History

rağbet

Meanings of "rağbet" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	rağbet	demand n.
General
2	General	rağbet	vogue n.
3	General	rağbet	call on n.
4	General	rağbet	desiring n.
5	General	rağbet	inclination n.
6	General	rağbet	popularity n.
7	General	rağbet	rush n.
8	General	rağbet	desire n.
9	General	rağbet	craze n.
10	General	rağbet	esteem n.
11	General	rağbet	call n.
12	General	rağbet	demand n.
13	General	rağbet	call n.
Trade/Economic
14	Trade/Economic	rağbet	run n.
15	Trade/Economic	rağbet	demand n.
Law
16	Law	rağbet	currency n.

Meanings of "rağbet" with other terms in English Turkish Dictionary : 79 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	rağbet göstermek	show interest in v.
General
2	General	rağbet görmeme	unpopularity n.
3	General	büyük rağbet	boom n.
4	General	çok rağbet gören şey	rage n.
5	General	çok rağbet gören meslek	crowded profession n.
6	General	-e rağbet	market for n.
7	General	rağbet görmeyen şey	hard sell n.
8	General	eski zamanlarda rağbet görmüş	oldie n.
9	General	rağbet gören ünlü	social lion n.
10	General	satışta rağbet görmek	sell v.
11	General	rağbet kazanmak	gain ground v.
12	General	rağbet görmek	gain currency v.
13	General	rağbet etmek	like v.
14	General	rağbet etmek	demand v.
15	General	rağbet görmek	be in demand v.
16	General	rağbet göstermek	lionize v.
17	General	çok rağbet görmek	be much sought after v.
18	General	rağbet görmemek	go begging v.
19	General	rağbet görmek	be sought after v.
20	General	rağbet görmek	find favour v.
21	General	rağbet görmek	find favor v.
22	General	rağbet görmek	find approval v.
23	General	rağbet göstermek	lionise v.
24	General	rağbet görmek	get in favour v.
25	General	rağbet görmek	meet with approval v.
26	General	tekrar rağbet görmek	return to favor v.
27	General	rağbet edilen	draw adj.
28	General	rağbet görmeyen	unpopular adj.
29	General	rağbet görmeyen	nerdy adj.
30	General	büyük rağbet gören	in great demand adj.
31	General	rağbet edilen	in demand adj.
32	General	rağbet gören	in demand adj.
33	General	rağbet gören	sought-after adj.
Phrasals
34	Phrasals	rağbet görmemek	go begging v.
35	Phrasals	(bir fikre) rağbet etmek	buy into v.
36	Phrasals	(birileri arasında) rağbet görmek	catch on with (one) v.
Proverb
37	Proverb	eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı	If old things were in fashion light from heaven would illuminate the flea market
Colloquial
38	Colloquial	rağbet gören/moda şey	a thing n.
39	Colloquial	çok rağbet gören şey	hot commodity n.
40	Colloquial	rağbet görmek	hit big v.
41	Colloquial	rağbet görmek	hit it big v.
42	Colloquial	artık rağbet görmemek	have had its day v.
43	Colloquial	çok rağbet görmek	be the bomb v.
44	Colloquial	artık rağbet görmemek	have had your day v.
45	Colloquial	artık rağbet görmemek	have had its day v.
46	Colloquial	hiç rağbet görmeyen	supercold adj.
47	Colloquial	artık rağbet gören bu	(something) is the new (something) expr.
48	Colloquial	artık rağbet gören	... is the new ... expr.
49	Colloquial	rağbet edilen	at a premium expr.
50	Colloquial	rağbet gören	at a premium expr.
Idioms
51	Idioms	bir şeye büyük/yoğun talep/rağbet olması	a run on (something) n.
52	Idioms	bir şeyin büyük/yoğun rağbet görmesi	a run on (something) n.
53	Idioms	rağbet gören	a hot number n.
54	Idioms	pek rağbet görmeyen araştırma alanı	cottage industry n.
55	Idioms	pek rağbet görmeyen mal	cats and dogs n.
56	Idioms	rağbet görmeye başlamak	come on (too) strong v.
57	Idioms	büyük rağbet görmek	go down a treat v.
58	Idioms	çok rağbet görmek	like gold dust v.
59	Idioms	çok rağbet görmek	like gold v.
60	Idioms	rağbet görmek	catch on v.
61	Idioms	(mağaza/iş yeri) çok rağbet gören ve kalabalık bir yerde olmak	be in the thick of something v.
62	Idioms	ana akımdan rağbet/ilgi görmek	play in peoria v.
63	Idioms	ortalama tüketiciden rağbet/ilgi görmek	play in peoria v.
64	Idioms	daha az talep/rağbet gören bir benzeri	a poor relation (of) adj.
65	Idioms	çok rağbet gören	much sought after (cliché) adj.
66	Idioms	çok rağbet gören	in great demand expr.
67	Idioms	rağbet gören	in request expr.
Speaking
68	Speaking	rağbet görmedi	got a poor response expr.
Trade/Economic
69	Trade/Economic	çok fazla rağbet gören hisse senedi	active stock n.
70	Trade/Economic	çok rağbet gören tüketim eşyası	specialty goods n.
71	Trade/Economic	fiyatlar değiştiğinde tüketicilerin ucuz ürünlere rağbet göstermesi	substitution bias n.
72	Trade/Economic	piyasada rağbet gören ürünler	market leaders n.
73	Trade/Economic	rağbet görmek	be at a premium v.
74	Trade/Economic	çok rağbet gören	hard adj.
Tourism
75	Tourism	turistlerin rağbet ettiği yer	tourist destination n.
Advertising
76	Advertising	rekabetin yoğun olduğu bir pazarda rağbet gören yeni veya geliştirilmiş ürün	mousetrap n.
Botanic
77	Botanic	asya'ya özgü olup kuzey amerika'nın doğusunda süs bitkisi olarak rağbet gören, büyük pembe-mor çiçekli yaprak döken büyük bir ağaç	chinese magnolia (magnolia soulangiana) n.
78	Botanic	asya'ya özgü olup kuzey amerika'nın doğusunda süs bitkisi olarak rağbet gören, büyük pembe-mor çiçekli yaprak döken büyük bir ağaç	saucer magnolia (magnolia soulangiana) n.
Environment
79	Environment	iki veya daha fazla canlının sınırlı bir çevresel kaynağa aynı anda rağbet etmesi	competition n.