redundant - Turkish English Dictionary
History

redundant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "redundant" in Turkish English Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
Common Usage
redundant adj. lüzumsuz
redundant adj. gereksiz
General
redundant adj. ağdalı
redundant adj. işinden çıkarılan
redundant adj. gereğinden fazla
redundant adj. ihtiyaç fazlası
redundant adj. fazla sözle ifade edilmiş
redundant adj. gerekenden fazla olan
redundant adj. anlama katkısı olmayan
redundant adj. işten çıkarılmış
redundant adj. artık
redundant adj. normalden fazla
redundant adj. gerekenden fazla
redundant adj. laf kalabalığı
redundant adj. bol
redundant adj. fazla
redundant adj. aşırı
redundant adj. gereksiz
redundant adj. ihtiyaç dışı
Trade/Economic
redundant adj. işten çıkarılmış
redundant adj. işsiz
redundant adj. işinden çıkarılan
Technical
redundant adj. gereksiz
redundant adj. fazla
redundant adj. yedekli
Computer
redundant adj. artık
Mechanic
redundant adj. yedek
Biology
redundant adj. birbirini tekrar eden, gen kodlamayan nükleotid sekansları içeren
redundant adj. aynı amino asit için birden fazla kodonu olan
Linguistics
redundant adj. artık

Meanings of "redundant" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

English Turkish
General
make redundant v. işten çıkarmak
make redundant v. gereksiz kılmak
be made redundant from one's job v. işinden çıkarılmak
non-redundant adj. artıksız
Technical
redundant information n. artık bilgi
redundant constraint n. artık kısıt
redundant character n. fazlalık karakter
redundant code n. fazlalık kod
redundant check n. gereksiz denetim
redundant code n. gereksiz kod
redundant information n. gereksiz bilgi
redundant frame n. hiperstatik çerçeve
redundant system n. yedekli sistem
Computer
redundant information n. artık bilgi
redundant constraint n. artık kısıt
redundant code n. artıklı kod
redundant array of independent disks n. bağımsız diskler yedek dizisi
redundant character n. fazlalık karakter
redundant code n. fazlalık kod
redundant code n. gereksiz kod
redundant information n. gereksiz bilgi
redundant check n. gereksiz denelim
fully redundant n. tam artıklık
redundant code n. tırtıklı kod
redundant array of inexpensive disks n. ucuz diskler yedek dizisi
redundant connection setup n. yedekli bağlantı ayarı
redundant power supply n. yedekli güç kaynağı
Informatics
redundant information n. artık bilgi
redundant constraint n. artık kısıt
redundant code n. artıklı kod
redundant equipment n. yedek donatım
Telecom
cold redundant n. ardyedekli
redundant code n. artık kod
hot redundant adj. sıcak yedekli
cold redundant adj. soğuk yedekli
Automotive
redundant fuel devise n. yedek yakıt kontrolü
Pathology
redundant prepuce phimosis paraphimosis n. fimozis ve parafimozis sünnet derisinin fazlalığı
Linguistics
redundant information deletion n. artık bilgiyi silme
British Slang
made redundant adj. işten kovulmuş