mezar - Turkish English Dictionary
History

mezar



Meanings of "mezar" in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
Common Usage
mezar tomb n.
mezar grave n.
General
mezar grave n.
mezar sepulchre n.
mezar burial place n.
mezar burying n.
mezar sepulcher n.
mezar vault n.
mezar bed n.
mezar rest n.
mezar gravestone n.
mezar sepulture n.
mezar burial chamber n.
mezar cell n.
mezar trough [dialect] n.
mezar resting place n.
mezar home n.
mezar burial n.
mezar long home n.
mezar dormitory [obsolete] n.
mezar golgotha n.
mezar croft n.
mezar pit [dialect] n.
Colloquial
mezar one's long home n.
mezar deep six n.
mezar deep six n.
Idioms
mezar long home n.
Archaic
mezar bier n.
mezar hearse n.
Slang
mezar sam and dave [uu] n.

Meanings of "mezar" with other terms in English Turkish Dictionary : 162 result(s)

Turkish English
General
tepe biçiminde mezar cairn n.
mezar taşı headstone n.
genellikle yeraltında bulunan mezar odası burial vault n.
mezar kazıcı gravedigger n.
kemerli mezar odası (yeraltında) vault n.
anıt mezar mausolea n.
mezar taşı stone n.
mezar taşları sepulchral monuments n.
mezar taşı tombstone n.
mezar yazıtı epitaph n.
mezar hırsızı grave robber n.
mezar taşı grave stone n.
taş yığını halinde mezar cairn n.
islami mezar taşları islamic sepulchral monuments n.
anıt mezar mausoleum n.
mezar kitabesi epitaph n.
mezar taşı gravestone n.
anıt mezar cenotaph n.
toplu mezar mass grave n.
mezar kazıcısı grave digger n.
mezar bekçisi graveyard watchman n.
mezar bekçisi cemetery guard n.
simgesel mezar cenotaph n.
mezar taşı yazısı epitaph n.
mezar kenarı graveside n.
mezar başı graveside n.
mezar çevresi graveside n.
mezar odası burial chamber n.
mezar odası sepulcher n.
mezar odası sepulture n.
sanduka mezar cist n.
mezar soyguncusu body snatcher n.
mezar hırsızı graverobber n.
mezar soyguncusu ghoul n.
mezar hırsızı body snatcher n.
mezar soyguncusu graverobber n.
mezar hırsızı ghoul n.
tarihi mezar taşı ancient headstone n.
mezar-ı şerif mazar-i sharif n.
mezar-ı şerif mazar-e sharif n.
taş ya da kayadan yapılma mezar sepulcher n.
sonradan gömülmek için alınan boş mezar cemetery plot n.
mezar ziyareti cemetery visit n.
mezar yağmacısı tomb raider n.
taş yığını halinde mezar carn n.
tepe biçiminde mezar carn n.
anıt mezar cenotaphy [obsolete] n.
temsili mezar cenotaphy [obsolete] n.
yassı mezar taşı through stone [scottish] n.
mezar gibi karanlık yer tomb n.
anıt mezar empty tomb n.
mezar taşı grave marker n.
iki büyük dik taş ve bir kapak taşından oluşan tarih öncesi bir mezar bowing stone n.
(ispanyolca) mezar hırsızı huaquero n.
(ispanyolca) mezar yağmacısı huaquero n.
mezar kayıt hizmeti graves registration program n.
toplu mezar yeri ossuary n.
mezar soyguncusu grave robber n.
mezar hırsızı snatcher n.
mezar soyguncusu snatcher n.
mezar bekçisi gravekeeper n.
mezar kazmak dig a grave v.
mezar yapmak dig a grave v.
mezar yerlerini satın almak buy one’s cemetery plots v.
(mezar taşı vb.) yeniden yazılamak reletter v.
(biri/bir şey için) mezar olmak entomb v.
mezar yazıtı ile anmak epitaph v.
mezar gibi sepulchral adj.
mezar gibi tomblike adj.
mezar gibi charnel adj.
mezar gibi tombal adj.
mezar gibi tombic adj.
mezar ile ilgili tombal adj.
mezar işlevi gören tombal adj.
mezar gibi tumulary adj.
mezar yazıtı ile ilgili epitaphic adj.
mezar gerektirmeyen graveless adj.
mezar çevresinde olan graveside adj.
mezar gibi sepulchrally adv.
Idioms
birine mezar olan suyun dibi watery grave n.
mezar gibi sessiz as quiet as the grave expr.
mezar gibi sessiz as silent as the grave expr.
mezar gibi sessiz as quiet as the tomb expr.
mezar gibi sessiz as silent as the tomb expr.
mezar gibi sessiz as still as the grave expr.
Speaking
burası mezar gibi it's like a tomb in here expr.
Law
mezar hırsızlığı grave robbing n.
mezar hırsızlığı grave robbery n.
mezar soygunculuğu tomb raiding n.
mezar soygunculuğu grave robbing n.
mezar hırsızlığı tomb raiding n.
mezar soygunculuğu grave robbery n.
Architecture
anıt mezar mausoleum n.
kilise içindeki mezar sacellum n.
mezar odası crypt n.
ölülerin küllerinin bulunduğu urneleri koymak için gözleri bulunan mezar yapısı columbarium n.
ölülerin küllerinin bulunduğu urneleri koymak için gözleri bulunan mezar yapısı columbary n.
Psychology
mezar taşlarından korkma placophobia n.
Social Sciences
mezar odası veya gömüt yapısında sepulchrous adj.
mezara veya mezar odasına ait sepultural adj.
mezar veya mezar odası ile ilişkili sepultural adj.
Literature
mezar taşına yazılan yazı hic jacet n.
History
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı mastaba n.
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı mastabah n.
halikarnas'ta pers satrapı mausolus'un anısına inşa edilen beyaz mermerden bir anıt mezar mausoleum at halicarnasus n.
19. yüzyılda yeni ölen birinin mezarı üzerine mezar hırsızlarını caydırmak için konulan ağır demir ızgara mortsafe n.
Archaeology
çömlek mezar jar burial n.
arı kovanına benzeyen, kuru duvardan inşa edilen antik mezar tholos n.
arı kovanına benzeyen, kuru duvardan inşa edilen antik mezar tholus n.
mezar odası tomb chamber n.
üç küçük odadan oluşan mezar tritaph n.
üç sandukadan oluşan mezar tritaph n.
anıt mezar monumental tomb n.
anıt mezar memorial tomb n.
arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim necropolis n.
ev tipi mezar houselike tomb n.
kuyu mezar shaft tomb n.
mezar sahibi tomb owner n.
mezar şapeli paracclesion n.
mezar şapeli funerary chapel n.
mezar steli funerary stele n.
şaft mezar shaft tomb n.
sanduka mezar kist n.
sanduka mezar kistvaen n.
megalitik mezar megalithic tomb n.
megalit mezar megalithic tomb n.
m.ö. 4. bin yıla tarihlendiği düşünülüp yer altında veya höyükle örtülü olabilen devasa taşlardan inşa edilmiş mezar odaları megalithic tomb n.
britanya adaları'nda bulunan, neolitik döneme veya tunç çağına ait olup dikili taşları, ahşap direkleri, höyükleri veya mezar çukurlarını içeren bir yapı henge n.
(eski yeraltı mezarları ve bazı mezar türlerinde) vücudun veya urnenin konulduğu kayaya oyulmuş küçük girinti loculus n.
mezar objeleri grave goods n.
mezar eşyaları grave goods n.
höyük mezar grave mound n.
bir tür mezar hücresi loculus n.
hristiyanlık öncesinde görülen taş tabut veya mezar odası cistvaen n.
britanya adaları'nda bulunan neolitik bir mezar court tomb n.
sanduka mezar cyst n.
mezar odası sepulchre n.
taş mezar sepulchre n.
kaya mezar sepulchre n.
Religious
sunağa benzeyen mezar altar tomb n.
kudüs'te içinde hz.isa'nın mezarının bulunduğuna inanılan kutsal mezar kilisesi church of the holy sepulchre n.
erken hristiyanlık döneminde mezar olarak kullanılan bina veya odaya verilen ad martyrium n.
isa'nın bedeninin gömülme ve dirilme arasında yattığı mezar holy sepulcher n.
kutsal mezar holy sepulcher n.
isa'nın bedeninin gömülme ve dirilme arasında yattığı mezar holy sepulchre n.
kutsal mezar holy sepulchre n.
Geography
mezar-ı şerif mazar-i-sharif n.
Military
askeri mezar kayıt hizmeti military grave registration service n.
gömme ve mezar kaydı burial and grave registration n.
müşterek mezar common grave n.
mezar kayıt hizmeti graves registration service n.
Painting
hz. isa'nın dirilişi akabinde mezar başında mecdelli meryem ile karşılaşmasını anlatan bir tablo noli me tangere n.
hz. isa'nın dirilişi akabinde mezar başında mecdelli meryem ile karşılaşmasını anlatan bir tablo noli-me-tangere n.
Abbreviation
mezar yazıtı epit. (epitaph) n.
Latin
(mezar taşlarında) hic jacet sepultus hjs (hic jacet sepultus) abrev.
Archaic
mezar yazıtı epitaphic n.
mezar tepeciği low n.
mezar olmak intomb v.
'e mezar görevi görmek intomb v.
Star Wars
kazılmış mezar excavated tomb n.
mezar dikeni grave thorn n.
mezar (belsavis) the tomb n.