orantılı - Turkish English Dictionary
History

orantılı



Meanings of "orantılı" in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
Common Usage
orantılı proportional adj.
General
orantılı mean adj.
orantılı proportionate adj.
orantılı commensurate adj.
orantılı well proportioned adj.
orantılı comparative adj.
orantılı proportionated adj.
orantılı proportional adj.
orantılı in proportion adj.
orantılı commeasurable adj.
orantılı attemperate adj.
orantılı metely [obsolete] adj.
Trade/Economic
orantılı proportional adj.
Technical
orantılı proportionate adj.
orantılı scaled adj.
Computer
orantılı proportional to adj.
Automotive
orantılı proportional adj.

Meanings of "orantılı" with other terms in English Turkish Dictionary : 129 result(s)

Turkish English
Common Usage
ile doğru orantılı olarak in direct proportion to prep.
General
orantılı aralık proportional spacing n.
orantılı miktar proportional n.
orantılı güç balanced force n.
orantılı güç proportional force n.
orantılı eşit fedakarlık proportional equal sacrifice n.
karesi ile ters orantılı inversely proportional to the square of n.
orantılı pay measure n.
orantılı miktarda ve düzenli eklenti increment n.
orantılı şekilde harmanlama contemperature n.
orantılı bileşen part n.
orantılı güzellik symmetry n.
orantılı olmak scale v.
orantılı hale getirmek proportion v.
doğru orantılı olmak be directly proportionate to v.
orantılı olarak azaltmak grade down v.
orantılı olmak proportion v.
ile orantılı olmayan disproportionate to adj.
orta orantılı mean proportional adj.
doğru orantılı directly proportional adj.
uzun ve orantılı tretis [obsolete] adj.
vücudu orantılı clean-limbed adj.
vücudu orantılı clean-timbered [obsolete] adj.
(özellikle hayvanlar için) vücudu orantılı clever adj.
neredeyse orantılı subrational adj.
orantılı olarak comparatively adv.
orantılı olarak proportionally adv.
orantılı olarak commensurately adv.
Trade/Economic
büyüklükle orantılı olasılık örneklemesi probability proportional to size sampling n.
orantılı vergileme proportional taxation n.
orantılı vergi proportional tax n.
orantılı temsil sistemi proportional representation system n.
orantılı temsil sistemi system of proportional representation n.
orantılı olma kuralı pro rata rule n.
orantılı konsolidasyon proportional consolidation n.
orantılı hisse proportional share n.
orantılı artan masraf proportional expense n.
orantılı masraflar proportionate costs n.
orantılı oran proportion rate n.
orantılı paylaşım pro rata sharing n.
orantılı masraf proportionate cost n.
(ekonomik değişkenin) enflasyonla orantılı yükselip düşmesi için geçim endeksine otomatik ayarlanması indexation n.
matrahındaki artışla orantılı azalan (vergi) regressive adj.
vergi matrahındaki artışla orantılı azalarak regressively adv.
orantılı olarak proportionally adv.
orantılı olarak pro rata adv.
kısmi süreyle orantılı pro rata temporis expr.
Politics
düşük gelirli kişilere gelirleriyle ters orantılı olarak devletin yaptığı sosyal yardım ödemesi negative tax n.
orantılı temsil proportional representation n.
temsilciler meclisi'nde eyalet başına düşen koltukların nüfusa orantılı dağılımı apportionment [us] n.
(eskiden abd'de) cumhuriyetçi partide beyaz ve siyahilerin orantılı temsilini gözeten üye black and tan n.
siyasette beyaz ve siyahilerin orantılı temsilini gözeten black-and-tan adj.
almanya'da ve yeni zelanda'da kullanılan bir orantılı temsil sistemi mmp (mixed member proportional) abrev.
Insurance
bölüşmeli reasürans primlerin reasürör ve sigortacı arasında orantılı olarak paylaştırılması pro rata reinsurance n.
Technical
ayarlanabilir orantılı ölçü ünitesi adjustable proportional module n.
orantılı font proportional font n.
orantılı aralıklama proportional spacing n.
orantılı düzeltme proportional control n.
orantılı eylem katsayısı proportional action coefficient n.
orantılı denetim proportional control n.
orantılı sayaç tüpü proportional counter tube n.
orantılı yazım proportional printing n.
orantılı eylem proportional action n.
orantılı tahmin proportional estimation n.
radyo alıcısında çıktının sabit tutulması için kazancın giriş büyüklüğüyle ters orantılı olarak değişkenlik gösterecek şekilde kontrol edilmesi agc (automatic gain control) n.
orantılı olarak bölmek prorate v.
iyi orantılı well-proportioned adj.
makroskopik sistemin boyutuyla orantılı olan extensity adj.
orantılı olarak in proportion expr.
Computer
orantılı karakter boşluğu proportional character spacing n.
orantılı font proportional font n.
orantılı eylem katsayısı proportional action coefficient n.
orantılı aralıklı yazıtipi proportional space font n.
orantılı eylem proportional action n.
orantılı yazım proportional printing n.
orantılı aralıklı yazıtipi proportionally spaced font n.
orantılı boşluk proportional spacing n.
orantılı yazıyüzü proportional font n.
orantılı dilim relative size pie n.
orantılı aralıklama proportional spacing n.
ters orantılı inversely proportional n.
Informatics
orantılı aralıklı font proportionally spaced font n.
orantılı yazıyüzü proportional font n.
orantılı aralama proportional spacing n.
ters orantılı inversely proportional n.
Telecom
frekansla ters orantılı gürültü pink noise n.
iyi sinyalleşme için kullanılabilecek maksimum uzaklığın verici antenin yüksekliğinin karesi ile doğru orantılı olduğu yasası marconi's law n.
Electric
voltaj artırıldığında direncin de artarak akımın orantılı şekilde azaldığı devre elemanı karakteristiği negative resistance n.
Construction
kimyasal orantılı stoichiometric adj.
tam orantılı stoichiometric adj.
Medical
orantılı risk regresyon modeli proportional hazard regression model n.
orantılı mortalite proportionate mortality n.
dozla orantılı dose proportional adj.
Psychology
öznel deneyimin uyarıcı şiddeti ile orantılı arttığını öne süren bir kavram weber-fechner law n.
Food Engineering
orantılı denetim eylemi proportional control action n.
Math
doğru orantılı çokluklar directly proportional quantities n.
ters orantılı çokluklar inversely proportional quantities n.
birinci ve ikincinin toplamı ikinciyle, üçüncü ve dördüncünün toplamı ise dördüncüyle orantılı olacak şekilde oluşturulan bileşim composition of proportion n.
ters orantılı reciprocally proportional adj.
doğru orantılı directly proportional adj.
orta orantılı mean proportional adj.
ters orantılı inversely correlated adj.
ters orantılı inversely proportional adj.
ters orantılı bir şekilde inversely adv.
Statistics
büyüklükle orantılı olasılıkla seçim selection with probability proportional to size n.
orantılı alt sınıf sayıları proportional sub-class numbers n.
orantılı tehlikeler modeli proportional hazards model n.
orantılı örnekleme proportional sampling n.
bir olayın orantılı olarak meydana gelme sıklığı quotiety n.
Physics
sabit basınç altında ideal gazın hacminin sıcaklıkla doğru orantılı olması yasası charles' law n.
sabit basınç altında ideal gazın hacminin sıcaklıkla doğru orantılı olması yasası gay-lussac's law n.
sabit basınç altında ideal gazın hacminin sıcaklıkla doğru orantılı olması yasası charles's law n.
standart olarak kabul edilen, renklerin dalga boylarına orantılı olarak yerleştirildiği spektrum normal spectrum n.
orantılı bölge proportional region n.
orantılı sayaç proportional counter n.
orantılı iyonizasyon odası proportional ionization chamber n.
bir cismin sıcaklığı ile kinetik enerjinin doğru orantılı olduğu teorisi kinetic theory of heat n.
Chemistry
reaksiyon hızının, üç reaksiyon molekülünün her birinin derişikliği ile orantılı olduğu kimyasal reaksiyon third-order reaction n.
bir ideal gazın sabit sıcaklıktaki basıncının hacim ile ters orantılı olduğunu ifade eden yasa mariotte's law n.
moleküler ağırlıkla orantılı bir miktar molecule n.
kimyasal orantılı logometric adj.
Marine Biology
iktayologların kullandığı gözün orantılı bir şekilde adım adım ölçülmesi olarak ifade edilen bir öl eye in snout n.
Astronomy
galaksilerin birbirlerinden uzaklaşma hızlarının aralarındaki uzaklıkla orantılı olduğunu ifade eden, gözleme dayalı bir kanun hubble law n.
galaksilerin birbirlerinden uzaklaşma hızlarının aralarındaki uzaklıkla orantılı olduğunu ifade eden, gözleme dayalı bir kanun hubble's law n.
Linguistics
orantılı karşıtlık proportional opposition n.
Geography
dünya yüzeyindeki alanları orantılı olarak ve kıtaların gerçek şekillerini temsil için tasarlanmış iki harita projeksiyonunun birleşimi homolosine projection n.
Military
orantılı seyir proportional navigation n.
abd mallarının yasadışı şiddete karşı korunması için gerekli hallerde orantılı güç kullanımı protection of shipping n.
Psychophysics
deneyimlenen hissin uyarana ait yoğunluk logaritması ile orantılı olduğu konsepti fechner's law n.