lay out - Turkish English Dictionary
History

lay out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "lay out" in Turkish English Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
lay out v. düzenlemek
lay out v. harcamak
lay out v. sermek
lay out v. hazırlamak
lay out v. tasarlamak
lay out v. yere sermek
lay out v. vurmak
lay out v. planlamak
lay out v. sergilemek
lay out v. ölüyü gömülmeye hazırlamak
lay out v. sarf etmek
Phrasals
lay out v. boylu boyunca uzatmak
lay out v. baskı için düzenlemek
lay out v. dizayn etmek
lay out v. niyet etmek
lay out v. önermek
lay out v. dışarı yatmak
lay out v. dışarı uzanmak
lay out v. açık havada yatmak/uzanmak
lay out v. yaymak
lay out v. açıklamak
lay out v. detaylıca anlatmak
lay out v. açık bir şekilde anlatmak
lay out v. (para) yatırmak
lay out v. azarlamak
lay out v. çıkışmak
lay out v. paylamak
lay out v. haşlamak
lay out v. fırça atmak
lay out v. yerden yere vurmak
lay out v. dövmek
lay out v. naaşı cenazeye/gömülmeye hazırlamak
lay out v. detaylı plan/tasarım yapmak
lay out v. detaylı açıklama yapmak
lay out v. sarf etmek
lay out v. açıklığa kavuşturmak
lay out v. açıkça belirtmek
Trade/Economic
lay out n. bir tesisin iç düzenlemesi
lay out n. düzen
lay out n. işyeri iç planı
lay out n. işyeri düzeni
lay out n. reyon
lay out n. tertip

Meanings of "lay out" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

English Turkish
General
lay somebody out v. yere sermek
lay out a garden v. bahçe kurmak
lay things out straight v. olanları açıklığa kavuşturmak
Phrasals
lay out [dialect] v. izinsiz gelmemek
lay out [dialect] v. devamsızlık yapmak
lay something out v. bir şeyi açıklamak
lay out (money) for something v. bir şey için ödeme yapmak
lay out (money) for something v. bir şey için harcama yapmak
lay something out for something v. birisinin yerine ödemek
lay something out v. (bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak
lay someone out v. birinin naaşını cenazeye/gömülmeye hazırlamak
lay (oneself) out v. canla başla çalışmak
lay (oneself) out v. canını dişine takmak
lay (oneself) out v. çok uğraşmak
lay (oneself) out v. bir sürü zahmete girmek
lay (oneself) out v. kendini paralamak
lay out (an amount of money) on (someone or something) v. (biri/bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak
lay out (an amount of money) on (someone or something) v. (birine/bir şeye) (belli bir miktar) para yatırmak/bayılmak
lay out (an amount of money) on (someone or something) v. (birine/bir şeye) (belli bir miktar) para bağlamak
lay out for (someone or something) v. (biri/bir şey için) büyük miktarda para harcamak
lay out for (someone or something) v. (birine/bir şeye) büyük miktarda para yatırmak/bayılmak
lay out for (someone or something) v. (birine/bir şeye) büyük miktarda para bağlamak
lay out on v. için para harcamak
lay out on v. '-e para yatırmak/bayılmak
lay out on v. '-e para bağlamak
Colloquial
lay it out straight v. direkt konuya girmek
Idioms
lay someone out in lavender v. birini azarlamak/haşlamak
lay oneself out for v. canla başla çalışmak
lay somebody out v. yere sermek
lay something out for something v. (bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak
lay something out on something v. (bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak
lay out the welcome mat (for one) v. sıcak karşılamak
lay out the welcome mat (for one) v. özenle ağırlamak
lay out the welcome mat (for one) v. özenli bir karşılama yapmak
lay out the welcome mat (for somebody) v. sıcak karşılamak
lay out the welcome mat (for somebody) v. özenle ağırlamak
lay out the welcome mat (for somebody) v. özenli bir karşılama yapmak
lay out the welcome mat (for somebody) v. ziyaretçileri/misafirleri memnun etmeye çalışmak
lay out the welcome mat (for somebody) v. ziyaretçilerin/misafirlerin kendilerini rahat hissetmesi için uğraşmak
lay (one) out in lavender [obsolete] v. ölü bir bedeni gömülmeye hazırlamak
lay (one) out in lavender [obsolete] v. (birini) öldürmek
lay (one) out in lavender [obsolete] v. canına okumak
lay (one) out in lavender [obsolete] v. fırça atmak
lay out in lavender v. ölü bir bedeni gömülmeye hazırlamak
lay out in lavender v. öldürmek
lay out in lavender v. canına okumak
lay out in lavender v. fırça atmak
lay out the welcome mat (for somebody) [us] v. (birini) ağırlamak
lay out the welcome mat (for somebody) [us] v. (ziyaretçileri/misafirleri) memnun etmeye çalışmak
lay out the welcome mat (for somebody) [us] v. (ziyaretçilerin/misafirlerin) kendilerini rahat hissetmesi için uğraşmak
lay out the welcome mat (for somebody) [us] v. (birine) özenli bir karşılama yapmak
lay out the welcome mat (for somebody) [us] v. (birini) sıcak karşılamak
lay out the welcome mat (for somebody) [us] v. (birini) özenle ağırlamak
Technical
lay-out n. yerleşim
lay-out n. yerleştirme
Construction
planning and lay-out n. planlama ve yerleştirme
Slang
lay someone out v. bir vuruşta yere sermek
lay someone out v. birini azarlamak/haşlamak