male - Turkish English Dictionary
History

male

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "male" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
Common Usage
male n. erkek
General
male n. erkek
male n. bay
male n. bengal'de yaşayan bir dravid halkına mensup kimse
male adj. erkek
male adj. erkekler
male adj. erkeklerden oluşan
male adj. erkek cinsiyeti ile ilişkilendiren özelliklere sahip
male adj. erkeklere özgü jargon ve konuşma tarzına sahip
male adj. evrenin biçimsel, faal veya üretici prensiplerine ait
male adj. evrenin biçimsel, faal veya üretici prensipleri ile ilişkili
Technical
male n. erkek fiş
Mechanic
male adj. aletlerde dişi parçaya oturması için tasarlanmış
Automotive
male n. erkek parça
Mining
male adj. canlı ve koyu renkli (değerli taş)
Biology
male adj. (anizogam canlılarda) eşey hücrelerinden daha küçük ve daha hareketli olanına dair
male adj. (anizogam canlılarda) eşey hücrelerinden daha küçük ve daha hareketli olanı belirten
male adj. erkek eşey hücresi üretebilen (üreme organı)
Zoology
male adj. erkek
Botanic
male adj. dişi organların ürettiği üreme hücrelerini dölleyebilen hücreleri üreten, başçık ve anteridyum gibi organlarla ilişkili
male adj. dişi organların ürettiği üreme hücrelerini dölleyebilen hücreleri üreten, başçık ve anteridyum gibi organlara ait
male adj. sadece erkeklik organı bulanan
male adj. stamenleri olan
Geography
male n. maldiv cumhuriyeti'nin male adası'nda bulunan başkenti

Meanings of "male" with other terms in English Turkish Dictionary : 300 result(s)

English Turkish
Common Usage
male servant n. uşak
male genital organ n. erkek üreme organı
General
male dancer n. rakkas
male chauvinism n. erkek şovenizmi
male ballet dancer n. balet
adult male n. erişkin erkek
male camel n. lök
adult male camel n. buğra
male servant in charge of a boy n. lala
male employees n. erkek işçiler
adult male body n. erişkin erkek vücudu
male child n. erkek çocuk
male friendship n. erkek dostluğu
male body n. erkek vücudu
male dancer n. dansör
male dominance n. erkek egemenliği
male goat n. teke
male singer n. şantör
male flower n. erkek çicek
male and female n. erkek ve dişi
male prostitute n. erkek fahişe
male-dominant society n. erkek egemen toplum
male dancing-partner n. kavalye
male bonding n. erkek erkeğe muhabbet
male bonding n. yakın erkek dostluğu
male bonding n. erkekler arasındaki yakın arkadaşlık
male and female n. erkek-dişi
male genital organ n. erkek cinsel organı
male genitals n. erkek cinsel organı
male genitalia n. erkek cinsel organı
male genitalia n. erkek üreme organı
male genitals n. erkek üreme organı
a male patient n. erkek hasta
male erecticle dysfunction n. ereksiyon olamama
male erecticle dysfunction n. sertleşme bozukluğu
male model n. erkek manken
male bag n. erkek çantası
male student n. erkek öğrenci
male lion n. erkek aslan
adult male n. yetişkin erkek
man/male slippers n. erkek terliği
male lamb n. erkek kuzu
male rabbit n. erkek tavşan
alpha male n. alfa erkeği
male singer n. erkek şarkıcı
male grooming n. erkek bakım
male cop n. erkek polis
homosexual male n. eşcinsel erkek
homosexual male n. eş cinsel erkek
male cousin n. erkek kuzen
male breasts n. erkek göğüsleri
male offenders n. erkek suçlular
male parent n. erkek ebeveyn
male parent n. baba
male name n. erkek adı
male name n. erkek ismi
male murderer n. erkek katil
male domination n. erkek egemenliği
male nurse n. erkek hemşire
male voice n. erkek sesi
adult male n. erkek
adult male body n. erkek vücudu
male duck n. suna
beta male n. (hayvanlarda) beta erkek
beta male n. hayvanlarda alfa/baskın erkeğin bir altındaki erkek
male aristocrat n. soylu erkek
male aristocrat n. aristokrasi sınıfına mensup erkek
male chauvinist n. kadınları erkeklerden aşağı gören erkek
male chest n. erkek göğsü
male offspring n. oğul
male offspring n. erkek çocuk
male offspring n. erkek evlat
male person n. erkek
male person n. eril birey
male sibling n. erkek kardeş
male-odor n. çok kötü koku
male-odor n. nahoş koku
differences between male and female brains n. dişi beyni ile erkek beyni arasındaki farklar
alpha male n. bir hayvan grubundaki baskın erkek
alpha male n. bir hayvan grubundaki lider erkek
alpha male n. hayvan sürüsünde sosyal olarak baskın erkek
omega male n. bir hayvan sürüsünde hiyerarşinin en altındaki erkek hayvan
omega male n. bir hayvan sürüsünde en düşük otoriteye sahip erkek hayvan
omega male n. bir hayvan sürüsünde en düşük pozisyona sahip erkek hayvan
male-dominant adj. erkek egemen
male-specific adj. erkeklere özgü
male-specific adj. erkeğe özgü
all-male adj. tamamı erkeklerden oluşan
male-dominated adj. ataerkil
male-spirited adj. erkek tabiatlı
male-spirited adj. dinç
male-spirited adj. güçlü
male-spirited adj. yürekli
male-led adj. erkek başrole sahip
Proverb
female of the species is more deadly than the male dişiler erkeklerden daha tehlikelidir
Colloquial
beta male n. beta erkek
beta male n. pasif/zayıf erkek
beta male n. kılıbık/sünepe/sümsük erkek/adam
mcp (male chauvinist pig) n. erkek şovenisti
mcp (male chauvinist pig) n. kadınları bir çok yönden aşağı gören erkek
mcp (male chauvinist pig) n. kadınlara üstünlük taslayan ve agresif davranan erkek
mcp (male chauvinist pig) n. maço erkek
mcp (male chauvinist pig) n. kadınlara saygı duymayan erkek
Idioms
beta male n. beta erkek
beta male n. atipik erkek davranışları sergilemekten çekinmeyen
beta male n. tipik baskın ve saldırgan alfa erkek özelliklerine zıt özellikler gösteren erkek/adam
mcp (male chauvinist pig) n. maço
mcp (male chauvinist pig) n. öküz herif
mcp (male chauvinist pig) n. maço öküz anlamındaki "male chauvinist pig" sözünün ilk harflerinden oluşan bir kısaltma
male chauvinist pig n. erkek şovanist domuz
male chauvinist pig n. erkek şovanist domuz
male gaze n. erkek bakış açısı
male gaze n. ataerkil bakış açısı
male gaze n. erkek gözü
male blindness n. erkeklerin kadınların mücadelelerini veya toplumda yüzleştikleri zorlukları göreme konusundaki yeteneksizliği
male blindness n. erkeklerin kadınların mücadelelerini veya toplumda yüzleştikleri zorlukları göreme konusundaki duyarsızlığı
male blindness n. erkeklerin kadınların mücadeleleri veya toplumda yüzleştikleri zorluklar karşısındaki körlüğü
male blindness n. erkeklerin dış görünüşe odaklanması
male blindness n. erkeklerin kadını insan olarak veya yalnız dış görünüş değil tüm özellikleriyle görmek konusundaki körlüğü
male blindness n. erkeklerin yanlış kadın algısı
male blindness n. erkeklerin kadına karşı duyarsızlığı
male privilege n. erkek üstünlüğü
male blindness n. bir kadına bakmaktan etrafını görmeyen erkek
male blindness n. bir kadına bakarken etrafındaki tehlikeleri fark etmeyen/etrafını görmeyen adam
alpha male n. liderlik vasıfları olan, seçkin, yetenekli erkek/adam
omega male n. güçsüz erkek
omega male n. güçsüz olduğunu hissettiği için yaşamında gelişme kaydedemeyen erkek
omega male n. pısırık erkek
omega male n. ezik/sünepe erkek
Speaking
male lions have a mane expr. erkek aslanların yelesi vardır
I am male expr. erkeğim
are you male? expr. sen erkek misin?
Chat Usage
are you male or female? expr. erkek misin bayan mısın?
Trade/Economic
no military obligation for male candidates expr. erkek adayların askerlikle ilişkileri olmamalıdır
Politics
male dominant n. erkek egemen
male monarch n. kral
male monarch n. erkek hükümdar
male governed adj. erkeklerin yönettiği
male chauvinism adj. erkeklerin kadınlardan üstün olduğuna inanma
Technical
male connection n. bağlantı parçası
male thread n. dış vida
male thread n. dıştan diş
male thread n. dış vida dişi
male and female contact n. erkek ve dişi kontak
male connector n. erkek bağlantı elemanı
male thread n. erkek vida
male fitting n. erkek rakor
male and female tapes n. erkek ve dişi şeritler
male pin n. erkek fiş
male hinge n. erkek menteşe
male connection n. erkek bağlantı parçası
male thread n. erkek vida dişi
stability of male contacts n. erkek temas stabilitesi
male bend n. erkek dirsek
male mold n. erkek kalıp
male taper n. erkek konik uç
male sealing ends n. erkek conta uçları
male mould n. erkek kalıp
male plug n. fiş
male taper adj. erkek konik
Telecom
male connector n. erkek uçlu bağlayıcı
Electric
male plug n. erkek priz
Mechanic
male screw n. erkek vida
male screw n. üzerindeki dişleri, karşılık gelen vida somununun veya dişi vidanın içindeki oluğa oturan vida
Textile
chest girth (male) n. göğüs çevresi (erkek)
Automotive
male connector n. erkek fiş
male mold n. erkek kalıp
male end n. erkek uç
terminal side of male terminal n. erkek terminalin uç tarafı
Marine
male core n. erkek maça
Medical
severe male factor infertility n. ağır erkek infertilitesi
male infertilty n. erkek infertilite
proliferation of male breast glandular tissue n. erkek memesindeki glandüler dokunun büyümesi
male fern n. erkek eğrelti otu
male pattern hair loss n. erkek tipi saç dökülmesi
male pattern hair loss n. erkek tipi kellik
male pattern baldness n. erkek tipi saç dökülmesi
male pattern baldness n. erkek tipi kellik
male genital neoplasms n. erkek genital tümörleri
male genital diseases n. erkek genital hastalıkları
male breast cancer n. erkek meme kanseri
male genitalia n. erkek genitalya
male contraceptive agents n. erkekler için kontraseptif ajanlar
59-year-old male patient n. elli dokuz yaşında erkek hasta
male external genitalia n. erkek dış genitalyası
male genital infections n. erkek genital enfeksiyonları
young male adults n. genç yaştaki erkekler
hormone receptor-positive male breast cancer n. hormon reseptörü pozitif erkek meme kanseri
idiopathic male infertility n. idiyopatik erkek infertilitesi
infertility-male genetic factors n. kısırlıkta eril genetik etkenler
infertility-male genetic factors n. kısırlık-erkek genetik faktörler
14 year-old male patient n. on dört yaşındaki erkek hasta
xx male n. xx erkek sendromu
male patient aged 50 n. 50 yaşında erkek hasta
male menopause n. erkek menopozu
male menopause n. erkeğin testosteron seviyelerinin düşüp cinsel arzusunun azaldığı dönem
male-pattern baldness n. erkek tipi saç dökülmesi
male-patterned baldness n. erkek tipi saç dökülmesi
male-patterned baldness n. erkek tipi kellik
male-patterned baldness n. kafanın ortasında meydana gelen saç dökülmesi
male and female cardiovascular patients n. kardiyovasküler hastalıklı erkek ve dişiler
phenotypically male adj. fenotipi erkek görünümlü
Anatomy
male internal reproductive organ n. erkek üreme organları
male reproductive gland n. erkek üreme organları
male reproductive system n. erkek üreme sistemi
Psychology
male orgasmic disorders n. erkekte orgazm ile ilgili bozukluklar
male violence n. erkek şiddeti
male erectile disorder n. erkekte dikleşme bozukluğu
male climacetric n. erkek klimasetriği
male orgasmic disorder n. erkekte orgazm bozukluğu
male erectile disorder n. erkekte ereksiyon bozukluğu
inhibited male orgasm n. ketlenmiş erkek orgazmı
Physiology
male menopause n. andropoz
male menopause n. yaşdönümü
male orgasm n. erkek orgazmı
male orgasm n. meninin atılmasının eşlik ettiği orgazm
Pathology
male phenotype n. erkek fenotip
female infertility associated with male factors n. erkek kaynaklı nedenler ile birlikte kadın infertilitesi
male pseudohermaphroditism n. erkek psödohermafroditizmi
vascular disrd of male genital organs n. erkek genital organlarının vasküler bozuklukları
male infertility n. erkek infertilitesi
male genital organs n. erkek genital organları
male genital organ n. erkek genital organı
male hypogonadism n. erkek hipogonadizmi
male hypogonadism n. testislerin olmaması veya gelişememesi sebebiyle önük olma durumu
irritable male syndrome n. dengesiz erkek sendromu
Biology
cis-male n. doğuştan erkek (cinsiyet)
male sex hormone n. erkek seks hormonu
male genital organs n. erkek üreme organları
male gamete n. erkek eşey hücresi
ergatomorphic male n. ergatomorfik erkek
cytoplasmic male sterility n. sitoplazmik erkek sterilliği
dwarf male n. oedogoniaceae familyasına mensup küçük yeşil alg
dwarf male n. cüce-erkek
Marine Biology
parasitic male n. asalak erkek
outlier male n. bağlak erkek
primary male n. birincil erkek
complemental male n. cüce-erkek
male-with-harem family n. haremi olan erkek
secondary male n. ikincil erkek
parasitic male n. parazit erkek
sneaky male n. sinsi erkek
terminal male n. uç erkek
sneaky male n. yumurtlama yerine aniden hızla yaklaşarak yumurtaları döllemeye çalışan küçük, baskın olmayan erkek balık
Zoology
male silky anteater n. güney amerika'da bulunan uzun ve ipeksi sarı renkli kürklü olan sincap boyutunda dişsiz bir karıncayiyen
male bee n. erkek arı
male organ n. erkeklik organı
male roe deer n. erkek karaca
male horse n. erkek at
male horse n. aygır
Botanic
male sterile line n. erkek kısır hat
male fertile line n. erkek fertil hat
male cannabis sativa n. erkek hint keneviri
male flower n. erkek çiçek
male fern (dryopteris filix-mas) n. erkek eğrelti otu
male berry (lyonia ligustrina) n. çan biçiminde küçük beyaz tüylü çiçekleri olan, yaprak döken çok dallı bir çalı
male fern n. kuzey amerika ve avrupa'da görülen, rizomlarındaki ve saplarındaki yağ reçinesi tenyalara karşı etkili olan bir eğrelti otu
male orchis (orchis mascula) n. er salebi
male orchis (orchis mascula) n. türk salebi
male orchis (orchis mascula) n. avrasya'da yetişen, morumsu-kırmızı çiçekleri olan salepgil familyasına mensup bir orkide
male orchis n. er salebi
male orchis n. türk salebi
male orchis n. avrasya'da yetişen, salepgiller familyasına ait mor veya pembe çiçekli bir orkide
mountain male fern (dryopteris oreades) n. dryopteris cinsine mensup bir eğreltiotu
male fern (dryopteris filix-mas) n. avrupa ve kuzey amerika'ya özgü bir eğrelti otu
male-sterile adj. erkısır
male-sterile adj. erkek kısır
Social Sciences
male dominance n. eril tahakküm
male-headed family n. erkeğin sorumlu olduğu aile
think manager-think male n. yöneticilik gibi pozisyonların erkeklerle bağdaştırılması sonucu ortaya çıkan yanlılığa dikkat çekmek için kullanılan bir tabir
male privilege n. erkek ayrıcalığı
dead white european male n. tarihsel olarak baskın bir cinsiyet veya etnik gruptan olduğu için önemi ve yetenekleri abartılmış olabilecek bir erkek
dead white male n. tarihsel olarak baskın cinsiyete ve etnik gruba mensup olduğu için değeri ve yetenekleri abartılan erkek
sigma male n. sigma erkeği
sigma male n. yalnız takılmayı seçen çekici erkek
male-dominated adj. erkek egemen
wm (white male) abrev. beyaz erkek
Education
male high school n. erkek lisesi
all-male high school n. erkek lisesi
Literature
male rhyme n. sadece sondaki hecelerin uyuştuğu kafiye biçimi
Religious
jm (jewish male) abrev. yahudi erkek
Sport
elite male wrestler n. elit erkek güreşçi
male international professional tennis council (miptc) n. uluslararası erkek profesyonel tenis konseyi
Music
male quartet n. dört erkek oyuncudan oluşan topluluk
Theatre
male impersonator n. (erkek) zenne
Slang
main male character n. esas oğlan
she-male n. biyolojik cinsiyeti erkek olup hormon tedavisi ile kadın özellikleri geliştirmiş trans birey
dwem (dead white european male) abrev. tarihsel olarak baskın cinsiyete ve etnik gruba mensup olduğu için değeri ve yetenekleri abartılan erkek
dwm (dead white male) abrev. baskın cinsiyete ve etnik gruba mensup olduğu için tarihsel değeri ve yetenekleri abartılan erkek
Modern Slang
alpha male complex n. büyüklük kompleksi
alpha male complex n. üstünlük duygusu
alpha male complex n. büyüklük sabuklaması
alpha male complex n. üstünlük kompleksi
alpha male complex n. üstünlük kurma takıntısı
alpha male syndrome n. büyüklük kompleksi
alpha male syndrome n. üstünlük kompleksi
alpha male syndrome n. üstünlük kurma takıntısı
alpha male syndrome n. patronluk taslama
alpha male syndrome n. amirane davranma
amab (assigned male at birth) adj. erkek olarak doğmuş