History

olgunlaşmamış

Meanings of "olgunlaşmamış" in English Turkish Dictionary : 28 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	olgunlaşmamış	immature adj.
General
2	General	olgunlaşmamış	undergrowth n.
3	General	olgunlaşmamış	underage adj.
4	General	olgunlaşmamış	rudimentary adj.
5	General	olgunlaşmamış	sucking adj.
6	General	olgunlaşmamış	raw adj.
7	General	olgunlaşmamış	juvenile adj.
8	General	olgunlaşmamış	nascent adj.
9	General	olgunlaşmamış	unripe adj.
10	General	olgunlaşmamış	immature adj.
11	General	olgunlaşmamış	nonmature adj.
12	General	olgunlaşmamış	tender adj.
13	General	olgunlaşmamış	yeasty adj.
14	General	olgunlaşmamış	unripened adj.
15	General	olgunlaşmamış	unmellowed adj.
16	General	olgunlaşmamış	immatured adj.
17	General	olgunlaşmamış	impuberal adj.
18	General	olgunlaşmamış	inconcoct [obsolete] adj.
19	General	olgunlaşmamış	inconcocted [obsolete] adj.
20	General	olgunlaşmamış	initiatory adj.
21	General	olgunlaşmamış	prekindergarten adj.
Technical
22	Technical	olgunlaşmamış	immature adj.
Gastronomy
23	Gastronomy	olgunlaşmamış	unmatured adj.
24	Gastronomy	olgunlaşmamış	unseasoned adj.
Biology
25	Biology	olgunlaşmamış	embryonal adj.
Zoology
26	Zoology	olgunlaşmamış	nepionic adj.
Breeding
27	Breeding	olgunlaşmamış	vealy adj.
Forestry
28	Forestry	olgunlaşmamış	underwood adj.

Meanings of "olgunlaşmamış" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	yeşil biber (olgunlaşmamış biber)	green pepper n.
2	General	ruhen olgunlaşmamış yetişkin erkek	man child n.
3	General	olgunlaşmamış olma	nonage n.
4	General	ruhen olgunlaşmamış yetişkin erkek	man-child n.
5	General	olgunlaşmamış kimse	halfling n.
6	General	kemikleri henüz tam olgunlaşmamış genç ve narin kimse	gristle [obsolete] n.
7	General	olgunlaşmamış bezelye tohumu	peas n.
8	General	henüz olgunlaşmamış	green adj.
9	General	olgunlaşmamış (meyve)	underripe adj.
10	General	sosyal olarak olgunlaşmamış	socially immature adj.
11	General	tam olgunlaşmamış	half-grown adj.
12	General	(at) belirli bir işlev için tamamen olgunlaşmamış	green adj.
13	General	olgunlaşmamış ve sapında kan olan (kuş tüyü)	sappy adj.
14	General	olgunlaşmamış dokulu	softwood adj.
15	General	olgunlaşmamış bir şekilde	immaturely adv.
16	General	olgunlaşmamış anlamı veren ön ek	neo- pref.
17	General	olgunlaşmamış anlamı veren ön ek	ne- pref.
Colloquial
18	Colloquial	olgunlaşmamış şey	quab n.
Idioms
19	Idioms	henüz tam olgunlaşmamış/pişmemiş	in (the) bud adv.
20	Idioms	olgunlaşmamış aşamada	in the shell expr.
Law
21	Law	kiracılığın son yıllarında ekilip kira süresi dolana kadar olgunlaşmamış (ekin)	away-going adj.
Medical
22	Medical	olgunlaşmamış dişi gamet	oocyte n.
23	Medical	olgunlaşmamış yumurta	oocyte n.
24	Medical	kan parazitinin konak canlının damarlarına girdikten sonraki olgunlaşmamış formu	schistosomulum n.
Pathology
25	Pathology	olgunlaşmamış ve farklılaşmamış hücrelerden oluşan tümör	blastocytoma n.
26	Pathology	olgunlaşmamış ve farklılaşmamış hücrelerden oluşan tümör	blastoma n.
Gastronomy
27	Gastronomy	olgunlaşmamış soya fasulyesi	edamame n.
Chemistry
28	Chemistry	sarısalkım bitkisinin olgunlaşmamış tohumlarından elde edilen zehirli bir alkaloid	laburnine n.
Biology
29	Biology	olgunlaşmamış dişi üreme hücresi	oogonium n.
30	Biology	yumurtaya dönüşen olgunlaşmamış dişi gamet	ootid n.
31	Biology	olgunlaşmamış ve yumuşak kalmaya devam eden bir dokudan oluşan	greenwood adj.
Biochemistry
32	Biochemistry	olgunlaşmamış lökosit	leucoblast n.
33	Biochemistry	olgunlaşmamış akyuvar	leucoblast n.
34	Biochemistry	olgunlaşmamış lökosit	leukoblast n.
35	Biochemistry	olgunlaşmamış akyuvar	leukoblast n.
Marine Biology
36	Marine Biology	aseksüel üreyebilen olgunlaşmamış medüz	ephyra n.
Zoology
37	Zoology	olgunlaşmamış hayvan	juvenile n.
38	Zoology	olgunlaşmamış snapper balığı	squire [australia] n.
Botanic
39	Botanic	olgunlaşmamış meşe ağacı	oakling n.
40	Botanic	başı ve sapı geniş olan, olgunlaşmamış haldeyken yenebilen bir mantar	giant sawgill (neolentinus ponderosus) n.
41	Botanic	olgunlaşmamış ve olgunlaşmış biçimleri farklılık göstermeyen (bitki veya bitki parçası)	homoblastic adj.
Agriculture
42	Agriculture	olgunlaşmamış soya fasulyesi	edamame beans n.
43	Agriculture	olgunlaşmamış hali yiyecek olarak kullanılan mahsul	green crop n.
44	Agriculture	olgunlaşmamış tanelerin düşmesine sebep olan bir üzüm hastalığı	shelling n.
45	Agriculture	tamamen olgunlaşmamış	market-ripe adj.
Tobacco
46	Tobacco	tam olgunlaşmamış	unripe adj.
Religious
47	Religious	ahlaken olgunlaşmamış	natural adj.
Geology
48	Geology	olgunlaşmamış-erken olgun seviye	immature to early-mature stage n.
Archaic
49	Archaic	olgunlaşmamış viski	bald face n.
Ornithology
50	Ornithology	olgunlaşmamış kuş	juvenal n.
51	Ornithology	olgunlaşmamış kuşlar ile ilgili	juvenal adj.
52	Ornithology	olgunlaşmamış kuşlara ait	juvenal adj.
Entomology
53	Entomology	pupa veya olgunlaşmamış böcek üreten	nymphiparous adj.
54	Entomology	olgunlaşmamış aşamalar ile erişkinik arasında pupa aşamasının gerçekleştiği (böcek metamorfozu)	complete adj.