konuşturmak - Turkish English Dictionary
History

konuşturmak



Meanings of "konuşturmak" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
konuşturmak draw somebody out about something v.
konuşturmak make somebody speak v.
konuşturmak draw v.
konuşturmak draw out v.
Phrasals
konuşturmak bring (someone or something) out of (somewhere or someone) v.
konuşturmak bring something out of someone v.
konuşturmak bring something out v.
konuşturmak bring out of v.

Meanings of "konuşturmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

Turkish English
General
(kibarca) konuşturmak draw somebody out v.
otoritesini konuşturmak throw one's weight around v.
birini konuşturmak için işkence yapmak give someone the third degree v.
yakalamak (konuşmak/konuşturmak için) corner v.
(işkence yaparak) konuşturmak break v.
bir müzik aletini konuşturmak/çok iyi çalmak play a musical instrument very well v.
yumrukları konuşturmak fistfight v.
zorla konuşturmak shoot v.
hitabetini konuşturmak soapbox v.
Phrasals
(zor kullanarak) konuşturmak thrash something out of someone v.
birine baskı yaparak konuşturmak wring from v.
birini zorla konuşturmak bring something out of someone v.
korkutup/korkutarak (birini) konuşturmak scare out of (someone) v.
(birini) uzun uzadıya konuşturmak set (someone) off v.
Idioms
insanların görüşlerini test etmek/insanları konuşturmak için aslında inandığı bir konunun tam tersini savunuyormuş gibi yapan kimse the devil’s advocate n.
insanların görüşlerini test etmek/insanları konuşturmak için aslında inandığı bir konunun tam tersini savunuyormuş gibi yapan kimse a devil’s advocate n.
otoritesini konuşturmak push (one's) weight about v.
birini bir konuda konuşturmak worm information out of someone v.
(zor kullanarak) konuşturmak sweat it out v.
yeteneğini konuşturmak work one's magic v.
(zor kullanarak) konuşturmak sweat out something v.
yeteneğini konuşturmak work its magic v.
yeteneğini/becerisini konuşturmak weave (one's) magic v.
(birini) konuşturmak için işkence yapmak (give somebody) the third degree v.
birini zorla konuşturmak break someone down v.
(birini bir konu) hakkında konuşturmak get started on (something) v.
(birini) rahatça/serbestçe konuşturmak loosen (one's) tongue v.
rahatça/serbestçe konuşturmak loosen tongue v.
otoritesini konuşturmak throw your weight around [us/uk] v.
otoritesini konuşturmak throw your weight about [uk] v.
yeteneğini/becerisini konuşturmak weave your magic v.
yeteneğini/becerisini konuşturmak weave a spell (over somebody) [uk] v.
Football
klasını konuşturmak show one's class v.