wave function n.
karmaşık dalga biçimi complex waveform n.
karmaşık kalıntılar complex inclusions n.
karmaşık dalga complex wave n.
karmaşık yükün complex ion n.
karmaşık düzlem complex plane n.
karmaşık periyodik dalga complex periodic weve n.
karmaşık eşlenik kutuplar complex conjugate pole n.
karmaşık oksit complex oxide n.
karmaşık bölge complex domain n.
karmaşık periyodik dalga complex periodic wave n.
karmaşık silikat kalıntılar complex silicate inclusions n.
karmaşık bayağı kesir complex fraction n.
karmaşık üçlü dizge complex ternary system n.
karmaşık güç complex power n.
karmaşık kesme çarpanı complex shear modulus n.
karmaşık tuz complex salt n.
karmaşık dizi complex sequence n.
karmaşık bir yapının çeşitli unsurlarını bir arada tutan şey lynchpin n.
son derece gelişmiş ve karmaşık (yazılım, elektronik alet) high-tech adj.
karmaşık bir sistemde mevcut altyapıda değişiklik yapmaksızın bazı parçaların yerini alabilen drop-in adj.
Computer
sonsuz uzunlukta hafıza bandı olan, karmaşık matematiksel işlemler yürüten varsayımsal bir makine turing machine n.
karmaşık sıklık complex frequency n.
karmaşık komut dosyaları complex scripts n.
karmaşık sayı complex n.
karmaşık değişken complex variable n.
karmaşık kodlar complex scripts n.
karmaşık kalın complex bold n.
karmaşık hedef complex target n.
karmaşık bağlantılar complex links n.
karmaşık ton complex tone n.
karmaşık sayı complex number n.
karmaşık yazılar complex scripts n.
karmaşık ton complex sound n.
karmaşık geçiri complex admittance n.
uzun ve karmaşık yazılımların anlaşılmasında ortaya çıkan bir sorun yo-yo problem n.
kullanıcıyı karmaşık bir görevi tamamlarken yönlendiren bilgisayar programı wizard n.
metin dizilerinin rastgele bir şekilde birbirine bağlanan karmaşık bir ağ olarak işlenmesine izin veren bir veritabanı yönetim sistemi hypertext system n.
karmaşık komut setli bilgisayar cisc (complex instruction set computer) abrev.
Informatics
karmaşık değişken complex variable n.
karmaşık sayı complex number n.
Electric
karmaşık dalga biçimi complex waveform n.
karmaşık periyodik dalga complex periodic wave n.
Mechanic
karmaşık türbin combination turbine n.
Textile
karmaşık desenli kumaş jacquard weave n.
kinolinin karmaşık bir türevi olan, ipek ve yünü renklendirmek için kullanılan yapay bir anilin boyarmadde mandarin yellow n.
Lighting
karmaşık kırılma indisi complex refractive index n.
Dyeing
naftol veya naftokinonun karmaşık azotlu türevlerinden üretilen parlak boyarmaddeler naphthol blue n.
sarı ve turuncu renkli karmaşık yapılı azo boya tropaeolin n.
sarı ve turuncu renkli karmaşık yapılı azo boya tropeolin n.
Marine
bir yatın amerika kupası müsabakalarına katılma hakkını düzenleyen karmaşık formül twelve-meter formula n.
karmaşık fonksiyon teorisi theory of complex function n.
Medical
karmaşık ayak deformiteleri complex foot deformities n.
karmaşık örnek composite sample n.
rey karmaşık figür testi rey complex figure test n.
rey-osterrieth karmaşık şekil testi rey-osterrieth complex figure test n.
rey karmaşık figür testi rey-osterrieth complex figure test n.
Psychology
uyarıcının bir parçasına verilen yanıtın daha karmaşık bir uyaran bütününe de verilmesi redintegration n.
karmaşık travma sonrası stres bozukluğu complex posttraumatic stress disorder n.
ufak bir uyarana verilen tepkiyi daha karmaşık ve bütüncül bir uyaranda tekrarlamak redintegrate v.
Physiology
karmaşık refleks davranışını başlatan uyaran releaser n.
Food Engineering
karmaşık süreç çözümlemesi complex process analysis n.
karmaşık denetim düzgeleri complex control systems n.
Math
karmaşık sayının modülü norm n.
genişletilmiş karmaşık düzlem extended complex plane n.
iki lineer dalga denklemi ve bir kısa dalganın karmaşık genliği complex amplitude of a short wave and two linear wave equations n.
karmaşık eşlenik complex conjugate n.
karmaşık sayılar alanı field of complex numbers n.
karmaşık işlev complex function n.
karmaşık doğrusal uzay complex linear space n.
karmaşık sayının eşleniği complex conjugate n.
karmaşık ölçüm complex measure n.
karmaşık doğrusal uzay complex vector space n.
karmaşık fonksiyonlar complex functions n.
karmaşık sayının sanal kısmı imaginary part of a complex number n.
karmaşık değerli fonksiyon complex valued function n.
karmaşık sayılar complex numbers n.
karmaşık fonksiyon complex function n.
karmaşık sayının dikey gösterimi rectangular form of a complex number n.
karmaşık doğrusal uzay complex-linear space n.
karmaşık değişken complex variable n.
karmaşık değerli fonksiyon complex-valued function n.
karmaşık eşlenik sayılar conjugate complex numbers n.
karmaşık oran complex ratio n.
karmaşık değerli işlev complex-valued function n.
karmaşık kök complex root n.
karmaşık dizi complex sequence n.
karmaşık katmanlı uzay complex manifold n.
karmaşık sayının gerçel kısmı real part of complex number n.
karmaşık düzlem complex plane n.
karmaşık vektör uzayı complex vector pace n.
karmaşık matris complex matrix n.
karmaşık eşlenik sayı conjugate complex number n.
karmaşık sayı complex number n.
karmaşık sayının argümenti amplitude n.
karmaşık sayıların düzlemdeki noktalar kullanılarak temsil edildiği bir diyagram argand diagram n.
karmaşık sayıyı kutupsal koordinatlarda temsil eden noktaya karşılık gelen açı argument n.
akışkan akışıyla ilişkili karmaşık düzlem oluşumu helmholtz function n.
karmaşık sayının ve karmaşık eşleniğinin çarpımının karekökü modulus n.
imajiner kısmı sıfırdan farklı olan karmaşık sayı imaginary n.
reel kısmı sıfır olan karmaşık sayı imaginary number n.
karmaşık sayı conjugate n.
iki bilinmeyeni de reel tamsayı olan karmaşık sayı complex integer n.
kaos teorisi, genetik algoritmalar gibi karmaşık sistemlerin incelenmesi complexity theory n.
daha karmaşık bir ifade, ilişki veya ilişkiler kümesinin işleyişine kriter sağlayan cebirsel kavram discriminant n.
karmaşık sayının karmaşık üstel cinsinden gösterimi phasor n.
kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) analytic adj.
kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) analytical adj.
kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) regular adj.
kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) holomorphic adj.
karmaşık türevli entire adj.
aşırı karmaşık hypercomplex adj.
karmaşık sayıya ait complex adj.
karmaşık sayı içeren complex adj.
Logic
iki önermenin de doğruluğunu inkar eden karmaşık önerme alternative denial n.
Statistics
karmaşık wishart dağılımı complex wishart disribution n.
karmaşık gaussian dağılımı complex gaussian distribution n.
karmaşık deney complex experiment n.
karmaşık tablo complex table n.
karmaşık geri modülasyon complex demodulation n.
karmaşık birim complex unit n.
Physics
karmaşık dalga complex wave n.
karmaşık izge complex spectrum n.
karmaşık saçılma incoherent scattering n.
Chemistry
nikotinin izomeri olan karmaşık, yağlı ve azotlu bir baz nicotidine n.
taline benzeyen ve ateş düşürücü olarak kullanılan, karmaşık bileşimi olan yapay bir alkaloid thermifugine n.
karmaşık tuz complex salt n.
(karmaşık molekülü) daha basit moleküllere bölmek cleave v.
bir molekülden daha karmaşık olan supramolecular adj.
Biology
basit inorganik maddelerden karmaşık organik besinleri sentezleyebilen autotrophic adj.
karmaşık düzenli high adj.
karmaşık beslenme gereksinimleri olan (mikroorganizma) fastidious adj.
Biochemistry
bitki veya hayvanlarda proteinlerden daha az karmaşık olan azotlu bileşen nonprotein n.
üçül karmaşık mekanizma ternary complex mechanism n.
organizma içindeki karmaşık maddelerin enerji salınımıyla atılım için uygun olan daha basit bileşenlerine ayrılması disassimilation n.
Marine Biology
pürüzsüz, oval biçimli ve karmaşık desenleri olan bir deniz kabuğu tellin (tellina tenuis) n.
karmaşık özdecik complex molecule n.
üçül karmaşık işlerge ternary complex mechanism n.
Botanic
karmaşık köklü rootbound adj.
Social Sciences
insanların sosyal olarak edindikleri karmaşık davranış biçimleri, tutum ve fikirler human nature n.
karmaşık toplum complex society n.
Literature
karmaşık olay örgüsü sağlama overplotting n.
(erken dönem latin şiirinde) karmaşık sözcük düzeni synchysis n.
karmaşık olay örgüsü sağlamak overplot v.
karmaşık olay örgüsü ile ilgili overplotted adj.
Linguistics
karmaşık biçim complex form n.
karmaşık tümce complex sentence n.
karmaşık simge complex symbol n.
karmaşık parça complex segment n.
(yidiş dilinde) karmaşık durum schemozzle n.
karmaşık sesler çıkarmak jargon v.
History
7. yüzyılda galya'da bulunmuş ve roma el yazısının değişik bir türü olan, saraya özgü ince ve karmaşık el yazısına ait veya ilişkili merovingian adj.
Religious
mahayana budizmi'nin karmaşık yapıda ve detaylı ritüelleri olan bir formu lamanism n.
Philosophy
karmaşık, zor ve ezotorik konularda oldukça yetenekli kabala uzmanı cabalist n.
karmaşık bir fikir veya konuyu küçültme veya çarpıtma yoluyla aşırı basitleştirme reductionism n.
Environment
belli bir doğal ortam ve iklimdeki bütün canlı organizmalardan oluşan karmaşık topluluk biome n.
karmaşık afet complex disaster n.
karmaşık organik karışım complex organic mixture n.
Geology
karmaşık kırık complex fault n.
karmaşık değişkenler complex variables n.
karmaşık organik karışım complex organic mixture n.
karmaşık fay complex fault n.
ofiolitli karmaşık ophiolite complex n.
ofiyolitik karmaşık bindirmesi ophiolitic mélange thrusting n.
basit mineralojik bileşiklerin silikasyon, dekarbonizasyon ve deoksidasyon sonucu daha karmaşık olanlara evrildiği bir bölge anamorphic zone n.
karmaşık yapısal ilişkilere sahip farklı kayaçlar bütünü complex n.
Art
karmaşık geometrik tasarımlı cubistic adj.
Music
abd'de 1940'ların ortalarında popüler olmuş, hızlı tempo, karmaşık ve hızlı akor değişimleriyle karakterize şarkılar sunan bir caz türü bebop n.
karmaşık ve teknik zorluğu yüksek bir enstrümantasyon gerektiren rock müzik türü math rock n.
(özellikle on sekizinci yüzyılda) ezberlenen karmaşık füg ricercare n.
(özellikle on sekizinci yüzyılda) ezberlenen karmaşık füg ricercar n.
Archaic
karmaşık durum boggle n.
Slang
karmaşık ve uzun hesaplamalar yapabilen bilgisayar number cruncher n.
çok sayıda karmaşık hesaplamalar yapan kimse number cruncher n.
1940'larda popüler olan hızlı tempolu, müzikal olarak karmaşık bir jazz tarzı bop n.
karmaşık problem can of worms n.
karmaşık olmayan mickey mouse n.
karmaşık şey skull-popper n.
karmaşık konuşma wibble [uk] n.
isimden daha karmaşık grafitiler yapmak piece v.
çok karmaşık superdooper adj.
çok karmaşık superduper adj.