Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
kendiliğinden
Meanings of
"kendiliğinden"
in English Turkish Dictionary : 40 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
kendiliğinden
automatically
adv.
2
General
kendiliğinden
by itself
adv.
3
General
kendiliğinden
of one's own accord
adv.
4
General
kendiliğinden
on one's own responsibility
adv.
5
General
kendiliğinden
by oneself
adv.
6
General
kendiliğinden
autochthonously
adv.
7
General
kendiliğinden
of oneself
adv.
8
General
kendiliğinden
of one's own free will
adv.
9
General
kendiliğinden
as such
adv.
10
General
kendiliğinden
instinctively
adv.
11
General
kendiliğinden
naturally
adv.
12
General
kendiliğinden
willy
adv.
13
General
kendiliğinden
of one's self
adv.
14
General
kendiliğinden
on one's own account
adv.
Phrases
15
Phrases
kendiliğinden
per say (correct spelling: per se)
expr.
16
Phrases
kendiliğinden
as a matter of course
expr.
Colloquial
17
Colloquial
kendiliğinden
of one's own accord
expr.
Idioms
18
Idioms
kendiliğinden
like a duck to water
expr.
19
Idioms
kendiliğinden
like a martin to its gourd [dated] [us]
expr.
20
Idioms
kendiliğinden
like a martin to his gourd [dated] [us]
expr.
21
Idioms
kendiliğinden
like a ripe plum
expr.
22
Idioms
kendiliğinden
of own accord
expr.
23
Idioms
kendiliğinden
of your own accord
expr.
24
Idioms
kendiliğinden
of your own free will
expr.
25
Idioms
kendiliğinden
off your own bat [uk]
expr.
26
Idioms
kendiliğinden
on own account
expr.
Trade/Economic
27
Trade/Economic
kendiliğinden
per se
adv.
Law
28
Law
kendiliğinden
ipso facto
adv.
29
Law
kendiliğinden
on its own motion
expr.
Technical
30
Technical
kendiliğinden
spontaneous
adj.
31
Technical
kendiliğinden
autogeneous
adj.
Computer
32
Computer
kendiliğinden
automatic
adj.
Informatics
33
Informatics
kendiliğinden
spontaneous
n.
Medical
34
Medical
kendiliğinden
spontaneously
adv.
Food Engineering
35
Food Engineering
kendiliğinden
spontaneous
adj.
Latin
36
Latin
kendiliğinden
ipso facto
adv.
37
Latin
kendiliğinden
per se
adv.
38
Latin
kendiliğinden
motu proprio
expr.
39
Latin
kendiliğinden
ex mero motu
expr.
Archaic
40
Archaic
kendiliğinden
ultroneously
adv.
Meanings of
"kendiliğinden"
with other terms in English Turkish Dictionary : 378 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
kendiliğinden olan
spontaneous
adj.
General
2
General
kendiliğinden hareket edebilme
motility
n.
3
General
kendiliğinden kopyalama
replication
n.
4
General
kendiliğinden hak alma
repossession
n.
5
General
kendiliğinden felsefe
spontaneous philosophy
n.
6
General
kendiliğinden olma
spontaneousness
n.
7
General
kurutulup kendiliğinden ikiye ayrılmış bezelye tanesi
split pea
n.
8
General
kendiliğinden biçim değiştirme
automorph
n.
9
General
kendiliğinden öğrenme
self learning
n.
10
General
kendiliğinden tamamlanma
autocompletion
n.
11
General
kendiliğinden uyanma
self-awakening
n.
12
General
kendiliğinden bozunma
self-decomposition
n.
13
General
kendiliğinden bildirme
self-reporting
n.
14
General
kendiliğinden bozulma
spontaneous deterioration
n.
15
General
kendiliğinden apaçık kabul edilen temel önerme
axiom
n.
16
General
kendiliğinden oluşan sebepler
self-induced causes
n.
17
General
kendiliğinden ortaya çıkan duygular
nature
n.
18
General
kendiliğinden anlaşılır olma
immediacy
n.
19
General
kendiliğinden çalışabilme
self-activity
n.
20
General
kendiliğinden yağlanma
self-lubrication
n.
21
General
kendiliğinden kayganlaşma
self-lubrication
n.
22
General
kendiliğinden meydana gelen varlık
substantive
n.
23
General
bir işi kendiliğinden yapmak
take something upon oneself
v.
24
General
kendiliğinden söylemek
volunteer
v.
25
General
kendiliğinden teklif etmek (bir işi yapmayı)
volunteer to
v.
26
General
bir işi kendiliğinden yapmak
take something on oneself
v.
27
General
kendiliğinden teklif etmek (bir işi yapmayı)
volunteer for
v.
28
General
kendiliğinden olmak
happen by itself
v.
29
General
kendiliğinden oluşmak
come into being by itself
v.
30
General
(durum) kendiliğinden çözülmek
(situation) to resolve itself
v.
31
General
(acı/ağrı) kendiliğinden geçmek
go away on its own
v.
32
General
kendiliğinden sona ermek
end/finish automatically
v.
33
General
kendiliğinden sona ermek
end/finish by itself
v.
34
General
kendiliğinden kurulmak
self-assemble
v.
35
General
kendiliğinden yapılan
voluntary
adj.
36
General
kendiliğinden gelen (fikir)
unbidden
adj.
37
General
kendiliğinden akan
free flowing
adj.
38
General
kendiliğinden hareket eden
motile
adj.
39
General
kendiliğinden hareket edebilen
motile
adj.
40
General
karanlıkta kendiliğinden parlayan
luminous
adj.
41
General
kendiliğinden öğrenen
self learning
adj.
42
General
kendiliğinden hızlanan
self-accelerating
adj.
43
General
kendiliğinden hizaya giren
self-aligning
adj.
44
General
kendiliğinden olan
self-produced
adj.
45
General
kendiliğinden anlaşılır
self-transparent
adj.
46
General
kendiliğinden oluşmuş
self-created
adj.
47
General
kendiliğinden olan
self-generated
adj.
48
General
kendiliğinden yüzebilen
inherently buoyant
adj.
49
General
kendiliğinden yüzen
inherently buoyant
adj.
50
General
kendiliğinden oluşan
spontaneous
adj.
51
General
kendiliğinden tutuşabilir
self-combustible
adj.
52
General
kendiliğinden tutuşan
self-combustible
adj.
53
General
kendiliğinden tutuşabilir
self-flammable
adj.
54
General
kendiliğinden tutuşan
self-flammable
adj.
55
General
kendiliğinden algılanan
self-perceived
adj.
56
General
kendiliğinden uygulanan
self-executing
adj.
57
General
kendiliğinden gerçekleşen
spontaneous
adj.
58
General
kendiliğinden uzayan
self-lengthening
adj.
59
General
kendiliğinden tepkimeye giren
self-reactive
adj.
60
General
kendiliğinden çalışan
automobile
adj.
61
General
kendiliğinden olan
uncaused
adj.
62
General
kendiliğinden olan
untaught
adj.
63
General
kendiliğinden olan
bootstrap
adj.
64
General
kendiliğinden var olan
increate
adj.
65
General
doğal yolla kendiliğinden gerçekleşen
physiurgic
adj.
66
General
kendiliğinden aktifleştiren
self-activating
adj.
67
General
kendiliğinden çalıştıran
self-activating
adj.
68
General
kendiliğinden oluşan
self-generated
adj.
69
General
kendiliğinden tutuşan
self-kindled
adj.
70
General
kendiliğinden alev alan
self-kindled
adj.
71
General
kendiliğinden öğrenen
self-knowing
adj.
72
General
kendiliğinden dengede duran
self-pitying
adj.
73
General
kendiliğinden dengede duran
self-poised
adj.
74
General
kendiliğinden oluşan
free-from
adj.
75
General
kendiliğinden olan
free-will
adj.
76
General
kendiliğinden olan anlamına gelen ön ek
idio-
pref.
Colloquial
77
Colloquial
alışılmış şeyleri bilinçsizce kendiliğinden yapma
automatic pilot
n.
78
Colloquial
(bir şey) kendiliğinden olmayacak
(something) is not going to (do something) itself
expr.
79
Colloquial
(bir şey) kendiliğinden mi/kendi kendine mi olacak?
(something) is not going to (do something) itself
expr.
Idioms
80
Idioms
sorun/problem) kendiliğinden/kendi kendine çözülmek
work itself out
v.
81
Idioms
sorun/problem) kendiliğinden/kendi kendine çözüme ulaşmak
work itself out
v.
82
Idioms
kendiliğinden yapmak
take on oneself
v.
83
Idioms
işler kendiliğinden yoluna girer
things work themselves out
expr.
Speaking
84
Speaking
eskiden kendiliğinden olurdu
it used to come so naturally
expr.
Trade/Economic
85
Trade/Economic
belli bir sınırı olan ve kullanıldığında kendiliğinden yenilenen çerçeve kredisi
revolving credit agreement
n.
86
Trade/Economic
kendiliğinden olan bozulma
spontaneous deterioration
n.
87
Trade/Economic
kendiliğinden faturalama
self-billing
n.
88
Trade/Economic
kendiliğinden düzenlenen fatura
self-billing invoice
n.
89
Trade/Economic
kendiliğinden sınıf
class in itself
n.
90
Trade/Economic
kendiliğinden işleyen maliye politikası
nondiscretionary fiscal policy
n.
91
Trade/Economic
kendiliğinden faturalama
self-invoicing
n.
92
Trade/Economic
kendiliğinden oluşan denge
automatic balance
n.
93
Trade/Economic
kendiliğinden dengeye gelen
self-balancing
adj.
Law
94
Law
kendiliğinden ihkakı hak edenler
enforcement of one's rights without resorting to judicial procedure
n.
95
Law
kendiliğinden sona erme
spontaneous termination
n.
96
Law
kendiliğinden fesih
spontaneous termination
n.
97
Law
kendiliğinden geçiş
ipso iure succession
n.
98
Law
normal şartlarda kendiliğinden tehlike arz eden fiiller
nuisance per se
n.
99
Law
normal şartlarda kendiliğinden tehlikeli olmayıp özel durumlarda tehlike arz eden fiiller
nuisance per accidens
n.
100
Law
normal şartlarda kendiliğinden tehlikeli olmayıp özel durumlarda tehlike arz eden fiiller
a nuisance in fact
n.
101
Law
sigorta sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesi klozu
automatic termination
n.
102
Law
derhal ve kendiliğinden
immediately and automatically
adv.
Politics
103
Politics
kendiliğinden geri dönüş
spontaneous return
n.
104
Politics
kendiliğinden geçersiz
automatically void
adj.
Media
105
Media
doğrudan sorgulama yerine ve görüşülen kişiyi özgürce, gayri resmi veya kendiliğinden konuşmaya yönlendiren (röportaj)
nondirective
adj.
Technical
106
Technical
bir füzenin veya uzay mekiğinin yer çekiminden kurtulup kendiliğinden hareket etmesi için gereken hız
escape velocity
n.
107
Technical
çalışmakta olan motorun kendiliğinden durması
flame out
n.
108
Technical
fazla / istenmeyen basıncı kendiliğinden dışarı bırakılan valf
safety valve
n.
109
Technical
kendiliğinden iyonlaşma
autoionization
n.
110
Technical
kendiliğinden harekete geçen gaz sızdırmazlık destek sistemi
self-acting gas seal support system
n.
111
Technical
kendiliğinden taşlama
autogeneous grinding
n.
112
Technical
kendiliğinden tutuşma derecesi
self-ignition temperature
n.
113
Technical
kendiliğinden temizlenme özellikleri
self-cleaning properties
n.
114
Technical
kendiliğinden açılır vana
normally open valve
n.
115
Technical
kendiliğinden suverilme
self-quenching
n.
116
Technical
kendiliğinden hareket etme
self-moving
n.
117
Technical
kendiliğinden yapışkan bant
self adhesive tape
n.
118
Technical
kendiliğinden tutuşma
auto-ignition
n.
119
Technical
kendiliğinden seviyelenme özellikleri
self-levelling properties
n.
120
Technical
kendiliğinden çatlama
spontaneous cracking
n.
121
Technical
kendiliğinden yoğunlaşım
self-condensation
n.
122
Technical
kendiliğinden oluşan nanoparçacıklar
self-assembled nanoparticles
n.
123
Technical
kendiliğinden havasızlandırmalı pompa
self priming pump
n.
124
Technical
kendiliğinden oluşan küçücük kesecikler
self-assembled microscopic vesicles
n.
125
Technical
kendiliğinden yükseltgenme
self-oxidation
n.
126
Technical
kendiliğinden tutan konikler
self-holding tapers
n.
127
Technical
kendiliğinden yağlanma
self lubricating
n.
128
Technical
kendiliğinden eritkenli sinter
self-fluxing sinter
n.
129
Technical
kendiliğinden kurulan kol saati
self-winding watch
n.
130
Technical
kendiliğinden ısınma değeri
spontaneous heating value
n.
131
Technical
kendiliğinden hareket etme kapasitesine sahip tarak gemisi
self-propelled dredge
n.
132
Technical
kendiliğinden olma
spontaneity
n.
133
Technical
kendiliğinden kilitlenebilir somun
self-locking nut
n.
134
Technical
kendiliğinden indüklenme
self-induction
n.
135
Technical
kendiliğinden yenilenme
automatic renewal
n.
136
Technical
kendiliğinden havasızlandırma
self priming
n.
137
Technical
kendiliğinden tutuşma
self-ignition
n.
138
Technical
kendiliğinden kırılma
spontaneous breaking
n.
139
Technical
kendiliğinden menevişlenme
self-tempering
n.
140
Technical
kendiliğinden işlemler
autogeneous operations
n.
141
Technical
kendiliğinden tutuşma
spontaneous combustion
n.
142
Technical
kendiliğinden genişleme
self-expansion
n.
143
Technical
kendiliğinden tutuşma derecesi
autoignition temperature
n.
144
Technical
kendiliğinden oluşan nanoborucuk demetleri
self-assembled nanotube bunches
n.
145
Technical
kendiliğinden tutuşma sıcaklığı
autogenous ignition temperature
n.
146
Technical
kendiliğinden oluşan yapılar
self-assembled structures
n.
147
Technical
kendiliğinden katılaşan reçine
cold box resin
n.
148
Technical
kendiliğinden örgütlenme
self-organization
n.
149
Technical
kendiliğinden iyonlaşma
autoionisation
n.
150
Technical
kendiliğinden kürlenme
self-curing
n.
151
Technical
kendiliğinden kurulma
self-assembly
n.
152
Technical
kendiliğinden tutuşma derecesi
auto-ignition temperature
n.
153
Technical
kendiliğinden sıvılanma
sudden liquefaction
n.
154
Technical
kendiliğinden kurulan saat
self-winding clock
n.
155
Technical
kendiliğinden yükseltilmiş emisyon
amplified spontaneous emission
n.
156
Technical
kendiliğinden emişli pompa
self-suction pump
n.
157
Technical
kendiliğinden flüorışıma
autofluorescence
n.
158
Technical
kendiliğinden tavlanma
self-annealing
n.
159
Technical
kendiliğinden yağlanan yatak
self-oiling bearing
n.
160
Technical
kendiliğinden yükseltilmiş ışıma
amplified spontaneous emission
n.
161
Technical
kendiliğinden tutuşma ısısı
autoignition temperature
n.
162
Technical
kendiliğinden oluşan nanoborucuklar
self-assembled nanotubes
n.
163
Technical
kendiliğinden yağlama
self lubricating
n.
164
Technical
kendiliğinden tutuşma ısısı
self-ignition temperature
n.
165
Technical
kendiliğinden tutuşma sıcaklığı
autoignition temperature
n.
166
Technical
kendiliğinden örgütlenme
self-organisation
n.
167
Technical
kendiliğinden sıvılanma
spontaneous liquefaction
n.
168
Technical
kendiliğinden ateşleme
auto ignition
n.
169
Technical
kendiliğinden yapışan bant
self adhesive tape
n.
170
Technical
kendiliğinden yaşlanma
self-aging
n.
171
Technical
kendiliğinden ısınma
spontaneous heating
n.
172
Technical
kendiliğinden genleşme
self-expansion
n.
173
Technical
kendiliğinden depolu su altı solunum cihazı
self contained underwater breathing apparatus
n.
174
Technical
kendiliğinden oluşan büyüme
self-assembled growth
n.
175
Technical
kendiliğinden tutuşma sıcaklığı
self-ignition temperature
n.
176
Technical
kendiliğinden kapanır vana
normally closed valve
n.
177
Technical
kendiliğinden sertleşme
self-hardening
n.
178
Technical
kendiliğinden kilitlenme
self-locking
n.
179
Technical
kendiliğinden kurma
self-winding
n.
180
Technical
kendiliğinden odaklanma
autofocusing
n.
181
Technical
büyük kısmı suyun altında kalan ve kendiliğinden çalışan su taşıtı
semisubmersible
n.
182
Technical
kendiliğinden çalışan ve kısmen suya batmış mavna
semisubmersible
n.
183
Technical
kendiliğinden çalışan ve kısmen suya batmış mavna
semisubmersible rig
n.
184
Technical
kendiliğinden havalanan
self-ventilating
adj.
185
Technical
kendiliğinden oluşan
autogenous
adj.
186
Technical
kendiliğinden çatlamayan
indehiscent
adj.
187
Technical
kendiliğinden hazırlanan
self-priming
adj.
188
Technical
kendiliğinden çatlayan
dehiscent
adj.
189
Technical
kendiliğinden çalışan (motor vb)
self-propelled
adj.
190
Technical
kendiliğinden yağlanan
self-oiling
adj.
191
Technical
kendiliğinden indüklenen
self-induced
adj.
192
Technical
kendiliğinden pişen
self-baking
adj.
193
Technical
kendiliğinden kurulan
self-winding
adj.
194
Technical
kendiliğinden açılan
self-opening
adj.
195
Technical
kendiliğinden ayarlanan
self-aligning
adj.
196
Technical
kendiliğinden sertleşmiş
self-hardened
adj.
197
Technical
kendiliğinden uyarılan
self-exited
adj.
198
Technical
kendiliğinden ısıtmalı
self-heating
adj.
199
Technical
kendiliğinden çalışır
self-propelled
adj.
200
Technical
kendiliğinden itişli
self-propelled
adj.
201
Technical
kendiliğinden çalışan
self-exciting
adj.
202
Technical
kendiliğinden çalışan (motor vb)
self propelled
adj.
203
Technical
kendiliğinden merkezlenen
self-centering
adj.
204
Technical
kendiliğinden boşalan
self-discharging
adj.
205
Technical
kendiliğinden eritkenli
self-fluxing
adj.
206
Technical
kendiliğinden sönen
self-extinguishing
adj.
207
Technical
kendiliğinden kapanan
self-closing
adj.
208
Technical
kendiliğinden hareket eden
self-propelled
adj.
Computer
209
Computer
kendiliğinden aldığı değer
default
n.
210
Computer
kendiliğinden geçerli sayfalar
default pages
n.
211
Computer
kendiliğinden kapat
auto close
expr.
212
Computer
kendiliğinden ölçeklendir
auto scaling
expr.
213
Computer
kendiliğinden etkinleştir
auto activate
expr.
214
Computer
kendiliğinden pasifleştir
auto deactivate
expr.
215
Computer
kendiliğinden aç
auto open
expr.
216
Computer
kendiliğinden ölçekle
auto scaling
expr.
217
Computer
tabloyu kendiliğinden biçimle
autoformat table
expr.
Informatics
218
Informatics
kendiliğinden saat beslemeli
self-clocking
n.
Textile
219
Textile
kendiliğinden yapışkan şerit
self adhesive tape
n.
Construction
220
Construction
kendiliğinden yerleşen beton
self-compacting concrete
n.
221
Construction
kendiliğinden yayılan bireşim
self propagating synthesis
n.
222
Construction
kendiliğinden yerleşen beton
self-consolidating concrete
n.
223
Construction
kendiliğinden sıkışan beton
self-compacting concrete
n.
224
Construction
kendiliğinden yerleşen reaktif pudra
self-compacting reactive-powder
n.
225
Construction
kendiliğinden yüzeylenen beton
self-levelling concrete
n.
226
Construction
kendiliğinden konsolide olan/ çöken beton
self-consolidating concrete
n.
227
Construction
içindekilerin kendiliğinden akabileceği bir yere drenaj borusu döşemek
daylight
v.
Automotive
228
Automotive
kendiliğinden dış hat belirleme
autotrace
n.
229
Automotive
kendiliğinden tutuşma
self ignition
n.
230
Automotive
kendiliğinden iptal olan
self-cancelling
n.
231
Automotive
kendiliğinden ayar mekanizması
self-adjusting mechanism
n.
232
Automotive
kendiliğinden kitlenme
self-locking
n.
233
Automotive
kendiliğinden merkezleme
self-centring
n.
234
Automotive
kendiliğinden ayar mekanizması
self adjusting mechanism
n.
235
Automotive
kendiliğinden kitlenme
self locking
n.
236
Automotive
kendiliğinden ateşleme
dieseling
n.
237
Automotive
kendiliğinden ateşleme
auto-ignition
n.
238
Automotive
kendiliğinden yanma
spontaneous combustion
n.
239
Automotive
kendiliğinden ateşleme
self-ignition
n.
240
Automotive
kendiliğinden boyutlandırma
auto-dimensioning
n.
241
Automotive
kendiliğinden açılır bagaj camı
flipper glass
n.
242
Automotive
kendiliğinden merkezleme
self centring
n.
243
Automotive
kendiliğinden iptal olan
self cancelling
n.
244
Automotive
yakıtın kendiliğinden tutuşması
auto ignition
n.
245
Automotive
kendiliğinden havalandırmalı
self-ventilating
adj.
Traffic
246
Traffic
kendiliğinden yerleşen beton
self-compacting concrete
n.
Railway
247
Railway
kendiliğinden çalışan vagon
unit [new zealand]
n.
Aeronautic
248
Aeronautic
motorun kendiliğinden durması
flame-out
n.
249
Aeronautic
kendiliğinden çalışan yönlendirilebilir uçak
dirigible
n.
250
Aeronautic
kendiliğinden emniyetli
self-locking
adj.
Marine
251
Marine
kendiliğinden yüzebilen canlılar
necton
n.
252
Marine
kendiliğinden hareketli emici tarayıcı
self-propelled suction dredger
n.
253
Marine
kendiliğinden hareketli silolu tarayıcı
self-propelled hopper dredger
n.
254
Marine
kendiliğinden hareket etme
self-propelling
n.
255
Marine
kendiliğinden hareketli çift çeneli mavna
self-propelled grab barge
n.
256
Marine
kendiliğinden yükselebilen hareketli platform
self-elevated movable platform
n.
257
Marine
kendiliğinden kayıt yapabilen gel-git ölçer
self registering tide gage
n.
258
Marine
kendiliğinden yükselir platform
self-elevation platform
n.
259
Marine
kendiliğinden hareketli
self-propelled
adj.
Medical
260
Medical
bağışıklık sisteminin vücuda yabancı olan bir şeyi ya da durumu kendiliğinden algılaması
self-nonself discrimination
n.
261
Medical
gözbebeğinin kendiliğinden sağa sola titremesi
nystagmus
n.
262
Medical
kendiliğinden delinme
spontaneous perforation
n.
263
Medical
kendiliğinden boşalma
spontaneous evacuation
n.
264
Medical
kendiliğinden oluşan tekkatman
self-assembled monolayer
n.
265
Medical
kendiliğinden neonatal mide delinmesi
spontaneous neonatal gastric perforation
n.
266
Medical
kendiliğinden hastalık
spontaneous disease
n.
267
Medical
kendiliğinden uzayan intramedüller çivi
self-lengthening intramedullary nail
n.
268
Medical
kendiliğinden doğan
abiogenist
n.
269
Medical
kendiliğinden kabaran un
self-raising flour
n.
270
Medical
kendiliğinden açılarak düşük veya erken doğuma sebep olan zayıf uterus serviksi
incompetent cervix
n.
271
Medical
kalp veya bağırsakta kendiliğinden uyarı veren özel sinir hücreleri
pacemaker
n.
272
Medical
kendiliğinden iyileşmek
heal spontaneously
v.
273
Medical
kendiliğinden iyileşme eğiliminde olmak
tend to heal spontaneously
v.
274
Medical
kendiliğinden gerilemek
regress spontaneously
v.
275
Medical
kendiliğinden oluşan
self-induced
adj.
276
Medical
kendiliğinden meydana gelen
self-induced
adj.
277
Medical
kendiliğinden tetiklenen
self-induced
adj.
Psychology
278
Psychology
hedef imajların kendiliğinden yürütülmesi
default execution of goal images
n.
279
Psychology
kendiliğinden düşük
spontaneous abortion
n.
280
Psychology
kendiliğinden yargılama
automatic judgement
n.
281
Psychology
kendiliğinden türemeci
abiogenist
n.
282
Psychology
kendiliğinden genelleştirme
spontaneous generalization
n.
283
Psychology
kendiliğinden canlanma
autochthonous revival
n.
284
Psychology
kendiliğinden sinir etkinliği
spontaneous neural activity
n.
285
Psychology
kendiliğinden davranış
spontaneous behavior
n.
286
Psychology
kendiliğinden gerileme
spontaneous regression
n.
287
Psychology
kendiliğinden hareket
spontaneous movement
n.
288
Psychology
kendiliğinden düzelme
spontaneous remission
n.
289
Psychology
kendiliğinden gestalt
autochtonous gestalt
n.
290
Psychology
kendiliğinden boşalma
spontaneous discharge
n.
291
Psychology
kendiliğinden trans
spontaneous trance
n.
292
Psychology
kendiliğinden türeme
abiogenesis
n.
293
Psychology
kendiliğinden canlanma
spontaneous recovery
n.
294
Psychology
kendiliğinden faaliyet
self-action
n.
295
Psychology
alışılmış şeyleri bilinçsizce kendiliğinden yapma
autopilot
n.
296
Psychology
kendiliğinden oluşan ve pekiştirici veya engelleyici etkileri olan bir tepkiye ait
operant
adj.
297
Psychology
kendiliğinden oluşan ve pekiştirici veya engelleyici etkileri olan bir tepkiyle ilgili
operant
adj.
298
Psychology
kendiliğinden oluşan ve pekiştirici veya engelleyici etkileri olan bir tepki olan
operant
adj.
Dentistry
299
Dentistry
kendiliğinden sertleşen
self-curing
n.
Physiology
300
Physiology
kendiliğinden hareket
spontaneous movement
n.
301
Physiology
kendiliğinden üreme
spontaneous generation
n.
302
Physiology
kendiliğinden meydana gelen
automatic
adj.
303
Physiology
kendiliğinden oluşan
automatic
adj.
Pathology
304
Pathology
kendiliğinden pnömotoraks
spontaneous pneumothorax
n.
Pharmaceutics
305
Pharmaceutics
kendiliğinden mikroemülsifiye olabilen ilaç taşıyıcı sistem
self- microemulsifying drug delivery system (smedds)
n.
Gastronomy
306
Gastronomy
kendiliğinden mayalanan
self-raising
adj.
Physics
307
Physics
kendiliğinden iyonlaşma
autoionization
n.
308
Physics
kendiliğinden iyonlaşma
autoionisation
n.
309
Physics
atomun, atom çekirdeğinin veya mezonun kendiliğinden parçalanması
decay
n.
310
Physics
atom altı parçacığın enerji yüklü parçacık veya radyasyon yayılımı sonucu kendiliğinden parçalanması
particle decay
n.
Chemistry
311
Chemistry
kendiliğinden yanıcı ve kötü kokulu bir sıvı madde
alkarsin
n.
312
Chemistry
kendiliğinden kaynaşan bant
self-amalgamating tape
n.
313
Chemistry
kendiliğinden yanma
spontaneous combustion
n.
314
Chemistry
kendiliğinden süreç
spontaneous process
n.
315
Chemistry
germanitte kendiliğinden oluşan yarı iletken kristalli bir element
germanium
n.
316
Chemistry
kendiliğinden yanmayan renksiz bir gaz
hydrogen silicide
n.
317
Chemistry
kendiliğinden yanmayan renksiz bir gaz
siliciureted hydrogen
n.
318
Chemistry
kendiliğinden yayılabilen (gaz)
elastic
adj.
Biology
319
Biology
kendiliğinden doğma
abiogeny
n.
320
Biology
kendiliğinden türeme
abiogeny
n.
321
Biology
kendiliğinden birleşme
self-association
n.
322
Biology
kendiliğinden türeme
parthenogenesis
n.
323
Biology
kendiliğinden üreme
parthenogenesis
n.
324
Biology
kendiliğinden doğma
abiogenesis
n.
325
Biology
kendiliğinden sıralanan moleküller
self-sorting molecules
n.
326
Biology
kendiliğinden oluşum
autogeny
n.
327
Biology
kendiliğinden oluşum
spontaneous generation
n.
328
Biology
kendiliğinden oluşum
autogony
n.
329
Biology
kendiliğinden türeme
unigenesis
n.
330
Biology
kendiliğinden üreme
virginal generation
n.
331
Biology
kendiliğinden üreme
heterogenesis
n.
332
Biology
kendiliğinden doğma kuramına inanan kimse
heterogenist
n.
333
Biology
kendiliğinden üreme
heterogeny
n.
334
Biology
kendiliğinden üremiş olan
abiogenous
adj.
335
Biology
kendiliğinden büyüyen/gelişen
natural
adj.
336
Biology
kendiliğinden üreyen
autonomous
adj.
337
Biology
kendiliğinden gelişen
autonomous
adj.
338
Biology
kendiliğinden üreme ile meydana gelen
uniparental
adj.
339
Biology
kendiliğinden üreyebilen
parthenogenetic
adj.
340
Biology
kendiliğinden üreyebilen
parthenogenic
adj.
341
Biology
kendiliğinden üreyebilen
parthenogenous
adj.
342
Biology
kendiliğinden üreyebilen
parthenogenitive
adj.
Astronomy
343
Astronomy
kendiliğinden etrafa ışık saçan ağır gök cismi
star
n.
Zoology
344
Zoology
kendiliğinden üreme
virgin birth
n.
Botanic
345
Botanic
üzüm, kuşburnu gibi kendiliğinden yetişen bitkiler
bacca
n.
346
Botanic
spor ve gametleri kendiliğinden hareket edebilen mantarlar
mastigomycota
n.
347
Botanic
spor ve gametleri kendiliğinden hareket edebilen mantarlar
mastigomycotina
n.
348
Botanic
spor ve gametleri kendiliğinden hareket edebilen mantarlar
subdivision mastigomycota
n.
349
Botanic
spor ve gametleri kendiliğinden hareket edebilen mantarlar
subdivision mastigomycotina
n.
350
Botanic
meyvenin kendiliğinden yarıya bölünen kısmı
hemicarp
n.
351
Botanic
çölde veya kurak ve verimsiz arazilerde kendiliğinden yetişen bitki örtüsü
desert flora
n.
352
Botanic
(tohum zarfı) olgunlaştığında kendiliğinden açılamama
indehiscence
n.
353
Botanic
kendiliğinden çatlamayan yapıya sahip, tek tohumlu ceviz tadında olan (meyve)
nucamentaceous
adj.
354
Botanic
kendiliğinden çatlamayan yapıya sahip, tek tohumlu ceviz tadında olan (meyve)
nucumentaceous
adj.
355
Botanic
kendiliğinden büyüyen
wild
adj.
Agriculture
356
Agriculture
kendiliğinden bitmek/yetişmek (bitki)
volunteer
v.
357
Agriculture
kendiliğinden biten/yetişen (bitki)
volunteer
adj.
Linguistics
358
Linguistics
kendiliğinden işlemleme
automatic processing
n.
359
Linguistics
kendiliğinden meydana gelebilen dilsel biçim
freeform
n.
Religious
360
Religious
hz. isa'nın kendiliğinden var olan tanrı olduğu doktrini
autotheism
n.
Philosophy
361
Philosophy
kendiliğinden meydana gelme/oluşma
aseity
n.
Environment
362
Environment
çekirdeğin kendiliğinden bozunması
spontaneous fission
n.
363
Environment
kendiliğinden tabii süzgeçleme
inherent filtration
n.
Geography
364
Geography
kendiliğinden kayıt yapabilen bir gel-git ölçer
marigraph
n.
365
Geography
kendiliğinden kayıt yapabilen bir gel-git ölçer
mareograph
n.
Meteorology
366
Meteorology
kendiliğinden kayıt yapabilen yağmur ölçer
udomograph
n.
Military
367
Military
kendiliğinden ateş alma
cook off
n.
368
Military
kendiliğinden ateş alma
cook-off
n.
369
Military
kendiliğinden çalışan bir tür abd uçaksavar silahı
duster
n.
370
Military
teli beklenmeyen temasa maruz kaldığında kendiliğinden ateşlenen bir silah türü
set gun
n.
Sport
371
Sport
kişiye özel kendiliğinden çalışan su taşıtları üreten bir marka
sea-doo [canada]
n.
Art
372
Art
profesyonellikten uzak ve kendiliğinden sanat
outsider art
n.
Music
373
Music
gözyaşları kendiliğinden kurur (şarkı sözleri)
tears dry on their own (lyrics)
expr.
Cinema
374
Cinema
kendiliğinden ağlamak
cry on cue
v.
Archaic
375
Archaic
kendiliğinden olan
ultroneous
adj.
376
Archaic
kendiliğinden yapılan
ultroneous
adj.
Modern Slang
377
Modern Slang
kendiliğinden kilo verme
a little aIds
n.
378
Modern Slang
gülerken göz çevresinde oluşan veya yüzde kendiliğinden bulunan ve sevimli bulunan kabarıklık
aegyosal
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kendiliğinden
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy