run out - Turkish English Dictionary
History

run out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "run out" in Turkish English Dictionary : 56 result(s)

English Turkish
General
run out v. sızmak
run out v. bitmek (süre)
run out v. beti bereketi kalmamak
run out v. dibi görünmek
run out v. geçmek
run out v. akmak
run out v. bitirmek
run out v. dışarı koşmak
run out v. kovalamak
run out v. dışarı atmak
run out v. arkası kesilmek
run out v. suyunu çekmek
run out v. çıkıntı yapmak
run out v. tüketmek
run out v. bitmek
run out v. sona ermek
run out v. tükenmek
run out v. uzamak
run out v. süresi dolmak
run out v. son bulmak
run out v. kullanmak
run out v. tamamını tüketmek
run out v. bitirmek
run out v. sona ermek
run out v. süresi dolmak
run out v. (materyal veya kıyafeti) uzatmak
run out v. (materyal veya kıyafeti) genişletmek
Phrasals
run out v. uzatmak
run out v. genişletmek
run out v. yaymak
run out v. israf edilmek
run out v. fakirleşmek
run out v. boşa harcamak
run out v. bitirmek
run out v. tamamlamak
run out v. (beyzbol oyuncusu) ilk aşamayı başarıyla geçmek
run out v. (sırayı) süs eşyalarıyla doldurmak
run out v. koşarak yorgun düşmek
run out v. gelişigüzel üreme sonucu ayırt edici cins özelliklerini kaybetmek
run out v. çıkıntı yapmak
run out v. bir yerden atmak
run out v. uzaklaştırmak
run out v. kovmak
run out v. savurmak
run out v. teleski takmak
run out v. geçerliğini yitirmek
run out v. geçerliğini kaybetmek
run out v. defetmek
Trade/Economic
run out v. bitmek
run out v. tükenmek
Printing
run out v. (paragrafın ilk cümlesini) asılı girinti ile yazmak
Sport
run out v. (vuruş yapan oyuncuyu) oyun dışı bırakmak
run out v. (vuruş yapan oyuncuyu) saha dışında bırakarak oyun dışı bırakmak
run out v. saha dışına çıkarak oyun dışı kalmak
Baseball
run out v. iki kale arasında koşarken bayılmak
Card
run out v. bahiste bulunmak

Meanings of "run out" with other terms in English Turkish Dictionary : 138 result(s)

English Turkish
General
run out of something v. bitmek
run out on v. birini terketmek
run out of time v. birinin vakti kalmamak
run out of v. tüketmek
run out of money v. kesenin dibi görünmek
run out of v. kovmak
run out of something v. tükenmek
run out of v. bitmek
run out of v. bir şeyin tükenmesi
run out of v. bir şeyin bitmesi
run out of patience v. sabrı kalmamak
(time) run out v. süre dolmak
run out of one's excuses v. bahanaleri tükenmek
run out of one's excuses v. bahanelerini tüketmek
run out of excuses v. bahaneleri tüketmek
(battery) run out v. pil bitmek
run in out of gear v. boşta çalıştırmak
run out of patience v. tahammülü kalmamak
run out of patience v. sabrı tükenmek
run out of patience v. sabır kalmamak
run out of v. -den dışarı atmak
run out of v. tükenmek
run out of v. -i tüketmek
run out of v. bitirmek
run out of credits v. kontörü bitmek
run out of battery v. telefonunun şarjı bitmek
run out of minutes on one's cell v. kontörü azalmak
run through the woods out of control v. kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak
run out of gas v. benzin bitmek
run out of money v. paraları bitmek/tükenmek
run out of money v. para suyunu çekmek
run out of petrol v. benzin bitmek
run out of gas v. yakıt bitmek
run out of petrol v. yakıt bitmek
go out for a run v. koşuya çıkmak
run out of credit v. kontörü bitmek
run out of ideas v. fikirleri tüketmek
run out of things to say v. söyleyecek şeyleri tükenmek
run out of money v. parasız kalmak
run out of money v. parası bitmek
run out of hope v. umudu tükenmek
run out of v. kifayetsiz kalmak
run out of supplies v. erzağı tüketmek
the towels have run out expr. havlu kalmamış
the towels have run out expr. temiz havlu kalmamış
Phrasals
run out of some place v. bir yerden tüymek
run out of some place v. bir yerden kaçmak
run out at someone v. birine saldırmak
run out on v. birini dımdızlak ortada bırakmak
run out of some place v. hızla/koşarak çıkmak
run out at (someone or something) v. koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run out at (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek
run out of (one's) skin v. tüm gücünü/varını yoğunu ortaya koyup iyi bir performans göstermek
run out of (one's) skin v. kıçını yırtmak
run out of (one's) skin v. büyük çaba gösterip başarılı olmak
run out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) kaçmak
run out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) koşarak kaçmak/çıkmak
run out of (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) koşarak terk etmek
run out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) kovmak/kovalamak
run out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) defetmek
run out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) zorla göndermek
run out of (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) önüne katıp kovalamak
run out of (something or some place) v. bir aracı (bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
run out of (something or some place) v. bir aracı (bir şeyden/bir yerden) dışarı sürmek
run out of (something or some place) v. koşarak (bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
run out of (something) v. bir aracın yakıtını bitirmek/tüketmek
run out on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yüz üstü bırakmak
run out on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) dımdızlak ortada bırakmak
run out on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) terk etmek
Colloquial
run out the door v. kapıdan dışarıya koşmak
Idioms
run someone out of business v. birisini saf dışı bırakmak
have one's luck run out v. artık şans yüzüne gülmemek
have one's luck run out v. artık şansı olmamak
run out of patience v. canına tak etmek
run out of gas (us) v. enerjisi tükenmek
run out of gas v. hevesi/coşkusu kalmamak
run out of steam v. hırsı/şevki/hevesi tükenmek
run out of gas v. hırsı/şevki/hevesi tükenmek
run out of steam v. hevesi/coşkusu kalmamak
run out of steam (brit) v. enerjisi tükenmek
run out of steam v. sıfırı tüketmek
run out of patience v. sabrı taşmak
run out of luck v. şansını tüketmek
run out of steam v. pili bitmek
run out the clock v. top çevirerek zamana oynamak
run out of your skin v. tüm gücünü/varını yoğunu ortaya koyup iyi bir performans göstermek
have one's luck run out v. talihi/şansı açılmamak
run out of time v. zamanı kalmamak
run out of time v. zamanı bitmek
run out of time v. zamanı tükenmek
run out the clock v. zamana oynamak
run out of juice v. yakıtı bitmek
run out of road v. yolun sonuna gelmek
run out of road v. hızını kaybetmek
run out of road v. desteğini/kaynaklarını tüketmek
run out of road v. devam etmek için ihtiyacı olan şeyleri tüketmek
run out of road v. son noktaya gelmek
run out of road v. ilerisi olmayan bir noktaya gelmek
run out of road v. (araç) yoldan çıkmak
run out of road v. (araç) yoldan çıkıp kaza yapmak
run out of road v. virajı alamayıp yoldan çıkmak
run out of town v. bir yeri terk etmeye zorlanmak
run out of town v. bir yerden kovulmak
run out on someone v. birisini terk etmek
run out on someone v. birisini yüzüstü bırakmak
run out on someone v. kapıyı çekip gitmek
run out on someone v. protesto amacıyla çekip gitmek
run someone out of town [us] v. birini bir yeri terk etmeye zorlamak
run someone out of town [us] v. birini bir yerden kovmak
run the clock out v. top çevirerek zamana oynamak
run the clock out v. liderliği sürdürmek için rakibe fırsat vermeden zamanı geçirmeye çalışmak
run the clock out v. pasif/defansif bir stratejiyle zaman geçirerek liderliğini korumaya çalışmak
run the clock out v. oyun süresi bitene kadar topu elinde tutmak
run the clock out v. zamana oynamak
run the clock out v. oyalamak
run the clock out v. zamanı geçirerek avantaj sağlamaya/avantajlı durumunu korumaya çalışmak
run the clock out v. zaman geçirmeye çalışmak
Speaking
I have run out of credit expr. kontorüm bitti
Technical
measurement of run-out accuracy n. bozulan doğruların ölçülmesi
axial run-out tolerance n. eksenel sapma toleransı
metal run-out n. metal sızması (döküm terimleri)
mill run-out table n. role çıkış yolu
run-out n. taşma
Mechanic
axial run-out n. eksenel kaçıklık
Automotive
run-out n. aşınma
run-out n. eksantriklik
brake disc run-out n. fren disk salgısı
wheel run-out n. lastik balansı
run-out n. salgı
wheel run-out n. tekerlek salgısı
the gas has run out expr. benzin bitti
the petrol has run out expr. benzin bitti
Traffic
(one's driving licence) run out v. ehliyetinin süresi bitmek
(one's driving licence) run out v. ehliyetinin süresi geçmek
Sport
run-out n. (vuruş yapan oyuncunun) oyun dışı kalması
run out the clock v. oyun süresi bitene kadar topu/buz hokeyi topunu elinde tutmak
Engineering
run-out n. (döner parçada) aksaklık
Slang
run out of n. (birşeyin) tükenmesi