pour out - Turkish English Dictionary
History

pour out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pour out" in Turkish English Dictionary : 23 result(s)

English Turkish
General
pour out v. dökülmek
pour out v. yağdırmak
pour out v. akmak
pour out v. içini dökmek
pour out v. taşmak
pour out v. dökmek
pour out v. sansürsüzce ifade etmek
pour out v. içinden geldiği gibi söylemek
pour out v. içeceği bardağa dökmek
pour out v. bardakla servis yapmak
pour out v. davudi sesle konuşmak
pour out v. gerçekleri dile getirmek
Phrasals
pour out v. dışarı akmak
pour out v. dışarı dökülmek
pour out v. dışarı fışkırmak
pour out v. dışarı taşmak
pour out v. toplu halde/topluca çıkmak
pour out v. akın akın çıkmak
pour out v. insan seli halinde çıkmak
pour out v. kalabalık bir şekilde çıkmak
pour out v. güruh halinde çıkmak
pour out v. izdiham yaratarak çıkmak
pour out v. sökün etmek

Meanings of "pour out" with other terms in English Turkish Dictionary : 110 result(s)

English Turkish
General
pour out one's feelings v. deşarj olmak
pour out of v. dökmek
pour one's heart out v. deşarj olmak
pour out one's heart v. içini dökmek
pour one's heart out v. içini dökmek
pour out of v. boşaltmak
pour out one's grief to each other v. dertleşmek
pour out one's troubles v. dert yanmak
pour out one's troubles v. derdini dökmek
pour out one's troubles to somebody v. derdini dökmek
pour out into the streets v. sokaklara dökülmek
pour (out) v. bol miktarda üretmek
pour (out) v. bolca piyasaya sürmek
Phrasals
pour something out on to something v. bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek
pour something out v. bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek
pour out (of something) v. (bir şeyden) dışarı dökülmek
pour out (of something) v. (bir şeyden) dışarı akmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) dışarı dökmek
pour out (of something) v. (bir şeyden) dışarı akıtmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) toplu halde/topluca çıkmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) akın akın çıkmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) insan seli halinde çıkmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) kalabalık bir şekilde çıkmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) güruh halinde çıkmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) izdiham yaratarak çıkmak
pour out (of something) v. (bir şeyden) sökün etmek
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine akmak
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine gelmek
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) akmak
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) dökülmek
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine dökmek
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) akıtmak
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) dökmek
pour out on (somewhere or something) v. (bir şeye/yere) akın etmek
pour out on (somewhere or something) v. (bir şeye/yere, sokaklara) dökülmek
pour out on (somewhere or something) v. dışarı akın etmek
pour out on (somewhere or something) v. dışarılara dökülmek
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi bir şeye boca etmek
pour something out v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak
pour something out v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek
pour something out v. bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek
pour something out v. bir şeyi bir şeye boca etmek
pour out onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine akmak
pour out onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek
pour out onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine gelmek
pour out onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) akmak
pour out onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) dökülmek
pour out onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak
pour out onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine dökmek
pour out onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) akıtmak
pour out onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) dökmek
pour out onto (somewhere or something) v. (bir şeye/yere) akın etmek
pour out onto (somewhere or something) v. (bir şeye/yere, sokaklara) dökülmek
pour out onto (somewhere or something) v. dışarı akın etmek
pour out onto (somewhere or something) v. dışarılara dökülmek
pour out on v. dışarı akın etmek
pour out on v. (sokaklara, dışarılara) dökülmek
pour out on v. -e akıtmak
pour out on v. -e akın etmek
pour out on v. -in üzerine akıtmak
pour out on v. -e dökülmek
Idioms
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.) n. ahmak
pour one's heart out v. birine içini dökmek
pour one's heart out v. biriyle sırlarını paylaşmak
pour one's heart out to someone v. birine sırlarını dökmek
pour one's heart out to someone v. birine içini dökmek
pour one's heart out v. birine sırlarını dökmek
pour out one's soul v. birine açılmak
pour one's heart out to someone v. biriyle sırlarını paylaşmak
pour one's heart out to someone v. birine kalbini açmak
pour out one's soul v. içini dökmek/boşaltmak
couldn't pour water out of a boot v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't pour water out of a boot v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't pour water out of a boot v. en kolay işi bile becerememek
couldn't pour water out of a boot v. beceriksiz olmak
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. en kolay işi bile becerememek
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. beceriksiz olmak
pour your heart out v. içini dökmek
pour your heart out v. kalbini açmak
pour your heart out v. sırlarını paylaşmak
pour (one's) soul out (to someone) v. (birine) sırlarını dökmek
pour (one's) soul out (to someone) v. (birine) içini dökmek
pour (one's) soul out (to someone) v. (birine) kalbini/ruhunu açmak
pour (one's) soul out (to someone) v. (biriyle) sırlarını paylaşmak
pour heart out to v. sırlarını dökmek
pour heart out to v. içini dökmek
pour heart out to v. kalbini açmak
pour heart out to v. sırlarını paylaşmak
pour out (one's) soul (to someone) v. (birine) sırlarını dökmek
pour out (one's) soul (to someone) v. (birine) içini dökmek
pour out (one's) soul (to someone) v. (birine) kalbini/ruhunu açmak
pour out (one's) soul (to someone) v. (biriyle) sırlarını paylaşmak
pour out one's heart v. deşarj olmak
pour out one's heart v. içini dökmek
pour out one's heart v. kalbini açmak
pour out one's heart v. sırlarını dökmek
pour your heart out v. deşarj olmak
pour your heart out v. içini dökmek
pour your heart out v. kalbini açmak
pour your heart out v. sırlarını dökmek
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.) expr. aptal
Slang
pour piss out of a boot v. aklı çalışmamak
pour piss out of a boot v. bardaktan boşanırcasına yağmak