parça - Turkish English Dictionary
History

parça



Meanings of "parça" in English Turkish Dictionary : 136 result(s)

Turkish English
Common Usage
parça part n.
parça piece n.
General
parça episode n.
parça dibs n.
parça swatch n.
parça bit n.
parça quotation n.
parça cake n.
parça partition n.
parça article n.
parça driblet n.
parça text n.
parça tool n.
parça wodge n.
parça division n.
parça morsel n.
parça catch n.
parça particle n.
parça crumb n.
parça tablet n.
parça batch n.
parça dollop n.
parça patch n.
parça passage n.
parça cut n.
parça element n.
parça slug  n.
parça versicle n.
parça shiver n.
parça bite n.
parça moiety n.
parça quote n.
parça stretch n.
parça fraction n.
parça attachment n.
parça shred n.
parça bar n.
parça song n.
parça chick n.
parça mass n.
parça share n.
parça break n.
parça section n.
parça fritter n.
parça dribblet n.
parça remnant n.
parça cantle n.
parça snatch n.
parça chop n.
parça fragment n.
parça portion n.
parça piece n.
parça lump n.
parça clip n.
parça part n.
parça item n.
parça chapter n.
parça component n.
parça jot n.
parça length n.
parça lot n.
parça pass n.
parça scrap n.
parça segment n.
parça rag n.
parça cantlet n.
parça cantel n.
parça cantile n.
parça cantle n.
parça throw n.
parça tut [dialect] n.
parça strand n.
parça end n.
parça jag n.
parça mammock [dialect] n.
parça meal n.
parça morceau n.
parça morsal n.
parça dagon [obsolete] n.
parça decerption n.
parça grue [scotland] n.
parça dole n.
parça parcel n.
parça piecemeal (by) n.
parça feature n.
parça feck [obsolete] n.
parça pan n.
parça daud [scotland] n.
parça flaw [obsolete] n.
parça partage n.
parça parti n.
parça screed [dialect] [uk] n.
parça scrid n.
parça seg (segment) n.
parça snap n.
parça snattock n.
parça sneck n.
parça substance n.
parça edge n.
parça set n.
parça component adj.
parça tome suf.
Colloquial
parça crutch n.
Trade/Economic
parça lot n.
Politics
parça extract n.
parça component n.
Technical
parça item n.
parça component n.
parça lump n.
parça scrap n.
parça slide n.
parça gusset n.
parça morsel n.
parça piece n.
parça clod n.
parça bar n.
parça clump n.
parça fragment n.
parça slice n.
parça portion n.
parça segment n.
Computer
parça track n.
parça segment n.
Telecom
parça segment n.
Textile
parça part n.
Automotive
parça part n.
parça fitting n.
parça piece n.
Medical
parça aliquot n.
Statistics
parça patch n.
Linguistics
parça segment n.
Archaeology
parça fragment n.
Geology
parça clast n.
Music
parça pieces n.
parça sketch n.
Slang
parça motherfucker n.

Meanings of "parça" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
yedek parça spare part n.
(tamamlayıcı) parça component adj.
bir parça a little adv.
General
parça kumaş cut n.
çok küçük parça grain n.
oynak parça rider n.
esas parça fundament n.
parça kömür lump coal n.
ayrılmaz parça part and parcel n.
parça kumaş remnant n.
parça kumaş piece goods n.
yedek parça replacement part n.
parça bütün ilişkisi meronymy n.
kocaman parça chunk n.
yedek parça spare n.
tesisat işlerinde kullanılan parça (rakor/manşon gibi) fitting n.
bir parça dollop n.
bir parça dose n.
kısa ve kalın parça chunk n.
kuşbaşı parça flake n.
üst parça upper n.
parça parça olma fragmentariness n.
kırık parça fragment n.
dört sesli parça quartet n.
parça başı iş anlaşması contract n.
onuncu parça tenth part n.
iri parça hunk n.
bir parça soupcon n.
bir parça ounce n.
bir şeye takılabilen parça attachment n.
bir parça dosage n.
dilbalığı eti tek parça flitch n.
ek parça rider n.
ezberden okunacak parça recitation n.
tek parça taştan yapılmış abide monolith n.
ufak parça shred n.
makasla kesilmiş parça snip n.
ayrılmaz parça inseparable part n.
ezberlenen parça recitation n.
parça halinde olma özelliği fragmentariness n.
küçük bir parça (bir şeyden) fraction n.
kullanılmış bir şeyden kalan parça stub n.
ateşleyici parça detonator n.
iri parça boulder n.
uzun ve dar parça strip n.
külot ve sütyen birleşiminden oluşan tek parça iç çamaşırı teddy n.
ufak parça knob n.
tek parça çamaşır combination n.
nefesli çalgıların hep birlikte çaldığı parça fanfare n.
parça başına çalışan işçi jobber n.
dört sesli parça quartette n.
parça işi örtüler patchwork quilts n.
bir parça piece n.
kesilmiş parça snip n.
parça kumaş swatch n.
istek parça encore n.
yarım parça stump n.
parça konsepti piece concept n.
kırılmış parça fragment n.
ufak parça scrap n.
yarım parça split n.
nadide parça beauty n.
geri kalan parça rump n.
üç parça elbise three piece suit n.
parça numarası part no n.
bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya relic n.
kısa parça snatch n.
seçilmiş parça (bir kitaptan/yazıdan) excerpt n.
erkek parça tenon n.
seçme parça extract n.
uzun ince parça sliver n.
yedek parça part n.
ufak parça snippet n.
kalın bir parça chunk n.
bir parça a bar of n.
geçme parça mating part n.
parça alma (organ) resection n.
piyango biçiminde düzenlenmiş, çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça coupon n.
tam olmayan parça fragment n.
titreşim azaltan parça damper n.
tek parça anıt monolith n.
parça pazarı parts market n.
küçücük kalmış parça stump n.
kırpılmış parça snip n.
büyük parça block n.
yan parça lateral n.
sarkık parça flap n.
çok ufak parça fleck n.
parça tavuk pazarı parts market n.
seçme parça excerpt n.
parça başı iş piecework n.
büyük tek parça taş sarsen n.
ilave parça tailpiece n.
ince bir tabaka halinde olan parça flake n.
makasla kesilmiş parça snippet n.
tek parça streç giysi leotards n.
üst parça top n.
alt parça lower segment n.
en güzel parça tidbit n.
bir parça element n.
herhangi bir malzemeden küçük bir parça patch n.
kesilmiş bir parça kerf n.
altı sesli parça sestet n.
göstermeye değer parça showpiece n.
görülmeye değer parça showpiece n.
kırılmış ufak bir parça fraction n.
parça eşya parcel goods n.
parça mal piece goods n.
parça numarası lot number n.
tek parça monoblock n.
demirci tarafından üzerinde işlem yapılan parça blackwork n.
halı altına konulan ek parça underlayment n.
ana parça main component n.
tek parça streç giysi bodysuit n.
tek parça streç giysi leotard n.
plastik parça plastic part n.
değiştirilen parça replaced part n.
ara parça connector n.
küçük parça fraction n.
işlenmemiş parça blank n.
küçük parça chip n.
iri parça chunk n.
istavroz parça cross n.
parça tesirli bomba cluster bomb n.
iki eşit parça two equal pieces n.
iki eşit parça two equal parts n.
parça buz cube ice n.
ince parça flake n.
form parça fitting n.
küçük parça fragment n.
ufak yassı parça flake n.
tamamlayıcı parça fixture n.
tek parça one-piece n.
arka parça backing n.
kalın parça chunk n.
budanmış parça cutting n.
en değersiz (parça) dregs n.
yedek parça auxiliary equipment n.
eş parça module n.
parça listesi parts list n.
eldeki parça workpiece n.
parça kereste scantling n.
işlenecek parça workpiece n.
bir parça teselli quantum of solace n.
parça (mobilya için) stick n.
küçük parça piece part n.
en önemli parça centrepiece n.
en önemli parça centerpiece n.
ayrılmaz parça integral part n.
ayrılmaz parça indivisible part n.
uygun olmayan eleman/parça/öğe non-conforming element n.
gerekliliklere uymayan parça/öğe non-conforming element n.
ufak parça morsel n.
görülmeye değer parça collector's item n.
görülmeye değer parça pièce de résistance n.
tek parça kek fairy cake n.
bombe (ayakkabının burun kısmındaki kalıplı parça ) toe box n.
tek parça önceliksiz posta single piece non-priority mail n.
ses getiren liste başı şarkı/parça megahit n.
ses getiren liste başı şarkı/parça smash hit n.
ses getiren liste başı şarkı/parça blockbuster n.
(albüm) ekstra şarkı/parça bonus cut n.
bonus parça bonus track n.
bonus parça bonus cut n.
(albüm) ekstra şarkı/parça bonus track n.
parça halı area rug n.
tek parça genelde açılmamak üzere boyuna takılan metal kolye torque n.
eksik parça missing part n.
hayati parça vital part n.
kırık parça breakage n.
tamamlayıcı parça component n.
tek parça palet monofin n.
iletken parça conductive part n.
kusurlu mal/parça faulty component n.
en güzel parça titbit n.
tavuksular ailesinin bazı üyelerinin çenesinden sarkan ibiğe benzer etimsi parça wattle n.
oto yedek parça auto spare parts n.
ayrılmaz bir parça an inseparable part n.
üçüncü parça third part n.
ufak/küçük parça smidge n.
ufak/küçük parça whit n.
ufak/küçük parça shred n.
ufak/küçük parça iota n.
ufak/küçük parça smidgen n.
ufak/küçük parça smidgin n.
ufak/küçük parça scintilla n.
ufak/küçük parça tittle n.
ufak/küçük parça smidgeon n.
çok küçük parça tiny piece n.
küçücük parça tiny piece n.
temel parça basic part n.
parça adı part name n.
biyonik parça bionic part n.
ayakkabı ucundaki metal parça tab n.
ilave parça tail beam n.
yedek parça accessory n.
arka parça backpiece n.
bir şeyin arkasını oluşturan parça backpiece n.
ağın ana gövdesini daha küçük alt ağlarla birleştiren parça backhaul n.
ayakkabının bilek kısmındaki ek parça tab n.
çanın asıldığı yuvarlak metal parça cannon n.
dar ve ince parça label [obsolete] n.
ufak parça nip n.
torbaya veya bir parça kumaşa sarılmış az miktarda tıbbi malzeme nodule [obsolete] n.
kullanılmış şeyden kalan parça nubbin n.
kesilen şeyden kalan parça nubbin n.
bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya relict [obsolete] n.
bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya relik [obsolete] n.
bir parça ekmek toke [brit] n.
özet niteliğindeki parça touchstone n.
açık parça open part n.
yirmi ikide birlik parça twenty-second n.
eklenen parça annex n.
eklenmiş parça assument [obsolete] n.
ana parça main part n.
bir parça unce [obsolete] n.
bir parça nezaket an ounce of decency n.
kenetleyen parça keeper n.
bir şeyi yerinde sabit tutan parça keep n.
üzerinde çalışılan parça job n.
dirsek biçiminde parça knee n.
sarkan parça lappet n.
büyük ve kalın parça junk n.
arda kalan parça vestige n.
pantolonların önünde kasıklığı andıran bir parça ballup [dialect] n.
ince uzun parça bandeau n.
diğer parçaların üzerine monte edildiği parça base n.
kırık parça jag n.
tek parça olmama unsolidity n.
kurbanın ayağının üç parça bambu arasında sıkıştırıldığı bir çin işkencesi metodu kia quen n.
ayakkabının tabanını yükselten parça lift n.
parça alan kimse excerptor n.
en hayati parça jugular n.
miğferin alın bölgesinin sağlamlığını arttıran bir parça volant n.
miğferin alın bölgesinin sağlamlığını arttıran bir parça volant piece n.
kırık parça mammock [dialect] n.
(tahta) ucundan kesilmiş ince parça list n.
bir bütünü oluşturan her bir parça member n.
klarnette ve diğer üflemeli çalgılarda ağızlığın takıldığı parça birn n.
bütünden kopan bir parça bit n.
sülfürik asit ile temas ettiğinde tutuşabilmesi için ucu potasyum klorat ve şekerle kaplanmış yanıcı bir malzemeden yapılmış parça match n.
ucu sürtünme ile tutuşan yanıcı bir karışımla kaplanmış tahtadan veya kolay tutuşan başka bir malzemeden elde edilen kısa ve ince parça match n.
sıralar halinde ekim yapabilmek için toprağı işaretlemek üzere kullanılan alet veya parça marker n.
iri parça whang [uk] n.
kocaman parça whang [uk] n.
kanatsı parça wing n.
neredeyse kare prizma şeklindeki önemli parça block n.
açıkta olan ve ele geçirilebilecek parça blot n.
yapısal veya dekoratif parça member n.
bütünün iki karşıt parça ile ifade edildiği kapsamlama merism n.
yüksek patlama sesi ile havaya saçılan çeşitli küçük havai fişeklerden oluşan piroteknik parça mine n.
mümkün olan en küçük parça minim n.
(kaşık, pipo) çanak şeklinde parça bowl n.
(pul veya plaka gibi) brakiyal parça brachial n.
bir dizgindeki iki parça bükülmüş demir branches of a bridle n.
(yazı, müzik) kısa parça brevity n.
büyük parça hunch n.
hareketli parça mobile n.
küçük parça moment [obsolete] n.
komünyonda monoton bir sesle ezbere okunan parça monotone n.
ufak parça morceau n.
cihazın kullanımı için gerekli olan parça mount n.
iri parça mountainous n.
kurtarılabilir parça reparable item n.
zilin asıldığı dışbükey parça yoke n.
uyumlu parça lookalike n.
uyumlu parça look-alike n.
asılı duran parça loose end n.
serbest parça loose end n.
en kötü parça mud n.
ayakkabı tabanının hemen üzerine yağmur veya çamurdan koruma amaçlı eklenen parça mudguard n.
(mekanik parça, kristal) yüzey şekli geometry n.
bir parça glim [scotland] n.
ufak parça glim [scotland] n.
(at arabasında) koşum takımında arabanın takıldığı parça rigwiddie n.
eskrim kılıcının ucundaki bir koruyucu parça button n.
kısa parça by-end n.
kocaman parça dad [scotland] n.
asılı parça dag n.
rokette kullanılan bir parça barut yükü grain n.
(yelkenlide veya etekte) v veya üçgen şeklindeki parça gusset n.
ayağın ayakkabıya rahatça oturması için ayakkabı sayasına yerleştirilen elastik parça gusset n.
artık parça satılan dükkan odditorium n.
kavisli parça round n.
yuvarlak parça round n.
17. yüzyılda yaygın olarak botun üzerine giyilen bol ve süslü parça ruff n.
17. yüzyılda yaygın olarak botun üzerine giyilen bol ve süslü parça ruffle n.
büyük parça chuck [dialect] n.
parça mal commodity [obsolete] n.
birden fazla aktivite için gerekli olan parça common item n.
iki veya daha çok ülke/ordu tarafından ortak kullanılan parça common-user item n.
salaş giyimde kullanılan parça dishabille n.
kaydedilip tekrar oynatılan parça instant replay n.
ara parça interlink n.
bütüne zarar veren parça weak sister n.
defoyu gizleyen uyduruk parça dutchman n.
ayakkabının hafif sıkması için sayasında bulunan esnek parça gore n.
kubbe, şemsiye, balon gibi nesneleri kaplayan üçgen parça gore n.
amorf parça clot n.
sopa biçimli parça club n.
küçük parça colp n.
ufak parça colp n.
tez içerisinde kısa parça comma [obsolete] n.
tiyatroda cam kırılma sesini taklit etmek için kullanılan içi kırık parça dolu sepet crash n.
en uzun parça dree [dialect] n.
takılarda sallantılı parça drop n.
tek parça giysinin alt yarısındaki ayrıca açılıp indirilebilen arka bölüm drop seat n.
kompakt ünite oluşturan parça packer n.
bir parça yiyecek alma pick [dialect] n.
bir parça pick [dialect] n.
ufak parça pick [dialect] n.
kubbemsi nesneyi kaplayan üçgen parça gare n.
bağlı ve ilişkili parça by-dependence n.
filmden alınan kısa parça clip n.
(nesne üzerindeki) çapraz parça cross [obsolete] n.
gömme parça inlet n.
ayrılmaz parça inseparable n.
ek parça inserting n.
oturan parça inset n.
ek parça inset n.
içe katlanmış parça invagination n.
iç parça inward n.
parça parça sergilenen fotoğraf panorama n.
küçük parça pea n.
(kömür, damla biçimli metal) küçük parça pearl n.
çakıla benzer parça pebble n.
(hristiyanlık) dini kıyafetlerin göğüs bölümüne takılan parça pectoral n.
içerisine çapraz parça yerleştirilen tek tip merdiven türü peg ladder n.
uyumlu parça pendent n.
ayakkabının aşınmasını önlemek için tabana takılan metal parça plate n.
dışbükey parça convex n.
temel parça corpus n.
ait olduğu şeyden kopan büyük parça dawd n.
hareketli bir çubuğa asılan ve indirip kaldırılabilen ince ve uzun parça flag n.
inip çıkan parça flail [obsolete] n.
hareketli parça flail [obsolete] n.
ince parça fleak n.
küçük parça flibbert [dialect] [uk] n.
sarkık parça flype n.
sarkık parça flype n.
şapka kenarından sarkan parça flype n.
(mobilyada) çekilerek açılabilen parça veya bölüm foldout n.
kapıyı kapatmaya yarayan kanca biçimli parça gate hook n.
oral parça oral n.
iki, üç veya dört kısımdan oluşan polifonik bir parça organum n.
ufak parça ort n.
bir parça osmund demiri osmund n.
bir parça osmund demiri osmond n.
(derisidikenli iskeletinde) küçük kemikleşmiş parça ossicle n.
çıkıntılı parça outjut n.
en uçta kalan parça outlimb n.
bütünden ziyade parça veya bireyle ilişkili olma particularity n.
tevrat'tan parça taşıyan küçük deri kutu phylactery n.
çerçeveyi oluşturan en önemli parça principal n.
kopyası üretilen orijinal parça principal n.
bileşen parça principle n.
sabanın en önündeki çıkarılabilir parça plowpoint n.
cisimden çıkarılan çekirdek veya küçük parça plug n.
sikkenin ortasından çıkarılan parça plug n.
zımbanın delerek malzemenin bütününden çıkardığı parça plug n.
atın arka ayağına takılan hafif deri veya kauçuk parça scalper n.
atın arka ayağına takılan hafif deri veya kauçuk parça scalping boot n.
kırık parça scard n.
bir parça schtik n.
küçük parça scliff [dialect] [scotland] n.
küçük parça scooch n.
kopmuş parça scrid n.
küçük parça scrimption n.
üzerinde mühür izi bulunan balmumu gibi parça seal n.
bir şeyin tabanını oluşturan parça seat n.
çizgi üzerindeki iki nokta arasında kalan parça segment of a line n.
ayak kemerini desteklemesi için tabana konan sert parça shank n.
ayak kemerini desteklemesi için tabana konan parça shankpiece n.
kırık parça shatter n.
tıraşlama makinesinin oluşturduğu ince parça shaving n.
kesik parça shear n.
hareket ettirici parça ship n.
giysilerin altına ayrı parça olarak giyilip gömlek önü veya yakasına benzeyen giysi shirt front n.
giysilerin altına ayrı parça olarak giyilip gömlek önü veya yakasına benzeyen giysi shirtfront n.
küçük parça shtickl n.
küçük parça schtikl n.
küçük parça shtikl n.
küçük parça sippet n.
bir parça crumb n.
küçük parça crumbling n.
ezilerek ayrılan parça crunch n.
sıkıştırılarak oluşturulan parça crunch n.
bir parça sakız cud n.
bir parça çiğneme tütünü cud n.
(bir birime ait) kırk sekiz eş parça forty-eighth n.
(bir birime ait) kırk beş eş parça forty-fifth n.
(bir birime ait) kırk bir eş parça forty-first n.
(bir birime ait) kırk dört eş parça forty-fourth n.
(bir birime ait) kırk dokuz eş parça forty-ninth n.
(bir birime ait) kırk iki eş parça forty-second n.
(bir birime ait) kırk yedi eş parça forty-seventh n.
(bir birime ait) kırk altı eş parça forty-sixth n.
(bir birime ait) kırk üç eş parça forty-third n.
sabit parça fossil n.
ayrılmaz parça fossil n.
dördüncü parça fourth part n.
bisiklet tekerinin göbeğinde yer alan top veya silindir parça friction balls n.
on altıncı parça sixteenth part n.
(mobilyalarda) ayak ile gövdeyi birleştiren dekoratif parça skirt n.
parça başı iş yapılan bir atölyede dizgicinin nüsha bitince üzerine adını yazdığı taş slate [uk] n.
önemsiz parça smack n.
büyük bir şeyden alınan düzensiz parça snag n.
küçük parça snipping n.
yumuşak parça soft n.
klasik parça classical piece n.
daha büyük bir yapıyı destekleyen küçük parça bearer n.
boğaz ve boynu koruması için miğfere takılan parça bevor n.
belirli bir parça sort n.
yama olarak kullanılan parça (deri) spetch [dialect] [uk] n.
kare parça square n.
tek parça stick n.
büyük parça substance n.
ek durumunda bulunan parça supplementation n.
simetrik parça symmetric n.
istek parça request n.
uzun parça length n.
evden yapılan parça başı iş outwork n.
parça parça etmek smash v.
kenarından parça koparmak chip v.
parça parça etmek break to pieces v.
kullanılmış parça takmak cannibalize v.
parça parça etmek tear something up v.
parça parça olmak shiver v.
parça parça harcamak fritter away v.
suratından düşen bin parça olmak pull a long face v.
parça ekleyerek tamamlamak piece out v.
parça parça kesmek cut up v.
parça parça olmak fly to pieces v.
yüzünden düşen bin parça olmak pull a long face v.
almak (bir kitap vb'nden bir parça) extract v.
tek parça olarak birleştirmek combine into one v.
parça parça konuşmak tell apart v.
parça koymak piece v.
parça almak carry out a biopsy v.
parça parça olmak be torn to pieces v.
parça parça olmak be broken to pieces v.
orkestra vb bir parça çalmaya başlamak strike up a tune v.
parça parça etmek tear up v.
parça almak cannibalise v.
kullanılmış parça takmak cannibalise v.
çıkma parça takmak cannibalize v.
ayırıp çıkarmak (parça) extract v.
param parça olmak fly apart v.
parça parça olmak break up v.
parça parça olmak come apart v.
parça başına çalışmak work by job v.
parça başına çalışmak work by the piece v.
parça parça satmak sell by piece v.
parça almak cannibalize v.
çıkma parça takmak cannibalise v.
parça takarak bir tüyü onarmak imp v.
parça pinçik etmek toshred [obsolete] v.
parça pinçik etmek totear [obsolete] v.
sarkan parça ve kıvrımlarla süslemek lappet v.
(tahta) ucundan ince bir parça kesmek list v.
bilgisayar programını çalışana kadar parça parça düzeltmek hack v.
asılan şeyin kurtulmasını önlemesi için kancaya parça eklemek mouse v.
parça parça etmek rip v.
(cihaz veya objeyi) insanlara zarar vermemesi için belirli bir parça ile teçhiz etmek guard v.
(ayakkabı, bot) topuğuna bir parça deri eklemek heeltap v.
parça parça olmak disjoint v.
topun ağzını nişan çizgisinin namlu içine paralel olmasını sağlayan metal parça ile teçhiz etmek dispart v.
parça pinçik etmek disshiver v.
küçük bir parça ile karıştırmak dollop [uk] v.
küçük bir parça ile karıştırmak dallop [uk] v.
parça parça harcamak dribble v.
(tübüler parça veya organ) diğerin içine çekmek introvert v.
(tübüler parça veya organ) içeri doğru katlamak introvert v.
parça parça yapmak peck v.
parça almak core v.
parça parça olmak corrade v.
(yiyecek, içecek) bir parça almak partake v.
parça parça toplamak scrape v.
(çalışılan parça üzerinde) ileri geri hareket eden bir alet aracılığıyla düz yüzey oluşturmak shape v.
çıkma parça almak cannibalize v.
parça parça yapılmış piecemeal adj.
parça parça edilmiş dismantled adj.
sadece bir parça tarafından etkilenen partial adj.
ufak parça small adj.
parça parça fragmentary adj.
tek parça solid adj.
bir parça a modicum of adj.
iri bir parça a wodge of adj.
bir parça göre a cake of adj.
parça halinde fragmentary adj.
ufak bir parça a patch of adj.
bir parça some adj.
istek üzerine tekrar edilmiş parça encored adj.
tek parça taştan yapılmış monolithic adj.
tek parça halinde massy adj.
bir parça a bit of a adj.
tekrar edilmesi istenen parça encored adj.
iki parça halinde bicuspid adj.
bir parça faint adj.
bir parça a piece of adj.