nazik - Turkish English Dictionary
History

nazik



Meanings of "nazik" in English Turkish Dictionary : 115 result(s)

Turkish English
Common Usage
nazik courteous adj.
nazik polite adj.
nazik gentle adj.
nazik kind adj.
General
nazik gentler n.
nazik masterliness n.
nazik thought n.
nazik officious [obsolete] n.
nazik ticklish adj.
nazik urbane adj.
nazik debonaire adj.
nazik debonnaire adj.
nazik eggshell adj.
nazik distingue adj.
nazik fair adj.
nazik suave adj.
nazik civilized adj.
nazik courtly adj.
nazik parliamentary adj.
nazik kind adj.
nazik civil adj.
nazik critical adj.
nazik silken adj.
nazik nice adj.
nazik considerate adj.
nazik chivalrous adj.
nazik genteel adj.
nazik precarious adj.
nazik debonair adj.
nazik gallant adj.
nazik exquisite adj.
nazik graceful adj.
nazik brittle adj.
nazik mannerly adj.
nazik ladylike adj.
nazik sociable adj.
nazik attentive adj.
nazik decent adj.
nazik genial adj.
nazik touchy adj.
nazik obliging adj.
nazik lily adj.
nazik chivalric adj.
nazik sweet adj.
nazik tender adj.
nazik thoughtful adj.
nazik soft adj.
nazik polished adj.
nazik dainty adj.
nazik agreeable adj.
nazik tactful adj.
nazik lenient adj.
nazik queasy adj.
nazik fragile adj.
nazik quiet adj.
nazik mild adj.
nazik affable adj.
nazik elegant adj.
nazik douce adj.
nazik complaisant adj.
nazik gracious adj.
nazik friendly adj.
nazik delicate adj.
nazik gentil adj.
nazik bland adj.
nazik diplomatic adj.
nazik easy-going adj.
nazik kid-glove adj.
nazik civil-spoken adj.
nazik sweet-natured adj.
nazik well-disposed adj.
nazik tricky adj.
nazik civilised adj.
nazik unrude adj.
nazik advertent adj.
nazik adviceful adj.
nazik ladied [obsolete] adj.
nazik nesh [dialect] adj.
nazik tentful [scottish] adj.
nazik tentif [obsolete] adj.
nazik touch-and-go adj.
nazik treatable [obsolete] adj.
nazik jaunty adj.
nazik benevolous adj.
nazik maidenlike adj.
nazik migniard [obsolete] adj.
nazik bonair adj.
nazik hende adj.
nazik hendy [obsolete] adj.
nazik high-toned adj.
nazik homely adj.
nazik hooly adj.
nazik human adj.
nazik moy adj.
nazik gentle-hearted adj.
nazik genty [scotland] adj.
nazik complacent [obsolete] adj.
nazik courtlike adj.
nazik familiar [obsolete] adj.
nazik considerative [obsolete] adj.
nazik fellowly adj.
nazik daynt adj.
nazik sib (to) [dialect] adj.
nazik slow adj.
nazik sotto voce adj.
nazik tickly adv.
nazik graz (graceful) abrev.
Colloquial
nazik soft-boiled adj.
Technical
nazik gentle adj.
Religious
nazik christianlike adj.
nazik christianly adj.
Meteorology
nazik gentle adj.
Archaic
nazik janty adj.
nazik minikin adj.
nazik boon adj.

Meanings of "nazik" with other terms in English Turkish Dictionary : 153 result(s)

Turkish English
Common Usage
yumuşak ve nazik gentle adj.
nazik bir şekilde gently adv.
General
daha nazik gentler n.
nazik durum jeopardy n.
çok nazik ve ince bir dille yazan euphuist n.
nazik konu critical issue n.
nazik nokta critical point n.
nazik davet kind invitation n.
nazik mesele delicate subject n.
nazik konu delicate matter n.
nazik kişi polite person n.
nazik sözler courteous words n.
nazik sözler fair words n.
nazik sözler gentle words n.
nazik talep kind request n.
nazik istek kind request n.
nazik bayan polite lady n.
nazik durum an awkward situation n.
nazik hatırlatma gentle reminder n.
bir insanın nazik, dürüst, cömert, yardımsever olan yanı the good n.
nazik olmama ungentility n.
nazik karşılama bel-accoyle n.
nazik selamlama bel-accoyle n.
özellikle italyanca konuşulan bölgelerde kadınlara hitap etmek için kullanılan nazik bir kelime madonna [obsolete] n.
nazik ve saygılı olma humbleness n.
herkese ve her şeye karşı nazik ve cömert olma omnibenevolence n.
nazik uyarı commonition n.
nazik ikaz commonition n.
nazik hareket civilities n.
nazik yürüyüş dogtrick n.
saf ve nazik insan dove n.
nazik jest beau geste n.
nazik bir durumda olmak hang in the balance v.
nazik davranmamak get discourteous on v.
kibar/nazik bir şekilde uyarmak warn someone gently v.
birine nazik davranmak accourt [obsolete] v.
(kadınlara) kibar ve nazik davranmak cavalier v.
nazik olmak adına abartılı derecede ısrar etmek strain courtesy v.
yumuşak ve nazik hale getirmek unsteel v.
birine karşı nazik olmak be kind to somebody v.
hassas ve nazik hale getirmek melt v.
nazik olmak oblige v.
nazik davranmak salute v.
(hafif bir malzemeyi) birkaç nazik karıştırma hareketiyle daha ağır bir karışıma yedirmek fold v.
nazik (mesele) ticklish adj.
nazik konuşan fair spoken adj.
nazik olmayan unchristian adj.
nazik (durum) delicate adj.
fazla nazik kid glove adj.
en nazik gentlest adj.
fazla nazik precious adj.
nazik olmayan indelicate adj.
nazik olmayan ungracious adj.
nazik ve çok anlayışlı tactful adj.
aşırı nazik oily adj.
nazik olmayan noncivilised adj.
nazik olmayan noncivilized adj.
-e karşı nazik kind to adj.
fazla nazik kid-glove adj.
fazlasıyla nazik ceremonious adj.
aşırı nazik ultracivilized adj.
nazik olmayan ungenial adj.
nazik olmayan ungenteel adj.
nazik olmayan untender adj.
nazik, şık ve çekici chesterfieldian adj.
yumuşak ve nazik meek adj.
nazik ve kibar mild-mannered adj.
aşırı nazik miminy-piminy adj.
aşırı nazik mincing adj.
aşırı nazik genteel adj.
aşırı nazik overcivilized adj.
aşırı nazik overcivilised adj.
aşırı nazik overexquisite adj.
hak edilenin ötesinde nazik overkind adj.
herkese ve her şeye karşı nazik ve cömert olan omnibenevolent adj.
nazik ve cömert goodhearted adj.
nazik olmayan insensible adj.
(kalp) nazik ve hassas fleshly adj.
tatlı ve nazik silver [obsolete] adj.
nazik (ses) small adj.
fazla nazik superpolite adj.
nazik ve uzlaşmacı diplomatic adj.
nazik bir şekilde gallantly adv.
yumuşak ve nazik bir şekilde gently adv.
nazik bir şekilde sociably adv.
nazik ve anlayışlı bir şekilde tactfully adv.
nazik bir şekilde courteously adv.
nazik bir şekilde thoughtfully adv.
hiç de nazik olmayan bir şekilde ungallantly adv.
nazik bir şekilde obligingly adv.
nazik bir şekilde treatably [obsolete] adv.
nazik olmadan ungenteelly adv.
nazik olmadan untenderly adv.
nazik bir şekilde fairly [obsolete] adv.
nazik ve saygılı bir şekilde humbly adv.
nazik bir şekilde civily adv.
nazik bir şekilde fine adv.
Phrasals
(birine/bir şeye) çok yumuşak/nazik davranmak handle (someone or something) with gloves v.
Phrases
nazik hatırlatma kindly reminder expr.
Proverb
(monday's child adlı ninniden hareketle) salı günü doğan çocuk nazik, zarif, ince ve sevimli olur tuesday's child is full of grace
Colloquial
nazik/kibar/sevecen kimse carebear n.
nazik kimse pussycat [uk] n.
birine nazik davranmak go easy on someone v.
çok nazik superdainty adj.
nazik davran take it easy expr.
hiç nazik değil none too gentle expr.
Idioms
birbirine karşı çok nazik olan iki kişi alphonse and gaston n.
kırılgan, nazik şey veya durum candle in the wind n.
(birine) yardımcı olacak/nazik bir şekilde davranmak do all right by (one) v.
birine karşı iyi/nazik olmak be well disposed to someone v.
birisine nazik davranmak take it easy on someone v.
birine karşı nazik olmak do right by someone v.
birine karşı iyi/nazik olmak be well disposed toward someone v.
birine karşı çok nazik ve hassas davranmak handle someone with kid gloves v.
çok nazik ve cömert olmak (mecazi) be all heart v.
çok nazik/kibar olmak be as gentle as a lamb v.
nazik davranmak do someone handsome v.
kibar/nazik olmak have one's heart in the right place v.
nazik davranmak do someone proud v.
yumuşak ve nazik bir şekilde yönetmek rule with a velvet glove v.
(birine) nazik bir hatırlatmada bulunmak give (someone) a nudge v.
nazik davranmak handle with gloves v.
(birine) nazik davranmak go soft on (someone) v.
çok nazik olmak be a peach v.
çok temkinli/nazik olmak be treading on eggshells v.
çok temkinli/nazik olmak be walking on eggshells v.
(birine) nazik davranmak do (one or oneself) proud v.
birisine nazik/yumuşak davranmak go easy on somebody v.
(birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak handle (someone or something) with kid gloves v.
birine karşı çok nazik ve hassas davranmak treat someone with kid gloves v.
kibar/nazik olmak have heart in the right place v.
-e nazik davranmak take it easy on v.
(birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak treat (someone or something) with kid gloves v.
-e karşı iyi/nazik well disposed to adj.
(birine/bir şeye) karşı iyi/nazik well disposed to (someone or something) adj.
(birine/bir şeye) karşı iyi/nazik well disposed toward (someone or something) adj.
nazik ve cömert kimse all heart expr.
aşırı nazik smooth as silk expr.
aşırı nazik as smooth as a silk expr.
nazik durumda on thin ice expr.
herkese kibar/nazik davranan a kind word for everybody expr.
Speaking
en kibar/nazik ifadeyle to put it kindly expr.
Law
nazik ve iyi niyetli kiracılara verilen hayat boyu düşük kira ödeme imtiyazı rental [obsolete] [scotland] n.
Zoology
nazik dev gentle giant n.
Linguistics
diplomatlarla özdeşleştirilen nazik ve yatıştırıcı dil diplospeak n.
Religious
hindistan'da nazik veya saygılı bir selamlama veya veda için kullanılan el hareketi namas kar n.
hindistan'da nazik veya saygılı bir selamlama veya veda için kullanılan el hareketi namaskar n.
nazik bir şekilde christly adj.
nazik bir şekilde christianly adv.
Philosophy
nefes kontrolü, esneme ve sessiz meditasyona yoğunlaşan nazik bir yoga çeşidi sivananda yoga n.
Music
nazik (çalma şekli) soave adj.
Archaic
nazik davranış migniardise n.
yumuşak ve nazik mansuete adj.