keep something in - Turkish English Dictionary
History

keep something in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "keep something in" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Idioms
keep something in v. (hislerini/duygularını) içinde tutmak

Meanings of "keep something in" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

English Turkish
General
keep something in one's mind v. aklından çıkarmamak
keep something in perspective v. bir şeye bir bütün olarak bakmak
keep something in perspective v. bir şeyi bir bütünsellik içinde ele almak
keep something in a corner of one's mind v. aklının bir köşesinde tutmak
keep something in a corner of one's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
keep (something) in order v. düzenli tutmak
keep (someone/something) in quarantine v. karantinaya almak
keep (someone/something) in quarantine v. karantina altına almak
keep something in the forefront v. gözönünde tutmak
keep something in check v. kontrol altında tutmak
keep something in mind v. akılda tutmak
Phrasals
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle tutmak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle beraber tutmak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle yan yana koymak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle aynı yere koymak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanına yerleştirmek
keep something in v. bir şeyi içine atmak
keep something in v. bir şeyi dışa vurmamak
keep something in v. bir şeyi belli etmemek
Idioms
keep something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
keep something in the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
keep something in the background v. arka planda tutmak
keep someone in ignorance about something v. birini bir konudan) habersiz bırakmak/tutmak
keep something in the background v. geri planda tutmak
keep one's hand in something v. içinde olmaya/faaliyette bulunmaya devam etmek
keep someone in ignorance about something v. (birini bir konuda) karanlıkta bırakmak
keep someone in ignorance about something v. (birinin bir şeyi) öğrenmesini engellemek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyi) açıkça anlayabilmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyi) kafasında oturtabilmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyin) detaylarını aklında tutabilmek
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinde tutmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi gözden kaçırmamak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi görebileceği bir konumda kalmak
keep something in sight v. bir şeyi aklından çıkarmamak
keep something in sight v. bir şeyi hatırlamak
keep something in sight v. bir şeyi kendine hatırlatmak
keep something in sight v. bir şeyi göz önünde bulundurmak
keep something in sight v. bir şeyin farkında olmak
keep (something) in proportion v. (bir şeyi) dozunda tutmak
keep (something) in proportion v. (bir şeyi) ayarında tutmak
keep (something) in proportion v. (bir şeyi) abartmamak
keep (something) in proportion v. (bir şeyin) dozunu/ayarını kaçırmamak
keep something in proportion v. bir şeye yerinde/dozunda tepki vermek
keep something in proportion v. bir şeyi olduğundan abartılı olarak düşünmemek/karşılamamak
keep something in proportion v. bir şeye mantıklı yaklaşmak
keep something in proportion v. bir şeye makul tepki vermek
keep (someone or something) in order v. (birini/bir şeyi) doğru sırada tutmak
keep (something) in order v. (bir şeyi/yeri) düzgün tutmak
keep someone or something in order v. birini/bir şeyi sırada tutmak
keep someone or something in order v. birini/bir şeyi düzenli tutmak
keep someone or something in order v. birini/bir şeyi sıralı tutmak
keep someone or something in order v. birini/bir şeyi hizada tutmak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanına uymak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini tutturmak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi aklında tutmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi hatırlamak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi unutmamak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi göz önünde bulundurmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi dikkate almak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi aklında bulundurmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi hesaba katmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) aklında tutmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) göz önünde bulundurmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) dikkate almak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) aklında bulundurmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) hesaba katmak
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) dizginlemek
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) frenlemek
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) zapt etmek
keep (someone or something) in check v. (birine/bir şeye) sınır koymak
keep (someone or something) in sight v. (birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
keep (someone or something) in sight v. (birini/bir şeyi) gözünün önünde tutmak
keep (someone or something) in sight v. (birini/bir şeyi) görebileceği bir yerde tutmak/durmak
keep (something) in sight v. (bir şeyi) göz önünde bulundurmak
keep (something) in sight v. (bir şeyi) hatırlamak/kendine hatırlatmak
keep (something) in sight v. (bir şeyi) aklında bulundurmak
keep (someone) in the dark (about something) v. (bir şey hakkında birine) bilgi/haber vermemek
keep (someone) in the dark (about something) v. (birini bir şey hakkında) bilgilendirmemek
keep (someone) in the dark (about something) v. (birine bir şeyi) söylememek
keep (something) in reserve v. (bir şeyi) ihtiyat olarak saklamak
keep (something) in reserve v. (bir şeyi) elde tutmak
keep (something) in reserve v. (bir şeyi) yedekte bekletmek/tutmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) adımlarını uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı ritimde hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (birini/bir şeyi) takip etmek
keep in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından gitmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmesini sağlamak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmasını sağlamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi gözden kaçırmamak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi görebilecek şekilde durmak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinde tutmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi hatırlamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi kendine hatırlatmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi aklından çıkarmamak
keep somebody/something in check v. birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
Trade/Economic
keep something in stock v. stokta tutmak
keep something in stock v. stokta bekletmek