English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | pry from v. | kaldıraçla/manivelayla kaldırmak |
Phrasals | pry from v. | levyeyle ayırmak |
Phrasals | pry from v. | ağzından kerpetenle laf almak |
Phrasals | pry from v. | ağzından zorla laf almak |
Phrasals | pry from v. | zorla söyletmek |
Phrasals | pry from v. | zorla bilgi almak |
Phrasals | pry from v. | bilgi vermeye zorlamak |
Phrasals | pry from v. | birinin gözünü zorla bir şeyden ayırmak |
Phrasals | pry from v. | birinin dikkatini zorla bir şeyden ayırmak |
Phrasals | pry from v. | birini zorla bir şeyden/bir yerden ayırmak |
Phrasals | pry from v. | birini zorla bir şeyden uzaklaştırmak |
Phrasals | pry from v. | birinin dikkatini/ilgisini zorla bir şeyden ayırmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | pry something from something v. | (bir şeyi) bir yerden kaldıraç/levye ile kaldırmak/çekmek |
Idioms | ||
Idioms | pry something from someone v. | (birinin) ağızdan laf/bilgi almak |