polar - Turkish English Dictionary
History

polar

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "polar" in Turkish English Dictionary : 46 result(s)

English Turkish
General
polar n. ucay
polar adj. zıt
polar adj. kutup
polar adj. rehber
polar adj. yol gösteren
polar adj. ucaysal
polar adj. kutupyıldızı gibi
polar adj. kutuplu
polar adj. kutupsal
polar adj. karşıt
polar adj. ters
polar adj. odak noktasında olan
polar adj. merkezi
polar adj. çevresinde olaylar gelişen
polar adj. kutupsal koordinatlara ait veya ilgili
polar adj. kutupsal koordinatlarla ifade edilen
polar adj. kutupsal koordinat sistemine ait veya ilgili
polar adj. aşırı soğuk
polar adj. dondurucu
polar adj. buz kestiren
Technical
polar adj. kutuplu
polar adj. kutupsal
polar adj. polar
polar adj. ucaysal
polar adj. ucaylı
Food Engineering
polar adj. kutupsal
polar adj. kutuplu
polar adj. polar
polar adj. ucaylı
Math
polar n. kutup doğrusu
polar adj. (koordinat sisteminde) yarı çap veya açı ile noktanın yerini gösteren
Chemistry
polar adj. polar
polar adj. elektrovalent
polar adj. elektron değerlikli
polar adj. iyonik
polar adj. dipol ile ilgili
polar adj. dipol ile karakterize
polar adj. (bir madde) iyonik bağlı kristali olan
polar adj. (kristal) iyonik bağlı
Astronomy
polar adj. (gök cisminin) kuzey ve güney kutbu üzerinden geçen
polar adj. kutup yörüngesinde ilerleyen
Linguistics
polar adj. (soru) iki uçlu
polar adj. (soru) çift yanıtlı
polar adj. (soru) hem evet hem hayır şeklinde yanıtlanabilir
Geography
polar n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
Meteorology
polar adj. kutupsal

Meanings of "polar" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Technical
polar polar adj.
Automotive
polar fleece jacket n.
Food Engineering
polar polar adj.
Chemistry
polar polar adj.

Meanings of "polar" with other terms in English Turkish Dictionary : 226 result(s)

English Turkish
General
polar bear n. kutupayısı
polar zone n. kutup bölgesi
polar bear n. kutup ayısı
polar meteorology n. kutup bölgesi meteorolojisi
polar regions n. kutup bölgeleri
polar climate n. kutup iklimi
non polar bond n. kutupsuz bağ
polar curve n. kutupsal eğri
polar star n. kutup yıldızı
polar star n. kuzey yıldızı
polar-sea n. kutup denizi
polar bear plunge n. buz gibi suya dalış/atlayış etkinliği
polar plunge n. buz gibi suya dalış/atlayış etkinliği
mars polar lander n. nasa'nın mars’taki kutup bölgesini incelemek üzere gönderdiği uzay aracı
polar star n. kılavuz
polar star n. rehber
polar star n. önder
polar opposite adj. tam zıttı
pogo (polar orbiting geophysical observatory) abrev. birleşik devletler'in proje amaçlı gönderdiği altı insansız uydu
pogo (polar orbiting geophysical observatory) abrev. bir nasa uzay aracı
Idioms
hot enough to burn a polar bear's butt expr. aşırı sıcak
hot enough to burn a polar bear's butt expr. cehennem kadar sıcak
hot enough to burn a polar bear's butt expr. çok sıcak
hot enough to burn a polar bear's butt expr. cehennem gibi sıcak
Trade/Economic
polar opposite n. kutupsal karşıt
Politics
multi-polar system n. çok kutuplu sistem
multi-polar system n. çok kutuplu sistem
multi-polar world economy n. çok kutuplu dünya ekonomisi
Technical
bi-polar machine n. çift kutuplu makine
polar solvent n. çözücü olarak kullanılan kutupsal sıvı
traces of polar compounds n. eser orandaki polar bileşikler
polar liquid n. kutupsal sıvı
polar curve n. kutupsal eğri
polar bear n. kutup ayısı
polar form n. kutupsal biçim
polar compound n. kutupsal bileşik
polar molecule n. kutupsal molekül
polar line n. kutup çizgisi
polar angle n. kutupsal açı
polar vector n. kutupsal vektör
polar curve n. kutup eğrisi
polar coordinate n. kutupsal koordinat
polar plot n. kutupsal çizim
polar grid n. kutupsal ızgara
polar axis n. kutup ekseni
polar bond n. kutupsal bağ
polar lights n. kutup ışınları
mass and polar moment of inertia n. kütle ve polar eylemsizlik momenti
polar molecule n. polar molekül
polar compounds n. polar bileşikler
polar bond n. polar bağ
polar tension n. polar gerilim
polar current n. polarizasyon akımı
polar group n. polar grup
polar compound n. polar bileşik
polar moment of inertia n. polar eylemsizlik momenti
polar solvent n. polar çözücü
polar moment of inertia n. polar atalet momenti
inverse polar n. ters polariteli
polar form n. trigonometrik biçim
inverse polar n. ters kutuplu
polar axis n. ucay ekseni
polar coordinates n. ucaysal konaçlar
polar group n. ucaylı küme
polar molecule n. ucaysal molekül
polar molecule n. ucaylı molekül
polar compound n. ucaylı bileşik
Computer
polar axis n. kutup ekseni
polar grid n. kutupsal ızgara
polar plot n. kutupsal çizim
polar curve n. kutup eğrisi
polar coordinates n. kutupsal konaçlar
Telecom
cross-polar isolation n. çapraz kutuplu ayırım
antenna cross-polar discrimination n. çapraz kutuplu anten ayrımı
cross-polar discrimination n. çapraz kutuplu ayrıştırma
polar direct-current telegraph transmission n. kutupsal doğru akımlı telgraf iletimi
polar mount n. kutupsal montaj
Electric
zinco-polar adj. çinkonun pil asidi ile teması sonucu kutuplaşan
Textile
polar fleece n. polar kumaş
Dyeing
polar bear n. kırık bir krem rengi
polar bear n. soluk turuncumsu sarı
Automotive
polar winding n. kutupsal sarım
polar moment of inertia n. kutupsal eylemsizlik momenti
Marine
polar coordinates n. kutupsal koordinatlar
polar air mass n. kutupsal hava kütlesi
Medical
polar moment of inertia n. kutupsal atalet momenti
non polar bond n. polar olmayan bağ
hyperintensity in temporal polar region and external capsule n. temporal lob polar bölge ve eksternal kapsülde hiperintensite
Psychology
polar continuum n. kutuplu süreklilik
Food Engineering
polar flagellum n. polar flagella
polar compounds n. polar bileşikler
Math
polar distance n. kutupsal uzaklık
polar angle n. kutup açısı
polar coordinates n. kutupsal konaçlar
polar line n. kutup doğrusu
polar radius n. kutupsal yarıçap
polar coordinates n. kutupsal koordinatlar
polar triangle n. kutup üçgeni
polar form n. kutupsal biçim
polar equation n. kutupsal denklem
polar coordinates n. ucaysal konaçlar
polar form n. ucaysal biçim
polar axis n. kutupsal koordinat sisteminde sabit çizgi
Geometry
polar coordinate system n. kutupsal koordinat sistemi
polar coordinate system n. düzlemde her noktanın kutupsal koordinat dizisine sahip olduğu bir noktalar grubu
polar equation of a line n. çizginin kutupsal denklemi
polar spherical triangle n. kutupsal küresel üçgen
polar spherical triangle n. üç açı noktası verilen üçgen kenarlarının kutbu olduğu küresel bir üçgen
Statistics
polar wedge diagram n. kutupsal köşe diyagramı
Physics
polar components of acceleration n. ivmenin polar koordinat bileşenleri
polar components of acceleration n. ivmenin kutupsal koordinat bileşenleri
polar adsorption n. polar adsorpsiyon
polar vapors n. polar buharlar
non-polar vapors n. polar olmayan buharlar
polar adsorption n. ucaysal yüzerme
polar forces n. zıt kuvvetler
electro-polar adj. elektropolar
electro-polar adj. elektrikle kutuplanmış
electro-polar adj. elektrikle kutup haline getirilmiş
Chemistry
grafted polar polymers n. graft edilmiş polar polimerler
polar bond n. ucaylı bağ
Biology
first polar body n. birinci kutup küreciği
polar globule n. kutup yuvarı
polar body n. polar cisim
polar body n. (bakterinin kuyruklarında yoğunlaşan) metakromatik granül
polar body n. olgunlaşma sırasında oositten ayrılan küçük cisim/hücre
Marine Biology
polar whale n. grönland balinası
polar whale n. kutup balinası
Astronomy
north polar distance n. gök cisminin gökyüzünde kuzey kutbuna olan mesafesi
north polar region n. kuzey kutup bölgesi
north polar region n. kuzey kutbu'nu çevreleyen kara ve denizler
polar motion n. eksenucu devinimi
polar motion n. kutup hareketi
polar circle n. kutup çemberi
polar circle n. kutuplar dairesi
polar flattening n. kutup basıklığı
polar distance n. kutup uzaklığı
polar circle n. kutup dairesi
polar jet n. kutupsal jet
polar-ring galaxy n. kutup halkalı galaksi
polar cusp n. kutupsal zirve
polar wind n. kutup rüzgarı
polar jet n. kutup jeti
polar-ring galaxy n. kutup halkalı gökada
polar cap n. mars'ta yer alan buzul kuşağı
polar circles n. kutup daireleri
polar circles n. yeryüzünde yer alan iki kutup dairesi
polar circles n. kuzey ve güney kutup daireleri
polar clock n. yeryüzüne paralel eksende dönerek zamanı gösteren bir tür saat
polar dial n. dünya kutuplarını geçen büyük daireye paralel düzlemi olan bir halka
polar orbit n. kutupsal yörünge
polar sequence n. kutupsal dizi
polar sequence n. kuzey gök kutbu yakınlarında yer akan yıldızlar dizisi
Zoology
polar fox n. beyaz tilki
second polar body n. ikinci kutup küreciği
polar fox n. kar tilkisi
polar fox n. kutup tilkisi
polar hare n. kutup tavşanı
polar fox n. kuzey kutup bölgelerinde bulunan, kalın tüyleri yazın kahverengimsi kışın beyaz olan bir tilki
polar hare n. kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı
Botanic
polar nucleus n. iki dişi haploid çekirdekten her biri
polar nucleus n. kutupsal çekirdek
Linguistics
polar opposition n. zıt karşıtlık
polar opposition n. karşıt anlamlı bir sözcük çifti arasındaki ilişki
Environment
polar front n. kutup cephesi
highly polar adj. polaritesi yüksek
Geography
polar ice cap n. buzullarla kaplı kutup bölgesi
polar wandering n. dünya manyetik kutup konumundaki kayma
polar zone n. eksenucu bölgesi
polar high pressure n. eksenucu yüksek basıncı
polar zone n. kutup bölgesi
polar region n. kutup bölgesi
polar ice cap n. kutuplardaki buz tabakası
polar winds n. kutup rüzgarları
polar motion n. kutup devinmesi
polar ice cap n. kutuplardaki buzullar
polar flattening n. kutup basıklığı
polar high pressure n. kutup yüksek basıncı
polar point n. kutup noktası
polar ice cap n. kutup buz örtüsü
polar ice n. kutup buzu
polar lights n. kutup ışıkları
polar lights n. kuzey ışıkları
polar cap n. kutup buz tabakası
polar circles n. kuzey kutup dairesi ve güney kutup dairesi
polar glacier n. kutup buzulu
polar glacier n. kuzey veya güney dairesi yakınlarında yer alan buzul
polar lights n. güney kutbunda görülen kutup ışığı
polar zones n. kuzey ve güney kutup bölgeleri
north-polar adj. kuzey kutbu ile ilgili
north-polar adj. kuzey kutbu'na ait
south-polar adj. güney kutbunda olan
south-polar adj. güney kutbu yakınında bulunan
Meteorology
polar climate n. eksenucu iklimi
polar vortex n. kutbi girdap
polar maritime air mass n. kutup-denizsel hava kütlesi
polar air depression n. kutupsal hava depresyonu
polar orbiting satellite n. kutupsal yörüngeli uydular
polar night n. kutup karanlığı
polar night n. kutup gecesi
polar air n. kutup havası
polar maritime air n. kutup deniz havası
polar continental air n. kutup kara havası
polar front n. kutup cephesi
polar continental air mass n. kutup-karasal hava kütlesi
polar air mass n. kutup hava kütlesi
polar air mass n. kutupsal hava kütlesi
polar front n. kutupsal cephe
ab-polar current n. kutupsal akıntı
polar climate n. kutup iklimi
polar jet n. kutupsal jet
polar air n. soğuk hava
Geology
polar wander n. kutup kayması
polar wander n. yeryüzünün manyetik kutuplarının hareketi
Military
universal polar stereographic grid n. evrensel kutbi stereo grafik grid
polar plot n. kutbi işaretleme
polar stereographic grid n. kutbi stereografik grid
polar distance n. kutuptan ölçülen mesafe
polar stereographic projection n. kutbi stereografik projeksiyon
polar distance n. kutup mesafesi
polar coordinates n. kutupsal koordinasyonlar
Engineering
polar projection n. kutupsal projeksiyon
Star Wars
north polar spaceport n. kuzey kutbu uzay limanı
north-polar base n. kuzey kutbu üssü
northern polar plateau n. kuzey kutbu platosu
south-polar base n. güney kutbu üssü