kışkırtmak - Turkish English Dictionary
History

kışkırtmak



Meanings of "kışkırtmak" in English Turkish Dictionary : 115 result(s)

Turkish English
Common Usage
kışkırtmak incite v.
kışkırtmak provoke v.
kışkırtmak abet v.
General
kışkırtmak hound on v.
kışkırtmak frighten away v.
kışkırtmak excite v.
kışkırtmak suborn v.
kışkırtmak tempt v.
kışkırtmak agitate v.
kışkırtmak goad on v.
kışkırtmak spur v.
kışkırtmak induce v.
kışkırtmak brace v.
kışkırtmak provoke v.
kışkırtmak stir up v.
kışkırtmak jockey into v.
kışkırtmak ferment v.
kışkırtmak goad into v.
kışkırtmak prod v.
kışkırtmak goad v.
kışkırtmak jump v.
kışkırtmak hound v.
kışkırtmak sting v.
kışkırtmak lash v.
kışkırtmak whet v.
kışkırtmak whip up v.
kışkırtmak prompt v.
kışkırtmak inflame v.
kışkırtmak instigate v.
kışkırtmak defy v.
kışkırtmak warm up v.
kışkırtmak ginger up v.
kışkırtmak set on v.
kışkırtmak sparkplug v.
kışkırtmak fan the flame v.
kışkırtmak urge v.
kışkırtmak awake v.
kışkırtmak egg v.
kışkırtmak rouse v.
kışkırtmak fire v.
kışkırtmak awaken v.
kışkırtmak set v.
kışkırtmak commove v.
kışkırtmak fan the flames v.
kışkırtmak ginger v.
kışkırtmak egg on v.
kışkırtmak antagonize v.
kışkırtmak seducement v.
kışkırtmak solicit v.
kışkırtmak foment v.
kışkırtmak kick up v.
kışkırtmak stimulate v.
kışkırtmak disturb v.
kışkırtmak aggravate v.
kışkırtmak bait v.
kışkırtmak antagonise v.
kışkırtmak pique v.
kışkırtmak tarre [old fashioned] v.
kışkırtmak adrenalize v.
kışkırtmak raise up v.
kışkırtmak aggrege v.
kışkırtmak needle v.
kışkırtmak enkindle v.
kışkırtmak emmove v.
kışkırtmak enkindle v.
kışkırtmak ert [dialect] [uk] v.
kışkırtmak lash v.
kışkırtmak uprouse [rare] v.
kışkırtmak upstir v.
kışkırtmak exagitate v.
kışkırtmak extimulate v.
kışkırtmak jostle v.
kışkırtmak whoop v.
kışkırtmak aid and abet v.
kışkırtmak aid and abet v.
kışkırtmak yerk [dialect] v.
kışkırtmak galvanize v.
kışkırtmak galvanise v.
kışkırtmak move v.
kışkırtmak gig [dialect] v.
kışkırtmak igg v.
kışkırtmak ignite v.
kışkırtmak commote v.
kışkırtmak goose v.
kışkırtmak concite v.
kışkırtmak incend [obsolete] v.
kışkırtmak pick v.
kışkırtmak invoke v.
kışkırtmak fever v.
kışkırtmak put v.
kışkırtmak spurne v.
Phrasals
kışkırtmak draw (one) to v.
kışkırtmak whet on v.
kışkırtmak put up to v.
kışkırtmak touch off v.
kışkırtmak needle (one) about (something) v.
kışkırtmak needle someone about someone or something v.
kışkırtmak incite in v.
kışkırtmak prick on v.
kışkırtmak charge up v.
kışkırtmak whomp up v.
kışkırtmak draw to v.
Colloquial
kışkırtmak stoke up v.
Idioms
kışkırtmak light the (blue) touch paper v.
kışkırtmak light the blue touch paper v.
kışkırtmak light the touch paper [uk] v.
kışkırtmak sow dragon's teeth v.
kışkırtmak tickle the dragon's tail v.
kışkırtmak kick in the rear v.
kışkırtmak stir the possum [australia] v.
kışkırtmak light a fire under v.
kışkırtmak build a fire under v.
Law
kışkırtmak agitate v.
kışkırtmak provoke v.
Archaic
kışkırtmak poke v.

Meanings of "kışkırtmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

Turkish English
Common Usage
ayaklanmayı kışkırtmak provoke the revolt v.
General
birilerini kışkırtmak ferment trouble among v.
savaşı kışkırtmak escalate v.
bir grevi kışkırtmak instigate a strike v.
ayaklanmayı kışkırtmak stir up a revolt v.
birini bir şeye kışkırtmak goad someone into something v.
birini kışkırtmak goad someone on v.
göstericileri isyan başlatmaya kışkırtmak provoke the demonstrators into starting a riot v.
dalga geçerek kışkırtmak taunt v.
tekrar kışkırtmak refoment v.
yeniden kışkırtmak reincit [rare] v.
yeniden kışkırtmak reincite v.
yeniden kışkırtmak reinflame v.
hallo diye bağırarak kışkırtmak hallo v.
birini kışkırtmak aid and abet someone [cliché] v.
birini kışkırtmak aid and abet someone [cliché] v.
kötü amaçla kışkırtmak miskindle v.
aşırı derecede kışkırtmak overgoad v.
fazla kışkırtmak overprovoke v.
çok kışkırtmak overtempt v.
(boğayı) mızrak ile kışkırtmak pic v.
yorum veya eleştiriyle kışkırtmak flame v.
yapmaya kışkırtmak put up v.
(köpeği) kışkırtmak sool v.
Phrasals
aleyhinde kışkırtmak set against v.
'-e karşı kışkırtmak agitate against v.
birini bir şey yapması için kışkırtmak/ayartmak entice someone to do something v.
birini (bir şey yapması için) kışkırtmak incite someone into doing something v.
birini bir şey yapması için kışkırtmak/ayartmak tempt someone to do something v.
birini bir şeyi yapması için kışkırtmak instigate someone to do something v.
birini birine karşı kışkırtmak play someone off against someone else v.
birini (bir şey yapması için) kışkırtmak provoke someone into something v.
(birinde bir tepkiyi, duyguyu) kışkırtmak elicit (something) from (someone) v.
(birini) sözle kışkırtmak set at v.
(birini/bir şeyi bir şey yapması) için kışkırtmak stimulate (someone or something) into (doing) (something) v.
(birini) dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak taunt (one) into (doing something) v.
'-e karşı işlemek/kışkırtmak play against v.
birini (başka birine) karşı kışkırtmak play someone against (someone else) v.
(birini/bir şeyi) kışkırtmak prod into (someone or something) v.
birini bir şeye kışkırtmak prod someone into something v.
(birini) kışkırtmak provoke (one) to v.
(bir şey) yapmaya kışkırtmak stir to (something) v.
birini bir şey yapmaya yapmaya kışkırtmak stir someone into something v.
birini bir şey yapmaya yapmaya kışkırtmak stir someone to something v.
(birini bir şeyi) yapmak için kışkırtmak tease (one) into (doing something) v.
bir duruma kışkırtmak whip into (something) v.
bir ruh haline kışkırtmak whip into v.
bir şeyi kışkırtmak brew something up v.
(bir şeyi) kışkırtmak brew up (something) v.
(birini) kışkırtmak call to (one) v.
(birinde bir tepkiyi, duyguyu) kışkırtmak elicit from v.
(birini) kışkırtmak goad (someone) on v.
(birini bir şeye) kışkırtmak incite (someone) (to something) v.
(bir şey) konusunda kışkırtmak needle about v.
(birini birine/bir şeye) karşı kışkırtmak poison (one) against (someone or something) v.
e karşı kışkırtmak poison against v.
-i kışkırtmak prod into v.
(birini bir şey yapması) için kışkırtmak provoke (one) into (doing something) v.
(birini bir şey yapmaya) kışkırtmak provoke (one) into (doing something) v.
için kışkırtmak provoke into v.
-e kışkırtmak provoke into v.
(birini birine/bir şeye) karşı kışkırtmak set (one) against (someone or something) v.
(bir şeyi) kışkırtmak set (something) off v.
için kışkırtmak stimulate into v.
(bir şeye) teşvik etmek/kışkırtmak stir into (something) v.
dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak taunt into v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkması için ayartmak/kışkırtmak tease (someone or something) out of (something) v.
yapmak için kışkırtmak tease into doing v.
(birine/bir şeye) karşı kışkırtmak turn against (someone or something) v.
Colloquial
(birini) kışkırtmak shine (one) on v.
birini kışkırtmak shine someone v.
yapması için kışkırtmak instigate to do v.
(birini) kışkırtmak needle (one) v.
yapması için kışkırtmak tempt to do v.
(internette) yorumla kasten kışkırtmak flame v.
Idioms
birisini bir başkasına ya da bir şeye karşı kışkırtmak bias someone against someone or something v.
birini kışkırtmak get in someone's face v.
tarafları kışkırtmak play each end against the other v.
(bir şeyi) kışkırtmak fan the flames (of something) v.
(birini) kışkırtmak get a rise from (one) v.
birini kışkırtmak get a rise out of somebody v.
birini kışkırtmak get in (one's) face v.
birini kışkırtmak get in somebody's face [us] v.
(birini/bir şeyi) kışkırtmak light a fire under (someone or something) v.
Literature
konuşmacının izleyicileri kışkırtmak veya ikna etmek amacıyla sorduğu retorik soru biçimi epiplexis n.
Sport
tazı yarışında köpekleri kışkırtmak için kullanılan, piste sürülen mekanik yem rabbit n.