paralı - Turkish English Dictionary
History

paralı



Meanings of "paralı" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
Common Usage
paralı paid adj.
General
paralı flush adj.
paralı heeled adj.
paralı wealthy adj.
paralı mercenary adj.
paralı rich adj.
paralı paying adj.
paralı moneyed adj.
paralı coin-operated adj.
paralı fee-paying adj.
paralı well-heeled adj.
paralı remunerative adj.
paralı pensionary adj.
paralı coin adj.
paralı coin-op adj.
Colloquial
paralı uppish adj.
paralı financial [australia/new zealand] adj.
paralı in the money expr.
Trade/Economic
paralı monied adj.
paralı moneyed adj.
Computer
paralı premium adj.
Slang
paralı loaded adj.
British Slang
paralı wadded up adj.

Meanings of "paralı" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

Turkish English
Common Usage
paralı asker mercenary n.
paralı yol toll road n.
General
paralı asker freelance n.
paralı müzik kutusu jukebox n.
paralı yol tollway n.
paralı geçit turnpike n.
paralı köprü toll bridge n.
paralı yol turnpike road n.
paralı yol gişesi tollhouse n.
paralı yol pike n.
paralı asker (yabancı orduda hizmet eden) mercenary n.
paralı asker hessian n.
otoyollarda paralı geçiş kullanmamak için tercih edilen yan yol shunpike n.
paralı asker soldier of fortune n.
otoyollarda paralı geçiş kullanmamak için tercih edilen yan yolu kullanma shunpiking n.
otoyollarda paralı geçiş kullanmamak için tercih edilen yan yolu kullanan kimse shunpiker n.
paralı yol turnpike n.
paralı televizyon yayını pay per view n.
paralı/jetonlu çamaşırhane coin-op n.
paralı adam moneyed man n.
paralı köprü tollbridge n.
paralı asker contractor n.
paralı yol toll route n.
paralı asker adventurer n.
paralı asker mercenarian [obsolete] n.
paralı pullu wealthy adj.
bol paralı remunerative adj.
paralı (iş) remunerative adj.
çok paralı well-heeled adj.
bol paralı remuneratory adj.
paralı (iş) remuneratory adj.
paralı olmayan unmoneyed adj.
Colloquial
paralı asker dogs of war n.
paralı asker merc n.
çok paralı made of money adj.
Idioms
paralı asker a soldier of fortune n.
devlet ya da gizli örgütler tarafından tutulmuş paralı oyuncu crisis actor n.
paralı kimse deep pockets n.
paralı çalışanı varken işi kendi yapmak keep a dog and bark (oneself) v.
paralı çalışanın varken işi kendin yapmak keep a dog and bark yourself v.
Speaking
paralı biriyle evlenmek marry into money expr.
Trade/Economic
satıcının mal veya hizmetlerini olası müşterilerine tanıtmak için basın yayın araçlarıyla yaptırdığı paralı tanıtma faaliyeti advertizing n.
iki ulusal paralı tahviller heaven and hell bonds n.
paralı geçiş yolu toll road n.
paralı yol turnpike n.
satıcının mal veya hizmetlerini olası müşterilerine tanıtmak için basın yayın araçlarıyla yaptırdığı paralı tanıtma faaliyeti advertising n.
sert paralı kredi hard loan n.
yabancı paralı sözleşme foreign exchange contract n.
Law
paralı asker karşıtı yasa anti-mercenary law n.
Technical
paralı otoyol turnpike n.
Computer
paralı üye premium member n.
paralı üye premium user n.
Telecom
paralı/jetonlu telefon coin phone n.
Television
paralı kanal subscription television n.
paralı televizyon yayını ppv (pay-per-view) abrev.
Automotive
paralı otoyol toll road n.
Traffic
ekspres otoyol veya paralı yola bağlanan rampa turnoff n.
paralı otoyolda gişe görevlisi turnpike man n.
paralı yol toll road n.
paralı yol turnpike n.
paralı köprü toll bridge n.
yolu paralı hale getirmek turnpike v.
Medical
paralı hizmet sunan fee-for-service adj.
Education
paralı eğitim private education n.
paralı eğitim paid education n.
History
mö 401 yılında paralı yunan askerlerinin anadolu'ya düzenlediği büyük bir askeri sefer anabasis n.
genç kyros'un kunaksa'da ölümü üzerine paralı yunan askerlerinin fırat nehri'nden karadeniz'e çekilmesi katabasis n.
paralı asker şeklindeki ocak ayaklığı hessian n.
(ortaçağ'da paralı askerlerin kılıçları için) ekmek teknesi gainpain n.
paralı askerlerden oluşmuş birliğin komutanı condottiere n.
(eski roma'da) müttefik veya paralı asker foederatus n.
(orta çağ'da) paralı asker free lance n.
(orta çağ'da) paralı asker free-lance n.
Military
paralı asker military contractor n.
paralı asker mercenary soldier n.
paralı asker legionnaire n.
paralı asker mercenary n.
paralı asker soldier of fortune n.
paralı asker hired soldier n.
(hindistan'da) paralı asker jamadar n.
hindistan'da paralı asker olarak hizmet veren subay jemadar n.
paralı asker olma mercenarism n.
paralı asker hired gun n.
paralı asker provant adj.
Music
paralı müzik kutusu juke-box n.
Abbreviation
paralı yol tnpk n.
paralı geçit tnpk n.
paralı yol tpk. n.
paralı yol tpke n.
Archaic
paralı asker stipendiary n.
Star Wars
ghrag paralı askerleri üssü ghrag mercenaries base n.
paralı asker mercenary n.
paralı asker eğitim tesisi mercenary training facility n.