naturally - Turkish English Dictionary
History

naturally

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "naturally" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

English Turkish
Common Usage
naturally adv. doğal olarak
naturally adv. elbette
General
naturally adv. doğuştan
naturally adv. tabii
naturally adv. elbette
naturally adv. şüphesiz
naturally adv. kuşkusuz
naturally adv. doğal bir biçimde
naturally adv. haliyle
naturally adv. doğal şekilde
naturally adv. doğallıkla
naturally adv. bittabi
naturally adv. kendiliğinden
naturally adv. yöreye özgü bir şekilde
naturally adv. kolayca
naturally adv. tabii olarak

Meanings of "naturally" with other terms in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

English Turkish
General
naturally occurring events n. doğal olarak oluşan olaylar
take something naturally v. doğal karşılamak
naturally seasoned adj. doğal kurutulmuş
Idioms
do what comes naturally v. seks yapmak
do what comes naturally v. cinsel ilişkiye girmek
do what comes naturally v. sevişmek
come naturally to someone v. kolay/doğal gelmek
come easily, naturally to somebody v. biri için çok kolay/basit olmak
come easily, naturally to somebody v. biri için çaba gerektiren bir iş olmamak
come easily, naturally to somebody v. biri için doğal bir şey olmak
come easily, naturally to somebody v. biri için tereyağından kıl çeker gibi olmak
come easily, naturally to somebody v. birine kolay gelmek
come naturally v. kolay/doğal gelmek
come naturally (to somebody/something) v. (birine/bir şeye) kolay gelmek
come naturally (to somebody/something) v. (birine/bir şeye) doğal gelmek
come naturally (to somebody/something) v. (biri/bir şey) için çok kolay olmak
Speaking
I am naturally curious expr. ben doğuştan meraklıyım
it used to come so naturally expr. eskiden kendiliğinden olurdu
Technical
naturally aspirated engine n. atmosferik motor
naturally bonded moulding sand n. doğal bağlı kalıp kumu
Automotive
naturally aspirated engine n. doğal emişli motor
Food Engineering
naturally dried n. tabii olarak kurutulmuş
Biology
naturally-bred adj. doğal biçimde çiftleştirilmiş
naturally-bred adj. doğal yetiştirilmiş
Forestry
naturally regenerated forests n. doğal gençleşmiş ormanlar
Environment
naturally occurring radioactive material n. tabiattaki radyoaktif malzeme
Geology
naturally occurring crystalline solids n. doğal yolla oluşan kristal yapılı katılar
naturally occurring adj. doğal oluşumlu
Slang
do what comes naturally v. malum şeyi yapmak
do what comes naturally v. işi pişirmek
do what comes naturally v. mercimeği fırına vermek
do what comes naturally v. seks yapmak
do what comes naturally v. sevişmek