Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
lift
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"lift"
in Turkish English Dictionary : 88 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
lift
n.
asansör
2
Common Usage
lift
v.
havalanmak
3
Common Usage
lift
v.
kaldırmak
General
4
General
lift
n.
kaldırma kuvveti
5
General
lift
n.
yükselme
6
General
lift
n.
yükseltme
7
General
lift
n.
ferahlık
8
General
lift
n.
yükseliş
9
General
lift
n.
neşe
10
General
lift
n.
teleferik
11
General
lift
n.
kaldırma
12
General
lift
n.
yardım
13
General
lift
n.
asansör
14
General
lift
n.
neşe
15
General
lift
n.
sevinç
16
General
lift
n.
(ayakkabı) taban köselesi
17
General
lift
n.
havayolu ile taşıma
18
General
lift
n.
kaldırıcı kuvvet
19
General
lift
n.
yükseltici kuvvet
20
General
lift
n.
kaldırma cihazı
21
General
lift
n.
manevi güç
22
General
lift
n.
ayakkabının tabanını yükselten parça
23
General
lift
n.
kaldırma mesafesi
24
General
lift
n.
kaldırma yüksekliği
25
General
lift
n.
kaldırma makinesi
26
General
lift
n.
(hava aracı) kaldırıcı kuvvet
27
General
lift
n.
(yayayı) araba ile götürme
28
General
lift
v.
dikmek (kulakları)
29
General
lift
v.
daha yüksek duruma getirmek
30
General
lift
v.
yukarı kaldırmak
31
General
lift
v.
aşırmak
32
General
lift
v.
dağılmak (sis/duman)
33
General
lift
v.
çıkmak
34
General
lift
v.
yükseltmek
35
General
lift
v.
germek
36
General
lift
v.
yürütmek
37
General
lift
v.
topraktan çıkarmak
38
General
lift
v.
kalkmak
39
General
lift
v.
yükselmek
40
General
lift
v.
yükseklere çıkmak
41
General
lift
v.
(eser) çalmak
42
General
lift
v.
modelden yapılan parçaya geçirmek
43
General
lift
v.
havayolu ile taşımak
44
General
lift
v.
yerden almak
45
General
lift
v.
(kararı) iptal etmek
46
General
lift
v.
hükümsüzleştirmek
47
General
lift
v.
terfi ettirmek
48
General
lift
v.
(ipotekli borcu) kapatmak
49
General
lift
v.
kökünden koparmak
50
General
lift
v.
son vermek
51
General
lift
v.
iptal etmek
52
General
lift
v.
sonlandırmak
53
General
lift
v.
sona erdirmek
54
General
lift
v.
yukarıda tutmak
55
General
lift
v.
(yürürlükten) kaldırmak
56
General
lift
v.
(ürün/malzeme) çalmak
57
General
lift
v.
başkasına ait yazıyı kendisininmiş gibi yayınlamak
58
General
lift
v.
intihal yapmak
59
General
lift
v.
(yürürlükten) kaldırmak
60
General
lift
v.
(kol vb.) kaldırmak
61
General
lift
v.
yürürlükten kaldırmak
62
General
lift
v.
(sis, duman) dağılmak
63
General
lift
v.
hafiflemek
64
General
lift
v.
(fikir) devşirmek
65
General
lift
v.
araklamak
66
General
lift
v.
(ses) yükseltmek
67
General
lift
v.
(yukarı) taşımak
68
General
lift
v.
(toprak altı bitki) sökerek toplamak
69
General
lift
v.
hava yoluyla sevk etmek
Law
70
Law
lift
v.
fek etmek
Technical
71
Technical
lift
n.
asansör
72
Technical
lift
n.
bağlak
73
Technical
lift
n.
kaldırma mesafesi
74
Technical
lift
n.
kaldırılan bir şeyin mesafesi
75
Technical
lift
v.
kaldırmak
Automotive
76
Automotive
lift
n.
asansör
77
Automotive
lift
n.
lift
78
Automotive
lift
v.
kalkmak
Aeronautic
79
Aeronautic
lift
n.
taşıma kuvveti
80
Aeronautic
lift
n.
uçağın kanat ve dümenini etkileyerek onu kaldıran kuvvet
81
Aeronautic
lift
n.
uçağın kanatlarınca üretilen ve uçmasını sağlayan güç
Mining
82
Mining
lift
n.
tek bir işlemde çıkarılan cevherin kalınlığı
83
Mining
lift
n.
madende kullanılan pompa takımı
Marine Biology
84
Marine Biology
lift
n.
balık asansörü
Geography
85
Geography
lift
n.
üst katman
Sport
86
Sport
lift
n.
kaldırma
Volleyball
87
Volleyball
lift
n.
taşıma
88
Volleyball
lift
n.
tutma
Meanings of
"lift"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Automotive
1
Automotive
lift
lift
n.
Meanings of
"lift"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
goods lift
n.
yük asansörü
2
General
chair lift
n.
yolcu koltuğu olan teleferik
3
General
topping lift
n.
vento
4
General
chair lift
n.
telesiyej
5
General
lift bridge
n.
açılır köprü
6
General
lift valve
n.
kaldırmalı valf
7
General
lift coefficient
n.
kaldırma katsayısı
8
General
passenger lift
n.
insan asansörü
9
General
chair lift
n.
koltuklu teleferik
10
General
lift pass
n.
teleferik pasosu
11
General
lift shaft
n.
asansör kuyusu
12
General
ski lift
n.
kayakçıları tepeye çıkaran teleferik
13
General
sash lift
n.
pencere kanadı açma mandalı
14
General
lift and force pump
n.
emme basma tulumba
15
General
ski lift
n.
kayak teleferiği
16
General
lift flap
n.
kaldırma flapı
17
General
fork lift
n.
kaldırmaç
18
General
lift drag ratio
n.
kaldırma sürükleme oranı
19
General
lift pump
n.
emme tulumba
20
General
freight lift
n.
yük asansörü
21
General
ski lift
n.
kayakçıları yokuş yukarı taşımaya yarayan aygıtların genel adı
22
General
platter lift
n.
tabak asansörü
23
General
lift button
n.
asansör düğmesi
24
General
chair lift
n.
teleski
25
General
face-lift
n.
estetik ameliyat
26
General
lift-off
n.
havalanma
27
General
lift-off
n.
ateşleme
28
General
fork-lift truck
n.
çatallı istif arabası
29
General
lift-sharing
n.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma
30
General
lift-off
n.
kalkış
31
General
lift door
n.
asansör kapısı
32
General
lift-car door
n.
asansör kabin kapısı
33
General
pull and lift hoist
n.
tirfor
34
General
pull and lift hoist
n.
cırcırlı çekme aygıtı
35
General
lift bellow
n.
kaldırma körüğü
36
General
stair lift
n.
merdiven asansörü
37
General
lift lobby
n.
asansör katı
38
General
lift lobby
n.
asansör lobisi
39
General
lift shaft
n.
asansör boşluğu
40
General
accessible lift
n.
engelli asansörü
41
General
lift for disabled
n.
engelli asansörü
42
General
fireman's lift
n.
itfaiyeci kaldırışı
43
General
lift-sharing
n.
otomobil ortak kullanımı
44
General
lift-sharing
n.
ortaklaşa binme
45
General
lift-sharing
n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
46
General
lift-off
n.
kalkma
47
General
lift-off
n.
havalanma (roket)
48
General
man lift
n.
insan asansörü
49
General
lift production
n.
asansör üretimi
50
General
gondola lift
n.
telesiyej hattı
51
General
t-bar lift
n.
t-bar lift
52
General
t-bar lift
n.
kayakçıların ayaklarının zeminde sabit kalarak taşındığı bir kablolu taşıma aracı
53
General
surface lift
n.
kayakçıların ayaklarının zeminde sabit kalarak taşındığı bir kablolu taşıma aracı
54
General
t-bar lift
n.
kayak merkezlerinde kişilerin t şeklinde bir bara tutunarak yukarı çıktığı lift
55
General
t-bar lift
n.
kayakçıların çekilerek taşınması
56
General
surface lift
n.
kayakçıların çekilerek taşınması
57
General
lift [scotland]
n.
gökyüzü
58
General
lift attendant
n.
asansörcü
59
General
lift attendant
n.
asansör görevlisi
60
General
face-lift
n.
yenileme işlemi
61
General
face-lift
n.
onarım işlemi
62
General
face-lift
n.
yeni hale getirme
63
General
face-lift
n.
renovasyon
64
General
lift tenter
n.
(yel değirmenlerinde) yelkenleri ayarlayarak hızı düzenleyen amir
65
General
lift wall
n.
kanal kapağının başındaki dikine duvar
66
General
dead lift
n.
mekanik yardım olmaksızın doğrudan kaldırma
67
General
shoe lift
n.
ayakkabı çekeceği
68
General
shoe lift
n.
çekecek
69
General
lift pass
n.
kayak alanı kullanım izni
70
General
give someone a lift
v.
birini arabasına almak
71
General
lift the blockade
v.
ablukayı kaldırmak
72
General
lift up one's voice
v.
bağırmak
73
General
lift effectiveness
v.
etkisini arttırmak
74
General
thumb a lift
v.
otostop yapmak
75
General
give a lift
v.
arabayla götürmek
76
General
lift down
v.
indirmek
77
General
not to lift a finger
v.
parmağını bile kıpırdatmamak
78
General
lift off
v.
havalanmak
79
General
lift down
v.
alçaltmak
80
General
lift off
v.
kalkmak
81
General
lift a vehicle
v.
araç kaldırmak
82
General
lift up
v.
yükseltmek
83
General
lift up
v.
kaldırmak
84
General
lift weight
v.
ağırlık kaldırmak
85
General
lift up
v.
yukarı kaldırmak
86
General
lift up one's voice
v.
sesini yükseltmek
87
General
lift the embargo
v.
ambargoyu kaldırmak
88
General
lift a blockade
v.
ablukayı kaldırmak
89
General
give somebody a lift
v.
arabayla götürmek
90
General
lift off
v.
roket havalanmak
91
General
lift up
v.
refetmek
92
General
give somebody a lift
v.
kaldırmak
93
General
give somebody a lift
v.
yardım etmek
94
General
lift the parliamentary immunity
v.
dokunulmazlıkları kaldırmak
95
General
lift the legislative immunity
v.
dokunulmazlıkları kaldırmak
96
General
lift blockade
v.
ablukayı kaldırmak
97
General
lift blockade
v.
ablukayı dağıtmak
98
General
lift one's head
v.
kafasını kaldırmak
99
General
lift the burden
v.
yükü almak
100
General
take the lift down to
v.
asansörle inmek
101
General
go up in the lift
v.
asansörle çıkmak
102
General
lift one's eyebrows
v.
kaşlarını kaldırmak
103
General
go down in the lift
v.
asansörle inmek
104
General
take the lift up to
v.
asansörle çıkmak
105
General
lift the ban
v.
yasağı kaldırmak
106
General
lift the receiver
v.
ahizeyi kaldırmak
107
General
lift one's skirt
v.
eteğini yukarı çekmek
108
General
lift the siege
v.
kuşatmayı kaldırmak
109
General
give somebody a lift
v.
birini arabayla götürmek
110
General
give somebody a lift
v.
birini arabasına almak
111
General
face-lift
v.
güzelleştirmek
112
General
face-lift
v.
düzeltmek
113
General
lift off
v.
(uçak vb) havalanmak
114
General
lift one's hand
v.
elini kaldırmak
115
General
lift the morale
v.
moral yükseltmek
116
General
lift the morale
v.
moralini yükseltmek
117
General
lift a ban
v.
yasağı kaldırmak
118
General
lift weights
v.
ağırlık kaldırmak
119
General
lift the veil of mystery
v.
sır perdesini aralamak
120
General
lift the veil of mystery
v.
sır perdesini kaldırmak
121
General
lift one's head
v.
başını kaldırmak
122
General
lift out
v.
çekip çıkarmak
123
General
lift a ban
v.
yasak kaldırmak
124
General
lift heavy
v.
ağır kaldırmak
125
General
lift the restriction
v.
kısıtlamayı kaldırmak
126
General
lift the exemption
v.
muafiyeti kaldırmak
127
General
lift the scab
v.
yaranın kabuğunu kaldırmak
128
General
hold the lift
v.
asansörü tutmak
129
General
lift a barbell
v.
halter kaldırmak
130
General
lift heavy things
v.
ağır şeyler kaldırmak
131
General
give somebody a lift to the airport
v.
havaalanına bırakmak
132
General
give somebody a lift home
v.
eve bırakmak
133
General
give somebody a lift to hotel
v.
otele bırakmak
134
General
lift the restrictions
v.
kısıtlamaları kaldırmak
135
General
lift up her dress
v.
elbisesini kaldırmak
136
General
lift up one's foot
v.
ayağını yukarı doğru çekmek
137
General
lift up one's foot
v.
ayağını kaldırmak
138
General
lift the veil of secrecy
v.
sır perdesini kaldırmak
139
General
lift a rule
v.
kuralı kaldırmak
140
General
not lift heavy things
v.
ağır şeyler kaldırmamak
141
General
get on a ski lift
v.
telesiyeje binmek
142
General
get on a chair lift
v.
telesiyeje binmek
143
General
lift up the eyes
v.
(dua ederken vb.) yukarı bakmak
144
General
lift up the voice
v.
yüksek sesle ağlamak
145
General
lift up one's head
v.
başını kaldırmak
146
General
lift up the voice
v.
yardımını istemek
147
General
lift up the voice
v.
bağırmak
Phrasals
148
Phrasals
lift up
v.
neşelendirmek
149
Phrasals
lift off
v.
kalkış yapmak
150
Phrasals
lift up
v.
yukarı doğru kaldırmak
151
Phrasals
lift from
v.
bir yerden almak
152
Phrasals
lift from
v.
bir yerden yukarı kaldırmak
153
Phrasals
lift from
v.
bir yerden kaldırmak
154
Phrasals
lift from
v.
birinin stresini/gerginliğini almak
155
Phrasals
lift from
v.
birinin üstündeki baskıyı/yükü kaldırmak
156
Phrasals
lift something from someone or something
v.
birinin üstünden/sırtından bir yük kaldırmak
157
Phrasals
lift something from someone or something
v.
bir şeyi birinin üstünden/omuzlarından almak
158
Phrasals
lift something from someone or something
v.
bir şeyi birinin üstünden/omuzlarından kaldırmak
159
Phrasals
lift something from someone or something
v.
bir şeyi bir şeyin üstünden almak/kaldırmak
160
Phrasals
lift (one's) hand against (someone)
v.
(birine) elini kaldırmak
161
Phrasals
lift (one's) hand against (someone)
v.
(birine) el kaldırmak
162
Phrasals
lift (one's) hand against (someone)
v.
(birine) vurmak/vurmaya yeltenmek
Colloquial
163
Colloquial
hitch a lift
v.
otostop çekmek
164
Colloquial
hitch a lift
v.
biri tarafından araçla gideceği yere bırakılmak
165
Colloquial
hitch a lift
v.
birinin arabasında gitmek
166
Colloquial
lift up your foot
expr.
ayağını kaldır
167
Colloquial
lift up your shirt
expr.
tişörtünü kaldır
168
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
169
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
170
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
171
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
172
Colloquial
(can I) give you a lift?
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
173
Colloquial
thank you for the lift
expr.
(arabayla) beni bıraktığın/bıraktığınız için teşekkür ederim
Idioms
174
Idioms
lift the roof
v.
kıyameti koparmak
175
Idioms
lift the hand against
v.
el kaldırmak
176
Idioms
lift up one's head
v.
sevindirmek
177
Idioms
lift up the feet
v.
imdadına yetişmek
178
Idioms
lift up the hand
v.
yemin etmek
179
Idioms
lift up the hand against
v.
başkaldırmak
180
Idioms
lift up the heel against
v.
küstahça davranmak
181
Idioms
lift up the hand
v.
dua etmek
182
Idioms
lift up the hand against
v.
isyan etmek
183
Idioms
lift the hand against
v.
saldırmak
184
Idioms
lift up the hand against
v.
ayaklanmak
185
Idioms
lift the hand against
v.
karşı çıkmak
186
Idioms
lift up the hand
v.
yalvarmak
187
Idioms
lift up the hand
v.
af dilemek
188
Idioms
lift the hand against
v.
öldürmek
189
Idioms
lift up the hand against
v.
saldırmak
190
Idioms
lift up the hand
v.
göreviyle meşgul olmak
191
Idioms
lift up the hand against
v.
hücum etmek
192
Idioms
lift up the hand against
v.
yaralamak
193
Idioms
lift up the hand against
v.
zarar vermek
194
Idioms
give a lift
v.
arabayla bırakmak
195
Idioms
lift one's elbow
v.
aşırı içmek
196
Idioms
give someone a lift
v.
birini arabayla gideceği yere bırakmak
197
Idioms
lift a hand against someone
v.
birine elini kaldırmak
198
Idioms
lift something out of context
v.
bağlam/kapsam dışında bırakmak
199
Idioms
lift something out of context
v.
bağlam dışına çıkarmak
200
Idioms
give someone a lift
v.
birini (arabasıyla) gideceği yere kadar bırakmak
201
Idioms
give someone a lift
v.
birini teselli etmek
202
Idioms
lift one's hand against
v.
birisine el kaldırmak
203
Idioms
give somebody a lift
v.
birini arabayla bırakmak
204
Idioms
not lift a finger
v.
çok az çaba harcamak
205
Idioms
lift one's elbow
v.
çok içmek
206
Idioms
lift the lid on something
v.
gözler önüne sermek
207
Idioms
not lift a finger
v.
gerekli çabayı göstermemek
208
Idioms
not lift a finger
v.
elini bile sürmemek
209
Idioms
lift someone's spirit
v.
moralini düzeltmek
210
Idioms
lift the lid off
v.
meydana çıkarmak
211
Idioms
lift someone's spirit
v.
neşelendirmek
212
Idioms
not lift a hand
v.
kılını bile kıpırdatmamak
213
Idioms
lift one's elbow
v.
kafaları çekmek
214
Idioms
not lift a finger
v.
kılını bile kıpırdatmamak
215
Idioms
lift one's elbow
v.
kafayı çekmek
216
Idioms
lift the lid off
v.
sırrı açığa çıkartmak
217
Idioms
lift the lid off
v.
perdeyi aralamak
218
Idioms
not lift a finger
v.
parmağını bile oynatmamak
219
Idioms
not lift a finger
v.
parmağını bile kıpırdatmamak
220
Idioms
lift up one's voice
v.
sesini yükseltmek
221
Idioms
not lift a hand
v.
parmağını bile oynatmamak
222
Idioms
lift someone's spirit
v.
şevklendirmek
223
Idioms
lift the lid off
v.
üzerindeki örtüyü açmak
224
Idioms
lift the lid on something
v.
(skandalı) gözler önüne sermek
225
Idioms
lift the lid on something
v.
(rezaleti) açığa çıkarmak
226
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
(bir şeye) başlamak
227
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
(bir şeye) girişmek
228
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
kolları sıvamak
229
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
atılmak
230
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
açıklamak
231
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
ifşa etmek
232
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
izhar etmek
233
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
sırları ortadan kaldırmak
234
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
sır perdesini aralamak
235
Idioms
lift the curtain (on something)
v.
gerçekleri dile getirmek
236
Idioms
lift the curtain
v.
(bir şeye) başlamak
237
Idioms
lift the curtain
v.
(bir şeye) girişmek
238
Idioms
lift the curtain
v.
kolları sıvamak
239
Idioms
lift the curtain
v.
atılmak
240
Idioms
lift the curtain
v.
açıklamak
241
Idioms
lift the curtain
v.
ifşa etmek
242
Idioms
lift the curtain
v.
izhar etmek
243
Idioms
lift the curtain
v.
sırları ortadan kaldırmak
244
Idioms
lift the curtain
v.
sır perdesini aralamak
245
Idioms
give someone a lift
v.
birini bir yere bırakmak
246
Idioms
give someone a lift
v.
birini araçla bir yere bırakmak
247
Idioms
give someone a lift
v.
birini araçla bir yere götürmek
248
Idioms
give someone a lift
v.
birini araçla bir yere atmak
249
Idioms
give someone a lift
v.
birinin modunu yükseltmek
250
Idioms
give someone a lift
v.
birine moral vermek
251
Idioms
give someone a lift
v.
birini daha iyi hissettirmek
252
Idioms
give someone a lift
v.
birini mutlu etmek
253
Idioms
lift (one's) hat
v.
şapka çıkarmak
254
Idioms
lift (one's) hat
v.
önünde şapka çıkarmak
255
Idioms
lift (one's) hat
v.
şapka çıkarıp selamlamak
256
Idioms
lift (one's) hat
v.
şapka çıkarıp tebrik etmek
257
Idioms
lift (one's) hat
v.
önünde şapka çıkarıp hürmet göstermek
258
Idioms
not lift a hand to help
v.
kılını bile kıpırdatmamak
259
Idioms
not lift a hand to help
v.
parmağını bile oynatmamak
260
Idioms
not lift a hand to help
v.
yardım eli uzatmamak
261
Idioms
lift oneself by the bootstraps
v.
bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak gelmek
262
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyin) görünüşünü düzeltmek
263
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyi) güzelleştirmek
264
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyin) görüntüsünü yenilemek
265
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyi) yeni hale getirmek
266
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyin) elini yüzünü düzeltmek/toparlamak
267
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyin) dış görünüşünü elden geçirmek
268
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyin) görünümüne çeki düzen vermek
269
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyin) dış görünüşünü iyileştirmek/düzeltmek
270
Idioms
give (something) a face-lift
v.
(bir şeyi) makyajlamak
271
Idioms
lift (one's) spirits
v.
(birini) neşelendirmek
272
Idioms
lift (one's) spirits
v.
(birinin) moralini düzeltmek
273
Idioms
lift (one's) spirits
v.
(birini) şevklendirmek
274
Idioms
lift a finger
v.
bir yardım eli uzatmak
275
Idioms
lift a finger
v.
kıçını kaldırmak
276
Idioms
lift a finger
v.
biraz zahmet etmek
277
Idioms
lift a finger
v.
biraz çaba sarf etmek
278
Idioms
lift a finger
v.
biraz kılını kıpırdatmak
279
Idioms
he/she doesn't lift a finger
v.
kılını bile kıpırdatmaz
280
Idioms
he/she doesn't lift a finger
v.
parmağını bile oynatmaz
281
Idioms
he/she doesn't lift a finger
v.
elini bile sürmez
282
Idioms
he/she won't lift a finger
v.
kılını bile kıpırdatmaz
283
Idioms
he/she won't lift a finger
v.
parmağını bile oynatmaz
284
Idioms
he/she won't lift a finger
v.
elini bile sürmez
285
Idioms
lift a hand
v.
bir yardım eli uzatmak
286
Idioms
lift a hand
v.
kıçını kaldırmak
287
Idioms
lift a hand
v.
biraz zahmet etmek
288
Idioms
lift a hand
v.
biraz çaba sarf etmek
289
Idioms
lift a hand
v.
biraz kılını kıpırdatmak
290
Idioms
lift the lid off (something)
v.
(bir şeyi) meydana çıkarmak
291
Idioms
lift the lid off (something)
v.
(bir sırrı) açığa çıkartmak
292
Idioms
lift the lid off (something)
v.
(bir şeyin) üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
293
Idioms
lift the lid off (something)
v.
(bir şeyin) üzerindeki örtüyü açmak
294
Idioms
lift the lid off (something)
v.
(bir şeyi) gözler önüne sermek
295
Idioms
lift the lid off (something)
v.
(bir şeyi) afişe etmek
296
Idioms
lift the lid off something
v.
bir şeyi meydana çıkarmak
297
Idioms
lift the lid off something
v.
bir sırrı açığa çıkartmak
298
Idioms
lift the lid off something
v.
bir şeyin üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
299
Idioms
lift the lid off something
v.
bir şeyin üzerindeki örtüyü açmak
300
Idioms
lift the lid off something
v.
bir şeyi gözler önüne sermek
301
Idioms
lift the lid off something
v.
bir şeyi afişe etmek
302
Idioms
lift the lid on something
v.
bir şeyi meydana çıkarmak
303
Idioms
lift the lid on something
v.
bir sırrı açığa çıkartmak
304
Idioms
lift the lid on something
v.
bir şeyin üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
305
Idioms
lift the lid on something
v.
bir şeyin üzerindeki örtüyü açmak
306
Idioms
lift the lid on something
v.
bir şeyi gözler önüne sermek
307
Idioms
lift the lid on something
v.
bir şeyi afişe etmek
308
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyi) meydana/ortaya çıkarmak
309
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir sırrı) açığa çıkartmak
310
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyin) üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
311
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyin) üzerindeki örtüyü açmak
312
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyi) ortaya dökmek
313
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyi) ifşa etmek
314
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyi) su yüzüne çıkarmak
315
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyi) gözler önüne sermek
316
Idioms
lift the veil (on something)
v.
(bir şeyi) afişe etmek
317
Idioms
lift the elbow
v.
aşırı içmek
318
Idioms
lift the elbow
v.
çok içmek
319
Idioms
lift the elbow
v.
kafayı çekmek
320
Idioms
lift the elbow
v.
ölçüsüz içki içmek
321
Idioms
lift your elbow
v.
aşırı içmek
322
Idioms
lift your elbow
v.
çok içmek
323
Idioms
lift your elbow
v.
kafayı çekmek
324
Idioms
lift your elbow
v.
ölçüsüz içki içmek
325
Idioms
lift one's hand against
v.
-e el kaldırmak
326
Idioms
lift (one's) hat
v.
önünde şapka çıkarıp takdir etmek
327
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
328
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
329
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
330
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
331
Idioms
give you a lift
expr.
(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
332
Idioms
give you a lift
expr.
gideceğin/gideceğiniz yere bırakmamı ister misin/ister misiniz?
Speaking
333
Speaking
thanks for the lift
expr.
beni arabana/arabanıza aldığın/aldığınız için teşekkür ederim
334
Speaking
can you lift this?
expr.
bunu kaldırabilir misin?
335
Speaking
how about a lift?
expr.
seni gideceğin yere bırakayım m?
336
Speaking
how about a lift?
expr.
sizi gideceğiniz yere bırakayım m?
337
Speaking
thanks for the lift
expr.
(arabayla) beni bıraktığın/bıraktığınız için teşekkür ederim
338
Speaking
do you even lift?
expr.
(alaycı bir tavırla) sen ağırlık çalışması (vücut geliştirme) yapıyor musun ki?
339
Speaking
could I have a lift?
expr.
(arabayla) beni gideceğim yere bırakabilir misin?
340
Speaking
could I give you a lift?
expr.
(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
341
Speaking
do you want a lift?
expr.
(arabayla) seni bırakayım mı?
342
Speaking
can I have a lift?
expr.
beni de bırakır mısın?
343
Speaking
can I have a lift?
expr.
beni de götürür müsün?
344
Speaking
can I have a lift?
expr.
beni de atar mısın?
345
Speaking
could I have a lift?
expr.
beni de götürür müsünüz?
346
Speaking
could I have a lift?
expr.
beni de bırakabilir misiniz?
347
Speaking
could I have a lift?
expr.
beni de atar mısın?
348
Speaking
how about a lift?
expr.
beni de götürür müsünüz?
349
Speaking
how about a lift?
expr.
beni de bırakabilir misiniz?
350
Speaking
how about a lift?
expr.
beni de atar mısın?
351
Speaking
may I give you a lift?
expr.
seni gideceğin yere bırakayım mı? (arabayla)
Trade/Economic
352
Trade/Economic
lift insurance
n.
asansör sigortası
353
Trade/Economic
heavy lift
n.
ağır kargo
354
Trade/Economic
heavy lift
n.
ağır yük
355
Trade/Economic
lift the economic sanctions
v.
ekonomik yaptırımları kaldırmak
356
Trade/Economic
lift the economic sanctions
v.
ekonomik müeyyideleri kaldırmak
357
Trade/Economic
lift the economic embargo
v.
ekonomik ambargoyu kaldırmak
358
Trade/Economic
lift the trade barriers
v.
ticari engelleri kaldırmak
Law
359
Law
lift the curfew
v.
sokağa çıkma yasağını kaldırmak
360
Law
lift detention
v.
tutukluluğu kaldırmak
361
Law
lift detention order
v.
tutukluluğu kaldırmak
362
Law
lift the ban
v.
yasağı kaldırmak
363
Law
lift the sanction
v.
yaptırımı kaldırmak
Politics
364
Politics
lift the legislative immunity
v.
dokunulmazlığı kaldırmak
365
Politics
lift the immunity
v.
dokunulmazlığı kaldırmak
366
Politics
lift the legislative immunity
v.
dokunulmazlıkları kaldırmak
367
Politics
lift the parliamentary immunity
v.
dokunulmazlığı kaldırmak
368
Politics
lift the parliamentary immunity
v.
dokunulmazlıkları kaldırmak
369
Politics
lift the parliamentary immunity
v.
siyasi dokunulmazlığı kaldırmak
370
Politics
lift the head-scarf ban
v.
türban yasağının kaldırmak
371
Politics
lift the headscarf ban in universities
v.
üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmak
372
Politics
lift visa requirements
v.
vize alma gerekliliğini kaldırmak
Tourism
373
Tourism
ski lift
n.
kayak asansörü
Technical
374
Technical
aerodynamic lift
n.
yükselme
375
Technical
aerodynamic lift
n.
havalanma
376
Technical
aerodynamic lift
n.
yükseğe çıkma
377
Technical
tag axle lift
n.
avare dingil kaldırma tertibatı
378
Technical
heavy lift ship
n.
ağır yükleri kaldıracak şekilde donatılmış gemi
379
Technical
lift truck
n.
alttan sürmeli kriko araba
380
Technical
lift machine
n.
asansör makinesi
381
Technical
lift equipment
n.
asansör ekipmanı
382
Technical
flame lift-off
n.
alev kopması
383
Technical
heavy lift
n.
ağır yük
384
Technical
lift gate
n.
ağırlıklı sürgülü kapak
385
Technical
tail lift
n.
arka kapak yük platformu
386
Technical
lift cable
n.
asansör kablosu
387
Technical
lift door closer
n.
asansör kapı amortisörü
388
Technical
lift control panel
n.
asansör kontrol panosu
389
Technical
lift controller card
n.
asansör kumanda kartı
390
Technical
tag axle lift
n.
avare dingil
391
Technical
blade lift
n.
bıçak lifti
392
Technical
bogie lift anchorage
n.
bojili kaldırıcı bağlantısı
393
Technical
bogie lift cylinder
n.
bojili kaldırıcı silindiri
394
Technical
bogie lift
n.
bojili kaldırıcı
395
Technical
window lift kit
n.
cam kaldırma / indirme kiti
396
Technical
window lift kit
n.
cam kaldırma/indirme kiti
397
Technical
fork lift truck
n.
çatallı yükleyici
398
Technical
boom lift
n.
çalışma platformu
399
Technical
quick lift
n.
çabuk kaldırma
400
Technical
duplex mast lift
n.
çift kızaklı (çift kademeli) asansör
401
Technical
boom lift
n.
çubuk forklift
402
Technical
dynamic suction lift
n.
dinamik emme yüksekliği
403
Technical
height of lift
n.
döküm yüksekliği
404
Technical
vertical lift gate
n.
düşey açılabilir kapak
405
Technical
tag axle lift
n.
dingil kaldırma tertibatı
406
Technical
straight lift
n.
düz kaldırma
407
Technical
lift and force pumps
n.
emme basma pompalar
408
Technical
electric window lift kit
n.
elektrikli cam açma/kapama kiti
409
Technical
suction lift
n.
emmeli kaldırıcı
410
Technical
screen lift lever
n.
ekran kaldırma kolu
411
Technical
suction lift
n.
emme yüksekliği
412
Technical
electric window lift kit
n.
elektrikli cam açma / kapama kiti
413
Technical
electromechanical lift
n.
elektromekanik vinç
414
Technical
electric service lift
n.
elektrikli servis asansörü
415
Technical
electric lift
n.
elektrikli asansör
416
Technical
lift pump
n.
emme tulumba
417
Technical
inclined lift
n.
eğimli asansör
418
Technical
lift and force pump
n.
emme basma tulumba
419
Technical
fork lift truck
n.
forkliftli kamyon
420
Technical
lift calendaring
n.
hafif kalandırlama
421
Technical
traveller lift
n.
gezer götürücü
422
Technical
hydraulic service lift
n.
hidrolik servis asansörü
423
Technical
hydraulic lift
n.
hidrolik asansör
424
Technical
air lift pump
n.
hava basma pompası
425
Technical
hydraulic excavator lift capacity
n.
hidrolik kazıcının kaldırma kapasitesi
426
Technical
hydraulic lift
n.
hidrolik kaldırıcı
427
Technical
passenger lift
n.
insan kaldırmada kullanılan vinç
428
Technical
lift calendaring
n.
ılıman kalandırlama
429
Technical
firefighters lift
n.
itfaiyeci asansörü
430
Technical
fork lift truck
n.
istifleme arabası
431
Technical
counterbalanced fork-lift truck
n.
karşı ağırlıklı istif makinesi
432
Technical
lift cylinder cover
n.
kaldırma silindiri kapağı
433
Technical
lift pump
n.
kaldırma pompası
434
Technical
lift rail
n.
kaldırma rayı
435
Technical
lift valve
n.
kaldırmalı valf
436
Technical
lower tag axle lift
n.
kaldırma pistonu
437
Technical
lift table
n.
kaldırma tabakası
438
Technical
lift chain
n.
kaldırma zinciri
439
Technical
lift control
n.
kaldırma kontrolü
440
Technical
lift latch
n.
kalkar mandal
441
Technical
lift strap
n.
kaldırma kayışı
442
Technical
lift function
n.
kaldırma fonksiyonu
443
Technical
lift capacity
n.
kaldırma kapasitesi
444
Technical
lift oil relief valve
n.
kaldırma yağı tahliye vanası
445
Technical
lift iron
n.
kaldırma demiri
446
Technical
lift arm
n.
kaldırma kolu
447
Technical
lift table
n.
kaldırma tezgahı
448
Technical
centre of lift
n.
kaldırma merkezi
449
Technical
self-propelled lift truck
n.
kendinden tahrikli kaldırma aracı
450
Technical
rubber insulated lift cable
n.
kauçuk yalıtımlı asansör kablosu
451
Technical
tail lift
n.
kuyruktan kaldırıcı
452
Technical
lift of the ring rail
n.
kurs hareketini ilerletme
453
Technical
dynamic suction lift
n.
manometrik emme yüksekliği
454
Technical
scissors lift
n.
makaslı kaldırma
455
Technical
scissors lift pallet-truck
n.
makaslı palet kaldırıcı
456
Technical
positive lift
n.
pozitif yükseklik
457
Technical
boom lift
n.
personel yükseltici platform
458
Technical
polyvinylchloride sheathed lift cable
n.
polivinilklorür kılıflı asansör kablosu
459
Technical
platform lift
n.
platform kaldırıcısı
460
Technical
pump suction lift
n.
pompa emme yüksekliği
461
Technical
permanently installed new hydraulic lift
n.
sabit olarak yeni monte edilmiş hidrolik asansör
462
Technical
service lift
n.
servis asansörü
463
Technical
free lift
n.
serbest kaldırma (forklift)
464
Technical
boom lift
n.
sepetli vinç
465
Technical
free lift height
n.
serbest kaldırma yüksekliği
466
Technical
static lift
n.
statik kaldırma kuvveti
467
Technical
shaft lift oil pump
n.
şaft kaldırma yağı pompası
468
Technical
shaft lift oil pressure
n.
şaft kaldırma yağı basıncı
469
Technical
shaft lift oil
n.
şaft kaldırma yağı
470
Technical
platform lift mounted on a wheeled vehicle
n.
tekerlekli taşıta takılan platform kaldırıcı
471
Technical
platform lift mounted on a wheeled vehicle
n.
tekerlekli taşıta monte platform kaldırıcı
472
Technical
theoretical lift
n.
teorik yükseklik
473
Technical
lift pump
n.
terfi pompası
474
Technical
lift bucket
n.
vinç sepeti
475
Technical
valve lift stop
n.
valf açıklığı sınırlaması
476
Technical
triplex mast lift
n.
üç kızaklı (üç kademeli) asansör (forklift)
477
Technical
fuel lift pump
n.
yakıt basma pompası
478
Technical
auxiliary lift motor
n.
yardımcı kaldırma motoru
479
Technical
high lift aggregate
n.
yük kaldırma grubu
480
Technical
high lift version
n.
yük kaldırma versiyonu
481
Technical
cargo lift
n.
yük asansörü
482
Technical
traction drive lift
n.
(asansör) sürtünme tahrikli asansör
483
Technical
freight lift
n.
yük asansörü
484
Technical
high lift equipment
n.
yük kaldırma ekipmanı
485
Technical
anchor lift
n.
palet tırnağını kaldıran kancalı bir cihaz
486
Technical
lift hammer
n.
haddehane çekici
487
Technical
lift hammer
n.
şahmerdan
Electric
488
Electric
circular rubber insulated lift cable
n.
kauçuk yalıtımlı dairesel asansör kablosu
489
Electric
rubber insulated lift cable
n.
kauçuk yalıtımlı asansör kablosu
Mechanic
490
Mechanic
auto lift
n.
araba krikosu
Textile
491
Textile
top lift
n.
topuklu ayakkabının en alt kısmı
492
Textile
presser foot lift-up speed
n.
ayak kaldırma hızı
493
Textile
high lift feed
n.
yüksek çekiş
Construction
494
Construction
lift (conveyor)
n.
asansör
495
Construction
lift shaft
n.
asansör kuyusu
496
Construction
concrete lift
n.
beton tabakası yüksekliği
497
Construction
lift joint
n.
betonarme perde yatay eki
498
Construction
lift truck
n.
çatallı istif aracı
499
Construction
fork lift
n.
çatal kaldırıcı
500
Construction
lift-slab method
n.
döşeme kaldırma yöntemi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of lift
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy