Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
run on
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"run on"
in Turkish English Dictionary : 34 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
run on
v.
konuşmak
2
General
run on
v.
devamlı konuşmak
3
General
run on
v.
devam etmek
4
General
run on
v.
ilerlemek
5
General
run on
v.
ilişkin olmak
6
General
run on
v.
sürmek
Phrasals
7
Phrasals
run on
v.
koşmaya devam etmek
8
Phrasals
run on
v.
uzun uzadıya konuşmak
9
Phrasals
run on
v.
uzun sürmek
10
Phrasals
run on
v.
aralıksız konuşmak
11
Phrasals
run on
v.
nefes almadan konuşmak
12
Phrasals
run on
v.
ara vermeden konuşmak
13
Phrasals
run on
v.
devam etmek
14
Phrasals
run on
v.
hiç durmadan konuşmak
15
Phrasals
run on
v.
belirli bir rotada devam etmek
16
Phrasals
run on
v.
alay etmek
17
Phrasals
run on
v.
alay ederek suiistimal etmek
18
Phrasals
run on
v.
(kayalara)
19
Phrasals
run on
v.
koşmaya devam etmek
20
Phrasals
run on
v.
tek bir paragraf yapmak
21
Phrasals
run on
v.
kesintisiz bir paragraf yapmak
22
Phrasals
run on
v.
tek bir paragraf
23
Phrasals
run on
v.
kesintisiz bir paragraf
24
Phrasals
run on
v.
not eklemek
25
Phrasals
run on
v.
ek yapmak
Idioms
26
Idioms
run on
v.
aşırı konuşmak
27
Idioms
run on
v.
sürekli söylenmek/sızlanmak/yakınmak/dert yanmak
28
Idioms
run on
v.
bir şeyden güç alarak çalışmak
29
Idioms
run on
v.
(bir şeyi) kullanarak çalışmak
30
Idioms
run on
v.
(ile) çalışmak
Computer
31
Computer
run on
n.
çalıştırma zamanı
Printing
32
Printing
run on
v.
aynı satırdan devam etmek
33
Printing
run on
v.
ara vermeden veya yeni bir paragrafa başlamadan devam etmek
34
Printing
run on
v.
birleşik yazmak
Meanings of
"run on"
with other terms in English Turkish Dictionary : 128 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
run-on sentence
n.
bağlaçsız birleşik cümle
2
General
run out on
v.
birini terketmek
3
General
run on the rocks
v.
kayalara oturmak (gemi)
4
General
run on lpg
v.
lpg'yle çalışmak
5
General
run on diesel
v.
mazotla çalışmak
6
General
run on lpg
v.
lpg ile çalışmak
7
General
run on battery
v.
pille çalışmak
8
General
run on gasoline
v.
benzinle çalışmak
9
General
run out of minutes on one's cell
v.
kontörü azalmak
10
General
run away/elope with a man she met online/on internet
v.
internette tanıştığı adama kaçmak
11
General
run away/elope with a man she met online/on internet
v.
internetten tanıştığı adama kaçmak
12
General
run on a treadmill
v.
koşu bandı üzerinde koşmak
13
General
run on a treadmill
v.
koşu bandında koşmak
14
General
run on petrol
v.
benzinle çalışmak
15
General
run on time
v.
(tren/otobüs) vaktinde hareket etmek
16
General
run-on
adj.
sürekli
17
General
run-on
adj.
kesintisiz devam
18
General
run-on
adj.
angajmanlı
19
General
run-on
adj.
ulantılı
20
General
on the run
adv.
geri çekilmekte
21
General
on the run
adv.
kaçmakta
22
General
on the run
adv.
koşarken
23
General
on the run
adv.
acelede
24
General
on the run
adv.
acele etmekte
Phrasals
25
Phrasals
run out on
v.
birini dımdızlak ortada bırakmak
26
Phrasals
run aground on
v.
karaya oturmak
27
Phrasals
run on (something)
v.
(bir şeyle) çalışmak
28
Phrasals
run on (something)
v.
(bir enerji kaynağıyla) çalışmak
29
Phrasals
run on (something)
v.
(bir seviyede/hızda/verimlilikte) işlemek
30
Phrasals
run on (something)
v.
(bir seviyede/hızda/verimlilikte) çalışmak
31
Phrasals
run on (something)
v.
(bir seviyede/hızda/verimlilikte) oynamak
32
Phrasals
run out on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yüz üstü bırakmak
33
Phrasals
run out on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dımdızlak ortada bırakmak
34
Phrasals
run out on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) terk etmek
35
Phrasals
run up on (someone or something)
v.
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
36
Phrasals
run up on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek
37
Phrasals
run up on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru hızla yaklaşmak
38
Phrasals
run up on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmak
39
Phrasals
run up on (someone or something)
v.
(rakibiyle/rakibine karşı) arayı açmak
Colloquial
40
Colloquial
on the run
expr.
firarda
41
Colloquial
on the run
expr.
firari
42
Colloquial
on the run
expr.
kaçak
Idioms
43
Idioms
a run on (something)
n.
(talep bakımından) hücum etme/saldırma
44
Idioms
a run on (something)
n.
bir şeyin peynir ekmek gibi satılması
45
Idioms
a run on (something)
n.
bir şeye büyük/yoğun talep/rağbet olması
46
Idioms
a run on (something)
n.
bir şeyin revaçta olması
47
Idioms
a run on (something)
n.
bir şeyin büyük/yoğun rağbet görmesi
48
Idioms
a run on (something)
n.
kapış kapış giden/satılan şey
49
Idioms
a run on (something)
n.
kapanın elinde kalan şey
50
Idioms
run on something
n.
-e yoğun talep/akın
51
Idioms
run on fumes
v.
benzin bitmek üzere olmak
52
Idioms
have somebody on the run
v.
birine karşı avantajlı olmak
53
Idioms
(there's is a) run on something
v.
birşeye büyük talep olmak
54
Idioms
be on the run
v.
firarda olmak
55
Idioms
be on the run
v.
kanundan kaçmak
56
Idioms
run a make on someone
v.
kimlik kontrolü yapmak
57
Idioms
run a make on someone
v.
kimliğini kontrol etmek
58
Idioms
be on the run
v.
kaçak olmak
59
Idioms
run on all cylinders
v.
sorunsuz çalışmak
60
Idioms
run on fumes
v.
sürünerek/nefesi tükenmiş halde yapmaya devam etmek
61
Idioms
run on all cylinders
v.
tıkır tıkır işlemek
62
Idioms
run on all cylinders
v.
tıkır tıkır çalışmak
63
Idioms
run on empty
v.
başarısız ilerlemek
64
Idioms
run on empty
v.
zayıf olmak
65
Idioms
run on empty
v.
etkisiz olmak
66
Idioms
run on empty
v.
güçsüz ilerlemek
67
Idioms
run on empty
v.
hevesi kaçmak
68
Idioms
run on empty
v.
enerjisi/gücü azalmak
69
Idioms
run on empty
v.
hevesi kalmamak
70
Idioms
run on empty
v.
enerjisi/gücü kalmamak
71
Idioms
run on empty
v.
rölantide yaşamak
72
Idioms
run on empty
v.
el elde baş başta kalmak
73
Idioms
run on empty
v.
sıfırı tüketmek
74
Idioms
run on empty
v.
aç/tok karnına seyahat etmek
75
Idioms
run on empty
v.
açken/tokken seyahat etmek
76
Idioms
be on the run
v.
bir işten diğerine koşmak
77
Idioms
be on the run
v.
koşuşturma içinde olmak
78
Idioms
run a make on (someone or something)
v.
bilgisayar programcılığında, otomatik olarak çalıştırılabilir programlar oluşturabilmek için make adında bir otomasyon aracını bir programın kaynak dosyası üzerinde çalıştırmak
79
Idioms
be on the run
v.
tehlikeye açık konumda olmak
80
Idioms
be on the run
v.
savunmasız konumda olmak
81
Idioms
be on the run
v.
savunmada olmamak
82
Idioms
run out on someone
v.
birisini terk etmek
83
Idioms
run out on someone
v.
birisini yüzüstü bırakmak
84
Idioms
run out on someone
v.
kapıyı çekip gitmek
85
Idioms
run out on someone
v.
protesto amacıyla çekip gitmek
86
Idioms
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
çok az yakıt harcamak
87
Idioms
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
benzini/yakıtı koklamak (araç)
88
Idioms
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
fazla yakıt harcamamak
89
Idioms
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
90
Idioms
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
yakıt tasarrufu çok iyi olmak
91
Idioms
run low (on something)
v.
(bir şey) fazla kalmamak
92
Idioms
run low (on something)
v.
(bir şey) azalmak
93
Idioms
run low (on something)
v.
(bir şey) az kalmak
94
Idioms
run low (on something)
v.
(bir şey) bitmek/tükenmek üzere olmak
95
Idioms
have (one) on the run
v.
(birine) karşı avantajlı olmak
96
Idioms
have someone on the run
v.
birine karşı avantajlı olmak
97
Idioms
have someone on the run
v.
birinden önde olmak
98
Idioms
have someone on the run
v.
birinden güçlü bir konumda olmak
99
Idioms
on the run
expr.
ayaküstü
Trade/Economic
100
Trade/Economic
on-the-run
n.
belli bir vadede en yeni çıkartılan hazine bonosu
101
Trade/Economic
run on a bank
n.
banka gişelerine akın
102
Trade/Economic
run on the bank
n.
bankaya hücum
103
Trade/Economic
run on a bank
n.
mevduatın çekilmesi
104
Trade/Economic
run on the bank
n.
mevduat sahiplerinin bankadan hesaplarını çekmek için yarattıkları kargaşa
105
Trade/Economic
run on a shoe-string
v.
az parayla işletmek
106
Trade/Economic
run on a bank
v.
bankaya akın etmek
107
Trade/Economic
run low on cash
v.
nakde sıkışmak
108
Trade/Economic
run low on cash
v.
nakiti tükenmeye/bitmeye başlamak
Technical
109
Technical
intended to run on solar power
adj.
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
110
Technical
designed to run on solar power
adj.
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
111
Technical
designed to run on solar energy
adj.
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
112
Technical
intended to run on solar energy
adj.
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
Computer
113
Computer
run macro on
expr.
makroyu çalıştır
Automotive
114
Automotive
run on tire
n.
emniyetli duruş lastiği
Marine
115
Marine
to run on the rocks
v.
kayalıklara bindirmek
116
Marine
run on the rocks
v.
kayaya oturmak
Printing
117
Printing
run-on
n.
girintisiz yazılan sözcük
118
Printing
run-on
n.
anlamı baş sözcükten çıkarılabilen sözlük girdisinin sonuna eklenen kelime
Linguistics
119
Linguistics
run-on sentence
n.
virgül hatalı cümle
120
Linguistics
run-on sentence
n.
ayrı cümlelerin noktalama kullanılmaksızın birbirine bağlandığı cümle
121
Linguistics
run-on sentence
n.
noktalamasız birleşik cümle
Librarianship
122
Librarianship
run-on
n.
(sözlük girdisi gibi) ulantılı olan şey
Slang
123
Slang
run game on (someone)
v.
(birini) oyuna getirmek
124
Slang
run game on (someone)
v.
(birini) kandırmak
125
Slang
run game on (someone)
v.
(biriyle) oynamak
126
Slang
run game on (someone)
v.
(biriyle) oyun oynamak
127
Slang
run game on (someone)
v.
(birini) oynatmak
128
Slang
run game on (someone)
v.
(birini) aptal yerine koymak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of run on
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy