kaydırmak - Turkish English Dictionary
History

kaydırmak



Meanings of "kaydırmak" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
kaydırmak slither v.
kaydırmak glide v.
kaydırmak dislocate v.
kaydırmak skid v.
kaydırmak slide v.
kaydırmak shift v.
kaydırmak scoot v.
Phrasals
kaydırmak scoot down v.
kaydırmak slide something out of something v.
kaydırmak and slide something out v.
Technical
kaydırmak slide v.
kaydırmak slip v.
kaydırmak scroll v.
Computer
kaydırmak float v.
kaydırmak swipe v.
kaydırmak roll v.

Meanings of "kaydırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 77 result(s)

Turkish English
General
ayağını kaydırmak put somebody's nose out of joint v.
ayağını kaydırmak oust v.
birisinin ayağını kaydırmak put one's nose out of joint v.
su üzerinde kaydırmak skim v.
ayağını kaydırmak supplant v.
(suda) taş kaydırmak skim stone v.
(suda) taş kaydırmak skim stones v.
(ekrandaki görüntüyü) kaydırmak scroll through v.
telefon ekranını yukarı kaydırmak swipe up v.
(hattı) çırpı ipiyle kaydırmak snap v.
ayağını kaydırmak superinduce v.
Phrasals
aşağı kaydırmak move down v.
aşağı kaydırmak move down v.
yana kaydırmak move down v.
(kıyafetini) altına kaydırmak slide down v.
aşağı kaydırmak slip down v.
gizlice kaydırmak/kaymak slip down v.
fark ettirmeden kaymak/kaydırmak slip down v.
aşağı sıyırmak/kaydırmak slip something down v.
(birinin) ayağını kaydırmak remove from (someone or something) v.
(bir şeyden/yerden) dışarı kaydırmak slide out of (something or some place) v.
dışarı kaydırmak slide something out of something v.
dışarı kaydırmak and slide something out v.
birinin önüne doğru sürmek/kaydırmak slide over v.
(bir şeye, görüşe, inanca, duyguya) doğru kaydırmak swing to (something) v.
ayağını kaydırmak take over v.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak slip something in (to) something v.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak slip something in v.
çaktırmadan kenarından kaydırmak slip over v.
hızlıca bir şeyin üzerinden kaydırmak slip over v.
ayağını kaydırmak nudge aside v.
başka bir zamana ertelemek/kaydırmak carry over v.
odağı (birinden/bir şeyden) kaydırmak draw away from (someone or something) v.
(bir şeyden) ayağını kaydırmak push out of (something) v.
kenara kaydırmak scooch over v.
(bir şey) boyunca kaydırmak skid across (something) v.
(bir şeyin) yüzeyi boyunca kaydırmak skid across (something) v.
Idioms
(birinin) hayatını kaydırmak bring (something) crashing down (around) (one) v.
(birinin) hayatını kaydırmak bring something crashing down (around one) v.
ayağını kaydırmak spike somebody's guns v.
ayağını kaydırmak spike someone's guns v.
ayağını kaydırmak turn the tables on someone v.
ayağını kaydırmak cut the ground out from under v.
ayağını kaydırmak cook someone's goose v.
ayağını kaydırmak tread on someone's toes v.
birinin ayağını kaydırmak pull the rug out from under someone v.
birisinin ayağını kaydırmak cook someone's goose v.
birinin ayağını kaydırmak put someone's nose out of joint v.
ayağını kaydırmak kick (someone or something) down the ladder v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini ) bir darbeyle kaydırmak knock (someone or something) out of (something) v.
ayağını kaydırmak cook goose v.
birinin ayağını kaydırmak cook somebody's goose v.
(birinin) ayağını kaydırmak cut the ground from under (someone) v.
birinin ayağını kaydırmak cut the ground from under somebody/somebody's feet v.
(birinin) ayağını kaydırmak cut the ground from underneath (one's) feet v.
(birinin) ayağını kaydırmak cut the ground from under (one's) feet v.
(birinin) ayağını kaydırmak cut the ground out from under (one) v.
ayağını kaydırmak spike one's guns v.
ayağını kaydırmak spike the guns v.
Technical
öne kaydırmak track in v.
(makine bandı katmanları için) ayırıp kaydırmak bootleg v.
Computer
(ekranda) görüntü kaydırmak scroll v.
(ikonu, pencereyi) hızlıca kaydırmak snap v.
Automotive
arkayı kaydırmak hang it out v.
Marine
gemiyi dengede tutan malzemeleri kaydırmak freshen ballast v.
Mining
cevherleri yıkamak veya kaydırmak için kullanılan beşik rocker n.
Linguistics
(kelimeyi) anlam değişmeyecek şekilde dışa kaydırmak extrapose v.
Sport
eskrimde kılıcı rakibin kılıcının kabzasına doğru kaydırmak traverse v.
(körling taşını) hafifçe kaydırmak draw v.
(iniş yapan paraşütü) kaydırmak slip v.
Music
telli çalgıda tel üzerinde parmak kaydırmak shift v.
Photography
merkezi kaydırmak put out of center v.
merkezi kaydırmak decentre v.
merkezi kaydırmak decenter v.
Slang
(bir şeyi) kaydırmak/yerinden oynatmak/itmek scooch v.
sola kaydırmak swipe left v.
sağa kaydırmak swipe right v.